GENEL - 25 Mart 2012 Pazar 11:39

KUZULARIN KOYUNLARLA MUHTEŞEM BULUŞMASI

A
A
A
KUZULARIN KOYUNLARLA MUHTEŞEM BULUŞMASI

Konya`nın Beyşehir ilçesine bağlı Gönen köyünde sabah ve akşam saatlerinde kuzularla annelerinin kavuştuğu anlar renkli görüntüler oluşturuyor.
Gönen Köyü Muhtarı M. Ali Gökler, yaklaşık bin 400 koyunun bulunduğu çiftlikteki 400 kuzunun ayrı ayrı yerlerde kaldıkları anneleriyle her gün beslenmek için bir araya geldiğini belirterek, "Bu buluşma ve manzara burada her gün iki kez yaşanıyor. Ben buna `vuslat` diyorum. Anne ile kuzuların buluşmasında burada insan değişik duygulara kapılıyor. Yavrunun yüzlerce hayvan içerisinden annesini bulması, yavrusunu araması olayı beni duygusal anlamda çok etkiliyor" dedi.
Bu buluşma esnasında bazı koyunların annelik vazifesini çok fazla umursamayabildiğini, ancak bu durumlarda araya giren çobanların iki tarafı bir araya getirmeye çalıştığını dile getiren Gökler, "Normal şartlarda kuzuların yüzde 90`ı annesini, anne de yavrusunu bulur. Bu buluşma anı, en fazla 3-5 dakika sürer. Buluşmanın ardından koyunun yavrusunu emzirmesi 15 dakika kadar sürer. Daha sonra birlikte gezerler, yarım saat sora ise ayrılırlar. Herkes kendi istirahatına kendi bölgesine çekilir, hiçbir
karışıklık olmaz. Bu duygusal buluşma anını herkes görmeli" şeklinde konuştu.
Gökler, buluşmanın seyrine doyum olmayan bir manzara da oluşturduğuna vurgu yaparken, annenin kuzuyla buluşmasının bazen, insana mahşeri hatırlattığını, bazen de anneliğin kıymetini anlattığını ifade ederek, "Bu buluşma çok orijinal bir şeydir; yüzlerce koyunun arasından kuzunun annesini bulması çok ilginçtir, sesiyle, kokusuyla, iç güdüsüyle hareket eden koyun ve yavrularının buluşması Allah-u Teala`nın yarattığı müthiş bir olaydır diyorum ben" dedi.
Gökler, Gönen köyünde İzmir`de yaşayan hemşehrileriyle birlikte kurdukları çiftlikte 250 baş koyunla başladıkları proje kapsamında bugüne kadar ulaştıkları hayvan varlığının bin 200 olduğunu, yılsonunda ise bu sayıyı kuzularla birlikte 2 bine çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Gökler, "1 milyon liralık bir proje bu. Çiftliğimizde yaklaşık 700 anaç var. Gerisi de yeni doğan kuzu. 2012 yılında 220 kuzumuz oldu. Bunlara baharın da müjdecisi diyoruz. Mayıs`ın 15`isinde sonra tekrar bir doğum daha var.
300-400 kuzu daha bu dönemde almayı planlıyoruz" dedi.
Muhtar Gökler, bu yıl çetin geçen kış şartları nedeniyle çiftlikte bulunan koyun ve kuzuları yayılıma çıkaramadıklarını, hatta yem stoklarının da yetmediğini ifade ederek, "Kış şartları ağır olduğu için sürekli yem takviyesi yaptık. Ama olsun kar berekettir, nimettir. Uzun süre yayılıma çıkamadılar ama kar çamurun kalkmasıyla birlikte önümüzdeki günlerde tekrar yayılıma çıkarmaya başlayacağız" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Gülsoy: “Öğretmenler, bir toplumun en önemli yapı taşlarıdır” Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Gülsoy mesajında, ”Geleceğimizin mimarları olan öğretmenlerimiz, milli ve manevi değerlerimizin yılmaz bekçileridir. Özveri ve sevgiyle görev yapan değerli öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlarım” dedi. Öğretmenlik mesleğinin bedeli hiçbir karşılıkla ölçülmeyecek kutsal bir görev olduğunu hatırlatan Başkan Gülsoy, şunları kaydetti: “Şüphesiz hayatta her meslek kıymetli ve saygıdeğerdir. Ancak pek az meslek öğretmenlik kadar insanda derin izler bırakır. Öğretmenlik bir sevdanın, fedakârlığın, özverinin ve kutsal bir mesleğin adıdır. Öğretmenler, bir toplumun en önemli yapı taşlarıdır. Onlar, geleceğin liderlerini, bilim insanlarını, sanatçılarını ve düşünürlerini yetiştiren değerli rehberlerdir. Bugün, öğretmenlerimizin verdikleri emeğin, gösterdikleri çabanın ve ortaya koydukları fedakârlıkların ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz. Öğretmenler, sınıf içinde sadece bilgiyi aktarmakla kalmaz, aynı zamanda öğrencilerin karakterlerini şekillendirir, onlara hayatın en önemli değerlerini öğretir ve topluma faydalı bireyler olmaları için ilham verirler. Onlar sadece mesleki bilgileriyle değil, aynı zamanda insanlık sevgisiyle de bizlere örnek olurlar. Çocuklarımıza sevgiyle yaklaşan, her şartda onların yanında olan, onları daha iyiye, daha güzele ulaşmaları için yönlendiren öğretmenlerimiz, bu yönüyle öğrencilerinin hayatında kalıcı izler bırakmaktadır. Eğitim, yalnızca belirli bir alanda değil, toplumumuzun, sosyo-ekonomik yaşantımızın her alanında ciddi bir öneme sahiptir. Eğitim alanına yapılacak her türlü katkı, ülkemizin geleceği adına yapılan en büyük yatırımdır. Çünkü eğitim ve öğretime gerekli önemi vermeyen toplumlar, hiç bir kazanımlarını ellerinde tutamazlar. Dolaysıyla daha güzel yarınlar için her bakımdan güçlü yeni nesillere ihtiyacımız var. Bu kapsamda fikri hür, vicdanı hür nesillerin yetişmesinde emeklerini esirgemeyen kıymetli öğretmenlerimize şükran borçluyuz. Bu duygu ve düşüncelerle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ‘Başöğretmenlik’ unvanının verildiği bu anlamlı günde, istikbalimizi imar eden tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü içtenlikle kutluyorum. Ebediyete irtihal etmiş öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyor; görevini özveriyle sürdüren öğretmenlerimize ise sağlık ve afiyetler dileyerek şükranlarımı sunuyorum.”
İzmir 35 yıllık komşu bunu yaptı: Duvarı kırdı, bütün eşyaları çaldı, sıvayıp gitti İzmir’in Bayraklı ilçesinde yaşanan ve duyan herkesi şaşırtan hırsızlık olayında bir komşu, hemen bitişikte bulunan 35 yıllık komşunun evine duvarları kırarak girdi. Yeni evlenmeye hazırlanan gencin evindeki; buzdolabı, çamaşır makinesi, mobilyalar, halılar ve avizeye kadar çalan komşu, eşyaları da açtığı duvardan kendi evine taşıdı, kırdığı duvarı sıvayıp kayıplara karıştı. Akıllara durgunluk veren hırsızlık olayı, Bayraklı ilçesi Postacılar Mahallesi’nde yaşandı. Evlenme hazırlıkları yapan ve ailesinin yanında yaşayan Ahmet Sağlam (29), gece-gündüz demeden çalışarak evine yeni eşyalar aldı. 2025 Şubat ayında dünya evine girmeye hazırlanan Sağlam’ın hiçbir eşya eksiği kalmadı. Bunu yapan 35 yıllık komşu: Duvarı kırdı, bütün eşyayı çaldı İddialara göre bunu bilen ve yeni eşyalar alınan evin hemen bitişiğinde oturan ailenin 35 yıllık komşusu F.C., şeytanın aklına gelmeyecek bir yönteme başvurdu. Balyozla önce kendi duvarını kıran şüpheli, daha sonrada evlenmeye hazırlanan Ahmet Sağlam’ın evinin duvarını kırarak içeri girdi. 35 yıllık komşu, evin içerisinde ne varsa açtığı duvardan kendi evine taşıdı. Duvarı örüp sıvadı, kayıplara karıştı Evdeki; iki televizyon, beyaz eşyalar, mobilyalar, halılar, küçük ev aletleri, avizelere kadar bir evde olabilecek her şey çalındı. İşini bitiren ve eşyaları kendi evine taşıyan komşu F.C., daha sonrada evin duvarını örüp sıvadı, mutfak kapısından çıkıp kayıplara karıştı. Eve gelen Ahmet Sağlam’ın kız kardeşi ise neye uğradığını şaşırdı. Önce aile bireyleri eve geldi, sonrada polis ekiplerine haber verildi. Polis ekipleri eve geldiğinde hemen parmak izi aldı. "Bizim 35 senelik komşumuz. Biz onun elinde büyüdük, yazıklar olsun" Ahmet Sağlam’ın kardeşi Ali Sağlam (25), sıvalı duvarı gördüklerinde komşularından şüphelendiklerini, polisle diğer eve girdiklerinde duvarın kırık olduğunu anlattı. 800-900 bin TL zararlarının olduğunu anlatan Ali Sağlam, “Olay tahmini olarak 15-16 gün önce oluyor. Kız kardeşim havalandırmak için eve geliyor. Daha sonra bize haber verdi. Yan binadan duvarı kırmış, zaten kendisi yan tarafta oturuyor. Eşyaları çalıyor, kırdığı duvarı daha sonra örüp sıvıyor ve arka balkondan kaçıyor. Buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, küçük ev aletleri, iki tane koltuk takımı, iki tane televizyonumuz gitti. Bizim 35 senelik komşumuz. Biz hiç beklemiyorduk böyle şeyler ondan. Biz onun elinde büyüdük, yazıklar olsun. Başka bir şey demiyorum. Sadece biz değil, bütün mahalle şok içerisinde. Hala inanamıyoruz onun yaptığından. Kendisi bana ulaştı, ben hiç cevap vermedim. Şikayetçi olduk. Parmak izleri falan hepsi alındı” diye konuştu. İzmir polisi, şimdi her yerde şüpheli konumdaki komşu F.C.’yi arıyor.
Konya Konya’da, Gazze’deki basın şehitleri için hatıra ormanı kuruldu Konya’da, Gazze’de şehit düşen gazeteciler için Gazze Basın Şehitleri Hatıra Ormanı oluşturuldu. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Konya Bölge Müdürlüğü, Konya Orman Bölge Müdürlüğü, Selçuklu Belediye Başkanlığı ve Konya Gazeteciler Cemiyeti’nin iş birliğiyle gerçekleştirilen proje ile Beyşehir Kara yolu Akkoyuş Mevkisi 5. kilometresinde oluşturulan Gazze Basın Şehitleri Hatıra Ormanı’nda fidan dikim töreni düzenlendi. Törende konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Konya Bölge Müdürü Oğuz Tunç, bir senedir dünyanın en büyük katliamının Gazze’de yaşandığını belirterek, "Orman Bölge Müdürlüğümüz, Selçuklu Belediyemiz ve Gazeteciler Cemiyetimiz ile beraber tarihin gördüğü en büyük katliamda hakikati ortaya çıkartmaya çalışırken, şehit edilen gazetecilerin aziz hatıralarını yaşatmak için bu projeyi başlattık. Şehadete ermiş gazetecilerimizin her birini temsilen birer fidan dikiyoruz" dedi. Konya Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Rasim Atalay ise, "Zalim İsrail’in insanlık katliamını buradan bir kez daha lanetliyor, başta gazeteci meslektaşlarım ve masum yavrular olmak üzere şehit düşmüş bütün Müslüman kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazze’deki meslektaşlarımızın görevini layıkıyla yerine getirmek için verdikleri mücadelenin aziz hatırasına bugün Konya’da fidanları toprakla buluşturuyoruz" şeklinde konuştu. Konya Orman Bölge Müdürü Mustafa Yalçın, Gazze’de yaşanan acıları bitmesini dileyerek, "Bugün burada, tabiata hizmet edecek bir fidan dikim töreninin ötesinde bir anlam ifade eden Gazze Basın Şehitleri Hatıra Ormanı Tesisi için bir amacımız var. Keşke bu hadiseler yaşanmasaydı, böyle bir amaçla değil de tabiata hizmet edecek, doğaya hizmet edecek, ikim töreni için bir arada olmuş olabilirdik" diye konuştu.
Antalya 11’inci Uluslararası Sosyal ve Uygulamalı Gerontoloji Sempozyumu Antalya’da düzenlendi Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölümü ev sahipliğinde bu yıl 11.’si düzenlenen Uluslararası Sosyal ve Uygulamalı Gerontoloji Sempozyumu yoğun katılımla gerçekleşti. Sempozyum kapsamında verilen İbrahim Şencan Gerontoloji Ödülleri de sahibini buldu. Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölümü ev sahipliğinde, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliği ile 20-22 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen 11. Uluslararası Sosyal ve Uygulamalı Gerontoloji Sempozyumu “Gerontolojik ve Geriatrik Perspektiften Yaşlanma” temasıyla alanında uzman birçok değerli ismi bir araya getirdi. Oturumlarda, inovasyon, yaşlı bireylerin sağlığı, yaşam şartları ve toplum içindeki yerleri gibi birçok konu derinlemesine tartışıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Yasin Akar, gerontoloji alanında yaptıkları çalışmalardan bahsederek, "Buradan sizlerle Genel Müdürlük olarak mezun arkadaşlarımızın devlet ya da özel sektör huzur ve bakımevlerinde görev alabilmelerine yönelik yönetmeliklerimizde düzenleme çalışmaları yaptığımızın müjdesini vermek isterim” dedi. “Gerontoloji Bölümü gururumuz” Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aygen Yılmaz, “Bundan büyük bir gurur duyuyoruz çünkü Gerontoloji Bölümümüz Türkiye’nin en iyisi. Diğer üniversitelere öncülük eden bir bölüm. Gerontolojinin eskiden kimse adını bilmezken bugün Sağlık Bilimleri Fakültemizin bir üyesi, gerontologlara devlet kurumlarımız ve yerel yönetimlerin kadrolar açtığını görüyoruz. Mezunlarımızın istihdam imkanları her geçen gün artıyor. Bunlar çok önemli gelişmeler” şeklinde konuştu. “Fark sağlamayı başardık Gerontoloji Bölüm Başkanı ve Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Korkmaz Yaylagül, “Bugün burada, Türkiye’de gerontolojinin gelişim yolculuğuna şahitlik eden değerli bilim insanlarımızla birlikteyiz. Bu yolculuk, 2006 yılında Prof. Dr. İsmail Tufan’ın öncülüğünde Akdeniz Üniversitesi’nde kurulan Gerontoloji Bölümü ile başladı. Yüksek lisans programıyla başlayan bu süreç, lisans eğitimi, 60+ Tazelenme Üniversitesi ve doktora programlarının açılmasıyla önemli bir ivme kazandı. Bu çabalar, Türkiye’de gerontoloji biliminin yaygınlaşması için yıllar süren özverili bir çalışmanın ürünüydü. Bu süreçte, öğrencilerimize yaşlanma ve yaşlılık konularında bilgi ve farkındalık kazandırmaya çalışırken, uluslararası iş birlikleriyle bilgi birikimimizi zenginleştirdik. Aynı zamanda, Türkiye’nin kendine özgü şartlarında yaşlanma süreçlerine dair bilimsel bilgi üreterek, bu alanda fark sağlamayı başardık” diye konuştu. Bugün, Türkiye’de pek çok üniversitede gerontoloji programlarının ve tazelenme üniversitelerinin açılmasının, bu programlara gösterilen yoğun ilginin haklı gururunu yaşadıklarını ifade eden Yaylagül, “Bir diğer gurur kaynağımız ise politika yapıcı ve uygulayıcılara toplumsal yaşlanma olgusunu anlatabilmiş olmamızdır. Bu süreçte gerontologlar önce yerel yönetimler ve Aile ve Sosyal hizmetler Bakanlığı daha sonra büyük oranda Sağlık Bakanlığı’nda görev aldılar. Bu çabalarımız kararlılıkla devam ediyor” dedi. "Dünyanın değişmesine katkı sağladık" Gerontoloji Bölümü ve Tazelenme Üniversiteleri Kurucu Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan da Rus şair ve yazar Pasternak’ın bir sözünü hatırlatarak, “Bugün yaptıklarımız dünyanın yarın nasıl görüneceğini belirler. Bizim de kendi açımızdan bakınca dünyanın değişmesine bir parça katkı sağladığımızı düşünüyorum. İlk sempozyumu 2005’te yapmıştık ve gerontolojinin önemi konusu üzerinde yoğunlaşmıştık. Aradan geçen 20 yıla yakın sürede toplumumuz değişince soruların birçoğu aynı kalsa da cevaplarımız değişti” diye konuştu. Gerontolojinin disiplinler arası amacının, insanların aktif olarak yaşlanmasını sağlamak ve yaşlılığa uygun çevreler ve politikalar için temel oluşturmak olduğunu belirten Tufan, “2016 yılında yaşlılara eğitim imkanı sağlayarak ortaya koyduğumuz 60+Tazelenme Üniversitesi ülke çapında yaygınlaşan bir eğitim modeli olarak binlerce yaşlımıza aktif yaşlanma olanağı sağlıyor” ifadelerini kullandı. "Antalya için bir gurur vesilesi" Aile ve Sosyal Hizmetleri İl Müdürü Galip Sökmen, Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölümünün Antalya için bir gurur vesilesi olduğuna değinerek, Antalya’daki huzur evlerinde yaşlıların aktif yaşlanma süreçlerini takip ederek, onların spor ve egzersiz hareketleri başta olmak üzere hayatlarına kalite katacak çalışmalar yapmaya özen gösterdiklerini ifade etti. Sempozyumun çok faydalı olacağına inandığını belirten Sökmen, emeği geçenlere teşekkür etti. Sempozyum kapsamında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Yasin Akar öncü kampüslerine teşekkür belgesi takdim etti, İbrahim Şencan Ödülleri sahiplerini buldu. Dünyada gerontoloji bilimine yön veren ve Türkiye’ye bu alanda büyük destek sunan Dünya Gerontoloji ve Geriatri Cemiyeti Eski Başkanı Prof. Dr. Gloria Gutman’ın da konuşmacı olarak katıldığı sempozyumda üç gün boyunca, farklı ülkelerden ve ülkemizden bilim insanları yaşlılık alanındaki bilimsel çalışmalarını katılımcılarla paylaştı. Yaşlı bireylerin topluma dahil edilmesi, toplumsal dışlanmanın önlenmesi, yaşlı yoksulluğunun giderilmesi, sağlık ve bakım hizmetleri ve sağlıklı, aktif, bağımsız bir yaşlanma gibi kritik konulara dair bilimsel bulgular birlikte değerlendirdi.