YEREL HABERLER - 03 Mart 2012 Cumartesi 10:56

1-7 MART DEPREM HAFTASI

A
A
A
1-7 MART DEPREM HAFTASI

Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özcan, su yalıtımı yapılmadığı için binaların yüzde 43.8’nin deprem riski altında olduğunu söyledi.
Deprem Haftası nedeniyle açıklamada bulunan BİTÜDER Başkanı Mehmet Özcan, “Dünyanın en etkin deprem kuşaklarından birinin üzerinde konumlanan ülkemizde depremlerden dolayı her yıl ortalama bin vatandaşımız hayatını kaybediyor, 7 bin bina yıkılıyor. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın verilerine göre de; son 58 yıl içinde meydana gelen depremlerde, 58 bin 202 kişi hayatını kaybetti, 122 bin 96 kişi yaralandı, yaklaşık 411 bin 465 bina yıkıldı ya da ağır hasar gördü. Bunun en büyük nedenlerinden birisi ise binalarımızın çok büyük kısmında su yalıtımı olmaması dolayısı ile taşıyıcı sistemdeki korozyon tehlikesi ve bu konudaki bilinç eksikliği. İşte bu nedenle, toplumumuzda farklı konularda deprem bilincinin oluşturulması ve depremlere karşı daima hazırlıklı olunması amacıyla, ülkemizde her yıl 1-7 Mart tarihleri arasındaki hafta, ’Deprem Haftası’ olarak anılıyor. Ancak acı gerçek şu ki; depremi sadece Deprem Haftası’nda ya da bir deprem olduğunda anmak hiçbir soruna çare olmuyor. Depremle ilgili öğrenmemiz gereken çok şey var. Bunların başında da binalarımızı depreme karşı suyun zararlı etkilerinden korumanın tek bir yolunun da sağlıklı su yalıtımından geçtiği gerçeği geliyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun yaptığı, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’na göre; Türkiye’deki konutların yüzde 43,8’inde sızdıran çatı, nemli duvarlar ve dolayısıyla küf, rutubet sorunu var. Bu demek oluyor ki bu konutlarda su yalıtımı yok. Oysa su yalıtımı binanın taşıyıcı sistemini suyun zararlı etkilerinden ve korozyondan yani paslanmadan koruyor. Bu da depreme karşı daha sağlam yapılar anlamına geliyor” dedi.
1999 depreminde birçok binanın yıkılma nedeninin korozyon olduğunu işaret eden Özcan, “Türkiye’nin yüzölçümü olarak yüzde 92’si, nüfus yoğunluğu olarak yüzde 95’i deprem kuşağında. Ayrıca büyük sanayi merkezlerinin yüzde 98’i ve barajlarımızın yüzde 93’ü de deprem bölgesinde bulunuyor. 1999 yılında art arda yaşanan iki büyük depremin ardından richter ölçeği, tsunami, zemin etüdü gibi yeni kavramlar hayatımıza girdi. Korozyon da bu kavramlardan biriydi. Depremde birçok yapının yıkılmasının nedeni korozyon, yani paslanmaydı. Korozyonun nedeni ise su yalıtımının yapılmamış olması yada sağlıklı yapılmamış olmasıydı” diye konuştu.
Özcan, su yalıtımı olmayan binanın 10 yılda taşıma kapasitesinin yüzde 66’sını kaybettiğini belirterek “Herhangi bir yoldan yapı donatısına sızan su, donarak veya kimyasal tepkimelere girerek donatının özelliğini yitirmesine yol açıyor. Oluşan korozyon binanın taşıyıcı sisteminin zayıflamasına neden oluyor. 10 yıl sonra donatı başlangıçtaki taşıma kapasitesinin, belli koşullarda yaklaşık olarak yüzde 66’sını korozyon nedeniyle kaybediyor. Büyük bir depremde, korozyona uğramış bir binanın ayakta kalması hemen hemen mümkün görünmüyor. Hasarlı binaların yüzde 64’ünde hasar nedeni korozyon” dedi.
Su yalıtımının inşaat aşamasındaki maliyetinin, bina maliyetinin sadece yaklaşık yüzde 3’ü kadar olduğunu hatırlatan Özcan, binanın güvenliği söz konusu olduğu için bunun bir ek maliyet olarak görülmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Hukuk mesleklerine giriş sınavlarında soru sayısı 120’ye çıktı Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavını yönetmeliğinde değişiklik ile birlikte sınavlardaki soru sayısı 100’den 120’ye yükseltildi. Adalet Bakanlığı tarafından Resmi Gazete’de yayımlanan Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavının Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile sınavlarda değişikliğe gidildi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç sosyal medya hesabından yapılan değişiklikler hakkında bilgi vererek, “Hukuk sistemini hem nitelik hem de nicelik olarak daha da kaliteli hale getirmek amacıyla hayata geçirdiğimiz Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavının Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlandı. Yönetmelikte yapılan değişiklik kapsamında; Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavındaki soru sayısı 100’den 120’ye çıkarılmıştır. Milletlerarası Hukuk, Milletlerarası Özel Hukuk, Genel Kamu Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku sınav konularına dahil edilmiştir. Konuların puan değerleri yerine test ağırlıkları yüzdelik olarak belirtilmiştir. Hukuk camiamızın ihtiyaçları doğrultusunda yapılan değişiklikler, genç hukukçularımızın mesleki donanımını daha da artıracak ve hukuk sistemine değer katacaktır. Nisan ayında yapılacak olan Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavına girecek tüm adaylarımıza şimdiden başarılar diliyorum” ifadelerine yer verdi.
Ankara İhtiyaç sahibi hanelere kömür yardımı yapılması hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararı Resmi Gazete’de İhtiyaç sahibi hanelere ısınma amaçlı kömür yardımı yapılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile yayımlanan Resmi Gazete’de yer alan Cumhurbaşkanlığı Kararına göre, her bir il ve ilçede dağıtılacak toplam kömür miktarı il/ilçe bazında tespit edilen yardımdan faydalanacak ihtiyaç sahibi sayısına göre bölgenin iklim koşulları, geçmiş yıllara ait dağıtım miktarları gibi koşullar göz önünde bulundurularak Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek. Yardımdan faydalanacak olan haneler il ve ilçelerde bulunan vakıflarca kanunda yer alana muhtaçlık kriterine göre belirlenecek ve Bakanlıkça değerlendirilerek kesinleştirilecek. Teslimatı yapılan kömür ilgili hanenin ısınma ihtiyacının karşılanması haricinde bir tasarrufa konu edilemeyecek. Bu karar kapsamında vakıflara ve vakıflarca belirlenen hanelere yapılacak olan kömür sevkiyatı Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) ve Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) genel müdürlüklerinin görüşleri alınarak Bakanlıkça belirlenecek olan kriterlere göre düzenlenen sevkiyat programı dahilinde yapılacak. TKİ ve TTK üzerinden temin edilecek kömürün taşınması ve bu konuda öncelik tanınması hususunda Bakanlık veya TKİ ve TTK ile TCDD Taşımacılık A.Ş. arasında protokol yapılabilecek. Vakıflarca belirlenecek ihtiyaç sahibi hanelere il ve ilçe içerisinde dağıtım organizasyonu yine vakıflar tarafından yapılacak. Kararın uygulanmasına dair usul ve esaslar Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşleri alınarak Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek.