Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç`ın, `Siyasetin yargıyı kuşatmasına izin vermeyeceğiz` yönündeki açıklamalarına ilişkin, "Hükümetin veya siyasetin yargıyı etki altına aldığına ilişkin kimse en ufak bir emare gösteremez. Ama yargının verdiği kararların yürütmenin alanını daralttığı herkes görüyor. Bunun onlarca örneği var. Yani yasamada Anayasa Mahkemesi denetimi varken, yürütmenin de idari yargı denetimi varken yargıyı kuşatması mümkün değil. Herkes
kendi görev yetki alanı içerisinde kaldığı zaman hiçbir sorun çıkmaz" dedi.
Bozdağ, Meclis`te gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bozdağ, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç`ın, `Siyasetin yargıyı kuşatmasına izin vermeyeceğiz` yönündeki açıklamasının sorulması üzerine herkes kendi işine bakarsa, kendi işini yaparsa parlamenter sistemin daha sağlıklı yürüyeceğini söyledi. Bozdağ, "Herkes Anayasanın çizdiği sınırlar içinde görevini yaptığı zaman zaten bir sorun çıkmaz diye düşünüyorum" dedi.
Kılıç`ın açıklamalarının hükümete karşı bir çıkış gibi algılandığının belirtilmesi üzerine ise Bozdağ, şunları kaydetti:
"Hayır, ben öyle görmüyorum. Yani hükümetin veya siyasetin yargıyı etki altına aldığına ilişkin kimse en ufak bir emare gösteremez. Ama yargının verdiği kararların yürütmenin alanını daralttığı herkes görüyor. Bunun onlarca örneği var. Ama bizim siyaset kurumu olarak, parlamento olarak yaptığımız iş, eğer bir yasal düzenleme yapıyorsak, zaten Anayasa Mahkemesi`nin denetimine tabiidir. Anayasa Mahkemesi böyle bir şey varsa zaten iptal kararı verir. Anayasa`ya aykırı der. Yani Meclis`in yaptığı işlerden
Anayasa`nın denetimi dışında olan bir şey yok. Yürütmenin yaptığı işlerden de, idari yargının denetimi dışında olan bir şey yok. Yani yasamada Anayasa Mahkemesi denetimi varken, yürütmenin de idari yargı denetimi varken yargıyı kuşatması mümkün değil. Yani fiilen mümkün değil, doğru bir şey değil. Böyle bir şey de zaten yok."
"HERKES İŞİNİ YAPARSA, KİMSE KİMSEYİ KUŞATMAZ"
Yargıya yönelik eleştirilerin de bulunduğunu ifade eden Bozdağ, yargının karar verirken Anayasa`nın 125. maddesine göre `hukuka uygunluk denetimi yaptığını` söyledi. Bozdağ, "Yerindelik denetimi, idarenin takdir hakkını ortadan kaldıracak bir denetim yapamaz. Anayasa koyucu bir nevi böyle bir tehlikeyi gördüğü için Anayasa`ya bu anlamda önleyici bir hüküm koymuş. O nedenle de burada herkes kendi işini yaptığı zaman zaten sorun çıkmaz. Kimse kimseyi kuşatmaz. Yani baktığınız zaman Türkiye`nin yakın
geçmişine, işte 367`yi yaşadık. Bu anayasaya aykırı bir karardır, siyasete müdahale anlamına gelen bir karardır. Bunu biz vermedik, yargı verdi. Bunu çoğaltabilirsiniz. Herkes kendi görev yetki alanı içerisinde kaldığı zaman hiçbir sorun çıkmaz" diye konuştu.
"CHP`NİN MÜDAHİL OLMASI HAYIRLI"
CHP`nin 12 Eylül davasına müdahil olmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Bozdağ, "Hayırlı bir iş olarak yorumluyorum. Çünkü CHP 12 Eylül halk oylamasında sürekli insanlara `bunlar sizi aldatıyor` dedi. `AK Parti gerçekleri söylemiyor, bunların yargılanması mümkün değil, yargının önüne çıkartılması mümkün değil, bu sadece milleti aldatmak için konulmuş bir madde, onun için hayırda hayır var` diye propaganda yaptı. Ama şimdi yargılama başladı, CHP de müdahil oldu. Bu, esas halk oylamasında
CHP`nin milleti aldattığın hayrın hayırda değil evet`te olduğunu gösteriyor. Çünkü CHP de hayırlı bir noktaya gelmiş durumda" şeklinde konuştu.