YEREL HABERLER - 08 Nisan 2012 Pazar 10:22

GKV ÇOCUK ÜNİVERSİTESİ, EОİTİM TRENDİNİ DEĞžİŞTİRECEK

A
A
A
GKV ÇOCUK ÜNİVERSİTESİ, EОİTİM TRENDİNİ DEĞžİŞTİRECEK

Gaziantep Kolej Vakfı (GKV) Özel Okulları tarafından, kamuoyuna tanıtımı gerçekleştirilen GKV Çocuk Üniversitesi`yle eğitim trendinin değişeceği ifade edildi.
GKV Özel Okulları Çocuk Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Projesi düzenlenen törenle basına ve yetkililere tanıtıldı. GKV Özel Okullarında düzenlenen törene, Şahinbey Kaymakamı Uğur Turan, Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürü Ekrem Serin, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ali Rıza Ergün, Şehitkamil İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Yağcı ve Milli Eğitim Şube Müdürleri ile davetliler katıldı. "Gaziantep Kolej Vakfı Özel Okulları deyince kararlı, olumlu, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk`ün izinden giden, ecdadın izinden giden, ülkesini ve Gaziantep`i gururlandıran bir okul geliyor aklıma" sözleriyle konuşmasına başlayan Şahinbey Kaymakamı Uğur Turan, ``Güzeli alkışlamak lazım, güzel çalışmaları alkışlamak lazım bugün buraya coşarak ve koşarak geldim. Çünkü ben sizin hizmetkârınızım yüce milletin hizmetindeyim, saygı değer Ekrem Serin hocamda sizlerin hizmetinde ve burada. Biz güzel çalışmalar, güzel projelere kendimizi adamak suretiyle gerekli desteği vermeye çalışıyoruz. Kesinlikle mazeret belirtmiyoruz Gaziantep çok güzel bir kent kendi sorunlarının üstesinden gelebilecek bir kent. Çok iyi yöneticilerimiz var sayın Valimiz Erdal Ata var kendisini sadece eğitim sektörüne değil bütün sektörlerin sorunlarını çözmeye adamış çok güzel bir insan valimiz. Emrinde çalışan insanların büyük memnuniyet duyduğu her an telefonla uylaşabileceğimiz sorunlarımız çözen bir valimiz var. Aynı keza çok değerli siyasetçilerimizde var sayın bakanımız Fatma Şahin hanımefendi, henüz yeni kurulmuş bir bakanlığı koordine etmeye çalışırken bile bütün davetlerimize icabet etmek sünnettir diyerek gelen ve gelmeye çalışan kentimizin sorunlarıyla ilgilenen, Gaziantep`in yetiştirdiği önemli bir değer. Onun için Gaziantep`i alkışlamak lazım bu değerli örencileri yetiştiren bu okulumuzu alkışlamak lazım. Geleceğin Türkiye`ni oluşturacak gençleri yetiştiren Gaziantep Kolej Vakfı`na olan inancım sonsuz. Gaziantep Kolej Vakfı Okulları deyince kararlı, olumlu, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk`ün izinden giden, ecdadın izinden giden, ülkesini ve Gaziantep`i gururlandıran bir okul geliyor aklıma. Bu yavruların bu güzelliği daha da güzelleştireceğine inanıyorum. Biz bir ve beraber olarak daha bir çok projede başarı olacağız ve bu projenin de hayırlı olmasını diliyorum.``dedi.
Eğitim ve öğretimin trendinin değiştiğine dikkat çeken Gaziantep Milli Eğitim Müdürü Ekrem Serin de, ``Çocuk üniversiteleri dünyada yeni bir uygulama 10 yıllık bir mazisi şu anda 6 üniversitede var bunu biliyoruz fakat şunu da biliyoruz eğitim-öğretim ile alakalı trendler değişiyor. Gelişmeler her alanda olduğu gibi eğitim alanında da hızlı bir süreç içerisinde devam ediyor. Bu anlamda çocuk üniversiteleri de vazgeçilmez projelerden birisi olacak. Biz zaten bütün okullarda kariyer günleri yapıyoruz, kariyer günlerinde ki hedefimiz öğrencilerin tercih ettikleri bölümü bilinçli olarak tercih etmeleri. Hayatları boyunca yapacakları meslekleri severek tercih etmeleri, sevmedikleri meslekleri zorunlu olarak yapmamaları. Bir vecize çok hoşuma gider ya sevdiğin işi yapacaksın, ya yaptığın işi seveceksin. Böyle olmadığı zaman başarı gelmiyor. Bu manada önceki yıllarda yapılan bir araştırma bir acı gerçeği ortaya koyuyor. Üniversite 1. Sınıf öğrencileri üzerinde yapılan bir araştırma öğrencilerin yüzde 85`i okuduğu bölüme severek, isteyerek gelmediğini, aslında bulunduğu bölüme geldikten sonra o bölümün kendisiyle pekte uyumlu olmadığını söylüyor. Bu manada bu müthiş iş gücü kaybını, enerji kaybını, kalkınma kaybını önlemek amacıyla bu yapılan çalışmalar son derece önemli. Bu çalışmalar sayesinde öğrencilerimiz çok erken olarak üniversiteyi öğrenecek bazı bölümlerde detaylı bilgi sahibi olacak. Üniversitedeki uygulamaları detaylı olarak görecekler ve bir meslek tercih edecekleri zaman meslekleri kendilerine uygun olarak bilinçli tercih edecekler. Eskiden şöyle yaklaşımlar vardı ben doktor olmak istiyorum, avukat olmak istiyorum şeklinde. Günümüzde ise ben doktor olmak istiyorum ama ikinci olarak da şu bölümü tercih etmek istiyorum denilmeye başlandı. Yapılan çalışmaların bilinçlenme dışında öğrencilere motivasyon aşıladığını da düşünüyorum. Eğer bir öğrencimiz gerçekten kendisine ulaşılabilir bir hedef koymuşsa bu hedefe ulaşmak için daha çok çalışacaktır. Hedefsizsek başarılı olmamız mümkün değil motive olmamamız mümkün değil. Net bir hedefimiz varsa ulaşılabilir bir hedefimiz varsa bu hedefe ulaşmamız için motive olmamız çok daha kolay olur. Biz şu anda ilköğretim 7.ve 8. Sınıfları Anadolu ve Fen liselerini gezdiriyoruz. Özensinler ve daha çok çalışsınlar diye yapıyoruz. Çocuk üniversitelerinin de bu anlamda katkı sağlayacağını düşünüyorum. İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak bütün olumlu çalışmalara sonuna kadar destek veriyoruz, herkese ulaşmaya özen gösteriyoruz.Böyle bir girişimi bir özel okulumuzun başlatıyor olması son derece anlamlı çünkü özel okullarımızda gerekli imkanlar daha fazla. Bu konuda sunabilecekleri ve ulaşabilecekleri imkanlar daha fazla. Bu çalışmanın iyi olmasını temenni ediyorum ve okul yetkililerine teşekkür ediyorum`` dedi.
GKV Özel Okulları Genel Müdürü Yard. Doç. Dr. Atanur Vergili ise, tanıtım toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, ``Çocuk üniversiteleri dünyada ve ülkemizde çok yeni bir uygulama. Türkiye`de şu anda 6 üniversitede aktif olarak yürütülen çocuk üniversitelerinin sayısının, kısa sürede artacağı beklenmektedir. Hemen her yaş grubundan öğrenciye yönelik farklı programlar izleyen, bu üniversitelerden bazıları yalnızca yaz aylarında, bazıları da tüm yıl boyunca eğitim vermektedir. Çocuk üniversitesi, öğrencileri üniversitede akademisyenlerle bir araya getiren, onların laboratuvar, atölye, uygulama merkezi, teknopark gibi üst düzey akademik birimleri yakından tanıyarak çeşitli temel bilimsel çalışmalar yapmalarına imkân veren, aynı zamanda üniversitelerin sosyal ortamıyla tanıştıran çok yönlü bir programdır. Gaziantep Kolej Vakfı Özel Okulları olarak okulöncesinden liseye kadar tüm öğrencilere açık bir çocuk üniversitesi girişimi başlatmış bulunuyoruz. Üniversitelerin imkanlarından genelde hafta sonları ya da tatil dönemlerinde yararlanılacak bu projeden maliyetlerin dışında hiçbir maddi getiri beklentimiz bulunmamaktadır. Proje, GKV öğrencilerinin yanı sıra, ilimizdeki ihtiyaç sahibi, başarılı ve yetenekli öğrencilere de yönelik olacaktır. Milli Eğitim Müdürlüğümüzün onayı ve desteğiyle bir protokol çerçevesinde işlerlik kazanacak projemiz, il genelinde başarı ve kazanım değerlendirme sınavları ile tespit edilecek öğrenciler için çok önemli bir fırsat sunacaktır`` dedi.
GKV Projeler Koordinatörü Mehmet Uçar da, yaptığı açıklamada, ``Gaziantep Kolej Vakfı Özel Okulları Çocuk Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Projesi``ne bugün itibariyle başlıyoruz. Projemizin çıkış noktası `Gaziantep`in eğitim sorun yoktur, Gaziantep `in sorunu çocuklarının ve gençlerinin ideallerinin olmamasıdır`. Bu proje ile Gaziantepli nesillere çocuk yaştan idealler kandıracağız. Burada en büyük desteği Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürümüzden aldık öncelikle hem projemize yürekten destek verdiği hem de bu gün bizi yalnız bırakmayarak proje tanıtım toplantımıza katılığı için kendisine teşekkürlerimi ve saygılarımı arz ederiz. 2011 Ekim ayından bu yana, bu proje üzerinde çalışıyoruz yurt içinden ve dışından birçok üniversite ile görüştük çok olumlu yanıtlar aldık. Gaziantepli çocuklara, tüm üniversiteler kapılarını açıyorlar, burada tek eksik üniversite ile çocukların buluşmasını sağlamak. Bizler bu proje ile bunu gerçekleştireceğiz. Çocuklarımız, gençlerimiz üniversiteler ve meslekler ile çok erken yaşta tanışacak ve ideallerini belirleyecek. İdealler ise çalışmayı ve eğitim seviyesinin adım adım yükselmesini sağlayacak. Bu projedeki temel amaç yeni nesillerin, bilim - sanat çalışmaları ve üniversite ile erken yaşta tanışmasını sağlayarak Gaziantep ilimizin eğitim seviyesi ve sınav başarılarını arttırmaktır. Proje ile ilgili akademik desteği; ilimizdeki, ülkemizdeki ve Avrupa`daki devlet üniversitelerinden ve vakıf üniversitelerinden almak üzere ilgili kurum ve kuruluşlarla gerekli görüşmeler tarafımızdan sağlanmıştır. Gaziantep Kolej Vakfı Özel Okulları Çocuk Üniversitesi kapsamında ``yıllık ve dönemlik`` programlar düzenleyerek ilimizde bulunan ilk ve ortaöğretim çağındaki özellikle dezavantajlı bölgelerde yaşayan, akademik ve sosyal desteğe ihtiyaç duyan öğrencilerimize yönelik etkinlikler, üniversite gezileri, atölye çalışmaları yapacaktır. Bu projeden GKV Özel Okulları olarak hiçbir maddi beklentimiz yoktur. Tek hedefimiz Gaziantep`in eğitim çıtasını yükseltmek ve çocuklarımıza, gençlerimize, yeni nesillerimize ideal kazandırmaktır. GKV Özel Okulları 49 yıldır Gaziantep`e hizmeti bir misyon edinmiştir. Bir özel öğretim kurumu olarak butik okullar, özel sınıflar, seçkin zümreler peşinde hiçbir zaman olmadık, bizim misyonumuz Gaziantep`e hizmet etmek, şehrimizin eğitim seviyesini yükseltmek olmuştur. Bu proje bunun en güzel örneğidir. Başarılı ve yetenekli çocuklarımıza, gençlerimize çok erken yaşlarda üniversitelerin ve akademik bilim eğitiminin kapılarını açacağız ve onlara ideal kazandıracağız`` dedi.
Düzenlenen tanıtım töreninin ardından yapılan görsel şovla meslek seçimiyle ilgili öğrencilerin görüşleri de dile getirildi. Projenin önümüzdeki günlerde uygulanmaya başlanacağı da açıklandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da milyonluk dolandırıcılık operasyonu Antalya’da polisin yaptığı operasyonda kendisini polis olarak tanıtıp 3 ayrı kişiden milyonlarca lira değerinde para ve ziynet eşyası dolandıran 10 şüpheli yakalandı, 7’si tutuklandı. Olayda 800 bin TL değerindeki bir araca ve şüphelilerin banka hesaplarındaki 940 bin 782 liraya el konuldu. Antalya Emniyet müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne müracaat edip müracaatta bulunan M.A. ve eşi H.A. isimli müştekiler tanımadığı bir kişi tarafından arandığını, arayan kişinin telefonda kendisini polis olarak tanıttığını söyledi. Baskı altındaki yönlendirmelerle Kumluca ilçesinde sattırdıkları 2 dairenin parasını ve evde bulunan 235 gram külçe altın ile 8 adet çeyrek altın olmak üzere yaklaşık 10 Milyon TL paranın bir kısmını ikametine gelen şahsa elden teslim ettiğini söyleyen müştekiler bir kısmını ise şüphelilerin verdiği hesaplara gönderdiğini belirterek şikayetçi oldu. İhbarın ardından başlatılan projeli çalışmada Asayiş Şube Müdürlüğüne müracaatta bulunan A.B. isimli müştekinin de telefonda kendisini polis olarak tanıtan şahısların verdiği hesaplara 110 Bin TL para gönderdiğini beyan ederek şikayetçi olması üzerine, "Nitelikli Dolandırıcılık" olayını da aynı şüpheli şahısların gerçekleştirdiği tespit edildi. Şüphelilerin yakalanmasına yönelik Antalya merkezli 6 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda 10 şüpheli yakalandı. Yapılan aramalarda şüphelilerden 12 adet cep telefonu ve 12 adet sim kart ele geçirilirken, suça konu olduğu değerlendirilen yaklaşık 800 bin TL değerindeki bir araca ve banka hesaplarındaki 940 bin 782 TL paraya el konuldu. ‘Nitelikli Dolandırıcılık’ suçundan adli makamlara sevk edilen 10 şüpheliden 1’i Cumhuriyet Savcılığınca serbest bırakılırken, 2’si hakkında adli kontrol kararı uygulandı, 7’si tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Zonguldak Karadeniz yükseliyor, 160 milyon kişi tehdit altında Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Harita Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, Karadeniz’de deniz seviyesinin okyanuslarla eşdeğer biçimde yükseldiğini belirterek, önümüzdeki yıllarda kıyı erozyonu, su baskınları ve yerleşim alanları için ciddi risklerin oluşabileceği uyarısında bulundu. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin Karadeniz kıyıları üzerindeki etkilerine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Uydu altimetresi verileriyle yürütülen bilimsel çalışmada, Karadeniz’de deniz seviyesinin düzenli ve sürekli biçimde yükseldiği ortaya konuldu. Kutoğlu şöyle devam etti: "Küresel ısınma ve iklim değişikliğine bağlı olarak dünyada global olarak denizlerin yılda 3 mm yükselmesi söz konusu. Bu yükselme iklim değişikliğine bağlı olarak giderek artarak 2100 yılına kadar devam edecek. Dünya denizlerinin yılda 2 metre yükseleceği ve bu yükselmeye bağlı olarak da bazı bölgelerde, deniz ve kıyı bölgelerinin düşük kota sahip olduğu bölgelerde denizin kilometrelerce içeri girmesi hatta fırtınalı zamanlarda dalga yüksekliğinin fazla olduğu zamanlarda pek çok yerleşim biriminin sular altında kalması durumu söz konusu. Bu anlamda Karadeniz’le ilgili deniz seviyesi çalışmaları ve kıyı erozyonu çalışmaları yetersiz idi. Biz uydu altımetresi tekniğiyle elde edilen ve 1993 yılına kadar giden verilerin tamamını aldık. Bunların zaman serisi analizini gerçekleştirdik ve gördük ki Karadeniz okyanuslarla benzer dolayısıyla okyanuslarla benzer bir yükselmeye sahip olduğu için okyanus ve kıyılarında ne gibi tehditler söz konusuysa Karadeniz kıyısında da benzer tehditlerin söz konusu olduğunu tespit etmiş olduk. 1993 yılından 2020 yılına kadar Karadeniz’de deniz seviyesinin yılda ortalama 3 milimetre, toplamda ise yaklaşık 10 santimetre yükselmesi söz konusu. Bunlar çok küçük rakamlar gibi görünebilir. Ancak denizin bir birim yükselmesi demek kıyı alanının yüksekliğine bağlı olarak düşük yüksekliklerde 50 ila 100 kat daha içeriye girmesi anlamına gelir. Dolayısıyla bir sene önce deniz 1 mm daha düşükken daha kısa bir mesafeye erozyonu uğratırken bir sene sonra yükselme nedeniyle çok daha iç bölgeleri kıyı erozyonuna tabi tutabilir. Hatta fırtınalı zamanlarda dalgaların çok daha içeriye girip su basması tehdidi söz konusu olabilir." "İki metre yükselmeyle denizin 500 metre içeriye girmesi söz konusu olabilir" Küresel ölçekte deniz seviyelerindeki artışa dikkat çeken Kutoğlu, "Bu çalışmada biz Karadeniz’in okyanuslarla eşdeğer bir şekilde yükseldiğini keşfetmiş olduk. Yılda 3 mm’ye kadar. Ancak bilimsel çalışmalar şunu gösteriyor. Sıcaklıklar, küresel ısınma arttıkça buzulların daha fazla erimesi, dolayısıyla da yükselmenin daha fazla artması durumu var. Yapılan bir senaryoya göre buzullar eridiğinde dünya denizlerinin, okyanusların 2 metre kadar yükselmesi söz konusu. Dolayısıyla bu 2 metre yükselme yaklaşık 200 ila 500 metre içeriye hatta bazı daha düşük kodlu yerlerde denizin düşük seviyeli yerlerde birkaç kilometre içeriye girmesi söz konusu olabilir" dedi. "160 milyonluk nüfusu etkileyebilir" Bu yükselmenin etkilerinin sanılandan çok daha büyük olacağını vurgulayan Kutoğlu, "Karadeniz’de okyanuslarla eşdeğer bir yükselmeye sebep olduğu için aynı tehdit Karadeniz kıyılarında da söz konusu. Burada haritayı incelediğimiz zaman sarı ve kırmızı ile işaretlenmiş alanlar kıyı erozyonunun en şiddetli gözleneceği ve gözlenmekte olduğu yerleri gösteriyor. Haritaya baktığımız zaman Kuzey Karadeniz yani Ukrayna, Rusya bölgelerinde kıyı bölgelerinin kodları daha düşük olduğu için kıyı erozyonu burada çok daha etkin olacak. Bizim kıyılarımız daha yüksekliği fazla olduğu için oraya göre daha sınırlı görünüyor. Bu haritaya baktığımızda yine de bizim bazı kıyı bölgelerimizde ilerleyen zamanlarda ciddi kıyı erozyonlarının meydana gelmesi söz konusu. Karadeniz Havzası’nın kıyı bölgelerinde 160 milyon insan nüfusu var. Bu nüfusun büyük bir çoğunluğu kıyı bölgelerinde yerleşmiş durumda. Şehirler genelde kıyı bölgelerinde kurulmuş. Dolayısıyla bu 160 milyon nüfus önümüzdeki 50 yıl 100 yıl içerisinde ciddi kıyı erozyonuna maruz kalınabilir. Şimdiden bunun farkında olup bununla ilgili tedbirlerin alınmasında fayda var" ifadelerine yer verdi. "Karadeniz okyanuslarla aynı hızda yükseliyor" Mevcut ve gelecekteki yatırımlar konusunda uyarılarda bulunan Kutoğlu, "Tabii ki mevcut alanlarla ilgili kıyı erozyonu görülen yerlerde ki mesela bizim Türkiye’de Karasu bölgesi oralarda erozyonu söz konusuydu. Kıyı tahkimatları yapılarak bunların önüne geçilmesi gerekiyor. Ama bunlar da ekstra bakım onarım maliyetleri. Bundan sonra gelecekteki yatırımlar yapılırken kıyı erozyonları deniz seviyesi ve buna bağlı kıyı erozyonu dikkate alınarak yatırımların daha yüksek bölgelerde ve uzak bölgelerde yapılması ülke ekonomileri için faydalı olacak" dedi. Prof. Dr. Hakan Kutoğlu’nun Karadeniz’de deniz seviyesi yükselmesi ve kıyı erozyonuna ilişkin hazırladığı bilimsel çalışma, 16. Uluslararası Çevre Bilimi ve Teknoloji Konferansı’nda sunuldu.
Iğdır Olta yok, ağ yok: Karasu Çayı’nda çıplak elle yayın balığı avı Ağrı Dağı’nın doğu yamaçlarından doğup Aras Nehri’ne karışan Karasu Çayı’nda yaşanan ilginç bir olay, görenleri hayrete düşürdü. Bölgede "balık adam" olarak tanınan Suat Çetindere, hiçbir ekipman kullanmadan, balıkları çıplak eliyle yakalıyor. Iğdır’ın Aralık ilçesinde bulunan Aras Nehri ve Karasu Çayı, amatör balıkçıların en uğrak noktaları arasında yer alıyor. Balık tutmayı bir tutkuya dönüştüren yöre halkı, hafta sonlarını bu sularda geçirebilmek için sabırsızlıkla bekliyor. Özellikle Karasu Çayı’nda yaşayan ve halk arasında "Lakka" olarak adlandırılan yayın balığı, balıkçıların en çok peşine düştüğü türlerden biri. Ancak çayın yapısı nedeniyle olta ile balık tutmak neredeyse imkânsız. Bu durum karşısında Suat Çetindere, alışılmışın dışında bir yöntemle dikkat çekiyor. Nefesini tutarak suya dalan Çetindere, sazlıkların ve çalı diplerinin arasında saklanan balıkları eliyle yakalıyor. Onun bu sıra dışı avlanma yöntemi, kıyıda bekleyen arkadaşları tarafından hayret ve sevinçle izleniyor. Karasu Çayı’nda sergilediği bu cesur ve farklı balık avı, Suat Çetindere’yi bölgenin en dikkat çeken isimlerinden biri haline getiriyor. Suat Çetindere; " Ben bu balıkları hobi amaçlı, elimle suyun altında tutuyorum. Bende illegal yol ile balık tutma yoktur. Ben bu işe çocuk yaşta başladım. Bende bunu abimden öğrendim. Bunu geliştirdim. Herkes eli ile balık tutabilir ama ben suyun altına girerek bu balıkları tutuyorum. İnanmayan gelip görebilir" dedi.