YEREL HABERLER - 02 Mart 2012 Cuma 17:00

BAFA GÖLÜ’NDE “SAZAN” ALARMI!

A
A
A
BAFA GÖLÜ’NDE “SAZAN” ALARMI!

Kuşadası merkezli Ekosistemi Koruma ve Doğasevenler Derneği (EKODOSD) tarafından daha önce Azap Gölü’nde tespit edilen İsrail sazanı, bu kez Bafa Gölü’nde görülmesi çevrecileri tedirgin etti.
Balıklandırma amacıyla bırakılmadıysa, taşkınlar ve Büyük Menderes’in sularıyla birlikte Bafa Gölü’ne ulaşmış olabileceği tahmin ediliyor. Doğal olmayan bu türün göllerde ekolojik dengeye zarar vereceği ve buradaki balıkçılık açısından tehlikeli sonuçlar doğuracağı ve bu sulak alanların ekolojik karakterinde değişiklikler yaratacağından korkuluyor.
EKODOSD Bilim Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici, gölet, baraj ve doğal göllerde sayıları her geçen gün büyük bir hızla artan ve su kaynaklarına adeta bulaşan, kökeni İsrail olmadığı halde halk arasında İsrail sazanı, çim sazanı, Çin sazanı gibi çeşitli isimler verilen gümüşi havuz balığının (Carassius Gibelio), Bafa Gölü için de çok ciddi bir tehlike olduğunu açıkladı. Söz konusu balığın her türlü besinle beslenmesi nedeniyle su otları ve sivrisinek mücadelesinde yararlı olduğu belirtilmekteyse de, bunun istilacı ve yok edici İsrail sazanını faydalı kılmadığına dikkat çeken Erol Kesici, “Bugün dünya sivrisinekle mücadelede; başta Gambusia Affanis dediğimiz sivrisinek balıkları başta olmak üzere çevreye zarar vermeden mücadele verilmektedir. 60 yıl önce sıtma-sivrisinek öne sürülerek Söke ve Amik gibi çok sayıda sulak alan kurutuldu. Amaç tarım alanı kazanmaktı. Bugün ise yapılanlar hataydı denilmekte. İsrail sazanının bulunduğu sularda da sivrisinekler değil, gölün biyolojik çeşitliliği yok edilmiştir. Beyşehir, Uluabat, Eğirdir Gölü çevresinde olduğu gibi Bafa Gölü çevresinde de her yaz artan göl sinekleri yörede yaşayanların adeta kabusu olmaktadır. Su bitkileriyle ilgili mücadelelerine gelince bu balıklar, su otlarını bir nevi budadıklarından, Eğirdir ve Beyşehir Göl’lerinde bu balık türü göle hakim olmasına rağmen göllerde su bitkisi (otu) aşırı oranda artmıştır. O nedenle bitki ve sinek mücadelesinde İsrail sazanı hiç de etkili olmamıştır. Hastalıklara karşı oldukça dirençli olup, tatlı, acı ve tuzlu sularla, oksijen seviyesi düşük kirli sularda bile yaşayabildikleri belirlenmiştir. Göllerin var olan balık türlerinin yumurtalarıyla beslenerek onların üreme şansını azaltmaları, sarıbalık gibi sazan türü balıkları dölleyerek onlardan kısır bireyler meydana getirmeleri, bulundukları ortamdaki su canlılarının besinleriyle girdikleri rekabette üstünlük sağladıklarından diğer balıkların beslenmesine engel olarak sayılarını artırdıkları, bulundukları göllerdeki tür çeşitliliğini azaltarak biyolojik çeşitliliği yok ettikleri belirlenmiştir. Eğirdir, Eber, Uluabat, Beyşehir ve diğer birçok gölde yaşanan ekolojik tahribat, bizce zaten ciddi sorunları olan Bafa Gölü için de bundan sonra geçerli olacaktır” dedi.
Çok kılçıklı ve lezzetsiz etili, ekonomik getirisi çok az olan, göllere verdiği tahribatın geri dönüşümü adeta olanaksız olan bu türün aşılanmasında da pişmanlıklar yaşanmakta olduğunu belirten Erol Kesici sözlerine şöyle devam etti: “Bugün göllerimize ‘bulaşıcı hastalık’ gibi bulaşmaya devam ederek göllerin üstün türü olan bu balıktan kurtulmak için çalışmalarına acilen başlanmalıdır. Beyşehir, Eğirdir, Manyas, Çivril, İznik, Uluabat göllerine 15-20 yıl önce giren İsrail sazanın, bu doğal göllerimizde meydana getirdiği katliamlar bilindiğinden, bu türden kurtulmak için çözüm aranmalıysa da, sularımızdan İsrail sazanını temizlemek çok zordur. Çünkü yapılan araştırmalarda, türün erkeklerinin diğer sazan türlerini dölleyebilmeleri ve bunlardan oluşan yeni bireylerin kısır olması, dişi bireylerinin de başka türlerin erkek bireyleriyle yeni bireyler meydana getirmeleri ve yıl boyunca doğal sazan türlerinin 20 katına yakın yavru vermeleri gibi özelliklerinin olmasının belirlenmesi nedeniyle bilhassa Bafa Gölü gibi büyük göllerimizde de bu balık türünden temizlenmesi mümkün olmayabilir. Göllerimizin İsrail sazanından arındırılması için, göllere kesinlikle daha istilacı balık türü aşılanmamalıdır. Mücadelede balık türünün tüm özeliklerini göz ardı etmeden bilimsel yöntemlere başvurulması gereklidir. Bu konuda türün dişilerinin kısırlaştırılmasının mümkün olduğu bildirilmekte ise de, bunun yerine bulunduğu tüm sularda alarm verilerek gece-gündüz bir nevi ‘sürek avı’ oluşturularak, avlanma yoluyla yok edilmeleri daha akılcı olacaktır. Bunun yanı sıra, balığın dere, çay ve nehirlerle göllere taşınması da mutlaka engellenmelidir.”
Bafa Gölü’nün Serçin bölümünde taşkınlarla birlikte Büyük Menderes hehrinden tatlı su girmesiyle su seviyesinde yükselmeler olduğunun altını çizen EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü ise, “Bu bölümdeki tuzluluk oranı seyreldiğinden, İsrail sazanı burada kolaylıkla yaşama şansını yakalamış. Değişken su özellikleri açısından Bafa Gölü’nde tatlı suya bağımlı bu tür balıkların yaşaması zor olsa da, İsrail sazanı eğer önlem alınmazsa göle uyum sağlayabilir ve gölün ekolojik yapısına zarar verebilir. Özellikle bölgenin önemli balık türlerinden biri olan sarı balıkların geleceği, İsrail sazanı nedeniyle tehlike altındadır.
Bafa Gölü’ndeki gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul 12 Dev Adam, Macaristan’ı farklı yendi FIBA EuroBasket 2025 Elemeleri B Grubu 3. maçında A Milli Erkek Basketbol Takımı, konuk ettiği Macaristan’ı 26 sayı farkla 92-66 mağlup etti. A Milli Erkek Basketbol Takımı, FIBA EuroBasket 2025 Elemeleri B Grubu üçüncü maçında Basketbol Gelişim Merkezi’nde Macaristan ile karşı karşıya geldi. 12 Dev Adam, karşılaşmaya Şehmus Hazer, Cedi Osman, Furhan Haltalı, Ercan Osmani ve Kenan Sipahi ilk 5’i ile başladı. Konuk takım Macaristan ise Benedek Varadi, Szilard Benke, Gyorgy Goloman, Zoltan Perl ve Nate Reuvers ilk 5’i ile parkede yer aldı. Macaristan, Goloman’ın 2 sayılık basketi ile maça başlarken 12 Dev Adam, Furkan Haltalı, Kenan Sipahi ve Ercan Osmani’nin üst üste sayılarıyla 7-2 öne geçti. Milliler, ilk çeyreğin bitimine 4 dakika 25 saniye kala 17-11’lik skorla üstünlüğü sağladı. Hücumda bulduğu pozisyonları değerlendiren Macaristan farkın açılmasına izin vermedi. İlk periyot 27-20 Türkiye üstünlüğüyle sona erdi. Karşılıklı top kayıpları ve faullerle başlayan ikinci periyotun ilk 2 dakikası biri serbest atış çizgisinden olmak üzere Macaristan’ın 3 sayısı ile geçildi. Ay-yıldızlılar, çeyreğin ilk 4 dakikasında Cedi Osman ve Şehmus Hazer ile 4 sayı üretebildi. Pota altında etkili bir oyun sergileyen Macaristan periyotun bitimine 4 dakika 32 saniye kala farkı 3 sayıya indirdi (34-31). 12 Dev Adam, mola dönüşü Cedi Osman’ın 3 sayılık basketi ile farkı 6 sayıya çıkardı. Serbest atış çizgisinin gerisinden Şehmus Hazer ve Kenan Sipahi ile sayılar bulan milliler, devreye 43-37 üstünlükle girdi. Üçüncü periyotta Türkiye, Şehmus Hazer, Ercan Osmani ve Cedi Osman’ın bulduğu sayılarla ilk 5 dakikada farkı 12 sayıya yükseltti (54-42). Macaristan, üçüncü çeyrekte skor üretmekte zorlanırken, periyotun bitimine 3 dakika kala sadece 6 sayı bulabildi. Çeyreğin son bölümünde Macaristan’ın üst üste attığı 3 sayılık basketlerin ardından Ergin Ataman mola aldı. Mola dönüşünde 12 Dev Adam, Sarper David Mutaf ve Şehmus Hazer’in 3 sayılık basketleriyle Macaristan’a karşılık verdi. Hem hücumda hem de savunmada oyun üstünlüğünü ele geçiren Ay-yıldızlılar, çeyreği 13 sayılık farkla 62-49 galip tamamladı. Karşılıklı sayılarla başlayan son çeyrekte Türkiye, farkın kapanmasına izin vermedi. Seyirci desteğini de arkasına alan 12 Dev Adam, Cedi Osman’ın üç sayı çizgisinin gerisinden ve serbest atıştan bulduğu sayılarla farkı 17 sayıya yükseltti (70-53). Milliler, bitime 4 dakika 24 saniye kala 20 sayılık fark yakaladı (75-55). Son bölümde oyun üstünlüğünü kaybetmeyen A Milli Erkek Basketbol Takımı, karşılaşmayı 92-66’lık skorla kazandı. Bu sonuçla 12 Dev Adam, FIBA EuroBasket 2025 Elemeleri B Grubu’ndaki üçüncü maçında ikinci galibiyetini elde etti. Maçın en skorer oyuncusu A Milli Takım’da 25 sayı ile oynayan Şehmus Hazer oldu. Milli Takım’da Cedi Osman 21, Ercan Osmani de 17 sayı kaydetti. Macaristan’da ise Zoltan Perl 16 sayı attı. Müsabakayı Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak da salondan takip etti. A Milli Erkek Basketbol Takımı, 25 Kasım Pazartesi günü deplasmanda Savaria Arena’da Macaristan ile karşı karşıya gelecek. Milliler, müsabakadan galibiyetle ayrılması durumunda FIBA EuroBasket 2025’e katılmayı garantileyecek. Salon: Basketbol Gelişim Merkezi Hakemler: Yohan Rosso, Michal Proc, Sergii Zashchuk Türkiye: Şehmus Hazer 25, Yiğitcan Saybir 2, Cedi Osman21, Yiğit Arslan, Melih Tunca 2, Furkan Haltalı 8, Sarper David Mutaf 7, Ercan Osmani 17, Muhsin Yaşar, Erkan Yılmaz, Kenan Sipahi 10, Göksenin Köksal Başantrenör: Ergin Ataman Macaristan: Marcell Pongo, Akos Keller 4, Adam Hanga 3, David Vojvoda 9, Benedek Varadi, Szilard Benke 8, Kristof Bognar, Gyorgy Goloman 11, Norbert Lukacs, Zoltan Perl 16, Marko Filipovity 5, Nate Reuvers 10 Başantrenör: Gasper Okorn 1. Periyot: 27-20 (Türkiye lehine) Devre: 43-37 (Türkiye lehine) 3. Periyot: 62-49 (Türkiye lehine)
Ankara Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy: “Formula 1’i İstanbul’umuza kazandırmak istiyoruz” Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Bizim Formula 1 Kurumu ile ilgili görüşmelerin süreci firmayla birlikte devam ediyor. İnşallah biz bu süreci başarıyla tamamlayıp Formula 1’i İstanbul’umuza kazandırmak istiyoruz” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan Ersoy, Kültür Yolu Festivali’ndeki sanatçılar ile ilgili ayrım yapılıp yapılmamasına ilişkin yöneltilen soruya, "Bakın bu seneki kültür yolu festivalinde görev almış büyük konser dediğiniz 87 tane sanatçı listesi burada var. Size veririm. Sanatçı listesini görürseniz de kriterimizin çok çeşitli olduğunu görürsünüz. Herhangi bir ideolojik yaklaşım ile yaklaşmadığımızda çok net bir şekilde görürsünüz. Zaten Google’de arattığınızda bizim sanatçılarımızı orada görebiliyorsunuz. Bu konuda herkesin için rahat olsun” ifadelerini kullandı. “2005 yılında ihaleye çıkmış” Ersoy, kendisine ait olan bir otelin kazandığı ihale iddialarına ilişkin soruya, şu yanıtı verdi: “Gelen bilgi eksik ve yanlış. Maalesef geçen son dönemde de karşıma çıktı ve her seferinde anlattım. İlgili başkan vekillerine de kopyalarını verdim belgelerin. Bu sene de demek ki devam edilecek algıya. Ben net bir şekilde anlatayım. 2005 yılında ihaleye çıkmış Kültür ve Turizm bakanlığı. 2005 yılında ihaleye en yüksek teklifleri benim firmam verdiği için bende kalmış. 2006 yılında ihale bittikten sonra biz ön izin talebini yapmışız. Bize de 2006 tarihinde ön izi belgesini vermişler. Yani konunun günümüzle uzaktan yakından alakası yok. Benim makamım olmadan yaklaşık 20 yıl önceki konudan bahsediyoruz. Belgesi burada.” “Kamuoyuna yansıyan rakamların 20’de birine denk geliyor” Kültür Yolu Festivali’nin yüksek maliyetler ile ilgili yapıldığı iddialarını da yanıtlayan Bakan Ersoy, “Kültür Yolu çok geniş kapsamlı bir etkinlik. 7 aylık bir sürede 16 şehirde 9’ar gün festival olarak hesap ederseniz. 144 festival gününde 6 bin 700 etkinlik içeriyor. Zaten bütün illerin talep etmesinin arkasında bu var. Şimdi büyük sanatçı konserlerinize gelelim. Büyük konserlerin konser başı maliyeti kamuoyuna yansıyan belediye sahnelerinin, çok daha kapsamlı bir sahne artı teknik kısmını söylüyorum. Sadece kamuoyuna yansıyan rakamların 20’de birine denk geliyor. Maliyetler açısından uçurum var ikisinin arasında. Ekranda gördüğümüzün 20’de birine denk geliyor” dedi. “Formula 1’i İstanbul’umuza kazandırmak istiyoruz” İstanbul Park ihalesine ilişkin yöneltilen soruları da yanıtlayan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, şunları kaydetti: “Eğer konu teminatsa 4 milyar değil. Orada bir yanlışlar vardır. Yaklaşık maliyeti teminatın 270 milyon lira. Söz konusu rakam 4 milyar değil. İkincisi, eski firmayla devam ediyor olsaydık şu an da aylık 730 bin lira kira alıyor olacaktık. Şu anda aylık 300 bin dolar kira alıyoruz. Şimdi ayrıca bu firmanın verdiği teminat da şu an da Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün mevzuatına uygun. Kira ödemelerini düzenli yapmaya devam ediyor. Burada bir ayrıntıya girmek istiyorum. Firmanın bir tanesi evrakları yeterli olmadığı için elendi. Zaten açık ihale yapılmıştır biliyorsunuz. İki firma başvurmuş. Firmanın bir tanesi evrakları yeterli olmadığı için elendi. Zaten biz o bir tane firma ile o süreci yürütüyoruz. Bizim rakamlarımızı kabul ediyorsa olabilir. Şimdi esas oradaki konu ne? İhalenin ana konusu neydi derseniz; orada yatırım şartları var. Bak gelirleri artıyor ama esas İstanbul’a Formula 1’i tekrar geri getirilebilir. Bizim aslında bu çalışmayı yapmamızın arkasındaki hepimiz İstanbul’a Formula 1 geri gelsin isteriz değil mi? Hepimiz isteriz. Biz Formula birden bakın biz tek başımıza talip değil. Dünyadaki birçok şehir şu anda Formula 1 almak için İstanbul’la birlikte yarışıyor. Bizim Formula 1 Kurumu ile ilgili görüşmelerin süreci firmayla birlikte devam ediyor. İnşallah biz bu süreci başarıyla tamamlayıp Formula 1’i İstanbul’umuza kazandırmak istiyoruz.” TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilgili kuruluşlarının 2025 yılı bütçesi 53 milyar 202 milyon 392 bin lira şeklinde kabul edildi.