KÜLTÜR SANAT - 08 Temmuz 2024 Pazartesi 10:31

(ÖZEL) Emekliliklerini boş geçirmemek için kendilerini sanata verdiler

A
A
A
(ÖZEL) Emekliliklerini boş geçirmemek için kendilerini sanata verdiler

Eskişehir’de emeklilik hayatlarını boş geçirmemek ve meslek hayatı sonrası boşluğa düşmemek için kendini sanata veren kadınların el emeği göz nuru eserleri Odunpazarı Belediyesi tarafından açılan Halk Merkezleri ve Seramik Park Kursiyerleri Yıl Sonu Sergisi’nde vatandaşlarla buluşturuldu.


Odunpazarı Belediyesi Halk Merkezleri ve Seramik Park Kursiyerleri Yıl Sonu Sergisi, 5-7 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirildi. Adalar Bulvarı üzerinde yapılan sergi ile vatandaşların beğenisine sunulan kursiyerlerin ele emeği göz nuru eserleri büyük beğeni topladı. Meslek hayatları sonrası emeklilik süreçlerini boşa geçirmek istemeyen kursiyerler de sergide yerini aldı. Belediyenin kurslarına giderek güzel vakit geçirip sosyalleşmenin yanı sıra hem kendilerine hem de ev ekonomisine katkı sağladıklarını dile getiren emekli kadınlar, bu işi severek yaptıklarını ve büyük keyif aldıklarını ifade etti. Kışın üzerinde çalıştıkları ürünleri tamamlayarak yazın düzenlenen sergi ile satışa çıkan sanatçılar, Odunpazarı Belediyesi’ne teşekkürlerini ileterek bu tarz kursları yaşıtlarına da tavsiye etti.



"Emeklilikten sonra bir boşluğa düşmemek için kendimi kurslara verdim"


53 yaşındaki Hülya Doğan, "7 yıl oldu emekli olalı. Ama emeklilikten sonra bir boşluğa düşmemek için kendimi kurslara verdim. Belediyemizin ücretsiz sağlamış olduğu mahallelerdeki ve köylerdeki Belde Evleri kurslarına gidiyoruz. Oradaki kurslarda hoş vakit geçiriyoruz, güzelce eğleniyoruz ve zamanımızı değerlendiriyoruz. Evdeki parça kumaşları, örgüleri, dantelleri ve keçeleri değerlendiriyoruz. Hem kendi emeklerimizi sergiliyoruz hem de güzel vakit geçirip arkadaş kazanarak hep birlikte 1 yıl boyunca yaptığımız tüm ürünleri burada gösteriyoruz. Hepsi de el emeğiyle yapılıyor. Sevdikten sonra her iş çok kolay oluyor. Çok zevkle ve severek yapıyoruz. 30 yıllık bir emek ve meslek hayatım var. Bu meslek hayatından sonra emekli olunca insanlar bir boşluğa düşüyor. Yemeğe ve kilo almaya yöneliyor. Ama bu kurslara gidip gelmek insanlara hem spor olmuş oluyor hem de keyifli vakit geçirip zamanını değerlendirmiş oluyor. Emekli olmanın tadını vararak çıkartıyorsun" dedi.



"Emeklilik demek evde oturmak demek değildir"


66 yaşındaki Zeliha Akbaş ise, "Emekli oldum, çocuklarımı ve torunları büyüttüm. 15 yıldır bu kurslara katılıyorum. Belediyenin bize sunmuş olduğu imkanlarla hem sosyalleşiyor, arkadaşlar ediniyoruz hem de el işlerimizi sunuyoruz. Ayrıca ufak tefek de olsa para kazanıyoruz. En azından masrafımızı çıkarıyoruz. El işi, örgü ve keçe gibi her daldan çalışma yapıyoruz. Bize 2 yıllık bir eğitim süresi veriyorlar. Kışın çalışıyoruz, yazın da satıyoruz. Çok güzel bir duygu. Torunlarımı sevindiriyorum, kızlarıma yapıyorum. Kendim örüyorum, dikiyorum ve giyiyorum. Emeklilik demek evde oturmak demek değildir. Emekli insan da çok şeyler becerebilir. Ben 10 çocuk ve torunlarımı büyüttüm. Yine de devam ediyorum" şeklinde konuştu.



(ÖZEL) Emekliliklerini boş geçirmemek için kendilerini sanata verdiler

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Doğadaki hayvanlar için koruma çalışmaları devam ediyor TREDAŞ, Dünya Hayvanları Koruma Günü vesilesiyle doğadaki dostlarımızın korunmasının önemine vurgu yaparak, sunulan elektrik hizmetinin yanında, doğa ve çevreyi korumaya yönelik çalışmalarını da sürdürüyor. Enerji hatlarından kaynaklanan tehlikelerin önüne geçmek amacıyla uzun süredir yürütülen projelerin yanı sıra, bu yıl nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan şah kartallarının korunmasına özel destek sağlanıyor. Aynı zamanda, hurda armatür başlıklarını sokak hayvanlarına yönelik mama ve su kabına dönüştüren sosyal sorumluluk projeleri devam ediyor. Trakya Bölgesi’nin elektrik dağıtım hizmetlerinden sorumlu olan ve Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’nde 1,3 milyondan fazla aboneye elektrik dağıtım hizmeti sunan Trakya Elektrik Dağıtım AŞ (TREDAŞ), çevre dostu çözümler geliştirmeye ve hayvanların korunmasına katkıda bulunmaya kararlılıkla devam ediyor. TREDAŞ Genel Müdürü Reşit Bilgili, “Sadece Dünya Hayvanları Koruma Günü gibi farkındalık günlerinde değil, her zaman doğal yaşamın korunmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirmeye özen gösteriyoruz” dedi. Şah kartalları ve diğer türler için güvenli bir çevre sağlanıyor TREDAŞ’ın doğa dostu projeleri hız kesmeden devam ederken, bu yıl şah kartallarını da içine alan yeni bir koruma projesi hayata geçirildi. 2021-2024 yılları arasında yapılan yatırımlarla kuşlar için güvenli enerji hatları oluşturulurken, kuşkonmaz montajı, iletken ve izolatör izolasyonları gibi pek çok önlem alındı. Bilgili, “Şu ana kadar 800’ün üzerinde leylek yuvası inşa ettik. Bu yuvaların devamlılığının sağlanması için bakım ve onarım çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Saha çalışmalarımızı gerçekleştirirken, kuşların neslinin devamı için kuşların üreme dönemlerinde herhangi bir çalışma yapmamaya özen gösteriyoruz. 2016 yılından bu yana ’Kuş Koruma Planı’ ile göçmen kuşların yanı sıra nesli tükenme tehlikesi altında bulunan türlerin korunmasına da destek oluyoruz, Doğa ve Kültür Derneği (DOKU) ile iş birliği yaparak nesli tükenmekte olan şah kartalları için izolasyon çalışmalarına başladık” diyerek sözlerine devam etti. Hurda armatürler patili dostlar için mama kaplarına dönüşüyor TREDAŞ’ın sokak hayvanları için başlattığı "Enerjimiz Küçük Dostlarımız İçin" projesi de büyümeye devam ediyor. Şirketin kullanım ömrünü tamamlamış armatürleri geri dönüştürerek hayvanlara mama ve su kabı olarak kazandırdığı proje, çalışanların aktif katılımıyla büyüyor. Bilgili, "Trakya’nın farklı bölgelerinde 400’ü aşkın mama ve su kabı yerleştirdik. Çevreye duyarlı yaklaşımımızla, bu projeleri daha da ileriye taşımayı hedefliyoruz" diye belirtti.
İstanbul Lavanta: Sağlık ve güzelliğin doğal ilacı Lavanta; aromaterapi, kozmetik, geleneksel tıp ve gıda endüstrisi gibi birçok alanda kullanılan bir bitki olarak dikkat çekiyor. Prof. Dr. Aysun Bay, lavantanın sağlık ve güzellik üzerindeki faydaları hakkında önemli bilgiler paylaştı. Prof. Dr. Bay, lavantanın kimyasal yapısına vurgu yaparak, "Lavanta, linalool ve linalil asetat gibi uçucu yağ bileşenleri sayesinde güçlü antioksidan, anti-enflamatuar ve antimikrobiyal özellikler taşımaktadır. Bu bileşenler, lavantanın fiziksel ve ruhsal sağlığa katkısında önemli rol oynamaktadır" dedi. Lavantanın sağlık üzerindeki etkileri Lavanta, stres, anksiyete ve uyku problemleri üzerindeki olumlu etkileriyle biliniyor. Prof. Dr. Bay, lavantanın rahatlatıcı etkisini şu şekilde ifade etti: "Rahatlatıcı ve sakinleştirici Etki: Lavanta yağı veya lavanta çayı, stresin azaltılması ve uyku kalitesinin artırılması için kullanılabilir. Baş ağrısı ve migren: Lavanta yağı, baş ağrısını hafifletmek için şakaklara uygulanabilir. Cilt sağlığı: Anti-enflamatuar özellikleri sayesinde lavanta yağı, cilt tahrişlerini ve akneleri tedavi edebilir; yara izlerinin görünümünü azaltabilir. Sindirim sistemi: Lavanta çayı, sindirimi kolaylaştırarak hazımsızlık ve mide bulantısını hafifletebilir. Bağışıklık sistemi: Lavanta, antioksidan özellikleri ile bağışıklık sistemini destekler. Ağrı kesici özelliği: Kas ve eklem ağrılarını hafifletici etkileri bulunur." Efsaneler ve gelenekler Lavanta hakkında birçok efsane de bulunuyor. Hazreti Meryem’in Hazreti İsa’nın bebeklik döneminde lavanta çiçeklerinin üzerine kıyafetleri sermesi ile bu bitkinin hoş kokulu hale geldiği söyleniyor. Antik Roma’da yılanlardan korunmak için kullanıldığı, Orta Çağ’da ise kötü ruhları uzak tuttuğuna inanıldığı ifade ediliyor. Ayrıca, Yunan mitolojisinde aşk tanrıçası Afrodit’in lavantayı güzellik iksirlerinde kullandığı ve bu nedenle cazibenin sembolü haline geldiği biliniyor. Prof. Dr. Aysun Bay, "Doğru şekilde kullanıldığında lavanta, sağlığın korunmasına katkı sağlayabilecek güçlü bir doğal çözümdür" diyerek lavantanın bilinçli ve uzman kontrolünde kullanılmasının önemini vurguladı. Lavanta genellikle güvenli bir bitki olsa da, bazı bireylerde alerjik reaksiyonlara yol açabileceği ve lavanta yağı içeren ürünlerin doğrudan ağız yoluyla tüketilmesinin önerilmediği belirtildi. Uzmanlar, kullanmadan önce danışmanın faydalı olabileceğini ifade ediyor.