YEREL HABERLER - 15 Aralık 2011 Perşembe 13:22

MMO ERZURUM İL TEMSİLCİLİĞİ YÜYÜTME KURULU BAŞKANI FURUNCİ:

A
A
A
MMO ERZURUM İL TEMSİLCİLİĞİ YÜYÜTME KURULU BAŞKANI FURUNCİ:

Makine Mühendisleri Odası (MMO) Erzurum İl Temsilciliği Yürütme Kurulu Başkanı Nejmi Furunci, “2023 Türkiye’sin de Erzurum’da oluşturulacak ağır sanayi hamlesi ile Doğu Anadolu’da yeni bir devir açılacaktır” dedi.
Furunci, Erzurum’un Doğu Anadolu Bölgesinde sosyal ve kültürel anlamda en hızlı gelişen il konumunda olduğunu ifade ederek, “2023 Türkiye’sin de ilimizin soysa- kültürel kalkınmasının yanında coğrafi konumu bakımından bölgesinin lider ili olması ağır sanayi hamlesinden geçmektedir. Ülkemizde büyük sanayinin kurulması çok eskiye dayanmaktadır. Bununla birlikte sanayi kuruluşu sırasında, gerekli koruma tedbirleri alınıp, yeni sanayi kollarının geliştirilmesi pek olası değildir. Çünkü Osmanlı Devleti 16. yüzyılda Avrupa devletleri ile Kapitülasyonlar adı verilen anlaşmalar imzalamıştır. Önceleri yararlı olan bu anlaşmalar daha sonraları Osmanlı devletinin gerilemesinde büyük rol oynamıştır. Bunun sonucunda sanayinin gelişmesine engel olmuştur.” diye konuştu.
Coğrafi açıdan değerlendirildiğinde Erzurum’un tarih boyunca ve günümüze kadar önemli güçlerin ve büyük devletlerin hem Anadolu’nun içlerine hem de Kafkaslara açılmasında kilit rol oynadığını ifade eden Furunci, şöyle konuştu:
“Bundan dolayı bu bölgenin yer altı ve yer üstü zenginlikleri jeopolitik ve jeostratejik açıdan son derece önemli olmuştur. Özellikle M. Ö. VIII. Yy. da Urartuların bölgenin maden yataklarından faydalanmak için yapmış oldukları seferler Erzurum ve yöresinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Ancak bölgenin iklim ve toprak yapısının yeteri kadar tarıma elverişli olmaması, tarihi süreç içinde ticareti ve hayvancılığı daha çok ön plana çıkarmıştır. Osmanlı’nın son döneminde çok canlı uluslar arası ticaret merkezi olma özelliği taşıyan Erzurum Cumhuriyet den sonra bu özelliğini yavaş yavaş yitirmeye başlamıştır. Geçmişteki Siyasi iktidarların bölgeye uygulamış olduğu yanlış ekonomik hamleler ve özel teşebbüsün yetersiz oluşu az da olsa var olan üretimi yok etmiş ve böylece ekonomik ve sosyal manada şehrin makus talihi artmaya başlamıştır. Günümüz itibariyle Erzurum, üretmeyen, sanayi ve endüstriden yoksun her yönüyle tüketici bir şehir konumuna düşmüştür. Şehri bu durumdan kurtarmak için ekonomik manada çeşitli üretim kolları geliştirilebilir.”
Furunci ağır silah sanayisinin kurulmasının Erzurum için faydalı olacağını belirterek, “ Makine Mühendisleri Odası Erzurum İl Temsilciliği olarak Erzurum için çok fayda getireceğine ve yapılması halinde şehrin her türlü görüntüsünün değişeceğine inandığımız kısa bir projeden bahsetmek istiyorum. Ağır silah sanayi. Erzurum; Rusya, Ermenistan, Gürcistan, Nahçıvan ve İran Transkafkasya ulaşım ağının tam ortasındadır. Dolayısıyla komşu ülkelerin hem uluslar arası tehdit ve aynı zamanda ticari, askeri ve ekonomik hinterlant merkezindedir. Kurulacak olan ağır silah sanayi merkezinin şehrimize katacağı değer göz önünde bulundurulursa ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Ağır silah sanayinin kurulması için gerekli şartların oluşturulması gerekmektedir. “
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Genç Eğitim Sendikası Bursa şubesi açıldı Genç Eğitim ve Bilim Hizmetleri Çalışanları Sendikası (Genç Eğitim) Bursa şubesi, Genel Başkan Aras Ali Altıntaş ve İl Başkanı Metin Öksüz’ün katılımıyla açıldı. Genç Eğitim ve Bilim Hizmetleri Çalışanları Sendikası (Genç Eğitim), Bursa şubesini, Genel Başkan’ın da katılımıyla birlikte ilk şubesi olarak açıldı. Açılış konuşmasına birçok üyenin katıldığı programda, konuşmasını yapan Genç Eğitim Genel Başkanı Aras Ali Altıntaş, üye sayısı itibariyle 5. sırada olduklarını ancak yakın tarihte ilk üçe yerleşeceklerini söyledi. Altıntaş, "Türkiye’nin kurulan 15. memur konfederasyonu şuan ki üye sayısı itibariyle 5. sıradayız. Yakın tarihte ilk üçe girip toplu sözleşme masasında oturacak bir konfederasyondan bahsediyoruz. Bununla birlikte aramıza yeni katılan sendikalar da oldu" dedi. "Memurun Satılmadığı Görüşmeleri Kamuoyu ile Açık Bir Şekilde Paylaşacağız" Bugüne kadar savunulmayan memur haklarını doğru bir şekilde savunacaklarını belirten Altıntaş, "Toplu sözleşme masasında kapalı kapılar ardında memurun satılmadığı görüşmeleri kamuoyu ile açık bir şekilde paylaşacak tek yürekli konfederasyon olarak var oluşumuzu sürdüreceğiz" dedi. Altıntaş, Bursa’nın kendileri için ilk şube olduğunu ve Metin Öksüz’ün 4 aylık sürede şube yeterlilik sayısına ulaştığını ifade etti. "Çok Kısa Sürede 450 Üye Sayısına Ulaşıldı" Konuşmalarını yapan Genç Eğitim Sendikası İl Başkanı Metin Öksüz, çok kısa bir sürede eğitim çalışanları ve üye sayılarının 450’ye ulaştığını belirterek, "Yeniden başlamadık arkadaşlar, yarım kalan bir hikayeyi yeni baştan ekip arkadaşlarımızla oluşturduk. İlk başlangıçta bizim için zor bir süreçti ama inandık ve bize inanan kıymetli eğitim çalışanlarının ve üyelerimizin sayesinde çok kısa sürede 450 üye sayısına ulaştık. Hedefimiz, yetki döneminde 15 Mayıs’a kadar 1000 üyeye ulaşmak" dedi. "Tarafsız ve Bağımsız Sendikacılığın Ateşini Yaktık" Öksüz, tarafsız ve bağımsız sendikacılığın ateşini yaktıklarını belirterek, "Bursa’nın en etkin ve en etkili sendikası olacağımızın garantisini verebiliyoruz. Yeni nesil, siyasetsiz, tarafsız ve tam bağımsız sendikacılığı Bursa sevdi. Birlikte başardık bu mücadeleyi ve birlikte yol yürüdüğüm bütün ekip arkadaşlarımıza ve dostlarımıza teşekkür ediyorum. Yeni başlıyoruz, yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır. Hiçbir siyasi partinin ön ya da arka bahçesi olmadan tarafsız ve bağımsız sendikacılık ateşini yaktık. Biz bütün sorunları gür bir sesle dile getireceğiz. Biz bugün sendikacılığa başlamadık; yıllarca eğitim çalışanlarının cesur ve gür sesi olduk ve her zaman olmaya devam edeceğiz" dedi. Konuşmaların ardından toplu fotoğraf çekimi yapılarak sendikanın açılışı gerçekleştirildi. (ERZ-
Edirne Bulgaristan’daki direnişin sembolü ’Türkan bebek’ Edirne’de anıldı Bulgaristan’ın Kırcaali şehrinde 1984 yılındaki asimilasyon girişimi sırasında çıkan olaylarda 17 aylıkken annesinin kucağında katledilen, totaliter rejim döneminde direnişin sembolü haline gelip ’Türkan bebek’ olarak anılan Türkan Feyzullah, vefatının 40. yılında Edirne’de düzenlenen törenle anıldı. Asimilasyonun 40’ıncı yıl dönümü dolayısıyla Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından Eski Göçmen Evleri olarak adlandırılan bölgede Türkan Feyzullah bebeğin adını taşıyan parkta düzenlenen anma töreni yoğun iştirakle gerçekleşti. Bulgaristan’dan çok sayıda soydaşın katıldığı anma töreninde, soydaş öğrencilerin ’Türkan bebek’ anısına okuduğu şiirler duygu dolu anlar yaşattı. Şiirlerin okunması sırasında duygu dolu anlar yaşandı. Çelenk sunumu ile başlayan anma töreninde, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Törende konuşan Edirne Valisi Yunus Sezer, yönetimlerin verdiği kararların en fazla masum insanları etkilediğini ve onların en büyük mağdurlarının aslında dünyadan hiç haberi olmayan çocuklar, yaşlılar ve masum insanların olduğunu aktardı. "Türkan bebekleri unutmamamız lazım" Türkan bebeğin de bu masumlardan birisi olduğuna değinen Vali Sezer, "Hepimizin ismini andıkça içimizi sızlatan ve kardeşlerimizin o dönemde yaşamış oldukları zulmü, eziyeti bizlere hatırlatan bir sembol olmuştur. Bugün Bulgaristan’la çok güzel ilişkilerimiz var, Bulgaristan’da çok güzel hamleler var ama tekrar aynı acıları yaşamamamız için bizim Türkan bebekleri unutmamamız lazım. Bizim milli değerlerimizi unutmamamız lazım. Bizi biz yapan değerleri bir kere daha bu sembol isimlerle beraber o tarihe dönerek hatırlamamız lazım. Daha kısa süre önce Suriye özgürlüğüne kavuştu ama Aylan bebeği hiç unutmuyoruz. Denizin kıyısına vurmuş olan masum bir bebek boğulmuş ve kıyıya vurmuş. Bugün Suriye’den göç edenler dediğimiz zaman, oradaki zalim iktidarın yapmış olduğu katliamdan dolayı kaçanlar dediğimiz zaman, Aylan bebeği hiç unutmayacağız. Çünkü o da bir masum bir çocuktu ve yine aynı şekilde o masumiyeti bizim yüreklerimizi dağlamıştı o zaman" ifadelerine yer verdi. Türk milletinin kültürüne, milli ve manevi değerlere sahip çıkmanın bedellerini hep acı bir şekilde ödediğini söyleyen Vali Sezer, Bu acı bedelleri ödememek için Türkan bebeklere, Aylan bebeklere sahip çıkılması ve onların hiçbir zaman unutulmaması, unutturulmaması gerektiğini ifade etti. Son 10 yıldır dünyada gelişmekte olan bir sürü savaş olduğunu ve katliamlar yapıldığını söyleyen Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Cevat Güneş, bundan tam 40 sene önce Türkan bebeği Bulgaristan’daki totaliter baskıcı rejim dolayısıyla şehit verdiklerini belirtti. "Dünyada olup bitene seyirci kalmıyoruz" Türkan bebeğin Türklük için, Müslümanlık için, adı için ve birçok daha insani haklarını korumak için sessiz protesto esnasında annesinin kucağında şehit olduğunu hatırlatan Güneş, "2011 senesinden bu yana Suriye’de de bir savaş devam etmekteydi. Nihayetinde şimdilik son buldu gibi gözüküyor. Bizim ümidimiz Balkanlar’daki 1990 senesinden sonra oluşan barış ikliminin, genel demokrasinin diğer coğrafyalarda da vuku bulmasını temenni ediyoruz. Çünkü orada da bizim soydaşlarımız mevcut. Türk dünyası sadece bu o kadar ibaret değil, biz Suriye’de de varız orada Türkmen kardeşlerimiz de var. Azerbaycan’da var olduğumuz gibi, Gagavuzya’da var olduğumuz gibi, Kosova’da olduğumuz gibi, Sırbistan’da olduğumuz gibi. Bu minvalde bizim için oradaki insanlarla, Balkanlar’daki insanlar aynı kefede. Dünyada olup bitene seyirci kalmıyoruz. Filistin’de çocuklar ölüyorsa biz bunu onaylamıyoruz, bunları kınıyoruz. Geçmişi göz ardı etmeyip oradaki acılarımızı düzeltip geleceğe daha sağlam barış ve huzur içinde Bulgaristan’daki olayları görmek istiyoruz" ifadelerine yer verdi. "40 yıl unutmadık, 40 yıl hüzün içerisinde ağladık" Bulgaristan Kızılağaç Belediye Başkanı Şinasi Süleyman, Türkan bebeğin vefatını üzerinden 40 yıl geçtiğini ve o yılları unutmadıklarını ve 40 yıl hüzün içerisinde ağladıklarını aktardı. Şehitleri unutmadıklarını ve unutmayacaklarını belirten Süleyman, birlik ve beraberliği koruma çağrısında bulundu. Konuşmaların ardından Bulgaristan’dan gelen soydaş öğrenciler şiirler okudu. Türkan bebek ve şehitler için dua edilmesinin ardından protokol üyeleri, soydaş öğrenciler ve vatandaşlar, Türkan Feyzullah’ın anısına yaptırılan heykele karanfil bıraktı.