GÜNDEM - 18 Nisan 2025 Cuma 10:25

Erzincan’da çocuk nüfusun toplam nüfus içindeki oranı yüzde 21,5 oldu

A
A
A
Erzincan’da çocuk nüfusun toplam nüfus içindeki oranı yüzde 21,5 oldu

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2024 yılı sonu itibarıyla, Türkiye nüfusu 85 milyon 664 bin 944 kişi iken bunun 21 milyon 817 bin 61’ini çocuklar oluşturdu. Çocuk nüfusun yüzde 51,3’ünü erkek çocuklar, yüzde 48,7’sini kız çocuklar oluşturdu. Birleşmiş Milletler tanımına göre 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında toplam nüfusun yüzde 48,5’ini oluştururken bu oran 1990 yılında yüzde 41,8 ve 2024 yılında yüzde 25,5 oldu. Erzincan’da çocuk nüfusun toplam nüfus içindeki oranı yüzde 21,5 oldu.


Nüfus projeksiyonlarının demografik göstergelerdeki mevcut yapının devam edeceğini varsayan ana senaryosuna göre çocuk nüfus oranının 2030 yılında yüzde 22,1, 2040 yılında yüzde 17,9, 2060 yılında yüzde 16,9, 2080 yılında yüzde 15,2 ve 2100 yılında yüzde 14,5 olacağı öngörüldü.


Doğurganlık göstergelerindeki hızlı düşüş eğiliminin devam edeceğini varsayan düşük senaryoya göre çocuk nüfus oranının 2030 yılında yüzde 22,0, 2040 yılında yüzde 16,7, 2060 yılında yüzde 13,9, 2080 yılında yüzde 11,1, 2100 yılında yüzde 9,9 olacağı öngörüldü.


Doğurganlığı artırıcı tedbirlerin etkili olacağını varsayan yüksek senaryoya göre çocuk nüfus oranının 2030 yılında yüzde 22,3, 2040 yılında yüzde 18,9, 2060 yılında yüzde 18,7, 2080 yılında yüzde 18,9, 2100 yılında yüzde 18,6 olacağı öngörüldü.


Türkiye’nin çocuk nüfus oranının Avrupa Birliği üye ülkelerinden yüksek olduğu görüldü.


Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2024 yılında çocuk nüfus oranının AB ortalaması yüzde 17,8 oldu. AB üye ülkeleri içinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip olan ülkelerin sırasıyla, yüzde 23,0 ile İrlanda, yüzde 20,8 ile Fransa, yüzde 20,6 ile İsveç olduğu görüldü. Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla, yüzde 14,7 ile Malta, yüzde 15,1 ile İtalya, yüzde 15,7 ile Portekiz oldu. Türkiye’nin çocuk nüfus oranının yüzde 25,5 ile AB üye ülkelerinden daha yüksek olduğu görüldü.


Çocuk nüfus oranının en yüksek olduğu il Şanlıurfa oldu


ADNKS sonuçlarına göre illerin toplam nüfusları içindeki çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2024 yılında en yüksek çocuk nüfus oranına sahip olan il, yüzde 43,8 ile Şanlıurfa oldu. Şanlıurfa ilini yüzde 39,8 ile Şırnak, yüzde 37,4 ile Ağrı, Mardin ve Muş izledi.


Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu il, %16,4 ile Tunceli oldu. Tunceli ilini %17,3 ile Edirne ve %18,0 ile Kırklareli izledi.


Türkiye’de 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunan hanehalkı oranı %42,8 oldu


ADNKS sonuçlarına göre 2024 yılında toplam hanehalkı sayısı 26 milyon 599 bin 261 oldu. Hanelerin %42,8’inde 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunduğu görüldü. Bu hanelerin illere göre dağılımı incelendiğinde, 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunan hanehalkı oranının en yüksek olduğu ilin %68,5 ile Şanlıurfa, en düşük olduğu ilin %28,2 ile Tunceli olduğu görüldü.


Hanelerin %19,0’ında 0-17 yaş grubunda bir çocuk, %14,6’sında iki çocuk, %6,0’ında üç çocuk, %2,0’ında dört çocuk, %1,1’inde ise beş ve daha fazla çocuk bulunduğu görüldü.


Çocuk nüfusun 2024 yılında %29,6’sının 10-14 yaş grubunda yer aldığı görüldü


Çocuk nüfus yaş grubuna göre incelendiğinde, 2019 yılında çocuk nüfusun %27,7’sinin 0-4 yaş grubunda, %28,2’sinin 5-9 yaş grubunda, %28,0’ının 10-14 yaş grubunda ve %16,0’ının 15-17 yaş grubunda yer aldığı görülürken, 2024 yılında %23,3’ünün 0-4 yaş grubunda, %29,3’ünün 5-9 yaş grubunda, %29,6’sının 10-14 yaş grubunda ve %17,8’inin 15-17 yaş grubunda yer aldığı görüldü.


Canlı doğan bebek sayısı 2023 yılında 958 bin 408 oldu


Doğum İstatistiklerine göre 2023 yılında canlı doğan bebek sayısı, 958 bin 408 oldu. Doğan bebeklerin 491 bin 361’i erkek, 467 bin 47’si ise kız oldu. Canlı doğan bebeklerin %96,7’sini tekil, %3,1’ini ikiz, %0,1’ini ise üçüz ve daha fazla çoğul doğumlar oluşturdu.


Sağlık Bakanlığı verilerine göre hastanede gerçekleşen doğumların oranı, 2010 yılında %91,6 iken 2023 yılında %97,5 oldu. Beşli karma aşı (DPT+IPV+Hib) 3 doz ile aşılama oranı 2022 yılında %99,5 iken 2023 yılında %98,8 oldu.


Beklenen yaşam süresi 15 yaşındaki çocuklar için 63,5 yıl oldu


Hayat Tabloları, 2021-2023 sonuçlarına göre doğuşta beklenen yaşam süresi, Türkiye geneli için 77,3 yıl, erkekler için 74,7 yıl ve kadınlar için 80,0 yıl oldu.


Türkiye’de 7 yaşına ulaşan bir çocuğun kalan yaşam süresinin ortalama 71,3 yıl, erkek çocuklar için 68,7 yıl ve kız çocuklar için 73,9 yıl olduğu görüldü. Çalışma çağının başlangıcı olan 15 yaşındaki çocuklar için bu süre 63,5 yıl oldu. Erkek çocuklar için bu süre 60,9 yıl iken kız çocuklar için 66,1 yıl oldu. Bu yaş için kız ve erkek çocuklar arasındaki beklenen yaşam süresi farkının 5,2 yıl olduğu görüldü.


Bebeklere konulan en popüler erkek ismi Alparslan, kız ismi Defne oldu


ADNKS sonuçlarına göre 2024 yılında doğan bebeklere konulan en popüler erkek bebek isimleri, Alparslan, Göktuğ ve Yusuf; en popüler kız bebek isimleri ise Defne, Asel ve Zeynep oldu. Doğan erkek bebeklerin 8 bin 88’ine Alparslan, 5 bin 683’üne Göktuğ, 4 bin 880’ine Yusuf, kız bebeklerin 7 bin 466’sına Defne, 7 bin 347’sine Asel, 6 bin 540’ına ise Zeynep ismi verildi.


Türkiye’de 2024 yılında 0-17 yaş grubundaki çocuklarda en çok kullanılan erkek çocuk isimlerinin Yusuf, Mustafa ve Ömer; kız çocuk isimlerinin ise Zeynep, Elif ve Ecrin olduğu görüldü.


Çocuk bağımlılık oranı 2024 yılında %30,6 oldu


Toplam yaş bağımlılık oranı, 15-64 yaş grubunda çalışma çağındaki her 100 kişi başına düşen, 0-14 ile 65 ve üzeri yaş grubundaki kişi sayısı olarak tanımlanır. ADNKS sonuçlarına göre 2024 yılında toplam yaş bağımlılık oranı %46,1 oldu. Yaş grubu 15-64 olan her 100 kişi başına düşen, 0-14 yaş grubundaki çocuk sayısını ifade eden çocuk bağımlılık oranı ise %30,6 olarak gerçekleşti.


Beş yaşındaki çocukların net okullaşma oranı %84,3 oldu


Milli Eğitim Bakanlığı Örgün Eğitim İstatistiklerine göre okul öncesi eğitim seviyesinde beş yaş net okullaşma oranının, 2022/’23 öğretim yılında %85,0 iken 2023/’24 öğretim yılında %84,3 olduğu görüldü. Beş yaş net okullaşma oranı cinsiyete göre incelendiğinde, bu oran erkek çocuklar için %84,5, kız çocuklar için %84,0 oldu.


İlkokul seviyesinde net okullaşma oranı 2023/’24 öğretim yılında %95,0, ortaokul seviyesinde net okullaşma oranı %91,5 ve ortaöğretim seviyesinde net okullaşma oranı %88,0 oldu.


İlkokul tamamlama oranı %98,7 oldu


Ulusal Eğitim İstatistikleri Veri Tabanı sonuçlarına göre eğitim kademesi ve cinsiyete göre okul tamamlama oranları incelendiğinde, yıllara göre bir artış gözlendi. İlkokul tamamlama oranı 2018/’19 eğitim ve öğretim döneminde %98,6 iken bu oran 2023/’24 eğitim ve öğretim döneminde %98,7 oldu. Ortaokul tamamlama oranı 2018/’19 eğitim ve öğretim döneminde %97,7 iken bu oran 2023/’24 eğitim ve öğretim döneminde %96,5 oldu. Ortaöğretim tamamlama oranı ise %68,1’den %81,2’ye yükseldi.


Ortaöğretim okul tamamlama oranı cinsiyete göre incelendiğinde, 2023/’24 eğitim ve öğretim döneminde bu oranın erkek çocuklar için %79,4, kız çocuklar için %83,0 olduğu görüldü.


Özel eğitim alan öğrencilerin oranı %3,0 oldu


Milli Eğitim Bakanlığı Örgün Eğitim İstatistiklerine göre Türkiye genelinde 2023/’24 eğitim ve öğretim döneminde örgün eğitime devam eden öğrenci sayısı 18 milyon 710 bin 265 oldu. Bu öğrencilerin %51,3’ünü erkek öğrenciler, %48,7’sini ise kız öğrenciler oluşturdu.


Özel eğitim gerektiren bireylere (işitme, görme, ortopedik ve hafif düzeyde zihinsel engelli) hizmet veren, özel olarak yetiştirilmiş personelin bulunduğu, geliştirilmiş eğitim programlarının uygulandığı özel öğretim kurumlarında örgün eğitime devam eden öğrenci sayısı ise 559 bin 725 oldu. Özel eğitim alan öğrenciler örgün eğitimdeki öğrencilerin %3,0’ını oluşturdu. Özel örgün eğitime devam eden öğrencilerin %63,0’ını erkek öğrenciler, %37,0’ını ise kız öğrenciler oluşturdu.


Çocukların %94,5’inin sağlık durumunun "çok iyi veya iyi" durumda olduğu görüldü


Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, Çocuk Sağlığı ve Yoksunluğu Modülü sonuçlarına göre 2024 yılında hanelerde yaşayan 15 yaş ve altı çocukların genel sağlık durumları incelendiğinde %94,5’inin "çok iyi veya iyi", %4,6’sının "orta", %0,9’unun ise "kötü veya çok kötü" olduğu görüldü.


Çocukların en az son 6 ay içinde sağlık durumlarının günlük faaliyetlerini sınırlama durumları incelendiğinde sağlık durumu kötü veya çok kötü olan çocukların %53,7’sinin yaşanan sağlık sorunu nedeniyle günlük faaliyetlerinin çok sınırlandığı, %40,9’unun günlük faaliyetlerinin sınırlandığı, %5,4’ünün ise günlük faaliyetlerinin sınırlanmadığı beyan edildi.


Hanehalklarının %9,2’sinde çocuklar maddi yetersizlik nedeniyle yeni giysilere sahip olamadı


Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, Çocuk Sağlığı ve Yoksunluğu Modülü sonuçlarına göre 2024 yılında, 15 yaş ve altı tüm çocukların yeni giysilere sahip olduğu hanehalkı oranı %88,6 iken maddi yetersizlik nedeniyle çocukları yeni giysilere sahip olamayan hanehalkı oranı %9,2, diğer nedenlerle çocukları yeni giysilere sahip olamayan hanehalkı oranı ise %2,2 oldu.


Günde en az bir kez taze meyve ve sebze tüketimi yapabilen 15 yaş ve altı çocukların bulunduğu hanehalklarının oranı %86,7, maddi yetersizlikler nedeniyle günde en az bir kez taze sebze ve meyve tüketimi yapamayan hanehalkı oranı %10,0, diğer nedenlerle çocukları günde en az bir kez taze meyve ve sebze tüketemeyen hanehalkı oranı ise %3,3 oldu.


Çocukları için evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayabilen hanehalkı oranı %51,2, maddi yetersizlikler nedeniyle evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayamayan hanehalkı oranı %22,2, diğer nedenlerle evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayamayan hanehalkı oranı ise %26,6 oldu.


Çocukların İnternet kullanım oranı 2024 yılında %91,3 oldu


Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına göre İnternet kullanım oranı, 6-15 yaş grubundaki çocuklar için 2021 yılında %82,7 iken 2024 yılında %91,3 oldu. İnternet kullanımı cinsiyete göre incelendiğinde, erkek çocukların İnternet kullanım oranı 2021 yılında %83,9 iken 2024 yılında %92,2, kız çocukların İnternet kullanım oranı ise 2021 yılında %81,5 iken 2024 yılında %90,3 olduğu görüldü.


Çocuklar interneti en fazla video izleme amacı ile kullandı


Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına göre 2024 yılında, düzenli İnternet kullanan 6-15 yaş grubundaki çocukların İnternet aracılığı ile yürüttüğü faaliyetlerde, İnternet üzerinden video izleme %83,9 ile ilk sırayı alırken, %75,0 ile ödev, öğrenme veya çevrim içi derslere katılma ikinci sırada yer aldı. Bunu, %72,7 ile oyun oynama veya oyun indirme, %72,6 ile sosyal medya izledi. Çocukların İnternette en az yürüttüğü faaliyet ise %13,2 ile e-posta gönderme veya alma oldu.


Düzenli internet kullanan çocukların İnternet kullanım amaçları, 2024


Yaş grubu 15-17 olan çocukların işgücüne katılma oranı %24,9 oldu


Hanehalkı İşgücü Araştırması 2024 yılı sonuçlarına göre 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı %24,9 oldu. İşgücüne katılma oranı cinsiyete göre incelendiğinde, bu oran erkek çocuklar için %35,6, kız çocuklar için %13,7 olduğu görüldü.


Resmi kız çocuk evlilikleri azaldı


Evlenme İstatistiklerine göre 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarının resmi evlenmelerinin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2002 yılında %7,3 iken bu oran 2024 yılında %1,6’ya düştü. Diğer taraftan, aynı yaş grubunda olan erkek çocukların resmi evlenmelerinin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2002 yılında %0,5 iken bu oran 2024 yılında %0,1 oldu.


Babası vefat etmiş çocukların sayısı 258 bin 515 oldu


ADNKS sonuçlarına göre 2024 yılında 21 milyon 817 bin 61 çocuk nüfusun içinde babası vefat etmiş çocuk sayısının 258 bin 515, annesi vefat etmiş çocuk sayısının 81 bin 373, hem annesi hem de babası vefat etmiş çocuk sayısının ise 5 bin 276 olduğu görüldü.


Koruyucu aile yanında bakımı sağlanan çocuk sayısı 10 bin 430 oldu


Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının verilerine göre 2024 yılında Türkiye genelinde kuruluş bakımı altında bulunan çocuk sayısının 15 bin 135 olduğu görüldü. Mevcut koruyucu aile sayısı 8 bin 719, koruyucu aile yanında bakımı sağlanan çocuk sayısı ise 10 bin 430 oldu. Evlat edindirilen çocuk sayısı 2024 yılında 589 oldu.


Boşanma davaları sonucu, velayeti anneye verilen çocukların oranı %74,4 oldu


Boşanma İstatistiklerine göre 2024 yılında boşanan çiftlerin sayısı 187 bin 343 oldu. Kesinleşen boşanma davaları sonucunda 186 bin 536 çocuk velayete verildi. Çocukların velayetinin %74,4’ünün anneye, %25,6’sının ise babaya verildiği görüldü.


Çocuklar en fazla dışsal yaralanma ve zehirlenmeler nedeniyle hayatını kaybetti


Ölüm ve Ölüm Nedeni İstatistiklerine göre 2023 yılında 1-17 yaş grubunda çocuk ölümleri en fazla, dışsal yaralanma ve zehirlenmeler nedeniyle gerçekleşti. Söz konusu nedenle hayatını kaybeden 1-17 yaş grubundaki çocuk sayısı, 2023 yılında 13 bin 43 oldu. Sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları nedeniyle 866 çocuk, iyi huylu ve kötü huylu tümörler nedeniyle 671 çocuk, dolaşım sistemi hastalıkları nedeniyle 403 çocuk hayatını kaybetti.


Bebek ölüm hızı binde 10,0 oldu


Ölüm ve Ölüm Nedeni İstatistiklerine göre 2009 yılında bebek ölüm hızı binde 13,9 iken 2023 yılında binde 10,0 oldu. Doğumdan sonraki beş yıl içinde ölme olasılığını ifade eden beş yaş altı ölüm hızı, 2009 yılında binde 17,7 iken 2023 yılında binde 14,5 oldu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü törenle anıldı Türkiye Cumhuriyeti’nin 2’nci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, vefatının 52’nci yılında memleketi Malatya’da düzenlenen törenle anıldı. Kapalı Çarşı üzerindeki İnönü Anıtı önünde gerçekleştirilen törene, Malatya Valisi Seddar Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ramazan Ayhan, 2’nci Ordu Garnizon Komutan Vekili Tuğgeneral Ali Gürcan, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Akpolat, Malatya İl Emniyet Müdürü Kayhan Ay, İl Jandarma Komutanı Albay Tolunay Başer ile siyasi parti temsilcileri katıldı. Çelenk sunumunun ardından saygı duruşunda bulunulurken tören okunan İstiklal Marşı’nın ardından İnönü’nün aziz hatırası anısına yapılan anmanın ardından sona erdi. "İnönü’nün aziz hatırası milletimizin gönlünde daima yaşayacaktır" Tören öncesi İnönü’nün ölüm yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Vali Seddar Yavuz, "Cumhuriyetimizin kuruluşunda ve gelişmesinde önemli görevler üstlenmiş, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakın silah arkadaşı, Kurtuluş Savaşı kahramanlarımızdan, Cumhuriyetimizin ikinci Cumhurbaşkanı ve hemşerimiz İsmet İnönü’yü vefatının yıl dönümünde rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Büyük bir devlet adamı olan İsmet İnönü, askeri ve siyasi hayatı boyunca ülkemizin bağımsızlığı, birlik ve beraberliği için üstün bir gayret göstermiş milletimize hizmeti her zaman en büyük onur saymıştır. Cumhuriyetimizin temellerinin sağlamlaşmasında, demokrasinin yerleşmesinde ve ülkemizin çağdaşlaşma yolunda ilerlemesinde önemli katkıları bulunan İsmet İnönü’nün aziz hatırası milletimizin gönlünde daima yaşayacaktır. Bu vesileyle, Kurtuluş Savaşımızın tüm kahramanlarını, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü olmak üzere, vatanı uğruna fedakârca hizmet etmiş tüm devlet büyüklerimizi rahmet ve şükranla anıyorum" diye konuştu
Manisa İmzalanan protokolle kanserde toplumsal bilinç artırılacak Yunusemre Belediyesi ile Bülent Koşmaz Sağlık ve Sosyal Eğitim Vakfı arasında protokol imzalandı. Protokol kapsamında, kanser hastaları ve yakınlarına yönelik yapılacak çalışmalarla toplumsal bilincin arttırılması hedefleniyor. Yunusemre Belediyesi ile Bülent Koşmaz Sağlık ve Sosyal Eğitim Vakfı (BÜKSEV) arasında, kanser hastaları ve yakınlarına yönelik sosyal farkındalık, eğitim ve destek çalışmalarını kapsayan iş birliği protokolü, Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban ile Vakıf Başkanı Saadet Koşmaz tarafından belediye makamında imzalandı. Vakıf yönetiminin de katıldığı imza töreninde protokolün önemine vurgu yapan Belediye Başkanı Balaban, "Toplumun her kesimine dokunan, özellikle kanser hastalarımız ve aileleri için umut olan çalışmaları çok önemsiyoruz. Sivil toplum kuruluşlarımızla güç birliği yaparak sosyal sorumluluk projelerini daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyoruz" diye konuştu. Bülent Koşmaz Sağlık ve Sosyal Eğitim Vakfı Başkanı Saadet Koşmaz ise Yunusemre Belediyesi ile yapılan iş birliğinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi: "Yunusemre Belediyesi’nin desteğiyle, kanser hastaları ve yakınları başta olmak üzere toplumun farklı kesimlerine yönelik daha etkili çalışmalar yürüteceğiz. Kadınların ve gençlerin güçlenmesine katkı sunacak bu iş birliğinin uzun soluklu olacağına inanıyoruz. Başkanımız Sayın Semih Balaban’a destekleri için teşekkür ediyorum." Ortak projeler hayata geçecek Kanser hastaları ve yakınlarına yönelik sosyal farkındalık programlarının düzenlenmesi, maddi ve manevi destek sağlanması, sağlık ve sosyal eğitim alanlarında toplumsal bilincin artırılmasının hedeflendiği proje kapsamında kültürel ve sosyal projeler geliştirilerek ortak çalışmalar hayata geçirilecek.
İstanbul İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen: "Önümüzdeki yıl hedefimiz 6 ya da 7 hava yolunu daha İstanbul’a getirmek olacak" İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen, 2026 yılında yaklaşık 90 milyon yolcuyu hedeflediklerini belirterek, "Yeni hava yollarını İstanbul’a kazandırmak üzere çalışmalarımız devam edecek. Hedefimiz önümüzdeki yıl 6 ya da 7 hava yolunu daha İstanbul’a getirmek olacak. Ama aynı zamanda buradan uçuş yapan hava yollarının da frekanslarını arttırmaları için gerekli çalışmaları yapıyor olacağız" dedi. Bilgen, İstanbul Havalimanı ikinci faz çalışmaları kapsamında inşası devam eden 4’üncü pistin de Ağustos ayı sonunda bitirilmesinin planlandığını söyledi. İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen, geride kalan 2025 yılı kapsamında havalimanındaki değerlendirmeleri üzerine bir basın toplantısı düzenledi. 2025 yılında pek çok alanda önemli başarılara imza atıldığını belirten CEO Selahattin Bilgen, 2026 yılında da önemli hedefler olduğunun altını çizerek bu doğrultudaki planlamalarını paylaştı. 2025 yılı itibariyle İGA İstanbul Havalimanı’nın en yüksek operasyonel performansına ulaştığı ifade edilirken günlük uçuş rekorunun bin 707 uçuş ile 18 Temmuz 2025 tarihinde, günlük yolcu rekorunun ise 282 bin 835 yolcu ile 2 Ağustos 2025 tarihinde gerçekleştiği belirtildi. Çeşitli havalimanları tarafından "Dünyanın En İyi Havalimanı" olarak seçilen İstanbul Havalimanı, Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI)’nın Müşteri Deneyimi Akreditasyonu Programı Kapsamında en yüksek seviye olan "Seviye 5" akreditasyonuna ulaşan İstanbul Havalimanı bu başarıya ulaşan Avrupa’daki ilk havalimanı oldu. 2025 hakkında değerlendirmelerde bulunan İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen, "2025 yılı bildiğiniz üzere zaman zaman bölgesel siyasi istikrarsızlıkların yol açtığı etkilerle ama genel olarak İstanbul’un ve Türkiye’nin havacılıkta hedeflediği noktalara doğru yürüdüğü bir yıl olarak geride bırakıyoruz. İGA İstanbul Havalimanı özelinde başarılı bir yıl geçirdik. Yıla başlarken koyduğumuz hedeflerin pek çoğunu başarmış olarak yıl kapatıyoruz. Örneğin geçen yılın başında yolcu hedefi olarak 84 milyon üzerine çıkmayı hedeflediğimizi söylemiştik" diye konuştu. "Üçlü paralel operasyona geçiş önemli kilometre taşlarından bir tanesiydi" Yeni hava yollarının İstanbul’a getirmeyi planladıklarını belirten İstanbul Havalimanının dünyada kendi elektriğinin tamamını yenilenebilir kaynaklardan üreten ilk büyük havalimanı olmasını hedeflediklerinin altını çizen CEO Selahattin Bilgen, "240 MW’lık güneş santralimizi devreye alarak kendi elektriğinin tamamını yenilenebilir kaynaklardan üreten ilk büyük havalimanı olmayı hedeflediğimizi söylemiştik. Keza üçlü paralel operasyona geçiş Avrupa’da ilk olacak bir uygulamaydı. Bu da bizim için önemli noktalardan kilometre taşlarından bir tanesiydi" ifadelerine yer verdi. "Yeni yıla iddialı bir şekilde giriyoruz, hedef 90 milyon yolcu" Bütün bu hedeflerin 2026 yılında da büyük hedeflerin peşinden koşulacağının bir işareti olduğunu vurgulayan Selahattin Bilgen, "İddialı bir yıla girerek bitiriyoruz yılı. Aynı zamanda 2025 yılı İstanbul Havalimanı için dünyanın bağlantı gücü en yüksek havalimanı olma konumunu elde ettiği bir yıl oldu. Uluslararası Havalimanları Konseyi’nin yayınladığı rapora göre biliyorsunuz İstanbul Havalimanı hem Avrupa’da Bu dünyada bağlantı gücü en yüksek havalimanı olmak zorunlu gelişti. Ki bunu pek çok defa dile getiriyoruz. Bağlantı gücünün yüksek olmasıyla ülkedeki ekonomik büyüme arasında doğrudan bir ilişki var. Bu anlamda da aslında ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam ettik diyebiliriz Bunun ötesinde de 2026 yılına geçerken yine az önce söylediğim şekilde önemli hedeflerle beraber yıla başlıyor olacağız. Önümüzdeki yıl 90 milyona yaklaşan bir yolcuyu havalimanımızda ağırlamayı hedefliyoruz. şeklinde konuştu. Bilgen, "Yeni hava yollarını İstanbul’a kazandırmak üzere çalışmalarımız devam edecek. Hedefimiz önümüzdeki yıl 6 ya da 7 hava yolunu daha İstanbul’a getirmek olacak. Ama aynı zamanda buradan uçuş yapan hava yollarının da frekanslarını arttırmaları için gerekli çalışmaları yapıyor olacağız. Dolayısıyla biraz daha derinleşmenin arttığı, yeni destinasyonların eklendiği bir yıl gibi görünüyor 2026 yılında" dedi. "Kargoda Avrupa’nın zirvesinde" 2025 yılı kargo anlamında da önemli yeniliklere vesile olduğunu kaydeden Selahattin Bilgen, "Aslında bizim için önemli bir ışık oldu. Biliyorsunuz İstanbul Havalimanı uzun süredir yolcu hareketinde, günlük uçuş sayısı olarak Avrupa’nın zirvesinde yer alıyordu. Kargoda da 2025 yılında 2.000.000 tonu geçerek yıllık Avrupa’nın 1. sırasına yükseldiğimiz yıl oldu. Daha önce Frankfurt’un, öncülüğündeydi. Kargo hacmi bakımından Avrupa’daki liderlik. Bu liderliği de İstanbul’a getirmiş olduk 2025 yılı içerisinde" ifadelerinde bulundu. "Halkalı metrosu ne kadar erken o kadar iyi" Halkalı - İstanbul Havalimanı metrosu hakkında konuşan CEO Selahattin Bilgen, "O tabii İGA’nın yönetimi dışında bir proje. Biz de yakından takip ediyoruz. Geçtiğimiz dönem içerisinde metro bağlantısının artması, havalimanının şehre bağlantısı ile ilgili ciddi artılar getirdi. Bugün, havalimanını kullanan yolcumuzun yaklaşık yüzde 10’u metro kullanarak havalimanına geliyor. Halkalı metrosunun takibi konusunda son gelişmeleri ben de sizin gibi takip ediyorum. Ne kadar erken o kadar iyi diyelim" şeklinde konuştu. "Kanada’dan İstanbul’a çok ciddi bir yolcu talebi var" İstanbul’un dünya havacılığında bir merkez olduğunu ancak buna rağmen bağlantı kurulması gereken yeni destinasyonlar olduğuna dikkat çeken İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen, "Bunlardan bir tanesi de Kuzey Amerika. Özellikle Kanada’dan İstanbul’a çok ciddi bir yolcu talebi var. İstanbul’a Kanada’dan gelen yolcuların yarısından daha fazlası farklı noktalardan aktarmalı olarak geliyor. Bu da bize aslında direkt uçuş talebinin çok kuvvetli olduğunu gösteriyor" dedi. Yeni bağlantılar konusunda Kuzey Amerika ülkesi Kanada ile önemli bağlantılar kurulduğunun altını çizen İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen, "Geçtiğimiz yıllarda Kanada’dan İstanbul’a uçan bir Kanadalı havayolunun olmaması iki ülke arasındaki havacılık anlaşmasının da haftalık 12 frekansta limitli olması uçuş sayısını bizim aslında önümüze tıkayan bir gelişmeydi. Bu minvalde Air Transat geçtiğimiz hafta uçuşlarına başlaması ciddi bir gelişme" ifadelerine yer verdi. "Dördüncü ana pistin Ağustos 2026’da bitmesi planlanıyor" Son olarak havalimanındaki ikinci faz çalışmalar hakkında konuşan CEO Selahattin Bilgen, "İkinci etap yatırımlarımız 2025 yılı boyunca da devam etti. İkinci faz yatırımlarımızın kapsamında pist yatırımımız var şu anda devam eden. 4. ana pist önümüzdeki yılın Ağustos ayı sonunda bitirilmesi planlanıyor. Bu anlamda aynı takvimi dahilinde ilerliyor süreç. Ama 2. faz yatırımlarının alt başka fazları da var. Örneğin terminal kapasitesinin 120 milyona çıkartılması gibi. Teknik olarak zaten içinde bulunduğumuz terminal 120 milyon yolcuyu kapasitesini sağlayabilecek şekilde dizayn edilmiş durumda. Ancak yine terminal içerisinde yapacağımız bazı küçük değişiklikler de gene o en üst hizmet seviyesinde kalarak 120 milyon kapasiteyi sağlamak üzere bir şey düzenleme ihtiyacı olacak" diyerek sözlerine son verdi.
Manisa Dünyaca ünlü Manisa Çekirdeksiz Sultaniye Üzümü AB tesciline gün sayıyor Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap, Manisa’nın dünyaca ünlü Çekirdeksiz Sultaniye Üzümü için 2022 yılında Avrupa Birliğine yaptıkları tescil başvurusunda son aşamaya gelindiğini açıkladı. Özkasap ayrıca askı AB Tescili aldıktan sonra bir ilki gerçekleştirerek İngiltere’de coğrafi işaret almak için başvuruda bulunacaklarını söyledi. Manisa’nın dünyaca ünlü Çekirdeksiz Sultaniye Üzümü’nün Avrupa Birliği coğrafi işaret tescili için geri sayım başladı. Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap, 2022 yılında yapılan AB tescil başvurusunda son aşama olan 3 aylık askı sürecinin başladığını açıklarken, AB Tescilinin hemen ardından İngiltere’de coğrafi işaret almak için başvuruda bulunacaklarını açıkladı. Askı sürecinin tamamlanmasının ardından Manisa Çekirdeksiz Sultaniye Üzümü AB tescili alan Manisa’nın Mesir Macunu ve Kırkağaç Kavunundan sonra 3’üncü, Türkiye’nin ise 45’inci ürünü olacağı öğrenildi. "İngiltere bir ilk olacak" Manisa Çekirdeksiz Sultaniye Üzümü için AB Tescil sürecinin son aşaması olan 3 aylık askı sürecinin başlamasının kendilerini fazlasıyla mutlu ettiğini kaydeden Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap, "Bizim için büyük bir mutluluk oldu. 2019 yılında Türkiye’de coğrafi işaretimizi aldık. Daha sonra 2022 yılında Avrupa Birliği coğrafi işaret için başvurduk. Tabii bu konuda ciddi bir titizlik, bir çalışma oldu. Avrupa coğrafi işaretini tescilini alabilmemiz için istekler vardı. Bunun son aşaması olan 3 aylık askı süreci başladı. Bu zamandan sonra da inşallah hayırlısıyla 3 ay sonra askı tarihi bittikten sonra da coğrafi işaretimizi almış bulunacağız. Tabii biz bununla da kalmayacağız. Bir ilki daha yaşatacağız. İngiltere coğrafi işaretini almak için, Avrupa coğrafi işaretini almak için yine bir başvurumuzu olacak. Bildiğiniz üzere Manisa, Türkiye’de yüzde 90 üzümü üreten bir ilimiz. Yüzde 85’i de ihracat gidiyor. Bu ihracatımızın ağırlıklı kısmı da Avrupa Birliği’dir. Üreticilerimizin alın terini, tüccarlarımızın üzüm işletmelerimizin ve ihracatçılarımızın bu ürünü daha fazla katma değerli olarak satabilmesi ve üreticilerimizin de tüccarlarımızın daha büyük bir gelire kazanması için bu çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Dünyada tanınan bir ürün. Bu ürünü biz yeniden başlatıp tanıtmıyoruz. Ama bu ürünün izlenebilir, güvenilir bir ürün olduğunu anlatmak ve oradaki pazar payını arttırmak bizim için en önemlisi olacaktır. Aşağı yukarı yılda 270-280 bin ton civarında ihracat gerçekleştiriyoruz. Bundan da 500 milyon doların üzerinde de bir ülkemize döviz girdisi sağlıyoruz. Bazı hava iklim şartlarının ne olacağını tespit edemiyoruz. Bu yıl yaşadığımız iklim sorunundan dolayı büyük sıkıntı içinde kaldı üreticilerimiz. Avrupa’daki pazar payında da bir kayıplar oldu geçen seneye göre 17-18 bin ton. Şu an aynı tarihe baktığımız zaman daha aşağıdayız. İnşallah inanıyoruz ki önümüzdeki sezon iyi bir sezon olsun. Tekrar yine ürünümüzün bol olduğu, ihracatımızın yüksek olduğu, üreticilerimizin gelirinin yüksek olduğu bir sezon yaşarız diye umut ediyoruz" dedi. Avrupa coğrafi işareti Manisa’nın da hakkıdır" "Artık iklimi de pek açıkçası tahminde bulunmak çok zor" diyen Özkasap açıklamasını şöyle tamamladı: "Dediğimiz gibi don, dolu, iklim krizi, susuzluk, tarımda çok çok önemli konu bunlar. Bunlar için gerekli çalışmaları mutlaka şimdiden yapmamız gerekiyor. Damlama sulama sistemlerine girmemiz gerekiyor ki önümüzdeki sıkıntıları, gelecek olan sıkıntıları öngörebilmek, önümüzü görmekte çok büyük bir desteği olacağına inanıyoruz. Dediğimiz gibi üzümümüzde de bu çalışma tek başına bir çalışma olmadı. Burada sağ olsun ki yine tarım bakanımız, tarım il müdürümüz, başta Sayın Valimiz, Celal Bayar Üniversite’deki çok değerli hocalarımız, bağcılık araştırma, yine bir ekip olarak çalıştık. Çünkü üzümün tarihini geleceğinle beraber önümüzde bugüne getirmenin mücadelesini verdik. Çünkü coğrafi işaret almak çok kolay değil. Ama coğrafi işaret de Manisa’nın Avrupa coğrafi işareti Manisa’nın da hakkıdır. Neden derseniz artık üzümle özleşmiş bir ilimizdir. Yani Türkiye’de başka yerde üretilmiyor. Manisa’da üretiliyor dediğimiz gibi ve artık rakiplerimiz de dünyada çok fazla olmaya başladı. Eskiden daha rahattık. Pazarlamamız da daha büyük rahatlık içinde devam ediyorduk ama şimdi artık Güney Afrika dediğimiz zaman İran, Özbekistan tarafları artık dünyada yine Amerika, yine Amerika kendi içindeki üzümünü kendi tüketiyor. Orada sıkıntımız yok. Ama artık rakiplerimiz de var. Fiyat istikrarı oluşturmamız. Biz bunlardan bir adım öne geçerek bu ürünümüzü daha iyi tanıtmak, daha iyi değerlendirmek istiyoruz. Sağ olsunlar üreticilerimizin bilgi ve tecrübesi bu konuda çok önemli. Tüccarlarımızın desteği, ihracatçılarımızın bu ürünü alıp dünya pazarında açmış oldukları stantlarda tanıtabilmeleri, bunlar hepsi üstüne düşen görevi layıkıyla yerine getiriyorlar."
İstanbul "Dijital Refah İçin Yapay Zekâ Çözümleri" hackathon’u sonuçlandı Vodafone Vakfı ve Habitat Derneği, "Yapay Zekâ Yıldızları" projesi kapsamında yeni bir hackathon düzenledi. "Dijital Refah İçin Yapay Zekâ Çözümleri" temasıyla gerçekleştirilen ve 10 takımın yarıştığı hackathon’u İzmir’den BALAL Wasp Coding takımı kazandı. Vodafone Vakfı ve Habitat Derneği işbirliğiyle hayata geçirilen "Yapay Zekâ Yıldızları" projesi kapsamında yeni bir hackathon düzenlendi. "Dijital Refah İçin Yapay Zekâ Çözümleri" temasıyla düzenlenen hackathon’a 9 ilden 10 lise takımı katıldı. Yarışmayı İzmir’den BALAL Wasp Coding takımı birinci, İstanbul’dan VFLAI takımı ikinci ve Gaziantep’ten Us to Us takımı üçüncü olarak tamamlarken, Hatay’dan katılan AI of All takımı da Toplumsal Etki Ödülü aldı. Hackathon süresince 15 Vodafone Gönüllüsü katılımcılara mentorluk desteği verdi. Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel, şunları söyledi: "Ülkemizin toplumsal gereksinimleri doğrultusunda şekillendirdiğimiz Vakıf projelerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Habitat Derneği ile birlikte başlattığımız ‘Yapay Zekâ Yıldızları’ projesinde amacımız, genç nesillerin teknolojik bakımdan donanımlı olmalarını sağlamak, günümüzde her alanda gördüğümüz yapay zekâ teknolojisini öğrenip kullanarak üretici fikirlerini yeni teknolojilerle birleştirmelerini mümkün kılmak. Son olarak, ülke genelinde ‘Dijital Refah İçin Yapay Zekâ Çözümleri’ temasıyla gerçekleştirdiğimiz hackathon ile gençlere ulaştık. Bu yarışmayla, potansiyelini desteklediğimiz tüm katılımcıların yalnızca teknik bilgilerini değil, aynı zamanda tutkularını, yenilikçi bakış açılarını ve fikirleri etkili çözümlere dönüştürme becerilerini de teşvik etmiş olduk. Yarışma için fikir üreten, proje geliştiren tüm öğrencileri içtenlikle kutluyorum." Habitat Derneği Genel Başkanı Bora Caldu ise şöyle konuştu: "Dijital refah kavramını yalnızca teknolojiye erişimle değil, teknolojiyi bilinçli, etik ve toplumsal fayda odağında kullanabilme becerisiyle birlikte ele alıyoruz. ‘Yapay Zekâ Yıldızları’ hackathonu, bu yaklaşımın sahadaki en güçlü yansımalarından biri oldu. Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen lise öğrencilerimiz, iki gün boyunca yapay zekâyı bir araç olarak kullanarak dijital refaha katkı sunabilecek çözümler geliştirdi; problem tanımlamadan prototip fikrine uzanan gerçek bir üretim sürecinin parçası oldular. Hackathon boyunca gençlerimizin analitik düşünme, takım çalışması ve toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket ettiklerine tanıklık etmek bizler için son derece ilham vericiydi. Yapay zekânın geleceğini konuşurken, bu geleceği şekillendirecek gençlerin bugünden böylesi deneyimlerle desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Habitat Derneği olarak, Vodafone Vakfı iş birliğiyle yürüttüğümüz Yapay Zekâ Yıldızları projesiyle, gençlerin yalnızca teknoloji tüketicisi değil, topluma değer üreten çözüm geliştiriciler olarak yetişmelerine katkı sunmaya devam edeceğiz." Dijital yaşamın sorunlarına çözüm geliştirildi Hackathon’da birinci gelen BALAL Wasp Coding takımının geliştirdiği "Nexus AI v5.0" projesi, kamera destekli yapay zekâ ile kullanıcının duruşunu, göz durumunu ve beden hareketlerini anlık analiz ederek farkındalık oluşturan uyarılar veren; interaktif, kişiselleştirilebilir ve ücretsiz bir dijital sağlık asistanı sunmayı amaçlıyor. Yarışmanın ikincisi VFLAI takımının tasarladığı API tabanlı ve Türkçe odaklı "ArbitrA" etik filtreleme platformu, dijital ortamlarda içerikleri yayınlanmadan önce denetleyip gerekli düzeltmeleri önererek şirketler için yayın öncesi güvenli bir dijital kalkan görevi görüyor. Yarışmada üçüncü sıraya yerleşen Us to Us takımının geliştirdiği "BizBize" adlı oyunlaştırılmış mobil uygulama, ebeveynlerin telefon kullanımına yönelik farkındalığını artırmayı ve aile bireyleri arasında yüz yüze, nitelikli iletişimi yeniden güçlendirmeyi amaçlıyor. Yarışmada "Toplumsal Etki Ödülü" alan AI of All takımının geliştirdiği "Datia" yapay zekâ destekli asistan, özel gereksinimli çocuklar için VR teknolojisiyle güvenli bir sanal dünya kurgulayarak, gerçek hayatta zorlandıkları durumları herhangi bir risk olmadan ve diledikleri kadar tekrar edebilmelerini sağlıyor. Hedef 55 bin öğrenciye ulaşmak Vodafone Vakfı ve Habitat Derneği’nin dijital geleceğe hazır nesiller yetiştirme hedefiyle 1,5 yıl önce başlattığı "Yapay Zekâ Yıldızları" dijital eğitim projesiyle, Türkiye’nin 81 ilinde 11-14 yaş arası ortaokul ve 14-18 yaş arası lise öğrencilerine yapay zekâ eğitimleri veriliyor. Bugüne kadar 90 bini aşkın öğrenciye ulaşılan projenin bu dönemki hedefi ise 55 bin öğrenciye ulaşmak.