GENEL - 10 Mart 2012 Cumartesi 17:58

TEKERLEKLİ SANDALYE MAHKUMU ENGELLİLERE YENİ UMUT

A
A
A
TEKERLEKLİ SANDALYE MAHKUMU ENGELLİLERE YENİ UMUT

Kocaeli’nin Gebze ilçesine bağlı Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Teknopark’ta genç mucit Necati Hacıkadiroğlu, tekerlekli sandalyeye mahkum engellilerin hayatını değiştirecek bir robot geliştirdi.
Üniversite yıllarından beri robotlar üzerine çalışan 31 yaşındaki Necati Hacıkadiroğlu ve 15 kişilik ekibi, 20 omurilik felçlisi ile fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanlarından görüş aldıktan sonra SB Teknopark’ta yürüme engelliler için bir robot geliştirdi. 12 yaşın üstündekilerin kullanabileceği cihazın Almanya’dan patent koruması da alındı. "Tek RMC" adı verilen cihaz, küçük bir tekerlekli sandalyenin bile 3’te 1’i kadar yer kaplıyor. Bu da ev, ofis, market gibi iç mekanlarda kolay hareket etme
olanağı sağlıyor. 36 santimetre genişliğinde ve 62 santimetre uzunluğundaki cihaz, 80 kilogram ağırlığında. Hasta, uzaktan kumandayla cihazı yanına çağırabiliyor. 14.4 km durmadan gidebilen cihaza tekerlekli sandalyelerden farklı olarak arkadan biniliyor. Hasta tam dik olarak ayakta durabiliyor. Tek RMC adlı cihazı kullananlar, ütü, temizlik, market işlerini yapabiliyor, işine, okuluna gidebiliyor, günlük hayatını rahatlıkla sürdürebiliyor. Robot, felçlinin yataktan kalkmasını ve yeniden yatana kadar tüm
gereksinimlerini kendi başına karşılamasını sağlıyor.
Öncelikli ihtiyaçları karşılamaya yönelik robotik mobilizasyon cihazı geliştirmeyi hedeflediklerini belirten Hacıkadiroğlu, "Tek RMC, bugüne kadar omurilik felçlilerine yönelik geliştirilmiş, bilinen en küçük boyutlara sahip tekerlekli ayakta taşıma cihazı. Bu, gelişmiş tekerlekli sandalye değil, tamamen yeni bir buluş" dedi.
Yaptığı buluşu anlatan Hacıkadiroğlu, "Tek RMC ile ayaktayken oturur pozisyona geçebiliyor. Eğilebiliyor, her yöne ilerleyebiliyor. Ayağa kalkabiliyor, üst ya da alt raflardaki objelere uzanabiliyor. Ayakta bulaşık yıkıyor, yemek, ütü, temizlik yapabiliyor. Kullanıcısının ağırlığını dengeleyen amortisör mekanizması ile oturduğu yerden rahatlıkla kalkabiliyor, lavabo ve tuvaleti kolaylıkla kullanabiliyor. Hastanın egzersiz yapmasına da olanak tanıyor. Felçli isterse robotu okuluna, markete götürebiliyor"
diye konuştu.
Kocaeli Üniversitesi’nde atçılık işletmeciliği okurken 5 yıl önce attan düşerek felç olan ve Tek RMC" adlı cihazı deneyen Yusuf Aktürkoğlu (27) ise, "Robot benim gibiler için bir özgürlük. Evde tek başına da olsam işlerimi kendim yapabiliyor, ihtiyaçlarımı görebiliyorum. Bağımsızlık duygusu yaşatıyor" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya İniş sırasında motoru yanan uçak Antalya Havalimanı 2’nci Terminal’deki park noktasına alındı Antalya Havalimanı’na inişi sırasında motoru yanan ve panik anlarının yaşandığı Azimuth Airlines’a ait SU95 tipi yolcu uçağı, Antalya Havalimanı 2’nci Terminal’deki park noktasına alınmasıyla, uçuş trafiği sabah saatlerinde normale döndü. Antalya’da dün akşam 21.43 sıralarında Rusya’nın Soçi Havalimanı’ndan kalkan ve Antalya Havalimanı’na iniş yapmak üzere olan Azimuth Airlines’a ait SU95 tipi ve RA89085 tescilli uçağın inişi sırasında motorunda yangın çıktı. Hava Kurtarma ve Yangınla Mücadele (ARFF) ekipleri, hızla pist başına sevk edilerek yangına kısa sürede müdahale ederek 89 yolcu ve 6 mürettabatın güvenli bir şekilde tahliyesi sağlanmıştı. Uçak motorundaki yangın ise ARFF ekiplerinin müdahalesinin ardından söndürüldü. İniş için bekleyen uçaklar uzun süre havada tur atarken, bazı uçaklar başka havalimanlarına yönlendirildi. Uçuş trafiği normale döndü Uçakların inişinin durdurulduğu, kalkışların ise askeri havalimanından yapıldığı Antalya Havalimanı’nda uçuş trafiği sabah saatlerinde normale döndü. Motoru yanan Azimuth Airlines’a ait SU95 tipi uçak ise, sabah saatlerinde Antalya Havalimanı 2’nci Terminal’deki park noktasına alındı. Öte yandan Azimuth Airlines’a ait SU95 tipi uçağın, 16 Ekim tarihinde de 102 yolcusuyla Mineralnye Vody’den kalkarak Ivanovo’ya gittiği sırada uçağın 10 kilometre yükseklikte birinci hidrolik sistemde düşük sıvı seviyesi nedeniyle Vnukovo Havalimanı’na acil iniş yaptığı öğrenildi. Uçağın inişi sırasında altından kıvılcımlar çıktığı ve uçakta yapılan incelemede; hidrolik sıvı sızıntısı ayrıca aşınmış bir delik şeklinde iniş takımı kapısında hasar oluştuğu tespit edilmişti.
Elazığ Karagöl: “Mücadelemiz şiddet durana kadar sürecek” Elazığ Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Derneği Başkanı Gülnar Karagöl, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününün 1999 yılında kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu kararı ile ilan edildiğini hatırlatan Karagöl, bu çerçevede tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak organize edildiğini söyledi. Özellikle son günlerde artan şiddet olayları nedeniyle günün ayrı önem kazandığını belirten Karagöl, ’’Kadınlarımız, dünyamızın umut ışığı, yarınlarımızın teminatı ve insanoğlunun varoluş mücadelesinin en net özetleridir. İnsanoğlu var olduğu süreden günümüze kadar kendi hayatlarının zorluğu yanında farklı şekillerde şiddete maruz kalan kadınlarımız her geçen gün güçlense de günümüzde bazı talihsiz olaylar yaşandığını ve bu olayların artışını üzülerek takip ediyoruz. Özellikle tüm ülkemizin yüreğini yakan Narin Güran olayı başta olmak üzere kadın ve çocuklarımıza yönelik şiddeti lanetliyoruz. Kadınlarımızın her zaman yanında olacağımızı ve mücadelemizi sadece bugüne özel olarak değil, bir ömür boyu sürdüreceğimizi bildirmek istiyorum. Kadına yönelik her türlü şiddetin tam karşısında duruyoruz. Bu doğrultuda çaba gösteriyoruz. Sesimizi yükseltiyoruz. Bu mücadelenin sadece yasalarla, kolluk gücüyle ve sivil toplum faaliyetleriyle başarıya ulaşmayacağını günümüzde geldiğimiz nokta bize gösterdi. Burada toplumun tüm kesimlerinden tüm kadınlarımızın bu mücadeleye destek olması, sorumluluk olması en çok da biz kadınların bu mücadeleye öncülük etmesi çok önemli. Bizler de bu doğrultuda yola çıktık. Tüm kadınlarımız mücadeleye ortak olana ve bilinçlenene kadar da bu yolumuzdan dönmeyeceğiz. Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele günü. Buradaki uluslararası kavramına dikkat çekmeden önce bir bilgiyi paylaşmak istiyorum. 25 Kasımın bu önemi kazanmasının temel dayanağı BM’dir. 1999 yılında kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla BM tarafından karar ilan edilmiştir. Ancak bugün hem BM’nin bugünkü yaklaşımları hem de günün uluslararası önemi rafa kaldırılmıştır. Sebebi ise Filistin’de, Lübnan’da kadınların ve çocukların canice katledilmesi karşısında İsrail zulmüne sessiz kalınmasıdır. Uluslararası sivil toplum kuruluşları ve kadın örgütleri başını kuma görüp samimiyetlerini yitirirken, başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Türkiye’de bizler bu zulme hiçbir zaman sessiz kalmadık kalmayacağız. Şiddet kimden gelirse gelsin, sebebi ne olursa olsun lanetliyoruz. Ve tüm dünyada kadınların ve çocukların şiddetin tüm boyutlarından arındığı bir gelecek dileyerek başta ilimizde sonra ülkemiz ve tüm dünyadaki kadınların Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününü kutlayarak mücadele çağrısı yapıyoruz’’ dedi.