KÜLTÜR SANAT - 18 Aralık 2024 Çarşamba 09:37

Erzurum şehir tiyatrosu “15 Temmuz Diriliş” oyununu sahneledi

A
A
A
Erzurum şehir tiyatrosu  “15 Temmuz Diriliş” oyununu sahneledi

Erzurum Şehir Tiyatrosu “15 Temmuz Diriliş” adlı oyununu 13-14 Aralık tarihlerinde, İbrahim Erkal Dadaş Kültür merkezinde ücretsiz sahneledi.


Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in destekleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla hazırlanan oyun seyirciyi ağlattı, duygusal anlar yaşandı.


Oyunda 15 temmuz darbe girişiminde yaşanan olaylar konu edildi. Gerçek görüntülerin kullanıldığı oyunun yazarı Gülçin Mete - Semih Yetimoğlu, yönetmenliğini Semih Yetimoğlu, Sanat yönetmenliğini Ercan Seval, Sahne amirliğini Ahmet Ayık yaptı.


Gazeteci Nedim Şener oyunu izlemek için geldiği Erzurum’da beğenilerini ifade ederek ekibe teşekkür etti ve kitaplarını hediye ederek 15 Temmuz hakkında bilgilendirme yaptı.


Yönetmen Semih Yetimoğlu, “15 Temmuz hain darbe girişimi ve bunun karşısında kazanılan demokrasi zaferini etkili bir biçimde anlatmak, Milli birlik ve beraberlik duygusunu güçlendirmek, demokrasi bilincini vurgulamaktır. Bu güzel ülkemizin dini, sosyal ve siyasi gündemi ile ilgili farkındalıkları artırmak ve demokrasinin korunmasında kendi sorumluluğumuzun farkına varmak, Şehitlerimize ve 15 Temmuz şehitlerine karşı vefa duygularını, milli ve manevi duyguları güçlendirmek, Vatan ve millet sevgisinin önemini, İnsanımıza biz birlikte güçlüyüz mesajıyla oyunumuz final yapmaktadır.


Toplumsal hafızayı canlı tutmak amacıyla, tiyatro sanatının anlatım imkanlarından yararlanarak “15 Temmuz Dünyanın demokrasi imtihanı” sloganıyla hafızalara girmek. Şehitlerimize vefa duygusunu güçlendirmek, vatan sevgisini aşılamak, bizi biz eden toplumsal değerlerimizin farkındalığını anlatmaktır amacımız. Tiyatro sanatı toplumsal duyarlılığı artırmayı, kişiler arası iletişimin ve birey-toplum ilişkisinin anahtarlarını ortaya koymayı, yanlışları göstermeyi, doğruları desteklemeyi ve en önemlisi tüm farklılıklara rağmen, karşılıklı sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü, üretmeyi, kendini başkasının yerine koyarak düşünme kültürünün gelişmesine katkı sunmaktır amacımız” diye konuştu.



Erzurum şehir tiyatrosu  “15 Temmuz Diriliş” oyununu sahneledi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kartal Belediyesi’nden soğuk kış sabahlarında içleri ısıtan ikram Kartal Belediyesi, soğuk kış günlerinde üniversite öğrencilerinin yanında olmaya devam ediyor. İstanbul’u ve Kartal’ı etkisi altına alan soğuklara karşı harekete geçen belediye, 16 Aralık Pazartesi günü itibarıyla Marmara Üniversitesi Mehmet Genç Külliyesi mobil ikram aracı ile öğrenciler için sıcak çorba ve çay ikramına başladı. Sabahın erken saatlerinden itibaren hizmete başlayan mobil ikram araçları, üniversite öğrencilerinin bütçelerine destek olmak ve sağlıklı beslenmelerini sağlamak amacıyla onları kampüs girişinde sıcak ikramlarla karşılıyor. Üniversite öğrencileri, soğuk kış günlerine Kartal Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’ne bağlı Neriman-Sami Türkdoğan Aşevi’nde yapılan çorbalarla sıcak bir başlangıç yapıyor. Kartal Belediyesi’nin bu hizmeti, özellikle sabah derslerine yetişmeye çalışan ve kahvaltı yapmaya fırsat bulamayan öğrenciler için büyük bir kolaylık sağlıyor. Sıcak çorba ve çay ikramıyla hem öğrencilerin içi ısınıyor hem de güne daha zinde ve enerjik bir başlangıç yapmalarına imkan sağlanıyor. Mobil ikram araçlarının başında görevli belediye çalışanları, öğrencilerle birebir iletişim kurarak güler yüzlü hizmet sunarken, gençlerden gelen memnuniyet dolu geri dönüşler de bu anlamlı projenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Sıcak çorba ve çay ikramından faydalanan öğrenciler, Kartal Belediyesi’nin bu duyarlı davranışı karşısında mutluluklarını dile getirerek, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’e ve tüm belediye çalışanlarına teşekkürlerini sundu. Özellikle kış aylarında bu tür sosyal desteklerin değerinin çok büyük olduğunu belirten öğrenciler, bu hizmetin kendileri için hem moral hem de motivasyon kaynağı olduğunu ifade etti. Kartal Belediyesi, sosyal belediyecilik anlayışı çerçevesinde öğrencilere yönelik destek çalışmalarını sürdürerek, gençlerin eğitim hayatlarını kolaylaştırmak ve onları her alanda desteklemek amacıyla çalışmalarına devam edecek. Soğuk havalarda iç ısıtan bu anlamlı hizmet, Kartal’ın dayanışma ruhunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul “Gebelikte kansızlık bebeğin gelişimine engel olabilir” Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre dünya çapında çocukların yüzde 25’inin kadınların yüzde 40’ının anemi yaşadığını vurgulayan Dr. Edvin Murrja, “Bu durum özellikle doğurganlık çağındaki kadınlar ve hamileler için ciddi bir sağlık sorunu teşkil etmektedir. Gebelikte kansızlık bebeğin gelişimine engel olabilir” dedi. Anemi, kırmızı kan hücrelerinde bulunan hemoglobin seviyesinin azalması sonucu oluşmaktadır. Hemoglobin oksijenin vücutta taşınmasını sağlayan bir proteindir. Hemoglobin eksikliği veya kırmızı kan hücresi sayısının azalması, vücudun yeterince oksijen alamamasına neden olmaktadır. Aneminin en yaygın belirtilerinin yorgunluk ve halsizlik, soluk ten, nefes darlığı, baş dönmesi, baş ağrısı, çarpıntı, üşüme, soğuk el ve ayaklar olduğunu söyleyen Medicana Zincirlikuyu Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja,“Aneminin birçok şekli vardır ancak en sık görüleni demir eksikliği anemisidir. Bu genellikle demirden fakir beslenme veya yoğun adet kanamaları sonucu oluşan demir eksikliğinden kaynaklanır. Aynı zamanda vitamin eksiklikleri, kronik bir hastalık ve kan kaybından da kaynaklanabilir” açıklaması yaptı. Bu faktörler anemi riskini artırıyor Kadınlarda anemi riskini artıran başlıca faktörler; yoğun adet kanamaları, yetersiz beslenme ve gebelik dönemindeki artan demir ihtiyacıdır. Aneminin nedenlerinin farklı gruplara ayrılabildiği bilgisini veren Uzm. Dr. Edvin Murrja bu grupları şöyle detaylandırdı: “Demir eksikliği: Vücudun hemoglobin üretimi için gerekli olan demir mineralinin yetersizliği Vitamin eksiklikleri: B12 vitamini ve folik asit gibi vitaminlerin eksikliği Kronik hastalıklar: Böbrek hastalığı, kanser ve romatoid artrit gibi kronik hastalıklar Genetik faktörler: Akdeniz anemisi veya orak hücre anemisi gibi genetik hastalıklar Kan kaybı: Yoğun adet kanamaları, mide-bağırsak sistemi kanamaları veya yaralanmalar nedeniyle meydana gelen kan kayıpları” Aneminin tedavisi nedenine bağlı olarak değişiyor Anemi tanısının bir dizi kan testi yardımıyla konulduğunu belirten Uzm. Dr. Edvin Murrja, “Bu testler hemoglobin seviyelerini, kırmızı kan hücresi sayısını ve diğer kan bileşenlerini ölçer. Ek olarak vitamin, mineral ve diğer anemi nedenlerini açıklayacak diğer testler de istenir. Demir eksikliğine bağlı anemilerde, demir takviyelerinden yararlanılmaktadır. Ayrıca demir açısından zengin besinlerin tüketilmesi teşvik edilir. Vitamin eksikliğinden kaynaklanan anemilerde B12 vitamini veya folik asit eksikliklerine bağlı anemilerde, uygun vitamin takviyeleri reçete edilir. Yetersiz beslenmeye bağlı gelişen anemilerde eksikliklerin giderilmesi için dengeli ve sağlıklı bir beslenme planı oluşturulur. Kronik hastalıklara bağlı anemilerde ise altta yatan hastalığın tedavisine yönelik ilaçlar kullanılır. Şiddetli anemi durumlarında, kan transfüzyonu yani kan nakli gerekebilmektedir” açıklamalarında bulundu. Hamilelik döneminde düzenli kontrol şart Hamilelikte anemi tespiti ve tedavisi, gebeliğin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için oldukça önemlidir. Bu nedenle hamilelik sırasında düzenli sağlık kontrolleri ve doktor önerilerine uyulması büyük bir önem taşır. Uzm. Dr. Edvin Murrja, “Hamilelikte kansızlık annenin oksijen taşıma kapasitesini düşürerek hem kendi sağlığını hem de bebeğin gelişimini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca annenin yorgunluk, halsizlik gibi problemler yaşamasına neden olabilir” dedi. Dengeli bir beslenme planı ile anemiden korunun Anemiden korunmak için demir açısından zengin besinler tüketmenin faydalı olacağını vurgulayan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja bu besin kaynakları şöyle sıraladı: “Karaciğer, et, kümes hayvanları eti, balık, fasulye, fındık, kuru yemiş, hububat ve tahıllar, birçok koyu yeşil yapraklı sebzeler gibi besinlerdir. Demire ek olarak B12 vitamini ve folik asit içeren besinlerin de tüketilmesi gerekmektedir. Bunlar arasında ise et, balık (ton balığı, somon), yumurta, süt ve süt ürünleri, B12 ile zenginleştirilmiş tahıllar, ıspanak, brokoli, portakal, muz avokado ve baklagiller yer alır. C vitamini, bitkisel kaynaklı demirin emilimini artırır. Demir açısından zengin bir öğünle birlikte; portakal, mandalina, limon, çilek, kivi, domates, kırmızıbiber de tüketilebilir. Özellikle risk altında olan bireylerin düzenli kan testleri yaptırmaları, anemi belirtilerinin erken teşhis edilmesinde faydalı olmaktadır.”
Samsun “Kış mevsimi, cilt yenileme işlemleri için ideal bir zaman dilimi” Kış mevsiminin cilt yenileme işlemleri için ideal bir zaman dilimi olduğunu belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Gül Şekerlisoy Tatar, “Güneş ışınlarının daha az etkili olduğu bu dönemde yapılan dermokozmetik işlemler, cildinizi bahara hazırlarken, iyileşme sürecini de kolaylaştırır" dedi. Liv Hospital Samsun Dermatoloji Uzm. Dr. Gül Şekerlisoy Tatar, kış mevsiminde cilt yenileme işlemleri hakkında bilgilendirmede bulundu. Kış mevsiminin cilt yenileme işlemleri için ideal bir zaman dilimi olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Tatar, “Güneş ışınlarının daha az etkili olduğu bu dönemde yapılan dermokozmetik işlemler, cildinizi bahara hazırlarken, iyileşme sürecini de kolaylaştırır" diye konuştu. Kış aylarında tercih edilebilecek bazı popüler dermokozmetik işlemler olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Tatar, bunlar arasında ışık bazlı tedaviler (IPL)/BBL, lazerle cilt yenileme, kimyasal peeling, hyaluronik asit enjeksiyonları, iğneli radyofrekans ve derin nemlendirici tedavilerin sayılabileceğini söyledi. “Işık bazlı tedaviler yaz-kış uygulanabilir” Işık bazlı tedaviler olarak bilinen IPL (yoğun atımlı ışık) tedavisinin güneş lekeleri, damarlı yapılar ve cilt tonu düzensizliklerini düzeltmek için kullanıldığını söyleyen Uzm. Dr. Tatar, yaz-kış uygulanabilen bu tedavi yöntemi için en ideal dönemin yine kış ayları olduğunu ifade ederek, "Çünkü bu dönemde güneşe maruz kalma minimaldir. Fraksiyonel CO2 lazer, ciltteki ince çizgiler, kırışıklıklar, lekeler ve akne izlerini azaltmak için kullanılır. Bu lazer, cildin üst katmanlarını kontrollü bir şekilde soyarak alttaki yeni, sağlıklı cilt katmanlarının ortaya çıkmasını sağlar. Cilt tonu ve dokusunu iyileştirmek için yapılan kimyasal peeling işlemleri, özellikle kış aylarında tavsiye edilir. Çünkü peeling sonrası cildin güneşten korunması gerekmektedir. Glikolik asit, salisilik asit gibi maddeler içeren bu işlemler, cildin üst katmanlarını atarak yeni ve daha sağlıklı cilt katmanlarının yüzeye çıkmasına yardımcı olur" şeklinde konuştu. “Hyaluronik asit enjeksiyonları, daha dolgun ve genç bir görünüm sağlar” Kuru ve soğuk hava şartlarının cildin nem kaybına neden olduğunu belirten Uzm. Dr. Tatar, “Hyaluronik asit enjeksiyonları, cildin su tutma kapasitesini artırarak daha dolgun ve genç bir görünüm sağlar. Bu tedavi, özellikle ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü azaltmak için etkilidir” ifadelerini kullandı. “İğneli radyofrekansta deri içine radyofrekans dalgaları uygulanıyor” İğneli radyofrekans yönteminde ‘altın iğne’ olarak da bilinen enerji bazlı cihazların; akne skarları, aktif akne, leke, cilt yenileme, cilt sarkmalarını düzeltme gibi endikasyonlarda kullanılabileceğini söyleyen Tatar şunları söyledi: "Altın kaplı iğneler aracılığıyla deri içine uygulanan radyofrekans dalgaları ile cilt yenileme işlemi için en uygun dönem kış aylarıdır. Bu tedaviler, cildin nem bariyerini güçlendirir ve soğuk hava şartlarına karşı koruma sağlar. Kış aylarında yapılan bu dermokozmetik işlemler, cildinizin daha sağlıklı ve canlı görünmesini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda güneşin zararlı etkilerinden korunarak iyileşme sürecini de optimize eder. Yeni yıla tazelenmiş bir cilt ile girmek için bu dönemi değerlendirebilirsiniz."
Konya KTO Karatay Üniversitesi, Uı Greenmetrıc sıralamasında dünyanın en yeşil kampüsleri arasında yerini aldı Uluslararası arenada yükseköğretim kurumlarının çevreye duyarlılık ve sürdürülebilirlik alanlarında değerlendirilmesiyle dünyanın en yeşil kampüslerinin sıralandığı 2024 UI GreenMetric World University Rankings 2024 sonuçları açıklandı. Sıralama sonuçlarına göre Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi; dünyada 606., Türkiye’de 61., vakıf üniversiteleri arasında ise 12. sırada yer alarak büyük bir başarıya imza attı. KTO Karatay Üniversitesi, 95 ülkeden bin 477 yerleşkenin kampüs ortamı, altyapı yeterliliği, enerji kullanımı, ulaşım, eğitim ve araştırma gibi faktörler ile değerlendirildiği UI GreenMetric World University Rankings 2024 (Yeşil Üniversite Endeksi) sıralamasında yeşil kampüsü ile önemli bir yer alarak, sürdürülebilirlik alanındaki başarılarını devam ettirdi. Üniversite, Türkiye’deki vakıf üniversiteleri arasında “Su” kategorisinde 6., “Altyapı” kategorisinde 8., “Atık” kategorisinde 14., “Enerji ve İklim Değişikliği” ile “Toplu Taşıma” kategorilerinde15., “Eğitim ve Araştırma” kategorisinde ise 24. sıraya yerleşti. “Eğitim ve araştırma faaliyetlerimizi çevre odaklı yaklaşımla sürdürüyoruz” Enerji verimliliğini artıran projeler ile yeşil kampüs hedeflerine her geçen gün daha emin adımlarla ilerlediklerini belirten KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Rifat Ortaç; “Üniversitemiz, UI GreenMetric World University Rankings 2024 raporuna göre çevreye duyarlılık ve sürdürülebilirlik konularındaki kararlılığını bir kez daha uluslararası alanda kanıtlamıştır. Elde ettiğimiz sonuçlar, yeşil kampüs hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerlediğimizi gösteriyor. Bu başarı hem kampüs altyapımızın hem de eğitim ve araştırma faaliyetlerimizin çevre odaklı bir yaklaşımla şekillendiğinin bir göstergesidir. Güneş Enerjisi Santrali Projesi ile üniversitemizin yıllık elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 10’u yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılıyor, projemiz ile kampüsümüzde yer alan yaklaşık 780 solar güneş paneli sayesinde yıllık 312 kW elektrik üretiyoruz. Üniversitemiz, çevreye duyarlı altyapı yatırımları, enerji verimliliğini artıran projeler, atık yönetimindeki yenilikçi uygulamalar ve sürdürülebilir ulaşım çözümleri ile bu alandaki öncülüğünü sürdürüyor. Üniversitemizin başarılı yükselişinde emeği geçen tüm akademisyen, idari personel ve öğrencilerimize teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Yalova Aksa, Akkim ve DowAksa’dan eşit bir gelecek için yeni proje: ‘Eşitliğin Kimyası’ Yalova’dan dünyaya açılan 3 büyük kimya şirketi Aksa Akrilik, Akkim ve DowAksa, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda önemli bir adım atarak ‘Eşitliğin Kimyası’ projesi çatısı altında güçlerini birleştirdi. Projenin ilk ayağına AÇEV iş birliğinde Yalova’da ‘Hayat Dolu Buluşmalar’ programı ile başlayan üç şirket, kadınların güçlenmesi ve kız çocuklarının eğitime erişiminin artırılmasını hedefliyor. Akkök Holding’in kimya sektöründe faaliyet gösteren şirketleri Aksa Akrilik ve Akkim Kimya ile Dow Inc. ve Aksa Akrilik 50/50 ortak girişimi olan DowAksa, sürdürülebilirlik projelerine yeni bir kadın destek programını ekledi. Şirketler toplumda cinsiyet eşitliği konusunda güçlü bir adım atarak ‘Eşitliğin Kimyası’ projesini başlattı. Kadınların güçlenmesini ve kız çocukların eğitime erişiminin artırılmasını hedefleyen şirketler, projenin ilk ayağını Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) iş birliği kapsamında Yalova’da ‘Hayat Dolu Buluşmalar’ isimli program ile başlattı. Program kapsamında, 18 yaşından büyük kadınlara ileri okuryazarlık, matematik ve yaşam becerileri gibi konularda eğitimler sunuluyor. 14-18 yaş arası kız çocuklara yönelik olarak düzenlenen ‘Genç Hayat Dolu Buluşmalar’ programında ise, kız çocukların eğitimlerine devam etmeleri ve yaşam becerilerini geliştirmeleri destekleniyor. Aktif, katılımcı ve paylaşıma dayalı bir ortamda eşitlikçi yaklaşım ile yüz yüze uygulanan program 8 hafta sürüyor. “Türkiye genelinde geniş etki oluşturmayı hedefliyoruz” Aksa Akrilik Genel Müdürü Cengiz Taş, Akkim Kimya Genel Müdürü Onur Kipri ve DowAksa İcra Kurulu Başkanı Massimo Rebolini ile AÇEV Genel Müdürü Senem Başyurt, proje lansmanında yaptıkları açıklamalarda ‘ne işte ne okulda olan kadınlar ve kız çocuklarının’ hayata kazandırılmasının toplum için önemini vurguladı. Aksa Akrilik Genel Müdürü Cengiz Taş, “Eşitliğin Kimyası projesi kapsamında başlattığımız ‘Hayat Dolu Buluşmalar’ programı ile kadınların ve kız çocukların hayatlarına katkı sağlayarak, onlara daha iyi bir gelecek sunmayı hedefliyoruz. Projemizin ana amacı, öncelikle Yalova’da, ardından Türkiye genelinde her kesimden bireyin eşit fırsatlara erişimini sağlamak ve geniş bir etki oluşturmaktır” dedi. Akkim Kimya Genel Müdürü Onur Kipri de Akkim olarak yıllardır Akkim Cinsiyet Eşitliği programı kapsamında kadınların iş yaşamında ve toplumda güçlendirilmesini amaçlayan çalışmalar yaptıklarını belirterek, “Bu amaçla grup kimya şirketlerinin güçlerini birleştirmesi çok kıymetli. Bu önemli güç birliğinin başta bölgemiz olmak üzere tüm Türkiye’de örnek teşkil etmesini temenni ediyoruz. Daha eşit bir toplum ve gelecek için kız çocukların ve kadınların güçlenmesine destek olmaya devam edeceğiz” diye konuştu. DowAksa İcra Kurulu Başkanı Massimo Rebolini ise “Şirket olarak, kadınların güçlenmesi ve iş hayatında eşitlik konularında aktif bir rol üstlenmeye devam ediyoruz. Bu yaklaşımı, şirket sınırlarının ötesine taşıyarak tüm paydaşlarımızla paylaşmayı da son derece önemsiyoruz. Eşitliğin Kimyası projesi, bizim için yalnızca bir sosyal sorumluluk inisiyatifi değil, aynı zamanda geleceğe yapılan değerli bir yatırımdır. Kadınların ve kız çocukların güçlenmesi, toplumların ilerlemesi için vazgeçilmez bir temeldir” şeklinde konuştu. AÇEV Genel Müdürü Senem Başyurt ise “Eşit bir toplum için kadın güçlenmesine odaklanarak 2016 yılından bu yana ne işte ne okulda olan kadınları Hayat Dolu Buluşmalar programımızla buluşturuyoruz. Şimdi de ‘Eşitliğin Kimyası’ projesinin ilk paydaşı olarak Akkök Holding iştirakleri Akkim Kimya, Aksa Akrilik ve DowAksa iş birliğinde Hayat Dolu Buluşmalar programımızı Yalovalı kadınlarla buluşturabilmek, bizler için mutluluk verici. Eğitimle güçlenen her kadının, eşit bir toplum inşa etme yolunda daha parlak bir geleceğe adım attığına inanıyoruz” dedi. Bölgeye değer katıyorlar Şirketler, Yalova’da Eşitliğin Kimyası projelerinin yanı sıra, yıllardır özellikle bölge gençlerine ve kadınlara yönelik sosyal sorumluluk projeleri üretiyor. Üç şirket, Raif Dinçkök Kültür Merkezi, Yalova Üniversitesi Rektörlük Binası, Aksa Meslek Lisesi gibi bölge yararına bağışlanan kalıcı hizmet altyapılarının yanı sıra eğitim destek programları, çevresel yardımlar, gençlere ve ailelere yönelik halka açık eğitimler gibi projeleri hayata geçiriyor.