YEREL HABERLER - 28 Nisan 2012 Cumartesi 13:21

GÜNEŞ VAKFI`NDA "AFETLERLE YAŞAMAK" KONFERANSI

A
A
A
GÜNEŞ VAKFI`NDA "AFETLERLE YAŞAMAK" KONFERANSI

Güneş Vakfı Konferans Salonun da ``˜`Afetler ile Yaşamak`` konulu bir konferans düzenlendi.
Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zulal Odabaş`ın konuşmacı olarak katıldığı konferans katılımcılardan yoğun ilgi gördü.
Yakın tarihte insanlığın karşılaştığı doğal afetlerden görüntülerin olduğu bir sunumu da salondaki misafirlerle paylaşan Odabaş, ``˜`Sürdürülebilir afet yönetimin önemli olduğunu`` dile getirdi.
``Doğal riskler ve ihmal edilmiş riskler olarak doğal afetleri ayırabilir. Genellikle insan yaşamını tehlikeye sokan şey, insanların bu afetler karşısında ki ihmallerinden kaynaklanmaktadır`` diyen Odabaş, terör, trafik gibi olguların da artık afet olarak kavramsallaştırıldığını ifade etti.
Afetlerle yaşamak konusunda çocuklarının bu yönde ki eğitimlerinin de önemine dikkat çeken Odabaş, ``˜`Çocuklarda bu durumun içselleşmesi gerekiyor`` dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Artvin Artvin’in Bıçakçılar köyünde kış zorluklarla geçiyor: Kar kalınlığı 3 metreyi aştı Artvin’in Yusufeli ilçesine bağlı bin 900 rakımlı Bıçakçılar köyü, kar yağışının yoğun olduğu kış aylarında doğanın zorlu şartlarıyla mücadele ediyor. Bu yıl kar kalınlığının 3 metreyi bulduğu köyde yollar kapanırken, elektrik ve telefon hatlarındaki kesintiler de hayatı olumsuz etkiliyor. Köyde yaşayanlar, çatılarında biriken tonlarca karı temizlemek ve yolları açmak için büyük çaba harcıyor. Ancak dış dünyayla bağlantının kesildiği dönemlerde yaşam, daha da zorlaşıyor. “Sıcak evlerimizde kışı geçiriyoruz” Yöre halkından Havva Gedik, köydeki yaşamlarını şu sözlerle anlattı: “Yılın 12 ayı burada yaşıyorum. Buraya dönem dönem kar yağar. Son yağışlarda kar kalınlığı 3 metreyi geçti. Evlerimiz kışa uygun, sobamız yanıyor, sıcak evlerimizde yaşıyoruz. Sonbaharda her türlü önlemimizi alıyoruz. Ama elektrik ve telefon kesintileri zaman zaman sıkıntıya neden oluyor.” “Oğlum askerde, haberleşemiyoruz” Mehmet Ulubat ise telefon kesintilerinin kendilerini çok etkilediğini dile getirerek, “12 ay bu köydeyiz. Şu an kar kalınlığı 3 metreyi aştı. Elektrik ve telefon hatları sık sık kesiliyor. Oğlum askere gitti, ne biz ondan haber alabiliyoruz ne de o bizden. Köyde az sayıda kişi yaşıyoruz, çoğu yaşlı. Bu şartlarda hayat devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Gümüşhane Gümüşhane’de 152 genç kar altında tarihi kaleyi keşfetti Gümüşhane’de Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün düzenlediği yürüyüş etkinliğinde 152 üniversite öğrencisi Esenyurt Köyü’nden Doğu Karadeniz’in en görkemli kalelerinden biri olan Kov Kalesi’ne kar altında yürüdü. Araçlarla Esenyurt köyüne ulaşan gençler Orta Mahalleden başladıkları yürüyüşü kale önüne kadar sürdürdü. Burada kurulan çadırlarda çay ve köy muhtarının yemek ikramının ardından kaleyi gezen gençler eşsiz bir doğa ve tarih yolculuğu yaşadı. Yürüyüşün ardından kaleyi keşfe çıkan gençler, tarihi atmosferde unutulmaz anlar yaşadı. Günün sonunda horon oynayıp halay çeken öğrenciler, kar topu savaşlarıyla eğlenceye doydu. Kış mevsiminin büyüleyici atmosferinde hem spor yapma hem de tarihi bir mekânı keşfetme fırsatı bulan gençlerden Gümüşhane Üniversitesi öğrencisi Işılsu Canpolat, “Bugün Kov Kalesi’ne geldik. Yaklaşık 6-7 kilometre kar eşliğinde yürüdük ve kartopu oynadık. Çok eğlendik. İkramlar oldu, yemekler yedik, çaylarımızı içtik. Müzik eşliğinde çok eğlendik. Teşekkür ederiz” dedi. Öğrencilerden Fatih Bedir ise, “Kov Kalesi’ndeki bu etkinlik için Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne çok teşekkür ediyoruz. Etkinlikte horonlar oynadık, halay çektik, arkadaşlarla çok güzel vakit geçirdik. Herkesin gelmesini bekliyoruz. Ortalama 6-7 kilometre yürüyüş yaptık. Çok güzeldi. Kale de çok güzeldi. Manzarası ve yapılış biçimi gerçekten çok güzel. Devasa bir yapı çok beğendim” ifadelerini kullandı. Doğu Karadeniz’in ayakta kalmış en ihtişamlı yapılarından biri olan Kov Kalesinde Kızılay’ın çay aracıyla ikramlarda bulunduğu etkinlikte öğrencilere pide ikram eden Esenyurt Köyü Muhtarı Turan Koç da “Her sene böyle bir şenlik düzenlenmesini istiyoruz. Gelen bütün üniversite öğrencileri ve diğer arkadaşlarla çok güzel oldu. Devamını yine isteriz. Allah nasip ederse yazın Mayıs ayında yine bir şenliğimiz var. Kov kalesine çok ziyareti geliyor. Bazı noksanlarımız var. O nedenle biraz pasif kalıyor. İnşallah bunun noksanlarını biz gidereceğiz ve daha güzel olacak. Cumartesi, Pazar bilhassa çok gelenler oluyor. Memur kısmı, yabancılar da geliyor. Kendi köylülerimiz de geliyor. İnşallah daha çok gelecekler. Şu anda kar yağıyor. Daha güzel manzaramız” diye konuştu. Merkeze bağlı Esenyurt köyü sınırlarında bulunan ve Doğu Karadeniz’in en görkemli kalelerinden birisi olarak bilinen yaklaşık 700 yıllık Kov Kalesi, tarihi dokusu ve stratejik konumuyla dikkat çekiyor. İl merkezine 25 kilometre mesafede bulunan ve Gümüşhane-Kelkit karayolundan 6,5 kilometrelik mesafede ulaşılabilen kale 1361 yılında III. Alexios tarafından Bayburt bölgesinden gelen akınlara karşı koymak amacıyla yapıldı. Yüksekliği nedeniyle doğu, kuzey ve güney yönlerinden ulaşma imkanı bulunmayan kale denizden bin 760 metre yükseklikte yer alıyor. 130 metre yüksekliğindeki devasa bir kaya kütlesinin üzerine kurulan kalenin kale 2007 yılında restore edilmiş ve son yıllarda da çevresinde sosyal tesisleri yapılmıştı.
İzmir Yeni yıl öncesi değiş-tokuş ile eşlere iki yeni "hayat" İzmir’de yaşayan Aylin Özsakallı Özen ve Manisa’da yaşayan Hülya İnce, böbrek yetmezliği nedeniyle sürekli diyalize giren eşleri için gönüllü verici oldu, uyumlu olmadıkları tespit edilince çapraz nakil devreye alındı. İki çiftin eşleri, gerçekleşen önemli değiş-tokuş böbrek nakliyle sağlıklarına kavuştu, eşler yeni yıl öncesi yeni bir “hayat” hediyesi aldı. İzmirli Aylin Özsakallı Özen (47) ve Manisalı Hülya İnce (57), böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize bağımlı yaşam süren eşleri için gönüllü verici oldu. Tetkikler yapıldı ancak eşler için uygun olmadıkları tespit edildi. Diyalize bağlı olan iki hasta için böbrek değiş tokuşu çare oldu. Acıbadem Kent Hastanesinde yolları kesişen Aylin Özsakallı ve Andaç Özen (53) çifti ile Hülya ve Ramazan İnce (59) çiftinin çapraz nakil operasyonu, Uzman Dr. Işık Özgü başkanlığında; Uzman Dr. Uğur Saraçoğlu, Prof. Dr. Hüseyin Töz, Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok, Doç. Dr. Mert Akan, Uzman Dr. Alihan Pirim, Uzman Dr. Özgür Bolat, Uzman Dr. Gökhan Ekin’den oluşan Acıbadem Kent Hastanesi böbrek nakli ekibi tarafından gerçekleştirildi. Yeni yıl öncesi eşlere "hayat" hediyesi İkisi de iki çocuk annesi olan İzmirli Aylin Özsakallı Özen ve Manisalı Hülya İnce, yeni yıl öncesinde eşlerine çapraz böbrek nakliyle "hayat hediyesi" verdi ve diyalizden kurtardı. Aylin Özsakallı Özen, 2,5 aydır diyaliz sürecinde olduklarını ifade ederek, "Nakil ile çok şanlıyız; çünkü çok daha fazla vakit kaybetmeden, donörlerimizi bulduk. Eşime böbrek vermek istedim ama olmadı. Sonra çapraz nakile başvurduk. O ara nasip olmadı ama ondan sonra çok hızlı bir şekilde yapılan işlemler aracılığıyla, kendimizi burada bulduk. Son ana kadar tanışmadık ama sanki birbirimizi tanıyormuşuz hissine kapıldık. Artık biz birbirimizle sürekli iletişim halinde olacağız" ifadelerine yer verdi. Aylin Özsakkallı Özen’in eşi Andaç Özen de, "Önce bir şok oldum; yani çok hızlı bir süreç gelişti. 2015’ten beri aslında böbrek hastasıydım ama bu kadar hızlı ilerlemedi. Son 1 yıldır bir anda arttı; önce bir diyaliz olayı yaşadık, sonra böbrek nakliyle ilgili bir korku oluştu. Hocalarımız çok büyük destek oldular ve onların sayesinde süreç gelişti. Birkaç gün ameliyatın sıkıntısını yaşadık ama onun dışında bir şeyimiz yok ve şu an gayet iyiyiz" diye konuştu. Mutluluk gözyaşları döktü: "Çok zorluklar yaşadık" Eşinin 12 senedir böbrek hastası olduğunu ifade eden Hülya İnce de, mutluluk gözyaşları döktü. Hülya İnce, "Çok zorluklar yaşadık; bağış için bekliyorsunuz, kadavradan bekliyorsunuz ve iki defa çağrıldık, olmadı. Sonra çapraz nakile başvurduk ve donör olduğunu öğrendik. İçimiz içimize sığmıyor. 36 yıldır evliyim eşimle ve yeni yıl öncesi çok mutlu olduk. Eşim çok hastalandı, çok hastanelerde yattı, çok zor süreçler geçirdik; hep kötü sonuçlar geliyordu. İnsan, ister istemez bağlanıyor; artık kan bağımız da oldu. İkinci baharı yaşayacağız. Biz tatillere gidemiyorduk, denize gidemiyorduk ve artık bundan sonra gideceğiz. Yeni yıla mutlu giriyoruz. Ben Andaç Özen beye böbreğimi verdim, Aylin Hhnım da benim eşime böbreğini verdi; yani çapraz nakil” diye konuştu. Son olarak Ramazan İnce ise şunları söyledi: “Çok uzun bir süreçten geçtik, anlatılacak gibi değil ve şu anda çok mutluyum. Türkiye’de kadavra bağışı pek yapılmıyor; aslında yapılması gerekiyor. Herkesin organlarını bağışlamasını isterim çünkü bayağı böbrek hastası var.” "Benzer durumdaki çiftlerle kan gruplarını uydurarak çapraz nakiller yapıyoruz" Uzman Dr. Işık Özgü de, hastaların durumlarının iyi olduğunu söyledi. Işık Özgü, “Her şey istediğimiz gibi gidiyor. Her iki vericiyi de taburcu ediyoruz. Eğer herhangi bir problem yaşanmazsa, ameliyattan sonraki 6 ve 7. günde alan kişileri taburcu edeceğiz. Böbrek bekleyen çok hasta var ve bu sayı her geçen gün artıyor ama böbrek kaynağı az maalesef. Organ bağışı istediğimiz düzeyde değil. Dolayısıyla, canlıdan vericilere başvurmak zorunda kalıyoruz. Böbrek alıp verecek kişilerin bazen kan grupları uymuyor. Böyle olduğu zaman, benzer durumdaki çiftlerle kan gruplarını uydurarak çapraz nakiller yapıyoruz. Bu hastalarımızda böyle yaptığımız hastalarımız. Hastalar bize başvurduğu zaman, bütün özelliklerine bakıyoruz, tetkiklerini yapıyoruz. Çapraz nakilleri yaparken, mümkün olduğunca özellikleri benzer olan hastaları seçmeye çalışıyoruz. Bu gibi hastaların kayıtları var ve uygun çiftleri belirlediğimiz zaman tanıştırıyoruz kendilerini. Uygun görürlerse yolumuza devam ediyoruz. Dikkat etmeleri gereken noktalar var; ilaçlarını kullanacaklar, kendilerini enfeksiyondan koruyacaklar ve kontrollerine zamanında gelecekler” ifadelerine yer verdi.