GENEL - 16 Mayıs 2017 Salı 13:32

Basınç saatleri yangın tüpünün dolu olduğunu göstermez

A
A
A
Basınç saatleri yangın tüpünün dolu olduğunu göstermez

Yangın söndürme cihazları uzmanları, vatandaşların cihazların üzerinde bulunan basınç saatlerine aldanıp, tüpün dolu olduğu zannetmemesi gerektiğini belirtiyorlar.

Yangın söndürme cihazları uzmanları, vatandaşların cihazların üzerinde bulunan basınç saatlerine aldanıp, tüpün dolu olduğu zannetmemesi gerektiğini belirtiyorlar.


Yangın söndürme cihazlarının, her binada ve araçta bulunması zorunlu olan ve herhangi bir yangında sıkıntı yaşanmaması için belli zamanlarda bakımlarının ve dolumlarının yapılması gerekiyor. Vatandaşlar, yangın söndürme cihazlarını her yıl ücretsiz olarak kontrol ettirme hakkına da sahip. Eskişehir’de Yangın Söndürme Cihazları İşletmecisi Murat Pazarlı, TSE standartlarına göre 4 yılda bir yangın tüplerinin dolumları, bir yıl da genel bakımları yapılması gerektiğini anlattı. Pazarlı, yangın söndürme cihazları çok riskli bir konu olduğundan, firmalar içindeki kimyasal maddeyi 2 yılda bir doldurup 6 ayda bir de ücretsiz bakım yapmakta olduğunu söyledi.


“Cihazların dolum ve bakımını yaptırmak, kurum ve kuruluşlar ile şahısların kendi binalarında bulundurmuş oldukları yangın söndürme cihazlarını daha güvenilir hale gelmesini sağlamaktadır” diyen Pazarlı, “O yüzden biz firmalar olarak 2 yılda bir yangın söndürme cihazlarının kimyasallarını doldurup, içerisindeki cihazları boşaltıp gerisin geriye dolumlarını yapmaktayız. Şahıslar yangın söndürme cihazlarını alıyor, üzerisindeki manometre dediğimiz basınç saatlerini bakaraktan cihazların her zaman dolu olduğunu zannediyorlar. Cihazın üzerindeki basınç kontrol cihazı içerisindeki basınçla ilgilidir. İçerisindeki kimyasal maddeyle hiç ilgisi yoktur. O basın cihazda bir delik olmadığı müddetçe ömür boyu o basıncı kaybetmeyecektir. Ömür boyu kaybetmeyeceğinden de basınç saati hep sabit duracaktır. Şahıslar buna aldandıkları içinde cihazın dolu olduğunu zannediyorlar. O yüzden buna aldanmayıp üzerindeki tarihten itibaren 2 yılda bir içerisindeki kimyasal maddeyi değiştirmeleri onların can ve mal güvenliği için çok önemlidir” dedi.



“Eğitimler sayesinde vatandaşlar bilinçlenmeye başladı”


Yangın eğitimi ve tatbikatları sayesinden insanların bilinçlenmeye başladığını anlatan Murat Pazarlı, “Bu bilinçlenmenin sebebi fabrikalarda, iş yerlerinde, genel toplu kişilerin çalışmış olduğu yerlerde bizler yangın eğitimi ve tatbikatları yapmaya başladık. Bu resmi standartlarda da yayınlandı. Yılda 1 kere yangın eğitimi ve tatbikatı yaptırmak gerekmekte. Fabrikalar için 2012 yılında çıkan işçi güvenliği ve sağlığı yönetmeliğinde de zaten yangın eğitimleri alınması gerekmektedir diye bir yönetmelik var. Bu yönetmelikle verilen eğitimlerle birlikte insanlar, yangına karşı biraz daha hassasiyet göstermeye başladı. Cihazların ne şekilde ve nasıl çalışacağını öğrenmeye başladılar. İş güvenliği uzmanlarımız oluşmaya başladı. İş güvenliği uzmanları kuruluşlara devamlı bilgilendirme eğitimleri vermeye başladı. Bunun gibi etkenler sayesinde hassasiyet arttı. Yangın söndürme cihazına hayatımızda bir defa lazım olabilir ama dolu ve kullanıma uygun olması gerekir. Onun için yangın söndürme cihazları hayati önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.



“Ruhsat için göstermelik yangın tüpleri alıyorlar”


Bazı şahıslar ve iş yerleri sadece ruhsat almak için yangın söndürme cihazı alıp bir kere attığını, bununda meydana gelebilecek bir yangında, kendilerini ve iş yerlerine zarar verdiklerini belirten Pazarlı, “Bir de şöyle bir sıkıntı var denetimler yetersiz olduğundan şahıslar veya şirketler sadece iş yeri açabilmek, ruhsat alabilmek için ya da iskan alabilmek için yangın söndürme cihazı alıyorlar. Bu yangın söndürme cihazı aldım, ruhsatı da aldım bir kenara koyuyorlar, bir daha da arkasına bakmıyor. Bu zihniyette olan birçok insan da, müteahhit de var. Müteahhitler yaptığı dairelerin bir bloğuna 6 tane yangın söndürme cihazı kullanması gerekiyor ama, denetim zamanı o aldığı cihazları yaptığı başka bir bloğa götürüp oraya takıyor. Bunların tam denetimi olmadığı için bu tür durumlar olabiliyor” şeklinde konuştu.



“Yangının özelliğine göre değişik tüpler var”


Yangının A, B ve C olarak 3 sınıfta toplandığını anlatan Pazarlı şunları söyledi:


“A sınıfı katı madde yangınları, B sınıfı sıvı yangınları, C sınıfı basınç altındaki gaz yangınları olarak adlandırılır. Bunları söndürmek için de gerekli yangın söndürme cihazları var. Tozlu diye tabir edilen genel 6 gramlık ABC tozlu yangın söndürme cihazları. Tozlu söndürme cihazı A,B,C sınıfı bütün yangınlara etkili olan, bin volt elektriğe de iletkenliği yoktur. Her türlü yangında kullanılabilir. Halojelendirilmiş hidro karbon cihazları ise, bulunan alandaki oksijeni yok ederek, yangını bitirmeye çalışır. Karbondioksitli cihazlar da, oksijenin çok yoğun olduğu akaryakıt yangınlarında kullanılır. Birde köpüklü cihazlar var, bunlar su bazlı olduğundan soğutma amaçlı kullanılır. Hem söndürme hem de soğutma işlevi görmektedir. Tozlu, halokarbonlu ve karbondioksitli cihazlarda hiçbir şekilde soğutma işlemi yapılamıyor. Katı madde yangınlarında özellikle soğutma işlemi yapılmaktadır. Ayrıştırıp, soğutmamız gerekmektir. Bunu da köpüklü cihazlarla ya da yangın dolaplarıyla sağlayabiliriz”



“Güvenilir yerlerden alın”


Vatandaşların yangın tüpü alırken mutlaka güvenilir yerden alması gerektiği vurgulayan Murat Pazarlı, “Bu cihazları satan firmaların eski, tanınan yerler olması güvenilirliği arttırır. Çünkü artık adım başı yangın söndürme cihazı yerler görebilirsiniz. Ruhsatı alan bir iş yeri açabiliyor. Bir de o firmadan isteyebiliyorlarsa yetkininin kendi adına ve o yıla ait TSE yeterlilik belgesi göstermesini istesinler. Bunlara çok önem göstersinler ki, kendilerine gerçek yangın söndürme cihazlarıyla karşılayabilsinler. Çünkü piyasada çeşit çeşit cihazlar dolaşıyor. Kimi 20 lira kimi 50 lira kimisi 100 lira herkes kendi kafasına göre bir fiyat belirleyip ona göre satıyor. Belli bir standardın altına fiyat düştüğü zaman, o yangın söndürme cihazını olmuyor. Bu cihazlar çok aşırı sıcaklığa ve soğuğa maruz bırakılmamalı, oda sıcaklığında, belli standarda, kuru bir yerde muhafaza edilmeli” diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun YEDAŞ, kar yağışı sonrası arızaları gidermek için sahada Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş. (YEDAŞ), aşırı kar yağışı, kuvvetli rüzgar ve fırtınanın yol açtığı elektrik kesintilerini gidermek ve muhtemel elektrik kesintilerini önlemek için çalışmalarını sürdürüyor. YEDAŞ Genel Müdürü Yunus Emre Bilgi, arızalara olabilecek en hızlı şekilde müdahale ettiklerini söyledi. Samsun, Ordu, Çorum, Amasya ve Sinop illerinde yaklaşık 3 milyon aboneye elektrik dağıtım hizmeti veren YEDAŞ, yoğun kar yağışı nedeniyle elektrik kesintisi yaşanmaması için tüm olumsuz hava şartlarına rağmen çalışmaları aralıksız yürütüyor. Elektrik dağıtımının aksamaması ve vatandaşların mağduriyet yaşamamaları için merkez ve kırsal mahallelerde çalışmalar sürüyor. 320 araç ve 850 personel ile sahada Yoğun kar yağışı ve fırtına nedeniyle enerji nakil hatlarında oluşan buz yükünden kaynaklı iletken kopmaları ve direk yıkılmaları meydana geliyor. Devam eden kar yağışı ve buna bağlı ağaç devrilmelerinin kapattığı yollar ise ulaşımı zorlaştırıyor. Tüm ulaşım zorlukları ve zorlu hava şartlarına rağmen YEDAŞ, 320 araç ve 850 personel ile kesintiden etkilenen vatandaşların mağduriyetini gidermek için gece gündüz çalışmalarını sürdürüyor. Ekipler karla kaplı bölgelerde zorlu doğa şartlarında güçlükle ilerleyerek arızaları gidermeye çalışıyor. “Arızlara olabilecek en hızlı şekilde müdahale sağlıyoruz” YEDAŞ Genel Müdürü Yunus Emre Bilgi, yaptığı açıklamada saha ekiplerinin tam kadro sahada olduğunu belirterek, “Hizmet bölgemizde yoğun kar yağışı ve fırtınaya bağlı olarak meydana gelen elektrik kesintilerini gidermek için operasyon ve saha ekiplerimiz var gücüyle çalışıyor. Genel Müdürlükte oluşturduğumuz kriz masası sayesinde saha ekiplerinin çalışma alanlarının planını yaparak, ekiplerin hareket kabiliyetlerini artırıyor, arızalara olabilecek en hızlı şekilde müdahale sağlıyoruz. Bu kapsamda ilk etapta kar yağışı ve fırtınadan etkilenen bölgelerde hasar tespit çalışmalarını hızlıca tamamlayıp, hemen sonrasında onarım çalışmalarını başlattık. Sahadaki tüm personellerimiz, kaliteli ve sürdürülebilir enerji anlayışıyla enerji akışını tekrar sağlamak adına büyük bir özveri gösteriyor. Güvenliği ön planda tuttuğumuz çalışmalar esnasında vatandaşlarımızdan sabır ve anlayış beklemekteyiz” dedi.