YEREL HABERLER - 10 Mart 2012 Cumartesi 13:29

ABANT PLATFORMU`NDA SAZLI SÖZLÜ OTURUM

A
A
A
ABANT PLATFORMU`NDA SAZLI SÖZLÜ OTURUM

Bolu Abant Palace Otel’de 26’ncısı düzenlenen Abant Platformu’nun ikinci gününe, taşlama şairlerinin karşılıklı anayasa atışması damgasını vurdu.
"Yeni Anayasa’nın Çerçevesi’ konulu Abant Platformu devam ediyor. Platformun ikinci gününde ’Üniter Devlet-Özerklik Dengesinde Yerel Yönetimler’ konulu oturum yapıldı. Oturum başkanlığını Deniz Ülke Arıboğan’ın yaptığı toplantıda konuşmacı olarak Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Bekir Parlak, Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Fuat Keyman, Bahçeşehir Üniversitesi’nden Cengiz Aktar ve Radikal gazetesi yazarı Tarhan Erdem söz aldı.
Bu arada oturum öncesi sahneye çıkan taşlama şairleri Rasim Köroğlu ve Bekir Salim’in anayasa konulu atışması, salonda bulunanları gülmekten kırdı geçirdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisalı mahallenin Çinli komşu heyecanı Çinli otomotiv devi BYD’nin Manisa’da kuracağı fabrikada çalışmak üzere Çin’den gelecek 2 bin 500 kişi için “Çin Mahallesi” kurulacağı beklentisi Yunusemre ilçesine bağlı Akgedik Mahallesi’ndeki vatandaşları heyecanlandırdı. “Çin Mahallesi” iddialara açıklık getiren Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, “Gelen 2 bin 500 Çinli kardeşimizin Manisa kültürüyle kucaklaşması ve Manisalı vatandaşlarımızla kucaklaşması ve Manisa’da kazandıkları parayı da Manisa’da bırakmalarını istiyorum. Kendilerinin yeme içme ve sosyal hayatlarını sağlayacak olan bir ‘Çin Sokağı’ oluşturmak istiyorum. Şehirden tecrit edilmiş bir ‘Çin Köyü’nden bahsetmiyorum” dedi. Çin otomotiv devi BYD’nin Manisa Organize Sanayi Bölgesinde 2026 yılında faaliyete geçireceği fabrika alanında çalışmalar devam ediyor. Gizlilik sözleşmesi sebebiyle detayların sır gibi saklandığı fabrikada 5 bin kişinin istihdam edilmesi planlanıyor. Yan sanayi fabrikalarıyla beraber 20 bin kişiye istihdam olacak yaklaşık 1 milyar dolarlık yatırımla yılda 150 bin elektrikli araç üretecek olan BYD için Manisa’nın Yunusemre ilçesine bağlı Akgedik ve Gürle Mahalleleri arasındaki alana ‘Çin Mahallesi’ kurulacağı iddiası bölge halkını heyecanlandırdı. Yaklaşık 2 bin 500 Çinlinin bölgede barınacağı ve kurulan mahallede yaşayacağı beklentisi üzerine Çin’den gelecek yeni komşularını ağırlamaya hazırlanan mahalleli Çinlilerin hem kültürel hem de ekonomik yönden kendilerine katkı sunacağını düşünüyor. “Mahallemizde komşularımızın heyecanı var” Çinlilerin farkı inanç ve kültürlerine saygılı olduklarını ve kültürlerini rahatlıkla yaşayabileceklerini söyleyen Akgedik Mahalle Muhtarı Semih Kurşunlu, “Bize göre keşke 2 bin 500 kişi Çin’den değil bizim kendi etrafımızdan insanlar çalışsaydı. Ama yatırımı yapanlar böyle öngörmüş. Mutlaka faydası olur. Bu insanların tedarikleri, ihtiyaçları olacak. Ticaretleri buradan dönecek. Yakın olmasının bize avantajları olacaktır. Mahallemizde komşularımızın heyecanı var. En azından yeni bir kültür tanımış olacaklar. Onlar da öyle düşünüyordur. Onlar da yeni bir kültürle tanışmış olacaklar. Yıllardan beri bu işler bu şekilde sürüyor. Bizim de Rusya’da Almanya’da iş yapan sanayicilerimiz var. Onlar da işi bilen personellerini o bölgeye götürüyorlar. Yıllar evvel ‘Almancı’ diye tabir ettiğimiz vatandaşlarımızın Almanya’da semtleri var, mahalleleri, camileri var. Neden olmasın? Onlar da buraya gelip yerleşimlerini yaptıktan sonra oluşumlar da kurabilirler. Ama şu var; bizim gurbetçimiz gittiği yerde sadece ihtiyaçlarını karşılayacak kadar harcama yapıyor. Ancak yatırımlarını ülkemize yapıyor. Çinlilerin de öyle olmasını istemeyiz” dedi. Başkan Zeyrek ‘Çin Mahallesi’ iddialarına açıklık getirdi Manisa’da “Çin Mahallesi” kurulacağı iddialarına açıklık getiren Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Manisa’da kentten tecrit edilmiş farklı bir alanda “Çin Mahallesi” kurulmasının söz konusu olmadığını söyledi. Başkan Zeyrek, “BYD firmasıyla yaptığımız görüşmelerde yaklaşık 2 bin 500 – 3 bin tane Çinli vatandaşlarının Manisa’daki fabrikada çalışmak için geleceğini söylediler. Şu anda orada bin 80’e yakın konteyner kurup o konteynerlerde barınma imkanlarını sağlayacaklarını, inşaat bittikten sonra da yerleşik düzene geçildiğinde Manisa’da yaşayacaklarını söylediler. Ben kendilerinden sadece bir şey istedim. Manisa’da kazanılan para Manisa’da kalsın istiyorum. Yıllardan beri biz Manisalı olarak hep şunu yaşadık: Manisa’da 601 tane çok nitelikli fabrika var. Ama maalesef beyaz yakıların çoğu çevre illerde yaşıyor. Parasını da çevre illerde harcıyor. Ben artık bunun son bulmasını istiyorum. Bunun için tabi ki bazı altyapıları oluşturmak gerekiyor. Öncelikle yeme içme, sosyal hayat, kültürel ve nitelikli barınma altyapısını sağlamamız gerekiyor. Bunun devamında gelen misafirlerini konuk edebilecekleri nitelikli otel altyapısı ve burada yaşayacak insanların çocukları için de nitelikli eğitim kurumlarının altyapısı oluşturmak gerekiyor. Bu altyapıların oluşturulması konusunda gerek imar düzenlemelerinde gerek yaptığımız birebir görüşmelerde bir çok adımı atıyoruz” "Şehirden tecrit edilmiş bir ‘Çin Köyü’nden bahsetmiyorum" “BYD’nin gelmesiyle birlikte biz aslında Manisa olarak hiç alışık olmadığımız bir kültürle karşı karşıya kalacağız. Yeme kültürleri, eğlence kültürleri, sosyal hayat, turizm ve kendi yaşam alanları bizlerden çok farklı. Gelen 2 bin 500 Çinli kardeşimizin Manisa kültürüyle kucaklaşması ve Manisalı vatandaşlarımızla kucaklaşması ve Manisa’da kazandıkları parayı da Manisa’da bırakmalarını istiyorum. Kendilerinin yeme içme ve sosyal hayatlarını sağlayacak olan bir ‘Çin Sokağı’ oluşturmak istiyorum. Şehirden tecrit edilmiş bir ‘Çin Köyü’nden bahsetmiyorum. Şehirle iç içe gelmiş hatta alışveriş merkezinin bir sokağına adına Çin Sokağı adını verdiğimiz, onların her türlü işlerine hizmet edebilecek olan bir sokaktan bahsediyorum” ifadelerini kullandı. “Manisa’da Çin kültürünün uyum göstereceğine inanıyorum” Manisalılarla Çinlileri bir araya getirecek kültürel faaliyetlerin bulunulabileceğini ifade eden Başkan Zeyrek, “Bugün buraya Çinli kardeşimiz gelecektir. 2 bin 500 - 3 bin vatandaştan bahsediliyor. Yan sanayisiyle beraber 10 binlerce insandan bahsediliyor. Her aileyi 4 kişi sayarsak 40 bin Manisa’ya ilave nüfustan bahsediyoruz. Bunun şehre getirebileceği ekonomik durumun yanında kültürel faydalarını da görmezden gelemeyiz. Bunlarla birlikte ben Manisa’mda Çin kültürünün çok iyi uyum göstereceğini ve onlarla birlikte ortak festivaller yapılabileceğini, ortak kültürel etkinlikler yapabilecekleri birlikte el ele kol kola dolaşabilecekleri alanlar oluşturacağım. Ben bunun adına ‘Çin Mahallesi’ diyorum, ‘Çin Sokağı’ diyorum. Bunun altyapısını oluşturmaktan buna imza atmaktan da asla çekinmiyorum” dedi. “Bir pasajı ‘Çin Sokağı’ olarak tasarlıyoruz” Manisa’nın Yunusemre ilçesindeki bir alanda nitelikli konutlar hazırlayacaklarını ve burada bir sokağa da ‘Çin Sokağı’ adı verilerek kültürel bir değer kazandırmayı hedeflediklerini söyleyen Başkan Zeyrek, “Şu an 5M Migros’un olduğu yerde bir proje çalışması yapıyoruz. Çok nitelikli konutlar olacak. Yalnızca konut, ofis, kültür ve alışveriş merkezinden oluşan çok büyük bir kompleksten bahsediyorum. Buradaki bir pasajı ‘Çin Sokağı’ olarak tasarlıyoruz. Bunun da yeterli gelmeyeceğini görüyorum. İlk adım olarak atılacak bu. Bundan sonraki imar planlamalarında da bugün Çin olabilir yarın başka toplumlardan milletlerden gelen yatırımlar olabilir onlara hizmet verebilecek onları anlayarak şehirle tanıştırıp adapte edebilecek bütün projelerin altına imza atacağım” diye konuştu.
İstanbul ŞOK Marketler ve EBRD’den Finansman programı kapsamında deprem bölgesindeki tedarikçilere büyük destek ŞOK Marketler ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Tedarik Zinciri Finansmanı programı başlattı. İmzalanan anlaşma ile programın paydaşlarından Akbank aracılığıyla ve EBRD’nin katkısıyla, ŞOK Marketler’in deprem bölgesindeki tedarikçilerine finansman desteği sağlanacak. ŞOK Marketler, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve Akbank iş birliğiyle deprem bölgesindeki tedarikçileri desteklemek amacıyla Tedarik Zinciri Finansman programı başlattı. 25 Kasım 2024 Pazartesi günü Ankara’da düzenlenen imza töreniyle programın resmi açılışı gerçekleşti. Tedarik zinciri finansmanı ve sürdürülebilirlik odaklı bu kapsamlı proje, 2023 yılı deprem felaketini yaşayan bölgede ekonomik ve sosyal iyileşmeyi güçlendirmeyi hedefliyor. Deprem bölgesindeki tedarikçilere finansman desteği ŞOK Marketler’in deprem bölgesindeki tedarikçilerini kapsayan program bünyesinde, EBRD ve Akbank’ın da katkılarıyla, tedarikçilerin uygun maliyetli finansmana erişimlerinin kolaylaştırılması suretiyle nakit akışlarının geliştirilmesi hedeflenmektedir. Böylece tedarikçilerin mali yapıları güçlendirilirken bölgedeki kesintisiz üretim ve tedarik süreçleri de geliştirilecektir. Aynı zamanda bölgedeki istihdama da katkı sağlanacaktır. Sürdürülebilir kalkınmaya ve nitelikli insan kaynağının artmasına katkı Program tedarikçilerin yalnızca finansal ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyor; aynı zamanda EBRD, katılımcı tedarikçilere Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ÇSY) performanslarını geliştirmelerine yönelik bir danışmanlık ve teşvik paketi de sunuyor. Avrupa Birliği’nin Pre-Accession Assistance (IPA) II fonu kapsamında desteklenen program, önceden belirlenen hedeflere ulaşılması şartıyla tedarikçilere EBRD tarafından teşvik imkânı tanıyor. Fon programının öncelikli hedefleri arasında tedarikçilerin insan kaynakları yeterliliğinin artırılması ve deprem felaketi sonrası bölgeden ayrılan nitelikli iş gücünün tekrar bölgeye dönerek üretime katkı vermesi bulunuyor. Tedarikçilerin sürdürülebilirlik ilkelerini benimseyerek karbon ayak izlerini azaltmaları da yine programın kritik amaçları arasında yer alıyor. ŞOK Marketler’den dayanışma ve sürdürülebilirlik vurgusu ŞOK Marketler CEO’su Uğur Demirel törende yaptığı konuşmada ŞOK Marketler’in sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarını ve deprem bölgesindeki tedarik süreçlerinin kesintisiz sürmesine yaptığı katkıyı vurgulayarak şu değerlendirmede bulundu: “Deprem bölgesindeki tedarikçilerimizin ihtiyaçlarına hızlı ve etkili bir şekilde yanıt verebilmek bizim önceliğimiz. Bu program, tedarikçilerimizin finansal yapılarını güçlendirmenin yanı sıra sürdürülebilir iş modelleri ile operasyonel verimliliğin gelişmesine ve bölgede istihdamın artmasına imkan sağlayacak. Aynı zamanda bu program ile, göç eden iş gücünü geri kazandırmaya yönelik faaliyetlerle bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunulacak. Bu proje yalnızca tedarik zincirini güçlendirmekle kalmayacak, Türkiye’nin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasında da önemli bir adım oluşturacak. Bu program vesilesiyle deprem bölgesine katkı sağlamaktan mutluluk duyuyoruz.
Adana DAİMFED Genel Başkanı Karslıoğlu: “Musul’un yeniden yapılanmasına talibiz” DAİMFED Genel Başkanı Karslıoğlu, Musul hükümetinin daveti ile Musul’un yeniden ayağa kaldırılması projesini Jandarma Genel Komutanı Ali Çardakcı’ya anlattı. Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED) Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Ali Çardakcı’yı makamında ziyaret etti. Ziyaret sırasında, Çardakcı’ya yeni görevinde başarılar dileyen DAİMFED Genel Başkanı Karslıoğlu, Irak Hükümeti ile DAİMFED ortaklığınca yapılması planlanan yeniden Musul’un inşaa projesini anlattı. Ziyarette kısa bir konuşma yapan DAİMFED Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, “Ali Çardakcı paşamızın, Adana’nın bir evladının Jandarma Genel Komutanlığı’na atanması bizleri gururlandırmıştır. Ali Çardakcı Paşamızın yıllardır jandarma bünyesindeki tecrübesi tüm Jandarma Teşkilatının inşaat yapılanmasını sektör üyelerimiz ile yapmaktadır. Federasyon olarak Irak Hükümetinin Musul’u ayağa kaldırma davetinin bilgileri aktarmak adına burada bulunmaktayız. Jandarma Genel Komutanı Ali Çardakcı paşamız vizyonu ve tecrübesiyle sektör temsilcilerimizin daha ileriye gidebilmesi için her daim öncülük etmiştir. Ali Çardakcı paşamız, duruşu ve kişiliğiyle Türkiye’nin ender yetiştirdiği komutanlarımızdandır. Ama her şeyden önemlisi Çardakcı’nın Adana’nın bağrından çıkması, federasyonumuzun da Adana merkezli oluşu, bizlere artı bir iftihar kaynağı olmaktadır, kendilerini kutluyoruz. Daha güzel projelerle ileriki günlerde tecrübe edeceğimiz Musul hükümetinin daveti ile ilgili kendilerine bilgi verdik” diye konuştu. Adana’nın doğduğu, büyüdüğü kent olması hasebiyle çok kıymetli olduğunu söyleyen Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Ali Çardakcı, “Sektör temsilcilerini tek çatıda toplayıp, üst çatı Federasyonu oluşturmaları oldukça memnuniyet verici. DAİMFED Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu ve ekibine başarılar diliyorum. Genelde Federasyon Merkezlerini Başkent Ankara’da oluştururlar fakat DAİMFED’in Adana’da Genel Merkezini kurması bizleri ayrıyeten memnun etmiştir. Musul’un ayağa kaldırma projesinde, o bölgede sınıra en yakın Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu’na çok iş düşmektedir. Sektör temsilcilerine biz de elimizden gelen desteği, her Türk vatandaşını ayırt etmeden nasıl destek veriyorsak aynı şekilde herkese yardımcı olmaya devam ederiz. Müteahhit sektörünün sicili düzgün insanlarla tek çatı altında toplanması da son derece önemli. DAİMFED’in bunu en iyi şekilde yaptığına inanıyorum. Genel Başkan Mustafa Karslıoğlu’na, yönetim kurulu üyelerine ve tüm illerdeki bağlı birliklerine çalışmalarında başarılar diliyorum” dedi.
İstanbul ’’Mobil abone sayımız 25,4 milyona, sabit genişbant abone sayımız 1,4 milyona ulaştı’’ Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, ’’Nisan-Eylül 2024 arası dönemi kapsayan ilk yarıyıl sonuçlarına göre, servis gelirlerimiz 42,1 milyar TL olarak gerçekleşti. Mobil abone sayımız 25,4 milyona, sabit genişbant abone sayımız 1,4 milyona ulaştı’’ dedi. Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, İhlas Haber Ajansı’na (İHA) özel açıklamalarda bulundu. Engin Aksoy, yeni yıl mali sonuçlarına ilişkin ve İzmir’e yapılacak olan veri merkezine dair açıklamalarda bulunurken, Google ve Microsoft ile yapılan stratejik ortaklığın önemine vurgu yaptı. Ayrıca Aksoy, Vodafone Business’ın KOBİ’lerin dijital dönüşümüne sağladığı katkıya değindi. Yeni mali yıl sonuçlarını değerlendiren Aksoy, ’’Şirket olarak, Türkiye’nin ve sektörümüzün geleceğine duyduğumuz güvenle yatırımlarımıza devam ediyoruz. Nisan-Eylül 2024 arası dönemi kapsayan ilk yarıyıl sonuçlarına göre, servis gelirlerimiz 42,1 milyar TL olarak gerçekleşti. Mobil abone sayımız 25,4 milyona, sabit genişbant abone sayımız 1,4 milyona ulaştı. Faturalı abone sayımız ise 20,2 milyona yükseldi. Vodafone Yanımda ve Online Self Servis gibi dijital kanallarımızı kullanan aylık aktif müşteri sayımız 17,6 milyon olurken, bu müşterilerimizin aylık toplam etkileşimi 304 milyona ulaştı. Mali yılımızda müşterilerimizin toplam mobil data kullanımı 2.520 petabyte’a yükseldi. Bu dönemde dijital servisler alanında da gelişmeye devam ettik. Her Şey Yanımda online alışveriş platformumuzun ziyaret edilme sayısı, erişime açıldığı tarihten bu yana 275 milyona yaklaştı. Yeni nesil mobil finans çözümümüz Vodafone Pay’in ürünlerini kullanan toplam kullanıcı sayısı ise 8,3 milyona ulaştı. Bine yakın farklı işlem yapabilen kişisel dijital asistanımız TOBi’nin aylık tekil kullanıcı sayısı 8,5 milyona, aylık sohbet sayısı ise 30 milyona yükseldi’’ dedi. İzmir’e yaklaşık 100 milyon dolarlık veri merkezi Vodafone Business’ın son dönemdeki bulut teknolojileri ve veri merkezi tarafında yeni gelişmeleri, açılımları ve projelerinden bahseden Aksoy, ’’Şirket olarak halihazırda toplam beş veri merkezimiz; özel ve güvenlikli server’larımızla bulut alanında Vodafone Business olarak biz de işletmelerimize hizmet sağlıyoruz. 2021-2025 yılları arasında dijital veri artışının yüzde 22,9’a erişmesi bekleniyor. Veri artışına paralel olarak veri merkezi ihtiyacı da artıyor. Bizler de bu paralelde Edgnex Data Centres By DAMAC’la, İzmir’de yeni bir veri merkezi kurmak için güçlerimizi birleştirdik. Yaklaşık 100 milyon dolarlık yatırımla kurulacak bu veri merkezimiz, 6 megawatt kapasiteye kadar ulaşarak Vodafone’un Ege Bölgesi’ndeki en büyük kapasiteli veri merkezlerinden biri olacak. Bunun yanında bu yılın başında Vodafone Grubu, Microsoft ile 10 yıllık büyük bir stratejik ortaklığını duyurmuştu. Grubumuz önümüzdeki 10 yıl içinde Microsoft ile birlikte geliştirilen ve Vodafone’un bağlantı hizmetlerini de kullanacak olan bulut ve yapay zekâ hizmetlerine de 1,5 milyar dolarlık yatırım yapmayı planlıyor’’ şeklinde konuştu. ’’KOBİ’lere, sunduğumuz IoT bazlı dijital çözümlerle işletme ve KOBİ’lerimizin dijital ve yeşil dönüşümlerini mümkün kılıyoruz’’ IoT alanında Vodafone Business olarak attıkları adımlara değinen Aksoy, ’’IoT bazlı sunduğumuz ürünlerden Akıllı Fabrika Çözümü, Araç Takip Sistemi, Dijital Tarım Çözümü, IoT Platform Çözümü, Perakende Analitiği Çözümü, Red Enerji, gibi hizmetlerimizle de işletmelerimizin dijital çağa en hızlı ve güvenilir biçimde ayak uydurabilmesine yardımcı oluyoruz. Yeşil dönüşümde işletmelere, özellikle KOBİ’lere, sunduğumuz IoT bazlı dijital çözümlerle işletme ve KOBİ’lerimizin dijital ve yeşil dönüşümlerini mümkün kılıyoruz. Bu noktada dijital çözümlerimizi kullanan işletmeler karbon ayak izlerini azaltırken verimliliklerini artırarak rekabet avantajı elde edebiliyor. Bulut Santral çözümümüz sayesinde enerji tüketimi ve karbon ayak izi önemli ölçüde azalıyor. Akıllı Fabrika ürünümüz sayesinde gerçek zamanlı verimlilik takibi yapılarak makine verimliliğinde yüzde 45’e varan artışlar elde edilebiliyor. Araç Takip Sistemi’yle yüzde 15’e varan yakıt tasarrufu sağlanabiliyor. İşletmelerimiz Red Bulut’ta çalışanlarının iş yükünü doğru planlıyor, kaynaklarını verimli yönetiyor. Bunun yanında aslında Vodafone Business olarak, 2019 yılında e-Call ile başladığımız servislere bağlantılı araç ile devam ettiğimizi belirtebiliriz. Bugün 1,1 milyondan fazla araçta Vodafone altyapısı bulunuyor. Bu hatların 300 bin adetten fazlası e-SIM teknolojisini destekliyor. Biz de Vodafone Business olarak 37 araç markasına e-Call hizmeti sağlıyoruz. Geçen yıl ilk bağlantılı araç müşterimize hizmet vermeye başlamıştık. Şu anda bu sayı 4’e ulaştı. Abone sayımız ise 50 bini geçti. Bu rakamlar da her geçen gün artıyor’’ diye konuştu. Google ile 1 milyar doları aşan 10 yıllık anlaşma Google ile yapılan 1 milyar dolarlık anlaşma hakkında bilgi veren Aksoy, ’’Vodafone Grubu ve Google, Google Cloud ve Google Gemini modelleriyle desteklenen yeni hizmetleri, cihazları ve TV deneyimlerini milyonlarca Vodafone müşterisine sunmak üzere, mevcut iş ortaklıklarını stratejik bir kararla 10 yıllık daha uzattı. Vodafone’un 15 ülkedeki müşterilerinin yanı sıra dünya çapında 45 pazardaki iş ortaklarına, depolama, güvenlik ve yapay zekâ desteği sunacak anlaşma kapsamında, Google, işgücü verimliliğini artırmak için Vodafone’un sabit ve mobil bağlantı hizmetlerini kullanacak. Anlaşmaya göre Vodafone, Avrupa’daki hızlı 5G ağı üzerinden Google’ın yapay zekâ destekli Pixel cihazlarına daha fazla erişilmesini sağlayacak ve Android ekosistemini desteklemeye devam edecek. Cihazlarında Google Cloud’un üretken yapay zekasını kullanan Vodafone TV, geliştirilmiş içerik arama ve öneriler sunma işlemlerini daha da kişiselleştirilmiş ve ilgi çekici hale getirmeyi hedefliyor. Ayrıca yine, gelecekte Google Ad Manager ile reklamcılık deneyimleri sunulması da planlanıyor. Bu anlaşmayla mevcut özel veri havuzumuzu kullanarak Google Cloud ile ortaklığımızı genişletirken, müşterilerimize yeni hizmetleri hızla sunmak için Google Cloud’un Vertex AI adlı kullanıma hazır kurumsal yapay zekâ platformunu kullanacağız. Ayrıca siber güvenlik, veri analitiği ve yapay zekâ dahil olmak üzere, Google Cloud’un Güvenlik Operasyonları platformundan yararlanarak kurumsal müşterilerimize yönelik yeni bir bulut tabanlı güvenlik hizmetleri dağıtma ve geliştirme taahhüdümüzü de güçlendirmiş olacağız’’ ifadelerini kullandı. ’’Google iş birliğimizin odak noktalarından biri; tüketicilerin en yeni donanım ve dijital teknolojilerden yararlanmasını desteklemek’’ Google ile yapılan anlaşmanın amacına dikkat çeken Aksoy, ’’Tüketicilerin yapay zekâ ve bulut tabanlı uygulamalar da dahil olmak üzere en yeni donanım ve dijital teknolojilerden yararlanmasını desteklemek, Google iş birliğimizin temel odak noktalarından biri. Bu sayede hem Vodafone hem de Google, mağazalarının yanında online olarak sunulan ve yapay zekâ desteğiyle, müşterilerine yeni deneyimler yaşatacak. Bir dizi Pixel cihazı ve Android tabanlı farklı cihazlar tanıtacak olan bu iş birliği çerçevesinde Vodafone, YouTube aboneliğine dayalı ürünleri, depolama planlarını, AI Premium planlarını ve Google One abonelik planlarını tüketicilerle buluşturacak. Bununla beraber Google’la beraber ek içerikleri keşfetme özellikleri, ödül ve teklif hizmetleri sağlamak için Google Cloud’un gelişmiş üretken yapay zekâ yetenekleriyle donatılan Vodafone TV’yi geliştirmek için de birlikte çalışacağız. Böylelikle Vodafone TV cihazlarına daha iyi entegre edilmiş YouTube deneyimini de önümüzdeki dönemde kullanıcılarımıza sunacağız. Bu iş birliği anlaşmasıyla Avrupa ve Afrika’daki milyonlarca müşteriye ulaşmayı planlıyoruz’’ açıklamasında bulundu. Aksoy, son olarak Microsoft’la yapılan anlaşma hakkında şöyle konuştu: ’’Bu yılın başında Vodafone Grubu, Microsoft ile 10 yıllık büyük bir stratejik ortaklığını duyurdu. Grubumuz, önümüzdeki 10 yıl içinde Microsoft ile birlikte geliştirilen ve Vodafone’un bağlantı hizmetlerini de kullanacak olan bulut ve yapay zekâ hizmetlerine de 1,5 milyar dolarlık yatırım yapmayı planlıyor. Anlaşma kapsamında Vodafone, müşteri hizmetleri operasyonlarını geliştirmek için Microsoft’un üretken yapay zeka teknolojilerini kullanacak. Bu doğrultuda, Vodafone’un chatbotu da dahil olmak üzere müşteri hizmetleri uygulamaları, Azure üzerinde çalışan OpenAI teknolojisiyle geliştirilecek. Ayrıca, Vodafone çalışanları da Microsoft Copilot’a erişebilecek. Bu sayede şirket olarak, ticari müşterilerimize Azure ve Teams gibi Microsoft hizmetlerinin satışını gerçekleştireceğiz.’’
İzmir Yaşar Üniversitesi dünya listesinde Yaşar Üniversitesi, dünyadan 749 üniversitenin girmeyi başardığı Times Higher Education (THE) Disiplinlerarası Bilimler kategorisinde yer alan Türk vakıf üniversiteleri arasında 7’nci, Ege Bölgesi’nde bulunan vakıf yüksek öğretim kurumları arasında ise 1’nci sırada yer aldı. Üniversitelerin interdisipliner alanda yaptıkları katkıyı ölçmek için hazırlanan Times Higher Education (THE) Disiplinlerarası Bilimler 2025 sıralamasında 92 ülkeden 749 üniversite yer aldı. Sıralama yapılırken üniversitelerin 2019-2023 yılları arasındaki akademik çalışmalarının verileri Elsevier’in Scopus veri tabanından alındı. Yaşar Üniversitesi, THE Disiplinlerarası Bilimler 2025 sıralamasına katılan Türk vakıf üniversiteleri arasında 7’nci, Ege Bölgesi’nde yer alan vakıf yüksek öğretim kurumları arasında ise 1’nci olma başarısını elde etti. “Topluma faydalı bilgi için” Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, bu sıralamada yer almaktan gurur duyduklarını ifade ederek, şöyle konuştu: “Bilginin çok hızlı değiştiği ve küresel rekabetin hakim olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Üniversitemiz dünyadan 749 üniversitenin girmeyi başardığı Times Higher Education (THE) Disiplinlerarası Bilimler kategorisinde yer alan Türk vakıf üniversiteleri arasında 7’nci, Ege Bölgesi’nde bulunan vakıf yüksek öğretim kurumları arasında ise 1’nci sırada yer aldı. Girişimcilik, yenilikçilik ve inovasyon kavramlarını benimsemiş bir üniversite olarak güçlü akademik geleceği daha yaşanabilir bir hale getirmek için çalışıyoruz. Sahip olduğumuz deneyim ve altyapıyla da bilimsel araştırmaların artırılması, nitelikli yayınların desteklenmesi ve girişimcilik uygulamalarının teşvik edilmesi konusundaki çabalarımızın üniversitemizi daha yüksek seviyelere çıkaracağından eminim. Üniversitemiz, kurulduğu günden bu yana eğitim ve araştırmada öncü bir kurum olarak, sadece bilgi üretmekle kalmamış, aynı zamanda ürettiği bilgiyi topluma faydalı olacak şekilde kullanmayı daima ilke edinmiştir. Bu saygın sıralamada yer alarak başarımızı bir kez daha tescillemiş bulunuyoruz” “Etkin ve verimli bir araştırma” Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller’de uluslararası liste başarısı hakkında şunları söyledi: “Çok gururlandık. Times Higher Education (THE) bu sene üçüncü bir liste açıkladı. Onda da disiplinlerarası araştırmalardaki başarılara göre dünya üniversitelerini sıraladı. Yaşar Üniversitesi de performansıyla, bu sıralamaya giren yaklaşık 750 üniversite arasında ilk 400-500 bandında dünya sıralamasında yerini aldı. Bu liste, yapılan disiplinlerarası araştırmalar, bu araştırmaların etkileri, araştırmalara ayrılan beşeri sermaye ve diğer kaynaklara bakarak üniversiteleri sıralıyor. Türk üniversiteleri büyük bir başarı kazandı. Hindistan’dan sonra sıralamada en çok üniversitesi bulunan ikinci ülke Türkiye oldu. THE Disiplinlerarası Bilimler 2025 Sıralaması’na katılan Türk vakıf üniversiteleri arasında 7’nci ve Ege Bölgesi’ndeki vakıf üniversiteleri arasında ise 1’nci olarak yer almaktan mutluluk duyuyoruz. Bir başka kıvanç noktası da sıralamada daha yukarıdaki dünya üniversitelerine baktığımızda, onların girdilerinin onda biriyle, onların ürettiği akademik çıktıları elde ettiğimizi gördük. Bu aslında ne kadar etkin ne kadar verimli bir araştırma sistemimiz olduğunun da bir belgesi oldu.”