GÜNDEM - 20 Ekim 2024 Pazar 11:33

Atatürk Üniversitesi öğrencileri üzerine ilginç bir araştırma

A
A
A
Atatürk Üniversitesi öğrencileri üzerine ilginç bir araştırma

Atatürk Üniversitesi’nden Dilan Duman , Nursima Dal, Ayşe Tuba Aksakallı ve Meva Demir Kaya tarafından yapılan “Üniversite Öğrencilerinde İklim Değişikliği Anksiyetesi: Umut ve Psikolojik Sağlamlığın Yordayıcı Rolü” başlığındaki araştırma ilginç sonuçları da beraberinde getirdi.


Çalışmanın amacının; umudun ve psikolojik sağlamlığın iklim değişikliği anksiyetesi üzerindeki etkilerini incelemek olduğu ifade edilirken, “ Bu amaç doğrultusunda, Erzurum Atatürk Üniversitesinden 360 (%81 kadın) öğrencinin katılımı ile araştırma yürütülmüştür. Araştırmada, Bilgilendirilmiş Onam Formu, Demografik Bilgi Formu, İklim Değişikliği Anksiyetesi Ölçeği, Karaca-Kandemir Umut Ölçeği ve Kısa Psikolojik Sağlamlık Ölçeği kullanılmıştır. Pearson korelasyon analizi sonucunda iklim değişikliği anksiyetesi ile psikolojik sağlamlık ve umut arasında negatif, psikolojik sağlamlık ile umut arasında pozitif anlamlı ilişki olduğu saptanmıştır. Hiyerarşik regresyon analizi sonucunda ise, psikolojik sağlamlığın iklim değişikliği anksiyetesini negatif yönde anlamlı bir şekilde yordadığı belirlenmiştir.” denildi.


Umut kavramının karmaşıklığı


Araştırmada üniversite öğrencilerinde umut, psikolojik sağlamlık ve iklim değişikliği anksiyetesi arasındaki ilişkiler incelendiği dile getirilerek, “ Çalışmanın temel hipotezleri umut, iklim değişikliği anksiyetesi ve psikolojik sağlamlık arasında anlamlı ilişkiler olduğunu, umudun ve psikolojik sağlamlığın iklim değişikliği anksiyetesi üzerinde anlamlı etkisinin bulunduğudur. Regresyon analizi sonuçlarına göre psikolojik sağlamlık değişkeninin iklim değişikliği anksiyetesi üzerinde anlamlı ve negatif bir etkisi olduğu bulunmuştur. Bu bulgu psikolojik sağlamlık düzeyi yüksek olan bireylerin iklim değişikliği anksiyetesini daha düşük düzeyde yaşadığını göstermektedir. Bu sonuçlar doğrultusunda genel bir inceleme yapıldığında umut kavramının karmaşıklığı da dikkate alınmalıdır. Umut, bireyin gelecekteki olaylar ve durumlar hakkındaki olumlu beklentilerini ifade ederken bu beklentilerin gerçekleşme olasılığına yönelik inanç ve bu hedeflere ulaşma konusundaki motivasyon da önemlidir.


Araştırmada sadece Atatürk Üniversitesi öğrencileri var


Araştırmanın sonuç kısmında ise şu tespitlere yer verildi, “İklim değişikliği gibi geniş çaplı ve kontrol edilemeyen bir sorun söz konusu olduğunda insanların beklentileri yüksek olsa bile umutlarının gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusundaki belirsizlik ve insanların sorunun nasıl aşılacağına dair algıları umudun iklim değişikliği anksiyetesini neden yordamadığını açıklayabilir. Bu araştırma, psikolojik sağlamlık değişkeninin iklim değişikliği anksiyetesini azaltmada önemli bir rol oynadığını ortaya koyarken umut düzeyinin etkisinin anlamsız çıkması bu kavramın daha geniş ve karmaşık bir yapıya sahip olduğunu ve farklı faktörlerden etkilendiğini göstermektedir. Bu nedenle daha sonra yapılacak çalışmalara farklı değişkenlerin dahil edilmesi önerilebilir. Bu durum bulguların genelleştirilebilirliğini kısıtlamaktadır. Daha geniş bir örneklemde ve farklı demografik özelliklere sahip katılımcılarla yapılacak çalışmalar araştırma sonuçlarının genellenebilirliğini arttırabilir. Aynı zamanda kullanılan analiz yöntemlerinin genel sonuçlara etkisi göz önünde bulundurulmalıdır”


“İklim değişikliği anksiyetesi ile başa çıkma”


Çalışmanın sınırlılıkları arasında araştırmanın örnekleminin Atatürk Üniversitesi öğrencilerinden oluşmuş olmasının bulunduğu vurgulandıktan sonra şöyle denildi, “ Son olarak araştırmanın belirli bir zaman diliminde gerçekleştirilmesi umut, iklim değişikliği anksiyetesi ve psikolojik sağlamlığın uzun vadeli etkilerin incelenmesini engellemektedir. İklim değişikliği anksiyetesinin zamanla değişebilen dinamik süreçler içeriyor olması oldukça yüksek bir ihtimaldir. Sonuç olarak bu çalışma, psikolojik sağlamlık ve umut değişkenlerinin iklim değişikliği anksiyetesi üzerindeki etkilerini incelemiş ve psikolojik sağlamlığın önemli bir yordayıcı olduğunu ortaya koymuştur. Bu bulgular iklim değişikliği anksiyetesi ile başa çıkma stratejilerinin geliştirilmesi ve bireylerin psikolojik dayanıklılığının artırılması gerektiğini göstermektedir. Gelecek araştırmalar umut ve iklim değişikliği anksiyetesi arasındaki ilişkinin daha kapsamlı bir şekilde incelenmesine ve bu konudaki müdahalelerin etkisinin değerlendirilmesine odaklanabilir”



Atatürk Üniversitesi öğrencileri üzerine ilginç bir araştırma

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Adalet Bakanı Tunç’tan ‘Yenidoğan Çetesi’ açıklaması Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Yenidoğan çetesiyle ilgili 22 kişi tutuklandı, soruşturma sürüyor” dedi. Tunç, Karabük’te katıldığı AK Parti Merkez İlçe Başkanlığı kongresi sonrası gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bakan Tunç, ’Yenidoğan çetesi’ soruşturmasının derinleştirildiğini vurgularken, "CİMER’e yapılan başvuru ile 1 yıllık araştırma neticesinde yapılan soruşturma kapsamında 47 kişi gözaltına alındı. Toplamda 22 kişi tutuklandı. Bebeklerin ölümüne müsaade etmeyiz" dedi. “22 kişi tutuklandı” Bakan Tunç, sürecin 2023 yılının 27 Mart tarihinde CİMER’e bir vatandaşın ihbarıyla başlayan bir süreç olduğunu hatıralatarak, “İstanbul’daki bazı özel hastanelerde yenidoğan yoğun bakım üniteleriyle ilgili bir şikayet oldu. İstanbul’daki bazı hastanelerde, özel hastanelerde yenidoğan yoğun bakım üniteleriyle ilgili olarak bir şikayet meydana geldi. Özellikle yeni doğan bakım ünitelerinin işletilmesiyle ilgili maddi çıkar sağlandığını ve ihmal suretiyle bebeklerin ölümüne neden olunduğuna ilişkin ihbarlar neticesinde bir soruşturma başlatıldı. Hem bunu Sağlık Bakanlığımız, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne ilettikten sonra İl Sağlık Müdürlüğümüz de gecikmeksizin hem idari soruşturma başlattı hem de adli soruşturma olarak Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. Kolluk güçlerimiz, mali şube birtakım araştırmalar yaptıktan sonra soruşturma derinleştirildi. Yani konunun hem maddi menfaat sağlama hem de bebeklerin ihmal suretiyle ölümüne neden olma bakımından soruşturma derinleştirildi. Bu süreç içerisinde tabii teknik takipler, dinleme ceza mahkemesi kanunumuzun 135 ve 140 maddeleri çerçevesi içerisinde deliller toplandı. Tabii bu deliller toplanırken savcılığımız sağlık müdürlüğüyle de irtibatta oldu. Soruşturma gizli ama bebeklerle ilgili bir risk ortaya çıktığında da bu hemen ilgili sağlık müdürlüğüne bildirilerek onların korunması, onların hayata tutunmasıyla ilgili olarak da titiz davranıldı. Bu anlamda tespit edilen suç kayıtları ve teşkil edilen suçlar bakımından, suçlular bakımından yaklaşık 1 yıllık bir araştırma ve soruşturmanın neticesinde 26 Nisan 2024 tarihinde soruşturma kapsamında 47 kişi gözaltına alındı. Bunlardan 4 doktor, 18 hemşire, 112 personelleri, hasta görevlileri ve hastane görevlileri de var. Toplamda 47 gözaltı oldu ve 22 kişi tutuklanmıştı. 11 doktor olmak üzere 25 kişi hakkında da adli kontrol kararı verildi. O günden bu yana iddianameyle ilgili hazırlıklar devam etti ve bu süreç içerisinde iddianame hazırlığı tamamlandıktan sonra da iddianame Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bir soruşturma. Bakırköy Ağır Ceza mahkemesine iddianame sunulmuş durumda” diye konuştu. "Hiç kimse yargı mensuplarımızı bu şekilde tehdit edemez ve korkutamaz" Soruşturmayı yürüten savcıyla ilgili olarak kamuoyuna yansıyan bir tehdit durumu olduğunu da aktaran Bakan Tunç, “Onunla ilgili de ayrıca soruşturma açıldı. Hiç kimse yargı mensuplarımızı bu şekilde tehdit edemez ve korkutamaz. Yargı mensuplarımız, yargı bağımsızlığı tarafsızlığı çerçevesi içerisinde görevlerini yaparlar. Görevlerini ifa ederken hiçbir kimseden çekinmezler. O nedenle o kapsamda da özellikle yargı görevini etkilemeye yönelik ve savcımızı tehdide yönelik, soruşturmayı yürüten savcıyı tehdide yönelik kişiler hakkında da bir soruşturma başlatıldı, O soruşturmada devam ediyor. Mahkeme iddianameyi değerlendirme aşamasında. Değerlendirdikten sonra iddianamedeki iddialar, kişiler, yargılanan yargılanması istenilen kişiler kamuoyu tarafından görülmüş olacak. Ama şu anda bekleyeceğiz. İddiaların neler olduğu, suç kayıtlarının neler olduğu ve delillerin neler olduğunu elbette ki mahkemeyi iddianameyi kabul ettikten sonra görebileceğiz. Özellikle ben bir baba olarak şunu ifade etmek istiyorum; Türkiye Cumhuriyeti Devleti hiçbir zaman gerek kamu hastanelerinde gerek özel hastanelerde bebeklerin ölümüne müsaade etmez. Bu anlamdaki kararlılığımızı sürdürmeye devam ederiz. Başından beri bunu devam ettirdik ve bundan sonra da edeceğiz. Özellikle maddi menfaat uğruna unvanları ne olursa olsun ister doktor olsun. Bunlar eğer bebeklere yönelik böyle bir ihmal suretiyle de olsa sadece maddi menfaat için bu tür çıkar sağlamaya yönelik bir durum söz konusuysa bunun hem idari soruşturmasını sonuna kadar yaparız. Hem de yargı o suçu işleyenlerle ilgili gerekli soruşturmayı yapar ve yargı önüne koyar” dedi. "Cumhurbaşkanı Erdoğan "Gerek idari, gerek adli ne gerekiyorsa yapılması konusundaki kesin kararlılığını ifade etti" Dün Dolmabahçe’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sağlık Bakanıyla birlikte kendilerini kabul ettiğini de anlatan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bu soruşturmanın, titizlikle devam etmesini ve varsa sorumluların bu konuda bebeklerin ölümüne yol açan bir durum söz konusuysa gerek idari, gerek adli ne gerekiyorsa yapılması konusundaki kesin kararlılığını ifade etti. Bu kişilerin yargı huzurunda hesap vermelerini istedi. Bu anlamda da zaten süreç devam ediyor. Önümüzdeki günlerde Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu konudaki iddianame değerlendirme hususunu hep beraber takip edeceğiz. İddianame kabul edildikten sonra da gizlilik ortadan kalkacak ve kamuoyu bu iddialarla ilgili olarak suçlamaları ve suçlanan kişileri de görmüş olacak. Temennimiz bu sürecin hızlı bir şekilde sonuçlanması ve yargı sürecinde de varsa sorumluların hesap vermesi bu konudaki kararlılığımızdan kesinlikle zerre kadar taviz vermeyiz” diye kaydetti.
Manisa Manisa, Vestel ile üçüncü kez maraton koştu Vestel’in Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin iş birliğiyle bu yıl 3. kez düzenlenen ve 2 bin kişinin katıldığı Uluslararası Vestel Manisa Yarı Maratonu’nda dereceye girenlere ödülleri verildi. Türkiye’de sporun en önemli destekçilerinden Vestel’in Manisa Büyükşehir Belediyesi ile gerçekleştirdiği Uluslararası Vestel Manisa Yarı Maratonu, bu yıl 2 bin kişinin katılımıyla düzenlendi. Manisa Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayan ve Avrupa’nın tek alan üzerinde kurulu en büyük fabrikalarından Vestel City’den geçen Uluslararası Vestel Manisa Yarı Maratonu kapsamında, profesyonel atletlerin katıldığı 5, 10 ve 21 kilometrelik üç koşuya ek olarak çocuk koşusu da düzenlendi. Manisa Yarı Maratonu’nda 21 kilometre parkurunda erkeklerde 01:07:14’lük derecesiyle Üzeyir Söylemez birinciliği göğüslerken, kadınlarda ise Hasibe Demir 01:23:55’lik derecesiyle birinci oldu. Erkeklerde Hakan Çoban ikinci, Oktay Fırat üçüncü olurken, kadınlarda Duygu Turgut Boyan ikinciliğe, Yasemin Hamamcı da üçüncülüğe ulaşan isim oldu. Maratonun 10 kilometrelik parkurunda ise erkeklerde 33:38’lik derecesiyle Ufuk Arda birinciliği göğüslerken, kadınlarda ise Özlem Işık 43:50’lik derecesiyle birinci oldu. Erkeklerde Yunus Emre Turan ikinci, Bedri Şimşek üçüncü olurken; kadınlarda Özlem Özgün ikinci, Dilek Güller de üçüncülü olarak tamamladı. Maratonun 5 kilometrelik parkurunda da erkeklerde 18:15’lik derecesiyle Enes Kurt birinciliği göğüslerken, kadınlarda ise Nida Deniz Karataş 20:51’lik derecesiyle birinci oldu. Erkeklerde Kaan Sarı ikinci, Mehmet Aydıngör üçüncü olurken; kadınlarda Güneş Şare ikinciliğe, Rabia Karasu da üçüncülüğe ulaşan isimler oldu. Maraton kapsamında gerçekleştirilen çocuk koşusu Manisa sokaklarında renkli anlar yaşattı. Çocuk koşusuna katılan yaklaşık 500 çocuğun yarışında kızlarda 7-8 yaşta Damla Yücel, 9-10 yaşta Melis Tufantepe, 11-12 yaşta ise Nisa Nur Akarsu birinci oldu. Erkeklerde ise 7-8 yaşta Tuğberk Gündoğdular, 9-10 yaşta Salih Mete Örücü, 11-12 yaşta ise Kerem Aziz Çakırca yarışın kazananı oldu. "ülkemizde sporun birçok dalına destek veriyoruz" Vestel İnsan Kaynakları Genel Müdürü Zeynep Tarhan, organizasyonla ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Toplumsal gelişime katkı sağlamayı her zaman en önemli sorumluluklarımızdan biri olarak görüyoruz. Kuruluşumuzdan bu yana, toplumun ilerlemesini kendi gelişimimizle eşdeğer kabul ediyoruz ve sporun bu gelişimde oynadığı kritik rolün farkındayız. Spor, hem toplumları birleştiren evrensel bir güç hem de sağlıklı nesillerin yetişmesine imkân tanıyan bir alan. Bu anlayışla, çeyrek asrı aşkın bir süredir ülkemizde sporun birçok dalına destek veriyoruz. Vestel’in evi olarak gördüğümüz ve köklerimizin bulunduğu Manisamız, bizim için her zaman özel bir yere sahip. Manisa’nın hem sosyal hem de ekonomik gelişimine katkıda bulunmaktan büyük gurur duyuyoruz. Bu yıl da Manisa’da düzenlediğimiz maraton organizasyonuyla, bu güzel şehre olan bağlılığımızı bir kez daha ortaya koyuyoruz. Üstelik, yarı maratonumuzu sürdürülebilirlik ilkelerimiz doğrultusunda gerçekleştirerek hem şehrimize hem de çevreye değer katmaya devam ediyoruz. Gelecek yıllarda da aynı kararlılık ve şevkle Manisa’yı sporla buluşturmaya, topluma katkı sağlamaya devam edeceğiz. Her zaman söylediğimiz gibi; sporun kalbinde Vestel, Vestel’in kalbinde ise Manisa ve spor var." Maratona Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa Valisi Vahdettin Özkan, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Manisa İl Emniyet Müdürü Fahri Aktaş, Yunusemre Belediye Başkanı Musa Semih Balaban ve Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay katıldı. 2 bin kişinin katıldığı maratonda kıyasıya rekabet yaşandı. Yarış sonunda dereceye giren sporcular için ödül töreni düzenlendi.