KÜLTÜR SANAT - 08 Nisan 2025 Salı 12:45

Erzurum’da Karaz Kültürü’ne farklı bir bakış

A
A
A
Erzurum’da Karaz Kültürü’ne farklı bir bakış

Erzurum Arkeoloji Müzesinde bulunan ve erken dönem kazılardan ele geçen Karaz Kültürüne ait pişmiş toprak hayvan figürinleri üzerine yapılan bir araştırma ilginç sonuçları da beraberinde getirdi.


Kafkas dağlarından Doğu Akdeniz kıyılarına, Hazar kıyılarından Orta Anadolu düzlüklerine kadar uzanan "Karaz Kültürü" ile alakalı Rabia Akarsu ve Elif Şener tarafından yapılan farklı bir araştırmada, Erzurum Arkeoloji Müzesinde bulunan ve Pulur Höyüğü, Güzelova Höyüğü ve Sos Höyük’te ele geçen Karaz kültürüne ait boğa, koç, koyun, kuş ve tanımsız olmak üzere 20 adet pişmiş toprak hayvan figürini ele alındı.


"Geç Kalkolitik ve Erken Tunç Çağı"


Araştırmanın sonuç bölümünde, "Pulur ve Güzelova yerleşimlerinde erken dönem kazılarının tabakalanmasına ilişkin kesin olmayan veriler olsa da Sos Höyük kazılarından ele geçen eserler hem stratigrafik olarak tanımlanmış hem de radyokarbon tarihi sonuçları bulunmaktadır. Buna göre makale kapsamında ele alınan hayvan figürin örnekleri, Geç Kalkolitik ve Erken Tunç Çağı’na tarihlendirilmektedir. Erken dönem toplumlarının ortaya koyduğu taş, pişmiş toprak, ahşap, kemik, metal figürin eser grubu, o dönemin sosyal hayatı ve inanç sistemi hakkında bize bilgi vermektedir. Figürinlerin çocuklar tarafından oyuncak olarak veya yetişkinler tarafından çocukları eğitmek için kullanıldığı; muska, dilek aracı olduğu; ölüleri anmak için veya dinî tapınım nesnesi olarak kullanıldığı gibi farklı yorumlar bulunmaktadır" denildi.


"Karaz kültürüne ait izler"


Özellikle yazının olmadığı dönemlerde tam olarak yapılış amaçları hakkında kesin bilgi ortaya koymak mümkün olamasa da Pulur, Güzelova ve Sos Höyük’te figürinlerin ocak yapılarının etrafında bulunması dinî amaçla yapıldıklarını ve kullanıldıklarını düşündürüldüğü ifade edilen araştırmada, şu ifadeler kullanıldı, "Karaz kültürü sosyal ve dinî yapısı içinde ocak ve ocak ile bağlantılı ateşin kutsallığı bilinirken hayvan figürinlerinin de dinî bir anlam taşıması büyük bir olasılıktır. Karaz kültürü inanç sistemi hakkında çok az bilgi bulunmakla birlikte dönem halkının geçim kaynaklarından biri olan hayvancılıkla bağlantılı olarak koç, koyun, boğa gibi evcilleştirilmiş hayvan türlerinin inanç sistemi içinde önemli bir yere sahip olduğu çalışmaya konu olan buluntulardan anlaşılmaktadır. Hayvan figürinlerinin geçim kaynağı büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliğine dayanan Karaz halkının bereket kültü ile bağlantılı olarak dinî tapınımlarında yer bulduğu önerilebilir. Pulur-Sakyol Höyük kazılarında tapınak alanında ele geçen kuş yüzünün betimlendiği küpler dikkat çekicidir. Kuş figürü, arkeolojik çalışmalarda çok fazla ele alınmamış bir konudur"


"Hayvan figürinleri önemli bir yer tutuyor"


Karaz toplumunda kuş imgesinin neyi sembolize ettiğini veya dinî olarak ne anlama geldiğini söylemek için çok fazla kanıt bulunamadığı belirtilen araştırmada, "Ancak Paleolitik Dönem kaya resim sanatında, Neolitik Dönem tapınak duvarlarında kullanılan kuş imgelerinin daha çok ruhu temsil ettiği ve yaşamın yenilenmesiyle ilişkili olduğu düşünülmektedir. Sonuç olarak, Karaz kültürü yayılım alanı içinde ele geçen figürinler arasında bulunan benzerlikler, bu kültürü oluşturan insan topluluklarının inanç sistemi içinde hayvan figürinlerinin önemli bir yer tuttuğunu ve aralarındaki kültürel etkileşimin varlığını göstermektedir" denildi.


Karaz Kültürü Nedir?


Karaz Kültürü,Erken Tunç Çağı’na (M.Ö. IV binyılın sonu – III binyıl) ait bir kültürdür. Sovyet arkeolog Boris Kuftin’in çalışmalarında ortaya konulan, Geç Kalkolitik Çağ ve Tunç Çağı boyunca Doğu Anadolu Bölgesi, Transkafkasya, Azerbaycan ve Kuzeybatı İran’ı içine alan bir yayılma gösteren kültürdür. Boris Kuftin, 1940 yılında bu kültürü ilk olarak tanımlamış ve Kura-Aras Kültürü olarak adlandırmıştır. Karaz Kültürü’nün yayılma alanı kuzeyde Kuzey Karadeniz Dağları - Transkafkasya hattına, doğuda İran’daki Urmiye Gölü’ne, batıda Divriği - Kangal, Malatya - Elazığ hattına, güneyde ise Kahramanmaraş - Amik Ovası Filistin hattına uzanmaktadır. Günümüze göre ifade edilecek olursa, Karaz Kültürü’nün yayılma alanı Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Doğu Anadolu ve Kuzeybatı İran’dır.



Erzurum’da Karaz Kültürü’ne farklı bir bakış

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da bazı vatandaşlar deprem endişesiyle geceyi dışarıda geçirmeye devam etti İstanbul’da geçtiğimiz Çarşamba günü Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından önceki günlerde olduğu gibi bu gün de evlerinde kalmak istemeyen vatandaşlar geceyi dışarıda geçirdi. İstanbul’da geçtiğimiz Çarşamba günü meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem ve sonrasında yaşanan artçı depremler, İstanbul’da bazı vatandaşların sokakta yatmasına neden oldu. Son olarak dün akşam saatlerinde yaşanan 4.3 büyüklüğündeki artçı sarsıntının da meydana getirdiği panik sonrası, önceki iki geceyi sokakta geçiren bazı vatandaşlar gibi bu geceyi de dışarıda geçirmeyi tercih edenler oldu. Bahçelievler’de bulunan Sanayi Caddesi yanındaki boş arazi ve Kuleli Parkı geceyi dışarıda geçirmek isteyen insanlarca dolduruldu. Ailelerin bir kısmı çadır kurarken, bazıları ise arabalarında uyumayı tercih etti. Bazı aileler soğuğa önlem almak amacıyla ateş de yaktı. Geceyi dışarıda geçiren vatandaşlardan Muhammet Bilgin, "2 gecedir dışarıdayız. Korkuyoruz, artçılar devam ediyor. Evimizde ve binada çatlaklar var." dedi. Mehmet Ecer ise, "Evde hafif bir çatlaklık oldu. Yan binayla ayrışma söz konusu oldu. Bu sebeple bir tereddüt yaşadık." derken, akşamüzeri olan 4.3 depreminden sonra gelen artçı depremlerden endişe duydukları için kendilerini dışarı attıklarını belirtti. Müsait alan olarak burayı gördüklerini ve İstanbul’da park alanları yetersiz olduğu için boş alan bulmanın çok zor olduğunu söyledi. "Burada şu anda 25 kişi var. 3 aileden oluşuyor. Vatandaşların yaşayabileceği park tarzı, ihtiyaçlarını rahat giderebileceği alanların mevcut olması tabi ki talebimiz olacaktır" dedi. Yabancı uyruklu olan Naif El Abesan ise, 12 yıldır Türkiye’de olmaktan memnun olduğunu dile getirdi. Deprem olduktan sonra çocuklarının korkup eve gitmek istemediğini söyleyen Abesan, 10 yaşındaki kızının korktuğu için okula da gidemediğini söyledi. Çadır ve odunla oraya geldiğini ifade etti. Ailesiyle beraber araçta sabahlayacaklarını söyleyen Ferdi Göçer ise, "Şu anda eski binalarda oturduğumuzdan, artçı depremlerden ve çocuklarım korktuğu için boş araziye gelmek zorunda kaldık. Şu anda soğuk, çadırımız da yok. Arabada ve yerde yatıyoruz. Hava şartlarına bağlı olarak yağmur yağarsa eve gideriz, yağmazsa da çoluk çocuk mecburen buradayız. Çadır yok, bir şey yok" şeklinde konuştu. Kuleli Parkı’nda kalan vatandaşlara İBB yardım araçları tarafından sandviç ve meyve suyu ikram edildi.
Ankara Ankara’da izinsiz gösteri yapan 30 kişi gözaltına alındı Ankara’nın Çankaya ilçesinde yasadışı eylem yapan 300 kişilik gruptan 30 kişi gözaltına alındı. Ankara’da akşam saatlerinde bir grup Konur Sokak’ta toplanarak eylem yaptı. Polisle eylemciler arasında gerginlik yaşanırken Ankara Valiliği olay ile ilgili açıklama yaptı. Valilikten yapılan açıklamada 30 kişinin gözaltına alındığı duyurularak, "25 Nisan 2025 günü saat 21.00 sıralarında Çankaya İlçemiz Konur Sokak üzerinde yasadışı eylem yapan 300 kişilik grubun, polisin dağılmaları yönündeki uyarılarını dikkate almayarak yürüyüşe geçmeleri ve polise karşı mukavemet etmeleri üzerine, gruba müdahale edilmiştir. Olayla ilgili olarak 9 kadın, 21 erkek olmak üzere toplam 30 kişi gözaltına alınmıştır" ifadeleri kullanıldı. "Erkek polislerin kadın şahsı gözaltına alınırken üstü açıldı" şeklinde paylaşım ve haberler ile ilgili olarak valilik şahsın erkek olduğunu belirterek, "Bazı basın ve sosyal medya organlarında, ‘Erkek polis memurlarının sözde kadın bir şahsı gözaltına aldıkları sırada, vücudunun bir kısmının görüldüğü’ görsellerin yer aldığı tespit edilmiştir. Konu ile ilgili yapılan görüntü incelemelerinde ve çalışmalarda, gözaltına alınan şahsın 1998 doğumlu M.B. isimli erkek şahıs olduğu, eylem sırasında yüzünü kırmızı kaşkol ile kapattığı, şahsın üzerinde kot pantolon, deri ceket ve tişört olduğu tespit edilmiştir. Ancak gözaltı işlemi sırasında ilgili şahsın, polise direnmesi sebebiyle ortaya çıkan görüntülerinde kadın iç giyimi kullandığı anlaşılmıştır. Bahsi geçen şahsın daha önce de yasadışı toplumsal eylemlere karıştığı, müstehcen görüntülerin yayınlanmasına aracılık ettiğinden dolayı hakkında devam eden adli davalarının bulunduğu ve 2020 yılında yasadışı örgüt propagandası yapma suçundan gözaltına alındığı şeklinde kayıtlar bulunduğu tespit edilmiştir. Kamuoyunun hassasiyetinin istismar edilerek, kasıtlı olarak yayılan bilgilere itibar edilmemesi önemle rica olunur" ifadelerine yer verildi.