Çocuklar için tehdit oluşturan ’rotavirüs’ten korunmanın en önemli yolunun hijyen ve aşı olduğu bildirildi.
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Altındiş, kış ishallerinin nedeni olan ’rotavirüs’ hakkında bir açıklama yaptı. Bugünlerde çocuk kliniklerinde ciddi anlamda ishal, ateş ve kusmanın da ilave olduğu olgular ile karşılaşıldığını belirten Prof. Dr. Altındiş, birkaç günlük ayakta tedavi ile de geçmeyen, hastaneye yatırılmayı gerektiren, ciddi sıvı kaybına yol açarak dolaşım yetmezliği gibi ölümcül kliniklere de dönüşebilen ishalli
olguların, daha çok 0-5 yaş grubunda rastlandığını söyledi.
İLK İKİ YAŞTA EN ÖNEMLİ ÖLÜM NEDENİ
Rotavirüsün özellikle ilk 2 yaştaki ölüm nedenlerinin başında gelen bir hastalık nedeni olduğunu aktaran Prof.Dr. Altındiş, şöyle konuştu: "En sık kış/bahar aylarında görülmekle birlikte, yılın her döneminde ishal görülebilir. En sık 4-24 ay arası çocukları etkiler. Rotavirüs, taşıyan kişinin dışkısıyla, yiyecekler ve eller aracılığıyla bulaşırken, kapı kolları, telefonlar, yuvalar, oyuncaklar da infeksiyonun yayılmasında rol oynayabilir. Hastalığın kuluçka süresi 1-3 gündür. Bu süre sonunda hafif ateş
olur, beraberinde kusma da olabilir. Sonrasında karın ağrısı ve bol su gibi ishal başlar."
ŞİDDETLİ İSHAL
Rotavirüsün çocukta şiddetli ve dirençli iştahsızlık yaptığını kaydeden Prof.Dr. Altındiş, bunun da çocuğun yeterince sıvı almasını engelleyebileceğini ifade etti. İshalin çok fazla olması nedeniyle çocuğun kısa süreli susuz kalabileceğini belirten Prof.Dr. Altındiş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ateş ve kusma çoğunlukla iki günde geçer, ishal ise 5-8 gün sürebilir. İshal sırasında hafif üst solunum yolu enfeksiyonu bulguları görülebilir. Tanı için yapılan dışkı tahlilinde kan ve lökosit yoktur, dışkı
kültüründe üreme olmaz. Rotavirüse antijen testi ile kısa sürede tanı konulmaktadır"
Rotavirüs enfeksiyonunun özel bir tedavisinin bulunmadığını aktaran Prof.Dr. Altındiş, antibiyotik kullanmanın da faydası olmayacağını söyledi. En önemli tedavinin, kaybedilen sıvının yerine konması olduğunu bildiren Prof.Dr. Altındiş, şöyle konuştu: "Anne sütü alıyorsa kesinlikle devam edilir. İshalin ağırlığına göre şeker-tuz solüsyonları (ORS) doktor tavsiyesine uygun verilmesi sıvı kaybını dengelemede yardımcı olur. Az yağlı ishal diyeti uygulanabilir. Yoğurt, patates, muz, pirinç lapası (çocuğun yaşı
uygun ise) verilebilir. Azar azar ve sık beslenme bağırsaklardan gıdaların emilimini artıracaktır."
Enfeksiyondan korunmanın en önemli yönteminin hijyen ve aşı olduğunu belirten Prof.Dr. Altındiş, ellerin sık yıkanması, özellikle yuvalarda ortam temizliğine dikkat edilmesi ve hasta çocukların diğer çocuklar ile temas etmelerinin engellenmesi gerektiğini kaydetti. Prof.Dr. Altındiş, aşının önemine de vurgu yaparak, şunları söyledi: "Piyasada iki adet farklı aşı bulunuyor. Sağlık Bakanlığı’nın da aşı takvimine almayı planladığı rotavirüs nedeniyle her yıl 450 bin bebek ishal oluyor ve 37 bini hastanede
yatıyor. Aile sağlık merkezlerine 100 bine yakın her yıl rotavirüse bağlı ishal başvurusu olduğu tahmin edilmekte. Tedavisi için yılda 50 milyon dolar masraf yapılıyor. Aşılama olduğu takdirde hastane başvurularının yüzde 75 oranında azalacağı ön görülüyor. Yine Sağlık Bakanlığı verilerine göre, her yıl ortalama 1 milyon 500 bin ishal başvurusu olmakta ve bunların neredeyse üçte biri rotavirüse bağlı ishal olgularıdır. Ağır ishal, Avrupa ülkelerinde ve Türkiye’de hijyenin daha iyiye gitmesine rağmen
azalmıyor. Çünkü rotavirüs hijyene bağlı bir ishal değil. O yüzden ona ’demokratik virüs’ deniyor. Zengini de fakiri de tutuyor ve hastaneye yatırıyor. O halde burada hastanın sebep olduğu kayıp hastaneye yatışlar. Bu da 6 gün sürüyor. Daha uzun da sürebiliyor. Bu hem aile için hem çocuk için kayıp. Türkiye’de her yıl tedavi için 40 milyon dolar masraf ediliyor. Çünkü, 37 bin çocuk her yıl rotavirüs sebebiyle hastanede yatıyor. Yapılan çalışmalara göre, aşı tüm hastane başvurularını yüzde 75 oranında
azaltabiliyor. Hastane yatışlarını ise yüzde 93 oranında azaltabiliyor. Milyonlarca doz yapılmış dünyada oldukça güvenli bir aşıdır."