ASAYİŞ - 06 Mart 2012 Salı 15:33

BAŞINA İSABET EDEN KURŞUNLA CAN VEREN GENÇ TOPRAĞA VERİLDİ

A
A
A
BAŞINA İSABET EDEN KURŞUNLA CAN VEREN GENÇ TOPRAĞA VERİLDİ

Aydın’da, önceki gün başına isabet eden kurşunla yaralanan bir genç, bugün askeri törenle toprağa verildi.
Cenaze törenine katılan Aydın Emniyet Müdürü Ahmet Turan Temel, savcının polisin serbest bırakılmasına itiraz ettiğini belirterek, olayda silah kullanmayı gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığını söyledi. Kız arkadaşının ailesinin şikayeti üzerine ifadeye giden ve adliye çıkışında hayatını kaybeden Mahir Demirkaya’nın sevgilisi de cenazeye katılarak gözyaşlarına boğuldu.
Hava değişimi süresi bitmesine rağmen birliğine gitmeyen Mahir Zorbey Demirkaya’nın kız arkadaşı Deniz Ü. ile günlerini geçirip askeriyeye gitmemişti. Bu durumdan rahatsız olan kızın ailesi polise giderek kızlarının alıkonulduğu yolunda şikayette bulunması üzerine Mahir Zorbey Demirkaya, Efeler Polis Karakoluna ifadeye çağırılmıştı. Kardeşi Hürkan ile birlikte ifadeye gelen Mahir’in karakolda yapılan GBT sorgulamasında askeri mahkemece 10 ay hapis cezası bulunduğu ortaya çıkması üzerine mahkemeye çıkarılan
Mahir Demirkaya askeri birliğine teslim edilmek üzere birliğine gönderilmesine karar verilmişti.
Sivil polisler tarafından askeri birliğe teslim edilmek üzere adliyeden çıkarılan Demirkaya, annesiyle vedalaşmak isterken bir anda kaçmaya başlaması üzerine peşinden koşan İnfaz Büro Amirliği’nde görevli polis memuru Murat S’nin tabancasından çıkan kurşunla yaşamını yitirmişti.
POLİS MEMURU SERBEST
Meslektaşları tarafından gözaltına alınan polis memuru M.S. emniyetteki işlemlerin ardından Cumhuriyet Savcısı ’olası kast’ suçuyla mahkemeye sevk etti. Mahkemenin ise ’Olayın kaza sonucu meydana geldiği’ kanaatine vararak, M.S.’yi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktığı bildirildi.
Dün İzmir Adli Tıp Kurumundan alınan Demirkaya’nın naaşı, askerler tarafından bugün öğle saatlerinde Aydın Devlet Hastanesi morgundan alınarak Aydın Merkez Bey Camiine getirildi. Bu sırada abisinin tabutunu gözyaşları içinde tutarak cami avlusuna gelen Hürkan Demirkaya, "Ağabeyimi bu hale düşürdü ya, birazcık vicdanı varsa, vicdan azabından kendisini de öldürsün. O polis gelsin beni de vursun. Gözümün önünde kafasına sıktı ağabeyimin. O polis değil. Bu olayın sonuna kadar gideceğim. O katil bu görüntüleri
izlesin. Vicdan azabından intihar etsin" dedi.
OĞLUNUN TABUTUNUN BAŞINDAN AYRILMADI
Cenazenin cami avlusuna getirilişiyle birlikte oğlunun naaşına sarılan acılı anne Şükran Yükselen Cambazoğlu, cenaze namazı sırasında dahi oğlunun tabutundan ayrılmadı. Yakınlarının girişimiyle tabutun başından kaldırılmak istenmesine rağmen, cenaze namazı sırasında bile tabuta sarılı vaziyette bekleyen Cambazoğlu, "Annem, kuzum kalk, sen daha çok küçüksün ayağa kalk. Sana nasıl kıydılar annem. Annem çok güçsüzüm, beni yalnız bırakma. Ciğerlerim kanadı. Kalk ne olursun" diye feryat etti.
Ailesi tarafından şikayet edilmesi sonucu ifade vermek üzere karakola giden Mahir Zorbey Demirkaya’nın kız arkadaşı olduğu öğrenilen Deniz Ü. de cenaze namazı sırasında cami avlusunda hazır bulundu. Birlikte çektirdikleri fotoğrafı okşayıp gözyaşlarına boğulan genç kız, "Benim canımı aldılar, aşkım gitti, bizi bırakıp gittin" diye feryat etti.
Kılınan cenaze namazına Vali Yardımcısı Muhsin Çatmadım, İl Emniyet Müdürü Ahmet Turan Temel, İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Bülent Bulut, askeri ve polis erkanının yanı sıra Mahir Demirkaya’nın yakınları ve sevenleri katıldı. Cenaze namazının ardından Demirkaya, Kemer Mezarlığında toprağa verildi.
Olayın ardından Antalya’dan Aydın’a gelen Mahir Demirkaya’nın amcası Cengizhan Demirkaya, olayın yaşandığı yeri bizzat gezip incelediğini belirterek şöyle konuştu: "Olayın görgü tanıklarıyla da görüştüm. Durum, polisin yanlışlıkla değil, bilerek ateş ettiğini gösteriyor. Haberlerde sanki gangster birinin, kız alıkoyan birinin vurulduğu gibi bir izlenim oluşturuldu. Eğer polis memuru serbest bırakılmış bunu öğrendik. Bununla ilgili itirazlarımızı bugün bir üst mahkemeye yapacağız. Tutuklanması için ve
olayın ört bas edilmemesi için bütün gücümüzle uğraşacağız. Adaletin yerini bulması gerekiyor. Bu bir poliste olabilir, askerde olabilir ya da bir sivilde olabilir."
Cenaze namazına katılan Aydın Emniyet Müdürü Ahmet Turan Temel acılı aileye baş sağlığı mesajını iletirken şunları söyledi: "Maalesef istemediğimiz bir olay yaşandı. Olay adli yargıya intikal etmiştir. Konunun yargı yönünden tüm gereklilikleri yerine getiriliyor. Polis tarafından toplanan tüm delil ve belgeler savcılığa intikal ettirildi. Bunlar şu an mahkemeye sunuldu. Dün akşamki ilk duruşma sonucunda arkadaşımız serbest kaldı. Serbest kalması yargılanmayacağı anlamına gelmiyor. Yargılama devam ediyor.
Sabah nöbetçi savcımızın tutukluluk durumuyla ilgili bir üst mahkemeye itiraz ettiğini öğrendim. Şu an bir üst mahkemede tutuklulukla ilgili konu görüşülüyor."
Yaşanan olay nedeniyle kendilerinin de büyük üzüntü duyduklarını belirten Emniyet Müdürü Temel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim bakış açımızdan silah kullanılmasına gerektirecek bir durum söz konusu değil. Arkadaşımızın orada idari yönden ciddi bir hatası gözüküyor. Çünkü mevzuatta silah kullanmayı gerektirecek durumlar belli. Belki havaya ateş açabilirdi. Ancak, şahsın üzerine doğrultarak ateş edilmemesi gerekiyordu. Çünkü her ne kadar tutukluluğu olsa da ağır cezalık bir durum söz konusu değil. Böyle
vahim bir olayla karşı karşıyayız ve teşkilat olarak çok üzgünüz."
DELİLLERİN KARARTILMASI GİBİ BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL
Delillerin karartıldığı yolundaki iddiaları yalanlayan Ahmet Turan Temel, şöyle konuştu: "Mahkemeye itiraz edildi, bir üst mahkemece konu tekrar görüşülüyor. Polis arkadaşımızın kolunun kırık olduğu doğru. Olay adli yargıya yansıdığı için kırığın olaydan öncemi sonramı meydana geldiği yolunda açıklama yapmam doğru olmaz. Konuyu idari yönden değerlendiriyoruz. Arkadaşımızı dün sabah itibari ile görevden el çektirdik. Yanlış anlaşılma oluşmaması için İçişleri Bankalığından müfettiş talep ettik. Konu hem
idari hem de adli yönden takip ediliyor. Delillerin karartılması gibi bir durum söz konusu değil. Böyle bir durum söz konusu olamaz, şahitlerimiz var. İşyeri kameraları var. Bunların hepsi mahkemeye verildi."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Sakaryaspor’un eski başkanına tokat atıp kayda alan sanıklar hakkında 18 yıl hapis talebi Sakaryaspor’un eski kulüp başkanı Gökhan İn’e tokat atılmasına ilişkin mütalaada, 1’i tutuklu 2 sanık hakkında "Nitelikli yağmaya teşebbüs", "Kişisel verilerin kaydedilmesi", "Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" suçlarından 18 yıl 3’er aya kadar hapis cezası talep edildi. Eski Sakaryaspor Kulüp Başkanı Gökhan İn’in kulübün eski reklam ve sponsorluk sorumlusu H.C.Ş. tarafından darp edildiği görüntüler sosyal medyada gündem olmuştu. Sakarya Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışma neticesinde tokat atan H.C.Ş. ve o anları kayda alan S.İ. yakalanarak gözaltına alınmış, emniyetteki işlemleri sonrasında 2 şahıs "Yağmaya teşebbüs" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, şüpheli S.İ. daha sonra tahliye edilmişti. Bahse konu olan olaya ilişkin Gökhan İn, Sakarya Adliyesi’ne giderek kendisine tokat atan H.C.Ş. ve o anları kayda alan S.İ.’den şikayetçi olmuştu. Konuya ilişkin Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, şüpheliler H.C.Ş. ve S.İ. hakkında "Nitelikli yağmaya teşebbüs" suçundan 2 yıl 6 aydan 11 yıl 3’er aya, "Kişisel verilerin kaydedilmesi" suçundan 1 yıldan 3’er yıla, "Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" suçundan 2 yıldan 4’er yıla kadar hapis cezası istenildi. Sanıklar 12 Kasım Salı günü 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanık H.C.Ş., tutuksuz sanık S.İ. ve müşteki Gökhan İn ile taraf avukatlarının katıldığı duruşmada sanıklar da dinlenildi. Görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamını ve mütalaayı hazırlamak için süre verilmesini talep etmişti. Mahkeme heyeti ise sanığın tutukluluk halinin devamına, esas hakkındaki savunmasını hazırlamaması için dosyanın cumhuriyet savcısına gönderilmesine hükmederek duruşmayı 28 Kasım tarihine erteledi. Mütalaa hazırlandı Celse arasında duruşma savcısı tarafından 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen mütalaada, H.C.Ş. ve S.İ.’nin, Gökhan İn’e yönelik 150 bin lira ödemesi tehdidinde bulundukları eylemlerin ‘yağmaya teşebbüs’ suçunu oluşturduğu ifade edildi. Gökhan İn’e atılan tokadın ‘yağma’ suçu unsuru olduğu belirtilen mütalaada, “Suçun birden fazla kişi tarafından konutta ve gece vakti işlenmesi nedeniyle ’nitelikli yağmaya teşebbüs’ suçunu oluşturmuştur. Sanıkların katılandan belli davranışları sergilemesini isteyerek video kaydına almaları eyleminin, geçerli rıza bulunmadığından ilgilinin rızası hukuka uygunluk nedeni sayılamayacağından eylem ’kişisel verilerin kayda alınması’ suçunu oluşturmuştur” ifadelerine yer verildi. Mütalaada ayrıca, görüntülerin sosyal medyada yayınlanması karşısında sanıkların, ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme ve yayma’ suçunu işledikleri belirtildi.
Aydın Suçlanan işadamı, aracını Tarım Müdürlüğü’ne teslim etti. Aydın’ın Germencik ilçesi yakınlarında ihbar üzerine durdurulan bir kamyonetin sahte zeytinyağı taşıdığı iddiası ile jandarma tarafından durdurulup yağlarından numune alınan işadamı Sezer Alabay, numuneler sonuçlanmadan yapılan haberlerle kendisine, firmasına ve yöneticisi olduğu siyasi partiye adeta linç girişiminde bulunulduğunu söyledi. Alabay, isnat edilen suçun kesinlikle doğru olmadığını belirterek yağlarla birlikte aracını Germencik Tarım İlçe Müdürlüğü’nün güvenlik kameraları önüne park edip aracın anahtarını da Tarım İlçe Müdürlüğü yetkililerine teslim etti. Alabay, “Ürünümde sahtelik varsa tüm Türkiye’den özür dileyeceğim” dedi. Konuyla ilgili bazı basın organlarında çıkan haber üzerine olayla ilgili aracını emanet ettiği Germencik Tarım İlçe Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapan Aydınlı işadamı Sezer Alabay, “Biz Tarım Bakanlığı’na bağlı faaliyet gösteren çeyrek asırlık bir firmayız. 25 yıldır bitkisel yağ işi yapıyoruz. Faaliyet alanımızda zeytinyağı yok. Önceki gün İzmir’den gelen bir sipariş üzerine Aydın’daki iş yerimizden siparişleri hazırlayıp Tarım Bakanlığı’nın yönetmeliklerine uygun olarak bitkisel karışım yağları irsaliyesi ve faturası ile sevk ettik. Aracımız Aydın-İzmir otobanında jandarma tarafından durduruldu. Aracımızı jandarma eşliğinde Germencik Tarım İlçe Müdürlüğü’ne götürdük. Burada araçtaki yağlardan numune alındı. Ancak numune alınıp laboratuvar sonuçları açıklanmadan hakkımızda ‘sahte zeytinyağı’ taşıyormuşuz gibi haberler çıktı. Oysa biz zeytinyağı işi de yapmıyoruz. Ürünlerimizde yasal bir sıkıntı olmadığını ispatlamak için aracımızı yüküyle birlikte Tarım İlçe Müdürlüğü’nün kameraları önüne park edip kilitleyerek anahtarını da yetkililere teslim ettik” diyerek önümüzdeki günlerde çıkacak olan laboratuvar sonuçlarını tüm kamuoyu ile paylaşacaklarını söyledi. “Yasaya aykırı hiçbir şey yok, bunu analiz sonuçları ispatlayacaktır” Sevk halinde olan bitkisel karışım yağların sahte zeytinyağı değil, denetime tabi tutulan bir ürün iken kamuoyuna sanki sahte zeytinyağı imiş gibi aksettirilip bu yönde, şahsına firmasına ve mensubu olduğu siyasi partiye adeta linç edercesine haber yapıldığını ileri süren Sezer Alabay, “Yasalara karşı boynumuz kıldan ince. Tahlil sonuçları çıkıncaya kadar da aracım ve ürünleri Tarım İlçe Müdürlüğü önüne bırakıyorum. Zaten alınan numuneler şu anda laboratuvarda. Laboratuvar sonuçları çıktığında haklılığım ispatlanacaktır” diyerek laboratuvar sonuçları ile önümüzdeki günlerde kamuoyu açıklaması yapacağını söyledi. Yaklaşık 25 yıldır ticaret yaptığını ve bugüne kadar hiçbir sabıkasının olmadığını da kaydeden Sezer Alabay, “En geç bir hafta içinde laboratuvar sonuçları açıklanacak. O zaman herkes suçsuz olduğumu görecektir” diyerek kendisine yazılmış herhangi bir cezanın olmadığını da ifade etti.