YEREL HABERLER - 22 Mart 2012 Perşembe 13:19

BESNİ`DE POLİS NEVRUZ GECESİ UYGULAMA YAPTI

A
A
A
BESNİ`DE POLİS NEVRUZ GECESİ UYGULAMA YAPTI

Adıyaman`ın Besni ilçesinde polis ekipleri Nevruz Bayramı nedeniyle şehir merkezinde giriş ve çıkışlarda uygulama yaptı.
Besni`de yol denetimi yapan İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Nevruz Bayramı gecesi herhangi bir olumsuzluğun yaşanmaması için tedbir alarak çok sayıda aracı durdurdu. Kontrollerde üst ve araç araması yapılırken, sürücüler emniyet kemeri takmaları konusunda uyarıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın Ticaret Borsası’ndan 2024 yılı tarımsal üretim değerlendirmesi Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur 2024 yılı tarımsal üretim sürecini değerlendirerek sektördeki sorunlara ve çözüm yollarına dair açıklamalarda bulundu. Çondur, tarımsal girdi enflasyonundaki yükseliş, aflatoksin nedeniyle geri dönen incirler ve zeytinyağı sektöründe yaşanan taklit ve tağşiş sorunları başta olmak üzere bu yıl yaşanan tarımsal kuraklık ve yüksek sıcaklıkların Aydın tarımını olumsuz etkilediğini belirtti. Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, tarımsal girdilerdeki maliyet artışlarının üretim üzerinde oluşturduğu olumsuz etkilere değinerek, “Son dönemde tarımsal girdi enflasyonunda yeniden bir yükseliş trendine girildi. Özellikle gübre, mazot ve yem fiyatlarındaki artış, üreticilerimizin yükünü daha da artırmaktadır. Bu durum hem iç piyasalarda maliyetleri yükseltmekte hem de ihracatta rekabet gücümüzü azaltmaktadır” dedi. Çondur, bu sorunun çözümü için kamu politikalarının devreye girmesi gerektiğini ifade ederek, “Üreticilerimizin sürdürülebilir bir şekilde üretime devam edebilmesi için girdilerin makul seviyelere çekilmesi ve tarım desteklerinin etkin bir şekilde sağlanması büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu. Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, Aydın’ın en önemli tarımsal ihraç ürünlerinden biri olan kuru incirin, 2024 yılında aflatoksin kaynaklı ciddi sorunlarla karşılaştığını belirtti. Çondur, bu durumun Türk incirinin uluslararası pazardaki algısını olumsuz etkilediğini ve ihracatçılar için ağır maliyetlere yol açtığını ifade etti. “Aflatoksin nedeniyle ihracattan geri dönen incirler, ihracatçılarımızı ekonomik anlamda büyük kayıplara uğratmaktadır. Bu ürünlerin imha edilmesi hem ekonomik kayıplara neden olmakta hem de çevresel bir sorun teşkil etmektedir. Geri dönen incirlerin iç piyasaya sürülmesi kesinlikle söz konusu değildir. Aksine, bu ürünler antrepolarda muhafaza edilmektedir. Aflatoksin içeren ürünler, elleçleme işlemiyle ayıklanamayacak durumda ise çimento fabrikalarında imha edilmektedir” şeklinde konuşan Çondur, üretimden depolamaya kadar tüm süreçlerde sıkı denetim ve eğitim programlarının önemine dikkat çekti. İhracatçıların, ürünlerini yurt dışına gönderirken büyük bir titizlikle çalıştığını belirten Çondur, mevsimsel sebeplerden dolayı hızlı ve erken kurumanın aflatoksin oluşumuna yol açabileceğini vurgulayarak, konuya ilişkin Bakanlık yetkilileriyle de görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade etti. Zeytinyağında taklit ve tağşiş sorununa çözüm çağrısı Zeytinyağı sektöründe artan taklit ve tağşiş sorunu hem üreticileri hem de tüketicileri olumsuz etkilediğini ifade eden Çondur, bu sorunun yalnızca üreticilerin emeklerine zarar vermekle kalmayıp, Türkiye’nin zeytinyağı üzerindeki itibarını da zedelediğini belirtti. Zeytinyağı gibi stratejik bir ürünün değerinin korunmasının, sektörün sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıdığını vurgulayarak taklit ve tağşişin, tüketici güvenini sarstığını belirten Çondur, bu durumun hem iç pazarda hem de uluslararası pazarlarda olumsuz yansımaları olduğunu söyledi. Özellikle coğrafi işaretli ve güvenilir markaların tercih edilmesinin, bu sorunun çözümünde etkili bir yöntem olduğunu ifade etti. Çözüm önerileri arasında sektörel farkındalığın artırılmasının, üreticilerin ve tüketicilerin bilinçlendirilmesinin, ayrıca mevcut cezai yaptırımların daha caydırıcı hale getirilmesinin bulunduğunu belirten Çondur, “Bu sorun yalnızca bireysel bir kayıp değil, ülkemiz için stratejik öneme sahip bir ürünün değer kaybıdır. Tüketicilerimizin ürün alırken menşeine, ambalajına ve fiyatına dikkat etmeleri büyük önem taşıyor. Şüpheli durumlarda ilgili kurumlara başvurularak, bu tür uygulamalara karşı ortak bir duruş sergilenmelidir” dedi. Tüketicilere çağrıda bulunan Çondur, güvenilir markalardan ve bilinen satış noktalarından alışveriş yapılmasının hem tüketici haklarının korunması hem de sektörün sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için elzem olduğunu vurguladı. Ayrıca, zeytinyağı fiyatlarındaki dengesizliklerin de tüketiciye sunulan ürünlerin niteliği konusunda şüphe uyandırdığını belirterek, piyasa denetimlerinin daha sıkı bir şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etti. 2024 yılı itibarıyla Aydın’ın tarımsal üretiminde yaşanan zorlukların çözülmesi için yalnızca üreticilerin değil, tüm paydaşların birlikte hareket etmesinin büyük önem taşıdığını belirten Çondur, “Tarımsal girdi enflasyonu, aflatoksin gibi sorunlar ve zeytinyağı sektöründeki taklit ve tağşiş meseleleri, sadece Aydın tarımını değil, tüm sektörün sürdürülebilirliğini tehdit eden unsurlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu noktada, karar veren mercilerin kapsayıcısı destekleme politikaları oluşturması, maliyetlerin düşürülmesi ve denetimlerin sıklaştırılması kritik bir öneme sahiptir" dedi. Sonuç olarak tüm bu zorluklarla mücadele etmek için tarım sektöründeki tüm paydaşların el birliğiyle çalışması gerektiğini ifade eden Çondur, güçlü bir denetim ve iş birliği ortamı oluşturmanın hem Aydın’ın tarımını hem de Türk tarımını daha parlak bir geleceğe taşıyacağını belirtti.
Çankırı ’Ilgaz’ın yıldızı’ yeniden parlayacak Kış turizminin önemli merkezlerinden olan Ilgaz Dağı’ndaki Ilgaz Yıldıztepe Otel, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından sağlanacak destek ile yenilenerek turizme kazandırılacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yerel ve bölgesel kalkınma açısından önemli bir hizmeti sunmak ve ortağı kamu kurum ve kuruluşu olan şirketlerin sürdürülebilir bir yapıya ulaştırılmasına yönelik yürütülen “Kurumsal Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Destek Programı” çerçevesinde, uygulanacak "Ilgaz’ın Yıldızı Yıldıztepe Otel Yeniden Parlıyor" projesi ile Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) tarafından sağlanacak destekle Ilgaz Dağı’nın eteklerindeki Yıldıztepe’deki Ilgaz Yıldıztepe Otel yenilenerek turizme kazandırılacak. KUZKA ile Ilgaz Belediyesi arasında imzalanan proje sözleşmesiyle, uzun süreden beri düşük hizmet kapasitesi nedeniyle beklentileri karşılayamayan Ilgaz Yıldıztepe Otel’i yenilenerek daha modern şartlarda kış turizm severlerin hizmetine sunulacak. Projenin sözleşmesini Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç ile Ilgaz Belediyesi’nin iştiraki olan Ilgaz Dağı Turizm şirketi yetkilileri imzaladı. Projenin hayata geçirilmesi için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onayıyla KUZKA tarafından 13 milyon TL hibe desteği sağlanacak. Desteklenecek proje ile 21 odalı Yıldıztepe Otel’inde, modern mimariye uygun şekilde komple yenileme çalışmaları ile çevre düzenlemeleri ve günü birlik turistlerin spor ve aktivite amaçlı kullanabilecekleri yürüyüş parkurları yapılacak. Hedef; Yıldıztepe’nin cazibe merkezine dönüşmesi Projenin tamamlanmasıyla, özellikle Çankırı Ilgaz Yıldıztepe Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi içerisinde bulunan ve en önemli konaklama tesisi olan Yıldıztepe Oteli’nin hizmet kalitesinin günümüz standartlarına yükselmesi ve konaklamalı ziyaretçi sayısının önemli düzeyde artması bekleniyor. Ayrıca bölge turizmini olumlu yönde etkilemesi beklenen proje, yenilenmiş tesisleri, modern altyapısıyla Yıldıztepe’yi, yerli ve yabancı ziyaretçiler açısından daha çekici hale getirmesi amaçlanıyor.
İstanbul Avcılar’da canını hiçe sayan hırsız çatıdan eve girdi İstanbul Avcılar’da yan binadaki eve çatıdan giren yabancı uyruklu hırsız önce kameraya ardından ev sahibine yakalandı. Geldiği yan binaya kaçarak saklanan şüpheli, polis ekiplerince kıskıvrak yakalandı. Olay, dün saat 15.00 sıralarında Avcılar Merkez Mahallesi’nde yaşandı. 5 katlı bir binanın son katına yan binanın çatısından giren yabancı uyruklu hırsız, sesleri duyan ev sahibine yakalandı. Ev sahibiyle yüz yüze kalan şüpheli geldiği yan binaya kaçtı. İhbarla adrese gelen polis ekipleri şüpheliyi saklandığı binada kıskıvrak yakaladı. Şahısın emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi. Olayı anlatan ev sahibi Songül Güler, ”Kızım karşı apartmanda oturuyor. Oradan kızım görmüş, bana haber verdi. ’Anne çatıda biri var geziyor’ dedi. O anda damadım kapıyı açıyor. Adamla yüz yüze geliyorlar. Hırsız buradan yan binaya kaçtı. Geçen sene kızımın diz üstü bilgisayarı, kulaklığı, cep telefonu, parfümleri ve ayakkabıları çalındı. Aynı kişi mi bilemiyorum ama o binadan geliyor. Ben polislere bu binadan giriyorlar dedim. Polisler de arada bir topluyoruz bunları dediler ama ben şu anda ev sahibine sesleniyorum. Herkese böyle ev vermesinler. Ev veriyorlarsa adam gibi birine versinler” dedi. O anlar ise bir vatandaşın cep telefonu kamerasına anbean yansıdı. Görüntülerde, şüphelinin hırsızlık için evin balkonuna girmesi, ardından ev sahibini görünce ıslak çatıda canını hiçe sayıp kaçması yer aldı.
Van Van’da ’sinsi ölüm’ uyarısı: Karbonmonoksit zehirlenmesine dikkat Van’ın Tuşba İlçe Sağlık Müdürlüğü ekipleri, kırsal mahallelerdeki sobalı evleri ziyaret ederek, "sinsi ölüm" olarak bilinen karbonmonoksit zehirlenmesine karşı vatandaşları uyardı. Kış aylarının gelmesiyle birlikte artan soba kullanımı, karbonmonoksit zehirlenmesi riskini de beraberinde getiriyor. Tuşba İlçe Sağlık Müdürlüğüne bağlı Çevre Sağlığı ekipleri, gerçekleştirdikleri ev ziyaretlerinde karbonmonoksit gazının tehlikelerine dikkat çekti. Ekipler, bu gazın renksiz, kokusuz ve fark edilmesinin zor olduğunu vurgulayarak, vatandaşları bilinçlendirdi. Ziyaretlerde, karbonmonoksit zehirlenmesinin belirtileri, korunma yöntemleri ve güvenli soba kullanımı hakkında detaylı bilgiler paylaşıldı. Yetkililer, özellikle soba kurulumunda dikkat edilmesi gereken hususları hatırlatarak, vatandaşlardan sobaları yakarken gerekli önlemleri almalarını istedi. “Bir anda zehirlenmeler yaşanabiliyor” İHA muhabirine konuşan Tuşba İlçe Sağlık Müdürü Dr. Semra Gümüş, ekip olarak her kış karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı bilgilendirme çalışması yaptıklarını belirtti. Özellikle sobaların yoğun şekilde kullanıldığı kırsal mahallelerde eğitim verdiklerini ifade eden Dr. Gümüş, “Kış aylarında rüzgarlı havalarda iyi yanmayan sobalarda karbonmonoksit gazının ortama yayılmasıyla zehirlenmeler oluyor. Sessiz katil denilen bu karbonmonoksit; renksiz ve kokusuz bir gaz olduğu için bir anda zehirlenmeler yaşanabiliyor. Zehirlenmelerin belirtileri ise baş dönmesi, baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, halsizlik ve uyuşukluk hali şeklindedir. Soba yanan kapalı ortamda vatandaşlarımız bu belirtileri görüyorsa hemen 112’ye haber vermeli, ortamı havalandırmalı ve kendileri de açık havaya çıkmalıdır. Elimizden geldiğince sobaların yandığı yerlerde bu ölümlerin önlenmesi için ekip olarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi. Ekiplerin soba zehirlenmesine karşı kendilerini uyardığını dile getiren Topaktaş Mahalle Muhtarı Rıza Çınar ise mahalle halkının soba zehirlenmeleri konusunda bilgilendiğini belirtti. Çınar, gelen ekiplere teşekkür ederek, bu tür çalışmaların devam etmesini istedi.
Samsun Profesör uyardı: "Bir salgın daha yaşıyoruz" Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, "Yılbaşı geliyor ve 2025’e ’kombo virüs’ enfeksiyonları ile başlamayın. Grip benzeri ateş, öksürük, halsizlik, boğaz ve eklem ağrıları ile seyreden bir salgın daha yaşıyoruz" dedi. Kış aylarıyla kapalı ortamlarda bulunma süresinin artması, solunum yolu vakalarında artışı da beraberinde getiriyor. Kovid-19, influenza ve diğer mevsimsel virüslerin oluşturduğu birden fazla virüsün aynı anda yayılımı ile ortaya çıkan bir kombo virüs vakaları gördüklerini ifade eden Prof. Dr. Şevket Özkaya, acil ve polikliniklerde grip semptomlarının 2-3 kat arttığını, ciddi yoğunluk oluştuğunu söyleyerek, “Çok fazla ateş, halsizlik, öksürük, boğaz ve eklem ağrıları şikâyetleriyle hastaneye başvuran ve başvurmayan bir salgın yaşıyoruz. Akıllar karışık. Mevsimsel dönemlerde olan olağan artışın üstünde, akciğerlerde ciddi tutulum olan ve hastaneye yatan vakaları tekrar görmeye başladık" diye konuştu. "Birkaç virüs birden etkiliyor" Vakaların yaygın olmasının sebebini insanlarda artık tek bir virüsün olmamasına bağlayan Prof. Dr. Özkaya, “İnsanları birkaç virüs birden etkiliyor. O yüzden çoğu zaman hangi virüsün hasta ettiğini bulamıyoruz. Testlerde biri çıkıyor, biri çıkmıyor. Çünkü normal influenza virüsü iki üç gün ateş, öksürük yapıp iki üç gün sonra düzeliyordu ama şimdiki tabloda birkaç virüs birden etkili olduğu için daha uzun ve etkili oluyor. Ateş, öksürük vuruyor. Bir gün iyisiniz, bir gün kötüsünüz yani grip kronik hale geldi. Çünkü bir virüs değil, birkaç virüs birden toplumda etkilidir. Kovid-19 hiç bitmeyecek gibi görünüyor ve mevsimsel virüsler ile birlikte kronik hastalığı olan yaşlı hastalarda ciddi akciğer tutulumları görmeye başladık. Bu üçlü virüs, yaşlı ve kronik hastalarımız için hayati tehlike oluşturuyor. O yüzden yılbaşı geliyor ve tatil ve toplu aktiviteler nedeni ile 2025 kabusumuz olmasın" şeklinde konuştu.