SAĞLIK - 26 Aralık 2024 Perşembe 10:19

Kış aylarında kuru meyveler diyet yapanlar için vazgeçilmez bir ara öğün alternatifi

A
A
A
Kış aylarında kuru meyveler diyet yapanlar için vazgeçilmez bir ara öğün alternatifi

Uzman Diyetisyen Rengin Özbay, özellikle kış aylarında tüketilen kuru meyvelerin lif açısından zengin olması nedeniyle sindirim sisteminin dostu olduğunu ve özellikle diyet yapanlar için vazgeçilmez bir ara öğün alternatifi olduğunu kaydetti.


Diyetisyen Rengin Özbay, “Kış ayları için hazırlanan kayısı, erik, üzüm gibi meyve kurularına tropikal olan meyvelerden kivi, papaya, ananas gibi renkli renkli meyve kuruları da eklenmiştir. Kurutma işlemi yiyecekleri korumak için kullanılan en eski yöntemlerden biri olduğundan, uzun süre dayanıklılığını koruyacak ve içerdiği su miktarı düşük olduğundan yiyeceği bozacak mikroorganizmalar gelişip çoğalamamaktadır” dedi.


Kuru meyvelerin, yaş meyvenin içerdikleri yüzde 90 oranındaki suyun yüzde 10-20 oranlarına düşürülmesi ile elde edildiğini kaydeden Uzman Diyetisyen Rengin Özbay, “Bu işlem ile içlerindeki su oranı azalan sebze ve meyvelerin şeker oranları yükselir ve dayanıklılıkları artar. Kurutma işlemi sonrası C vitamini dışında bütün mineralleri korunur, kuru meyveler, vücudu yüksek antioksidan potansiyeller ile öncelikle serbest radikallere karşı korur” şeklinde konuştu.


Meyveler arasında ise kurutmaya en elverişli olanları elma, armut, vişne, erik, kayısı, üzüm ve dut tur, kivi, mango, muz, çilek, ananas olduğunu söyleyen Rengin Özbay, bu meyve kurularının birçok faydası bulunduğunu belirterek şunları söyledi;


“Armut Kurusu; Armut kurusu vitamin bakımından çok zengindir. Böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar. İdrarı bollaştırır. Böbrek kum ve taşlarının dökülmesine yardım eder. Yüksek tansiyonu düşürür. Kanı temizler bütün salgı bezlerinin normal çalışmasını sağlar. Kansızlığı giderir, kabızlığı önler. Sinirleri yatıştırır. Zihni yorgunluğu giderir. Susuzluğu keser. Tükürük ifrazatını artırır. Hamilelerin kusmalarını azaltır. Hazımsızlığı giderir. Şeker hastaları da yiyebilir. Midesi zayıf olanların kompostosunu içmeleri gerekir. Yemeklerden önce yenecek olursa faydasından daha da fazla artar.


Erik Kurusu; Akşamları özellikle şeker oranı düşük meyveler tüketmek gerekir. Bayanların kara erik kurusunu tüketmelerinde fayda var. Çünkü için de bol miktarda Kalsiyum ve D Vitamini bulunur. Bu nedenle tüketimi kemik sağlığının ciddi oranda korunması demektir. Bunun dışında kuru eriğin içerdiği zengin potasyum ve magnezyum mineralleri nedeniyle; tansiyon, karaciğer, kalp, böbrekler için faydası vardır. Güçlü antioksidanları ile kalp hastalıklarına yakalanma ve kriz riskini azaltıcı etkisi bulunmaktadır. Kan şekerini düşürür. Kansere karşı koruyucudur ve cildin yaşlanmasını önler


Kivi Kurusu; A ve C vitaminleri ile potasyum, kalsiyum, demir ve magnezyumdan çok zengindir. Besleyici değeri de çok yüksek tir. Yüksek lif içeriği bağırsak çalışmasında olumlu etki oluşturarak sindirimi kolaylaştırır. Bu durumda kabızlığı önler. Kan basıncını dengeler, tansiyon ve kolesterolü düşürür. Bağışıklık sistemini güçlendirir, nezle ve soğuk algınlığına, kansızlık ve mide rahatsızlıklarına da iyi gelir. Ayrıca cildi güzelleştirir.


Dut Kurusu; Kalsiyum, demir, B1, B2 ve C vitamini yönünden zengin olan dutun birçok hastalığa iyi geldiği bilinmektedir. Beyaz dut ateş düşürücü ve idrar söktürücü (diüretik) etkiye sahiptir. Karaduttan elde edilen şurubun ise ağız ve boğaz hastalıklarında olumlu etkiye sahip olduğu bilinmektedir.


Mango kurusu: A, C ve E vitamini içeriği yüksek olan mangonun da sinirler, cilt güzelliği ve saçlar için çok faydalı olduğu ve aynı zamanda kanı temizlediği, sindirimi hızlandırdığı, kuvvetli antioksidan olan besinlerden bir tanesidir.


Kayısı kurusu; Besleyicidir ve potasyum açısından çok zengindir. Sindirim sorunlarına iyi gelir; stresi, kansızlığı önler. İçerdiği A vitamini akne gibi cilt bozukluklarının oluşmasını engeller. Büyümeye yardımcıdır, görme fonksiyonlarını güçlendirir, şeker hastalığının gelişimini düşmandır, bağışıklık sistemini korur. Potasyum başta kalp kasları tüm kasların ve sinirlerin iyi çalışmasını sağlar. Kayısı lifli bir meyvedir. Lifli besinlerin kan şekerinin dengeli yükselmesini sağladıkları, zararlı maddelerin bağırsakta kalma süresini kısalttıkları için kanserden korunmada faydalı oldukları tespit edilmiştir.


Çilek kurusu; Çilek kurusunda da çok miktarda fosfor ve demir mevcuttur. Ayrıca C, B ve K vitamini açısından da zengindir. Çilek vücuda kuvvet verir, kolesterolü düşürür ve damar tıkanıklığını önler. Bunun yanı sıra çok iyi bir antioksidan olan çilek, bağışıklık sistemini güçlendirir, kansere karşı koruyucudur. Sindirim sisteminin düzenli çalışmasına çok faydalıdır. Bağırsak kurtlarını döker, idrar söktürür ve zararlı maddeleri vücuttan uzaklaştırır, kanı temizler, diş etlerini güçlendirir ve ağız kokusunu giderir, sakinleştirici etkisi ile tansiyonu düşürür ve stresi azaltır, ateşi düşürür, romatizma ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi gelir ve cildi nemlendirir.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki hakim karşısında Sosyal medyada kullandığı ifadeler gerekçesiyle 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki hakim karşısına çıktı. Mahruki savunmasında, "Asla Türk milletine yanıltıcı bilgi verecek ve yalan söyleyecek bir insan değilim" dedi. Mahkeme, dosyanın mütalaasını hazırlayabilmesi için Cumhuriyet Savcısı’na gönderilmesine karar verdi. Eski Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Başkanı Nasuh Mahruki’nin, sosyal medyada kullandığı ifadeler gerekçesiyle ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talebiyle yargılanmasına başlandı. İstanbul 15.Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Nasuh Mahruki ve avukatları hazır bulundu. "Tırmanılması en zor ve en yüksek dağlara tırmanarak Türk Bayrağı dikmiş ve dalgalandırmış biriyim" Duruşmada kimlik tespiti yapılan Nasuh Mahruki, aylık gelirinin 100- 120 bin lira olduğunu söyledi. Daha sonra savunma yapan Mahruki, kesinlikle yalan bir haber paylaşmadığını belirterek, "Paylaşımlarımın hangisinin yalan olduğu düşünülürse eğer bana söyleyin, ben bunların yalan olmadığını gerek kendimce gerek uzmanlar getirerek ispatlayayım. Benden önce Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı da benzer nitelikte açıklamalar yaptı, ben de onlardan alıntılama yaptım. Asla Türk milletine yanıltıcı bilgi verecek ve yalan söyleyecek bir insan değilim. Tırmanılması en zor ve en yüksek dağlara tırmanarak Türk bayrağı dikmiş ve dalgalandırmış biriyim. AKUT’ta sayısız faydalı çalışmalarım vardır. Türk milletiyle ayrıca böyle özel bir bağım var, Türk milletine yalan söyleyecek biri değilim. Ayrıca paylaşımımla ilgili aynı metni yorum yoluyla paylaşan yüzlerce paylaşıcı oldu. Beraatımı talep ederim" dedi. Ümit Özdağ’ın tanık olarak dinlenmesini talep etti Savunmasına devam eden sanık Mahruki, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tanık olarak dinlenilmek üzere davet edilmesini talep etti. Bunun üzerine mahkeme hakimi, bu talebi hangi husus için istediğini sordu. Sanık Mahruki ise, "Sığınmacıların oluşturabileceği sorunlar hakkında dinletmek istiyorum" diye yanıt verdi. Söz konusu talebin reddine karar verilerek duruşmaya devam edildi. Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, eksik hususların giderilmesini talep etti. Mütalaa hazırlanacak Ara kararını açıklayan mahkeme, varsa eksik hususların giderilmesine, daha sonra da dosyanın mütalaasını hazırlayabilmesi için Cumhuriyet Savcısı’na gönderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
Samsun Cumhurbaşkanı’na hakaretten tutuklandı Samsun’da Cumhurbaşkanı’na hakaretten dün çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakılan, diğer sosyal medya hesabında paylaştığı hakaret içeren yazıyı silmemesi nedeniyle yeniden gözaltına alınan şahıs, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ekipleri tarafından, Samsun’un Atakum ilçesi Mevlana Mahallesi’nde ikamet eden A.İ.’nin (25) sosyal paylaşım sitesi X’te Cumhurbaşkanı’na hakaret eden yazı paylaştığı tespit edildi. Samsun Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınan A.İ. dün Samsun Adliyesine sevk edildi. Soruşturmayı yürüten savcı tarafından tutuklanması talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen A.İ. mahkemece pazar günleri imza atmak üzere adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yapılan inceleme sonucu A.İ.’nin sosyal medya hesabı Instagram’da da Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği ancak gözaltına alınıp serbest bırakıldıktan sonra bu hakaret içeriği yazıyı silmediği tespit edildi. A.İ., savcının talimatı doğrultusunda Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yeniden gözaltına alınarak bugün yeniden Samsun Adliyesine sevk edildi. Savcı tarafından tutuklanması için mahkemeye sevk edilen A.İ., hakimlikçe tutuklanarak Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.
Bursa 100 dönüm ormanlık alan yenilenme gerekçesiyle kesildi Bursa’da yaklaşık 100 dönüm alan içerisinde bulunan ağaçlar, ömrünü tamamladığı gerekçesiyle kesilerek yerine yeni fidanlar dikildi. Alınmayan önlemden dolayı kesim sırasında bir ağaç 140 sporcunun antrenman yaptığı halı sahanın içerisine düştü. Ağaçların kesiminde bir usulsüzlük olmadığını söyleyen mahalleli, yeni dikilen fidanlar büyümeden diğer ağaçların kesilmemesi gerektiğini söyledi. Osmangazi ilçesi Çağlayan Mahallesi’nde iddiaya göre, yaklaşık 100 dönümlük alan içerisindeki ağaçlar 22 Aralık Pazar günü kesilmeye başlandı. Ömrünü tamamladığı gerekçesiyle kesilen ağaçların yerine yeni fidanlar dikildi. Kesim sırasında alınmayan önlemlerden dolayı bir ağaç, Çağlayan Spor Kulübü’nün 140 sporcusunun antrenman yaptığı sahaya düştü. Ağacın düştüğü sırada sahada kimsenin olmaması muhtemel yaralanma ya da can kaybını önledi. Ağaç kesiminde usulsüzlük olmadığını söyleyen mahalle sakinleri, kesimin kademeli olarak yapılması gerektiğini belirtti. Önlem alınmadan kesim yapıldığını savunan Çağlayan Spor Kulübü Başkanı Yalçın Yaşbey, "22 Aralık günü, ihale ile alınan karar gereği kesime başlandı. Kesim sırasında da futbol sahamıza zarar verildi. Bir önlem almadan kesim yaptılar. Biz bu zararın karşılanmasını ve köyümüzde yapılan kesimin durdurulmasını talep ediyoruz. Bursa yeşil olarak biliniyor ama yeşil alanımız kalmadı. Evet usule uygun kesiliyor. İhale yapılmış, ihaleyi alan firma kesiyor ama en azından bu yaşam kaynağımızın da yok olmaması gerekiyor. Artık iklim krizi var. Doğa diye bir şey kalmadı. Tarım alanları da talan edilmeye başlandı. Bunun önüne geçmek için de bu kesimlerin durdurulup ya da kademeli olarak bir kısmı kesilip, bir kısmı yetiştirilerek yapılabilirse daha sağlıklı olur. Yoksa yeni yetişen nesiller bu ormanları görmez” şeklinde konuştu. Sahaya verilen zararı yenilemenin maliyetinin 10-15 milyon olduğunu söyleyen Yaşbey, “Çağlayan Spor Kulübü olarak şu an antrenmanlarımızı Hürriyet sahasında yapıyoruz. Kendi sahamızı kullanamıyoruz. Bu mağduriyetin yaşanması bizi zorluyor. 140 tane sporcumuz var ve bunları çalıştırabilecek bir sahamız yok. Hızlı bir şekilde bu eksiklerin giderilmesini istiyoruz. Kesim sırasında sahaya çam ağacı düştü. Problem sahanın içine düşmesi değil. İnsanlara zarar gelebilirdi. Sahaya düşen ağacı taşımak için saha halısının üstünde kestiler. Ağaç talaşı halının içinde kaldı. Şu an burayı yenilemek istesek 10-15 milyon tutuyor. Bu tutarı da devlet bütçesiyle şu an karşılamak imkansız. Bu mağduriyetin Orman Genel Müdürlüğü ve Spor Bakanlığı tarafından bir an önce giderilip tekrar kullanıma kazandırılmasını bekliyoruz” dedi. "5 sene önce ekilen ormanlar hala daha büyümedi" Yanlış planlama yapıldığını söyleyen Çağlayan Mahallesi sakini Gürkan Akşit, “Ne yazık ki yasal bir süreç işliyor. 3 gün önce kesimlere başladılar. Yenileme adı altında geliyorlar fakat 5 sene önce ekilen ormanlar hala daha büyümedi. Oradaki ağaçlar büyüdükten sonra burası kesilsin. Bu süreç doğru işlemiyor. Ormanlar mahvoluyor. Bu hatadan dönülmesi gerekiyor. Yanlış bir planlama yapılıyor. Köyümüzün tek oksijen kaynağı sadece burası kaldı ve ne yazık ki burayı da kesiyorlar. Tahmini 100 dönüme yakın bir kesim alanı var. Yaşını doldurmuş ağaçlar adı altında kesim yapılıyor. Bunun küçüğü de büyüğü de var. Buralar bizim ailemiz, büyüklerimiz, çocuklarımızla geldiğimiz piknik yerleri” diye konuştu.