TEKNOLOJİ - 05 Kasım 2024 Salı 08:52

Karakastech: Türkiye’nin yeni teknoloji öncüsü

A
A
A
Karakastech: Türkiye’nin yeni teknoloji öncüsü

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde düzenlenen “Erzincan Savunma Sanayi Yatırımları Çalıştayı”nda birçok üniversite bünyesinde kurulan öğrenci kulüpleri geliştirdikleri projeleri sergileme fırsatı buldular.


Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre Merkezi Fuaye Salonunda lise öğrencilerinin bir araya gelerek geliştirdikleri ve ismini Ötüken İHA verdikleri projeyi sergileme fırsatı buldular.


Ötüken İHA projesi, Polis Özel Harekât (PÖH) birimlerinin ihtiyaç duyduğu ileri düzey ihtiyaçları karşılayacak yenilikçi çözümler sunmayı hedefliyor. Açılan stant da projeye emniyet ve askeri birimleri yoğun ilgi gösterdi.


Ötüken projesiyle güçlü bir vizyon ortaya koyduk


Proje lideri Miraç Berkay Karakaş çalışmaları ile ilgili açıklama yaptı. Karakaş açıklamasında, “Karakastech olarak dört kişilik küçük bir ekiple başlayan yolculuğumuzda, kısa sürede büyük bir ilerleme kaydettik. Kuruluşumuzun ilk günlerinde bir ismimiz dahi yokken, Ötüken projesiyle güçlü bir vizyon ortaya koyduk. Bu proje sayesinde resmi bir web sitesi açarak başvurular almaya başladık ve yoğun bir şekilde proje geliştirmeye odaklandık. Bugün, 30 kişilik disiplinli bir ekibe sahibiz. Ekibimiz yalnızca insansız hava araçları değil, aynı zamanda insansız kara ve deniz araçları geliştirmeyi de hedeflemekte. Her alanda yer almak adına daha da geniş bir ekip kurmayı planlıyoruz. Kendi yönetim kurulumuz ve rütbe sistemimiz sayesinde, projelerimizi titizlikle ilerletiyor ve başarıyı yakalamak için disiplinle çalışıyoruz.


Bu proje, tamamen terörle mücadele amacıyla geliştirildi


Özellikle Ötüken İHA projesi, en gurur duyduğumuz başarılarımızdan biri olarak öne çıkıyor. Bu proje, tamamen terörle mücadele amacıyla geliştirilmiş olup, sis içinde hedef algılama gibi gelişmiş özellikler içermektedir. İnovatif teknolojilerle donatılmış Ötüken, ülkemizin güvenlik ve savunma sanayine önemli katkılar sunmayı amaçlamakta.


Ülke çapında tanınan projelerle onurlandırmak en büyük hedefim


Ekibin lideri olarak benim rolüm, projeleri ileriye taşıyacak stratejiler geliştirmek ve ekip üyelerimizi bu doğrultuda yönlendir. Yedi yıllık yazılım sektörü tecrübemle Mercedes gibi önemli firmalara sunumlar yapmış, kısa bir hikaye kitabı yazmış biriyim. Takım lideri olarak, ekip arkadaşlarımı yalnızca bireysel başarılarla değil, ülke çapında tanınan projelerle onurlandırmak en büyük hedefim.


Yapay zekâyı yöneten, geleceği de yönetecektir


Son olarak, Karakastech olarak gelecekte Baykar, TUSAŞ, Aselsan gibi şirketler arasına katılmayı ve yapay zeka alanında liderlik yapmayı hedefliyoruz. Çünkü inanıyoruz ki, yapay zekâyı yöneten, geleceği de yönetecektir” ifadelerini kullandı.



Karakastech: Türkiye’nin yeni teknoloji öncüsü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Özbek öğrencilere Ödemiş’te meyve fidancılığı eğitimi S.S. Ödemiş Bademli Fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile Özbekistan’da bulunan Mahmud Mirzaev adındaki Taşkent Bahçe Bitkileri, Üzümcülük ve Şarapçılık Araştırma Enstitüsü arasında yürütülen ortak proje kapsamında, Özbekistan’dan gelen doktora öğrencilerine Bademli’de fidancılık eğitimi verildi. Tarımsal kalkınma alanında ülke sınırlarını aşan vizyonuyla Bademli Kooperatifi öncülük etmeye devam ediyor. 1968 yılında temelleri atılan kooperatif uluslar arası alanda da kendini ve çalışmalarını geliştiriyor. Kooperatif bünyesinde bulunan Doku Kültürü Laboratuvarının da katkılarıyla virüsten ari bitki anaçları yetiştiren, bu sağlıklı ıslah edilmiş çeşitlerin üreticilerle buluşmasını sağlayan Bademli Kooperatifi, bu alandaki çalışmaları Özbekistan’da bulunan ve aralarında öğrenci staj programı ile de protokol bulunan Mahmud Mirzaev adındaki Taşkent Bahçe Bitkileri, Üzümcülük ve Şarapçılık Araştırma Enstitüsü ile Özbekistan’a da öğretiyor. S.S. Ödemiş Bademli Fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile Özbekistan’da bulunan Mahmud Mirzaev adındaki Taşkent Bahçe Bitkileri, Üzümcülük ve Şarapçılık Araştırma Enstitüsü arasında yürütülen ortak proje kapsamında Özbek öğrenciler Ödemiş’e geldi. Boxadır Hayitboyev, Mirnasir İsrailov, Sardor Yusupov, Faxriddun Burunov, ve Shavkat Yuldashev isimli beş doktora öğrencisi, doku kültüründen, fidancılığın hassas detaylarına kadar, üretimin her aşamasında nasıl emekle dikkatli çalışmalar yapıldığını yerinde görerek öğrendiler. Meyve fidanı anaçlarının, doku kültürü laboratuvarında nasıl ve hangi şartlarda üretildiği, üretimin parsellerde nasıl yapıldığı, aşılama şekilleri ve süreçleri konusunda kapsamlı ve yerinde gözlemle öğrenme imkanı buldular. Kooperatif ortaklarının arazilerinde de inceleme yapan doktora öğrencileri, Ödemiş’in ve Bademli bölgesinin güzelliğine, iklimi ve ürün çeşitliliğine hayran kaldılar. İklim koşullarının arasındaki farklardan dolayı bölgemizdeki üretim çeşitliliğini Özbekistan’da bulmanın mümkün olmadığını ancak bazı ürünler için sera sistemi kullanılabileceğini ifade ettiler. Kooperatif Başkanı Hurşit Nallı, bu tarz projelerin ülkemiz ve bölgemize karşı hepimizin sorumluluğu olduğunu, sürdürülebilir bir gelecek için fidancılık sektörünün her gün daha da fazla emek gerektirdiğini, bu konuda ellerini taşın altına koymaktan asla çekinmeyeceklerini ve daima daha da iyisini yapmak için çalışacaklarını sözünü verdi.
Kocaeli El emeği ve hayal gücüyle şekillenen kaşıklar doğallığıyla göz dolduruyor Kocaeli’de el işçiliğiyle üretilen ve çeşitli figürlerle süslenen 150 ahşap kaşık, İzmit’te sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Murat Babadağı’nın sabırla şekillendirdiği ve detaylarla dolu eserleri, sanayileşmenin gölgesinde kaybolan zanaatı yaşatmayı hedefliyor. Kocaeli’de yaşayan Murat Babadağı, 6 yıl önce odun ve tahta parçalarından kaşık figürleri yapmaya başladı. Hobi amaçlı başladığı ahşap oymacılığı sanatında büyük ilerleme kaydeden Babadağı, atölye kiralamaya karar verdi. "Eskikafa" adını verdiği atölye ile hobisini daha da büyüten Babadağı’nın birbirinden güzel kaşıkları, şu anda İzmit Cumhuriyet Sanat Galerisi’nde sergileniyor. 5 yıllık bir emeğin ürünü olan 150 özgün eser, sanayileşmenin gölgesinde kaybolan bu zanaatı yeniden canlandırmayı hedefliyor. Tamamen geleneksel yöntemlerle, yalnızca el aletleri kullanılarak yapılan ve şimşir, zeytin, ceviz ve kestane gibi farklı ağaç türleriyle zenginleştirilen kaşıklar, hiçbir kimyasal renklendirici kullanılmadan, doğallığıyla göz dolduruyor. Murat Babadağı’nın her birini titizlikle işlediği 150 kaşık eseri, 10 Kasım’a kadar Cumhuriyet Sanat Galerisi’nde sergilenecek. "Kaşık oyma sanatının hak ettiği değeri gördüğünü düşünmüyorum" Sanayileşen dünyanın zanaat üzerindeki etkisine dikkat çeken Babadağı, "Kaşık oyma sanatının hak ettiği değeri gördüğünü düşünmüyorum. Sanayileşen dünya sisteminin de bu konuda etkisi olabilir. Ben 6 yıldır bu işi yapıyorum. Bu zanaatı biraz daha ön plana çıkarmak istedim. Bu sanatı halkla buluşturmak istiyorum. Tüm sanatseverleri de eserleri görmeye davet ediyorum" dedi. Tamamen el emeği, göz nuru Sergideki kaşıkların tamamının geleneksel yöntemlerle ve yalnızca el aletleri kullanılarak yapıldığını aktaran Murat Babadağı, "Kaşıklarımda farklı ağaç parçalarını kullanıyorum. Gündelik kullanım kaşıklarını şimşir ve zeytin ağaçlarından yapıyorum. Ceviz ve kestane gibi hemen hemen her sert yapılı ağacın parçasını kullanıyorum. Herhangi bir kimyasal renklendirici de kullanmıyoruz. Ayrıca bir zaman kavramımızda yok. 3 gün sürede üretilen kaşık da var 3 saatte üretilen de. Türüne, işlevine göre değişebiliyor" şeklinde konuştu. "Çok sabırlı biridir" Ortada büyük bir emeğin olduğunu söyleyen Murat Babadağı’nın eşi Kanile Babadağı ise "Görüldüğü üzere her yer el emeği, göz nuru. Çok büyük emek var. Eşim diye söylemiyorum, çok sabırlı biridir. Aynı zamanda bu sergi vatandaşlarla sanatın tanışma sergisi. İlerleyen zamanlarda sergilerin devamı gelecek" ifadelerini kullandı.
İstanbul Pendik’te yarışırken 1 kişinin ölümüne neden olan sanıklara 10 yıl hapis cezası Pendik’te yarış yaptıkları sırada bir kişinin ölümüne neden olan sanıklar, "Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Pendik Otoyolu’nda 9 Temmuz 2023 tarihinde Mehmet Y. (21) ve arkadaşı Doğukan T. (21) iddiaya göre yol üzerinde araçlarıyla yarış halindeydi. Direksiyon hakimiyetini kaybeden Doğukan T., Zeki Aktaş (58) hakimiyetindeki araca arkadan çarptı. Aktaş, olay yerinde hayatını kaybederken yanında bulunan eşi Ergül Aktaş ise yaralandı. Olayın ardından tutuklanan Mehmet Y. ve Doğukan T. hakkında ‘Taksirle ölüme neden olma’ suçundan dava açıldı. Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında tutuklu sanıklar Doğukan T. ve Mehmet Y. ile müşteki ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. “Alkollü trafiğe çıkmamam gerekiyordu” Duruşmada son sözü sorulan sanık Doğukan T., “Hiçbir şeyi bilerek ve isteyerek yapmadım. Onları istemeden üzdüğüm için çok üzgünüm ve pişmanım. Vicdanen rahatsızlık çekiyorum. Sanık Mehmet bana yardım etmek için durdu, kazaya sebebiyet vermedi. Trafik kazasını herkes yapabilir. Hatalı olduğumu kabul ediyorum. Alkollü trafiğe çıkmamam gerekiyordu. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. “Kimsenin canına bilerek kast edecek biri değilim” Sanık Mehmet Y. ise, “Ailesine başsağlığı dilemek istiyorum. Evet, ehliyetim yok ancak kazayı yapan ben değilim. Uyuşturucu kullanıyorum ancak olay günü kullanmadım. Bir gün sonra mahkemem vardı o yüzden uyuşturucu kullanmadım. Olay sırasında ben önden giden aracın sürücüsüydüm. Cezaevinde zor günler geçiriyorum. Üzerimdeki kıyafetler başka insanlara aittir. Kimsenin canına bilerek kast edecek biri değilim. Ben sadece olay yerinde yaralıya ve vefat eden kişiye yardım etmek için durdum. Gerçekten suçsuzum. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum” diye konuştu. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Doğukan T. ve Mehmet Y.’yi ‘Bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne ve bir kişinin de yaralanmasına neden olma’ suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi. "Mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz" Kararın ardından müşteki Merve Aktaş Topcu, “Alkol ve yarış vardı. Sabaha kadar uyumamışlardı, yarış yapmışlardı. Biz ’olası kasttan’ ceza almalarını istiyorduk ama onlar ‘bilinçli taksir’ suçundan 10 yıl 6 ay ceza aldı. ’Olası kast’ için istinafta davamıza devam edeceğiz” dedi. Avukat Ramazan Erem ise, “Mahkemenin verdiği karara saygılıyız. Tüm deliller sanıkların ‘olası kasttan’ cezalandırılmalarını gerektirecek nitelikteydi. Müvekkillerimizin hakkını sonunu kadar arayacağız. Trafik terörüne çok can vermekteyiz. Olaya uygun ceza kanunumuza uygun şekilde sanıkların eylemleri şekliyle hak ettikleri cezaları alma noktasında biz de sonuna kadar mücadelemizi devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.