EKONOMİ - 02 Nisan 2012 Pazartesi 12:53

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI YILDIZ`IN AÇIKLAMALARI

A
A
A
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI YILDIZ`IN AÇIKLAMALARI

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Dünya`nın en pahalı doğalgazının Türkiye`ye satılmadığına dikkati çekerek, AB üyesi ülkelerden 27 ülkenin içerisinde 30 Mart`a kadar en ucuz doğalgazın Türkiye`ye satıldığını bildirdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, MTA Genel Müdürlüğü`nde düzenlenen `65. Türkiye Jeoloji Kurultayı` öncesi gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Son günlerde elektrik ve doğalgaz zamlarına oldukça sert tepkiler kamuoyunun ve Muhalefetin sert tepkileri var, neler söyleyeceksiniz" sorusuna, "Bizim enerji kaynaklarımıza olan zaman zaman iyi niyetli zaman zaman da spekülatif dirençlerin aslında kalkınmamıza ve yerli kaynaklarımıza olan direnç olduğunu bilmemiz lazım. Eğer
doğalgazın ithalatından şikayet ediyorsak mutlaka yerli kaynaklarımızı ön plana almamız lazım. O anda çevre hassasiyetiyle yaptığıyla hareketin özellikle ithalat olarak geri döndüğünün bilinmesi lazım. Zammı hiçkimse sevmez, ne tüketicilerimiz, ne vatandaşlarımız ne de bizler ama bunun bir zorunluluktan kaynaklandığını ve ham petrol fiyatlarının artmasıyla beraber döviz fiyatlarının artması da aynı şekilde böyle bir olumsuzluk doğurduğunu söylemeliyim" cevabını verdi.
"BU ZAM, HAM PETROL VE DÖVİZ FİYATLARININ BASKISI ALTINDA OLUŞAN FİYAT AYARLAMASIDIR"
Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bölgemizde hem İran, İsrail gerginliğinin Hürmüz Boğazı`nı tehdit eden ve ham petrol fiyatlarını tehdit eden bir yanın olduğunu, Güney Afrika`daki oluşan Arap Baharı`yla beraber hala stabil hale gelmeyen siyasi istikrarların yine ham petrol fiyatlarına olan olumsuz tesiri. Arz ve talep dengesinden kaynaklanmayan haliyle beraber böyle bir fiyat dalgalanmasına yol açtı. Olumsuz hava koşullarındaki fiyat düzenlemelerinin yine vatandaşlarımızın arasında oluşturduğu durumu
hep beraber izliyoruz, o yüzden bu bir zorunluluktur. Bu ham petrol ve döviz fiyatlarının baskısı altında oluşan fiyat ayarlamasıdır. O yüzden ben de ham petrol fiyatlarından hoşnut olmadığımı döviz fiyatlarının yükselmesinden hoşnut olmadığımı bir çok kez söylemiştim. Türkiye`nin farklı bir özelliği de şudur, döviz aldığı bu ithal girdilerin TL ile satılması söz konusu bu da açık pozisyon doğuruyor, her döviz fiyatının artması biz de maliyetlerin artığı anlamına geliyor. Halbuki herhangi bir Avrupa
ülkesinde bu bu şekilde yorumlanmıyor. Döviz fiyatları kendisi içerisinde açık pozisyon oluşturmadığı için bizim böyle bir farklı yanımız var. Ben hem vatandaşlarımız tarafından hem de muhalefet açısından doğru anlaşıldığı kanaatindeyim."
"ORTADOОU`DA VE BÖLGEMİZDE SİYASİ GERİLİM ARTIKÇA HAM PETROL FİYATLARI DÜŞMEZ"
Bakan Yıldız, `petrol fiyatların önümüzdeki dönem düşüp düşmeyeceğine` ilişkin, "Ortadoğu`da ve bölgemizde bu siyasi gerilim artıkça ham petrol fiyatları düşmez. Bu son 3 ayda özellikle hatta 4 ayda gördüğümüz önemli bir olgu. Arz ve talep dengesizliğinden kaynaklanmıyor. Yani tüketim aşırı hale gelse veya ham petrol arzı yetersiz olsa fiyatların kalıcı olarak artması normaldir. Burada öyle bir şey söz konusu değil" diye konuştu. Bölgedeki siyasi gerginliklerin son bulması halinde ham petrol fiyatlarında
bir gerileme beklediklerini belirterek, fakat spekülatif manada siyasi istikrarsızlıkların körüklendiğini ve bunların Türkiye`ye fatura olarak geri döndüğünü söyledi.
Başka bir gazetecinin, Irak`tan petrol alınacak iddialarını ve Irak`ın ham petrol ihracatını durduğunu hatırlatması üzerine, Yıldız, "Bu yıl 2012 yılı içerisinde Tüpraş 1 milyon ton civarında Libya`dan ham petrol alımını başlatmıştır. Bu da Libya`nın normalleşmesi açısından bizim koyduğumuz katkı olarak da söylenebilir. Aynı zamanda bu ihtiyaçlarımızın karşılanmasıdır diyebilirim" dedi.
Yıldız, `vatandaşın yapılan zamlara ilişkin bir tasarruf geliştirip geliştiremeyeceğine` ilişkin, doğalgazın alınan fiyatın daha da aşağısında vatandaşa verildiğini belirterek, bunun çok sürdürülebilir bir politika olmadığını söyledi. Yıldız, böyle bir zamdan ben de memnun olmadığını anlatarak, bunun bir zorunlu hal olduğunu ve gerekçelerini açıkladığını yineledi.
"ABD`de doğalgaz elde etmek için kaya gazını kullandığını açıkladı, Türkiye`de de böyle bir atım atılabilir mi, başka yerli kaynaklar nasıl kullanılabilir" sorusunu, Yıldız, "Tabii kaya gazı ile alakalı biz çalışma başlattık. Geçen yılın ortalarında bununla ilgili ABD`den bir firma yine özel bir firma. Bizden, 4 sahayla ilgili yerli ruhsat aldı. Kaya gazı ile ilgili bulgulara ulaştılar ve tespit ettiler ama bunun miktarı bizim komple Türkiye`de kullandığımız doğalgazın miktarına yeterli değil. Yeni
başlanan bir çalışma. Türkiye`de de bu çalışmalar başlatıldı" diye cevapladı.
Yeni `Petrol Kanunu Tasarısı`nın` bu hafta değil bir sonraki Bakanlar Kurulu`nda yer alacağına işaret ederek, gerekli hazırlıkların tamamlandığını, STK`lar ve özel sektörle toplantıların yapıldığını ve hem Bakanlar Kurulu`na hem de meclise sevkini öngördüklerini bildirdi.
"(CHP`NİN ZAMLARA ELEŞTİRİLERİ) HAM PETROL FİYATLARININ ARTIОINDAN BAHSETMEYEN BİR ANLAYIŞ BU ZAMLARI AÇIKLAYAMAZ"
Elektrik ve doğalgaza yapılan zamlara muhalefetin sert eleştirilerinin olduğunun hatırlatılması üzerine, Yıldız, konuşmasında şunları kaydetti: "CHP`nin ülke yönetimi ile ilgili herhangi bir öngörüsü ve problemi bulunmamaktadır. Bunu omuzlarında hisseden ve bu sorumluluğu taşıyan bizleriz. Hangi finans yapısıyla beraber bunlar yürütülüyor, biz her zamanki gibi muhalefetin de burada olumlu katkılarını bekliyoruz. Bir işin nasıl olacağını tarif etmekten ziyade nasıl olmayacağını söyleyen bir zihniyetin
olası bir katkı koyma ihtimali daha da düşük gözüküyor. Varsa bu manada bize söyleyecekleri pozitif bir yorum, olumlu eleştiri bunları almaya hazırız. Bana ham petrol fiyatlarının arttığından bahsetmeyen bir anlayışın bu zamları açıklayamayacağını söyleyebilirim. Dediğim gibi bu zamları izah ediyor olmam benim bu zamlardan hoşlandığım anlamına gelmez. Ben de bu zamlardan hoşlanmıyorum ama bu ülkemiz adına bir zorunluluktur diyorum bundan bahsediyorum."
Dünya`nın en pahalı doğalgazının Türkiye`ye satılmadığına dikkati çeken Yıldız, AB üyesi ülkelerden 27 ülkenin içerisinde 30 Mart`a kadar en ucuz doğalgazın Türkiye`ye satıldığını belirtti. Yıldız, yapılan düzenleme ile yalnızca zorunlu artışların düzenlendiğini söyledi. Yıldız, yenilen anlaşmayla Kerkük-Yumurtalık boru hattının 3 yıl içerisinde kapasitesi doldurması veya doldurmaması halinde yüzde 50 üzerinden tarifenin düzenlendiğini belirtti. Yıldız, "Ham petrol boru hattından ister petrol geçsin ister
geçmesin biz yarısı geçiyormuşçasına tarife alacağız oradan, yüzde 30`lar yüzde 25`ler civarında dalgalanıyor" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ferhat Gündoğdu: "Artık kulüplerin içinde olduğu, yönettiği hakemlik sistemine geçiliyor" Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Ferhat Gündoğdu, yeni hakemlik sisteminde, Süper Lig ve 1. Lig’i ilgilendiren konuları Danışma Kurulu’nun yürüteceğini söyledi. Gündoğdu, kulüplerin içinde olduğunu, denetlediği ve yönettiği bir hakemlik sistemine geçileceğini, bunun da hakemlik sistemi için dönüm noktası olduğunu belirtti. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu, Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı üyeleri ve 1. Lig Futbol Kulüpleri Birliği Derneği ile TFF Riva Hasan Doğan Millî Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde bir araya geldi. Toplantının ardından TFF Merkez Hakem Kurulu Başkanı Ferhat Gündoğdu, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığında, yönetim kurulu ve Kulüpler Birliği Süper Lig ve 1. Lig Kulüpler Birliği Vakıf başkanları ve üyeleriyle çok önemli bir toplantı yaptıklarını ifade eden Gündoğdu, "Göreve başladığımız ağustos ayının başlarında ilk yaptığımız toplantıda, Kulüpler Birliği’nin geçmiş yıllardan gelen bir konu üzerinde bizden bir talebi olmuştu. Merkez Hakem Kurulu’nun yeniden yapılanması ve bir şirket adı altında hakemlik sisteminin yönetimiydi. Biz de o zaman Futbol Federasyonu yönetimi ve Merkez Hakem Kurulu olarak buna sıcak baktığımızı ve bu konu hakkında yeteri kadar çalıştıktan sonra kendilerine düşüncelerimizi ve çalışmalarımızı raporlayacağımızı, önerilerimizi getireceğimize için söz vermiştik. O süreden bugüne kadar öncelikle İngiltere ve Almanya modellerini, İspanya ve Portekiz’deki uygulamaların da orada şirketleşme adı altında değil ama bu Merkez Hakem Kurulu yapılanması adı altında, buralarda bir takım incelemeler yaptık. Şirketleşme modelinin, hakemlik sisteminin daha modern, daha sistematik, daha profesyonelce yönetimi konusunda iyi örneklerle karşılaştık. Bunu da Türkiye Futbol Federasyonu yönetimimize sunduk. Biz böyle bir sistemi uygularsak, ’Nasıl ilerlememiz gerekiyor ve bu süreç nasıl bir yapılanma gitmemiz gerekiyor?’ Bunu raporladık ve bunu Kulüpler Birliğimize sunduk. Öncelikle bir şirketin kurulması ve bu şirket adı altında hakemlik sisteminin yönetilmesi, burada şunu belirtmek istiyorum sadece Süper Lig ve 1. Lig yönetiminden bahsediyorum. Çünkü sistem bunu öngörüyor. Bu yönetimi şirket adı altında yapmak için bir takım statü değişiklikleri ve yasal mevzuat değişikliği gerekiyor. Onun için de en doğru zamanlamanın, en sisteme uygun zamanlamanın sene sonunda olabileceği öngörülüyor. Bunun bu süreyi beklerken acaba nasıl bir yaklaşımla biz bunu tecrübe edinebiliriz ve bu süre zarfında nasıl doğrularını, yanlışlarını geliştirebiliriz, buna biraz çalışmıştık ve bunu bir dönüşüm süreci adı altında adlandırdık. Dönüşüm sürecini bir Danışma Kurulu adı altında bir kurulla Süper Lig ve 1. Lig hakemlik sistemini kurguladık. Nasıl çalışıyor? Şu an Merkez Hakem Kurulu, Süper Lig ve 1. Lig hakemlik sistemini nasıl yönetiyorsa bu Danışma Kurulu’nun yetkisiyle yönetilmesini öngörüyor. Nasıl oluşuyor bu danışma kurulu? Diğer ülkelerde bu 3 yönetim kurulu üyesinin Türkiye Futbol Federasyonu veya ilgili federasyonunun görevlendirdiği kişiler, 2 kişi de Kulüpler Birliği’nin görevlendirdiği kişilerden oluyor. Buradaki mantık, kulüplerin hakemlik sistemi yönetiminde yer alması. Bu yönetimin içerisinde bir görevli olarak yer almasını öngörüyor" şeklinde konuştu. "Bu hakemlik sistemi için çok önemli bir dönüm noktası" Neden böyle bir şeyin ihtiyaç olduğuna açıklık getiren Başkan Gündoğdu, "Günümüzde tartışmaların odağında futbolun özellikle en önemli konusu hakemlik gibi görüldüğü için ve bir noktada da hakemlik sistemiyle ilgili önemli eleştiriler olduğu için en büyük hizmeti alan hakemlikle ilgili kulüpler ve kulüplerin taraftarları olduğu için bu hakemlik sistem içerisinde kulüplerin olması da aslında bu işin doğası gereği görülüyor. Zaten Futbol Federasyonu Başkanımız göreve geldiğinde bu işin sahibinin kulüpler olduğunu ve bu konuda hizmet ettiğimizi söylemişti. Bu mantıkla geldiği için yönetim kurulu zaten yönetim açısından da, Merkez Hakem Kurulu açısından da bunu içselleştirmek çok kolay oldu. Danışma Kurulu faaliyete geçerse ve bu kurul üyeleri atanırsa 19. hafta, 20. hafta veya ne zaman karar verilirse o haftadan itibaren atamalar, performans yönetimi, kamuoyu bilgilendirmeleri ve eğitim sistemleriyle ilgili Süper Lig ve 1. Lig’i ilgilendiren her konuyu Danışma Kurulu yürütecek. Hakemlik sisteminin teknik işlerini yürüten CEO, şu an benim yaptığım görev Merkez Hakem Kurulu Başkanlığı. Kurumsal işleri yürüten bir CEO adı altında iki CEO profesyoneliyle birlikte sistemin yürütülmesini öngörüyor. Danışma Kurulu, bu sistemde bütün stratejik kararları verebiliyor. Atamalarla ilgili, eğitimlerle ilgili her türlü hakemlik sistemini ilgilendiren kararı verebilme yetkisine sahip. Federasyon başkanımızın yaklaşımı ’5 üyeyi de siz atayabilirsiniz, bizim hakkımız olan 3 kişiyi bizim belirlememize gerek yok, tamamen içinde olun, tamamını atayabilirsiniz’ diye önermişti. Bugün Danışma Kurulu’nun görevleri, bu geçiş sürecindeki görevleri, yapacağı işleri, hangi mantıkla, hangi açıklıkla, hangi şeffaflıkla bunu istediğimizi veya bunu önerdiğimizi gördüğünde Kulüpler Birliği’nin yaklaşımı çok olumlu oldu ve bu Danışma Kurulu sürecini kabul ettiler. En kısa zamanda da önümüzdeki günlerde başkanın da deklare ettiği üzere önümüzdeki hafta 3 danışma kurulu üyesini federasyona bildirecekler. Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu da 2 üye atayarak, Danışma Kurulu faaliyetine belirlenen haftadan itibaren başlayacak. Bu hakemlik sistemi için çok önemli bir dönüm noktası. Artık kulüplerin içinde olduğu, kulüplerin belirlediği kişilerin denetlediği, yönettiği bir sisteme geçiliyor. Dolayısıyla tek yönlü bir yönetim değil, iki taraflı bir yönetim tarzıyla hakemlik sistemi daha sorgulanabilir, daha şeffaf, daha profesyonelce yönetim için bir geçiş aşamasına giriyor. O yüzden bugünkü bu toplantı çok önemliydi. Kulüpler Birliği de buna çok sıcak yaklaştı, olumlu yaklaştı ve kabul ettiklerini de söylediler. Önümüzdeki haftadan itibaren bununla ilgili başlayacak ve sene sonunda her ay Danışma Kurulu’na CEO’ların vereceği rapor doğrultusunda haziran ayına geldiğimizde Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu’na ve Kulüpler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu’na sunacak rapor doğrultusunda bu geçiş sürecinde elde edilen tecrübelerin sonucunda bir karar verilecek ve gerçekten şirketleşmeye geçilecek mi, geçilmeyecek mi konusu artık o günlerin konusu olacak. Biz önümüzdeki 4.5-5 aylık dönemde bu fırsatı çok iyi değerlendirmiş olacağız ve önemli bir geçiş süreci kazanacağız diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı. "Yabancı VAR konusu görüşülmedi" Toplantıda yabancı VAR konusuyla ilgili konuşulup, konuşmadığının sorulması üzerine Ferhat Gündoğdu, "Görüşmenin çerçevesi tamamen bu danışma kurulu ve daha sonra olası bir şirketleşmeyle ilgili süreçlerin değerlendirilmesiydi. Dolayısıyla herhangi diğer konu görüşülmedi ama yabancı VAR veya atamalarla ilgili, sistemle ilgili her türlü stratejik kararı, Danışma Kurulu’nun yetkisinde, gündeminde olacağı ve onların karar vereceği iletildi" diye cevap verdi. Bu sistemin hakemleri nasıl etkileyeceğiyle ilgili soruya ise Gündoğdu, "Hakemler sadece hakemlik görevlerini yapacakları için onlar için pek fazla bir şey değişmiyor ama zaman zaman bu konuda yaptığımız seminerlerde bilgilendirdik. Bu kadar ayrıntılı olması söz konusu değil. Çünkü bu bir yerde bizim yürüttüğümüz bir çalışmaydı. Bütün ayrıntıları yönetime sunmadan, netleşmeden ve kamuoyunda şu an sizlerle paylaşıyoruz. O zamana kadar bazı konuların özelde kalması gerekiyordu ama genel taslağıyla hakemlerimiz biliyor" dedi.