YEREL HABERLER - 29 Şubat 2012 Çarşamba 13:47

TOPLUM DESTEKLİ POLİS`TEN ANLAMLI YARDIM

A
A
A
TOPLUM DESTEKLİ POLİS`TEN ANLAMLI YARDIM

Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Toplum Destekli Polis ile bir giyim mağazası tarafından 243 yardıma muhtaç öğrenciye kıyafet yardımı yapıldı.
Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen kıyafet yardımı törenine, Şanlıurfa Emniyet Müdürü Yardımcısı Alparslan Hersanlıoğlu ile kıyafet yardımı alan 243 öğrenci katıldı. Yakupkalfa, Mimar Sinan ve Yakubiye İlköğretim Okulu’nda okuyan 243 öğrenci, kıyafet yardımlarını polis amcalarının elinden aldı. Sevinçli oldukları gözlerinden okunan çocuklar, polis amcalarına hep bir ağızdan teşekkür etti. Kıyafetlerini alan öğrenciler, "Polis amcalarımıza çok teşekkür ediyoruz. Kıyafetlerimizi aldık çok mutluyuz"
dedi.
Şanlıurfa Emniyet Müdürü Alparslan Hersanlıoğlu ise, "Valimizin talimatları doğrultusunda, Toplum Destekli Polislik tarafından bu tür faaliyetleri yürütmekteyiz. Bu konuyla ilgili Emniyet Müdürlüğü gerekli desteği sağlamakta. Şanlıurfa’da baya çok yardıma muhtaç öğrencimiz var. Bu konuyla ilgili Şanlıurfalı iş adamları ile görüşmeler yapıldı. Yapılan görüşmeler sonucunda, bir giyim mağazamızın da desteği ile Topdağı Mahallesi’nde bulunan Yakupkalfa, Mimar Sinan ve Yakubiye İlköğretim Okullarında okuyan
243 yardıma muhtaç öğrenciye kıyafet yardımında bulunduk. Biz burada sadece aracılık yapıyoruz. Şanlıurfa’da ayakkabısız bir çocuk bırakmayacağız. Bu tür faaliyetlerimiz her zaman devam edecektir. Bunu sportif faaliyetlerle de destekleyeceğiz" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Çocukların hayalleri Balıkesir’i şekillendiriyor Balıkesir Kent Konseyi Çocuk Meclisi üyeleri 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü için yazdıkları mektupları Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın ile paylaştılar. Hayallerindeki Balıkesir’i anlatan çocukların taleplerini tek tek dinleyen Akın, “Çocuklarımız bizim geleceğimiz. Şehri yönetirken çocuklarımızın fikirlerini de çok önemsiyoruz” dedi. Çocuk dostu bir kent oluşturma hedefiyle kurulan Balıkesir Kent Konseyi Çocuk Meclisi üyeleri, talep ve isteklerini yazdıkları mektupları Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’a ulaştırdılar. Balıkesir Kent Konseyi Başkanı Sevinç Baykan Özden’in de eşlik ettiği ziyarette Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Volkan Altınöz de yer aldı. Çocuk Meclisi Başkanı Atakan Yurtyapan, Çocuk Meclisi Başkan Yardımcıları Irmak Barlin ve Ege Ata Türkoğlu’nun yanı sıra Çocuk Meclisi Üyeleri; Serra Altıntaş, Günef Ermiş, Zeynep Doğdubay, Sarp Hodman, Fevzi Aladağ ve Kaan Furkan Başaran, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında yazdıkları mektupları Başkan Ahmet Akın’a teslim ettiler. Her bir çocukla ayrı ayrı ilgilenen Başkan Akın, talep ve istekleri tek tek not alarak çocukları dinledi. Çocuklardan engelsiz Kent talebi Engelsiz bir kent önerileri de sunan çocukları dinleyen Başkan Akın, “Bütün parklarımızı engelsiz park haline getiriyoruz. Bir evladımız oradan geçerken o parka gitmek isterse hiçbir engelle karşılaşmayacak. Herkes aslında engelli adayı ve bu nedenle hayatı bu şartlara uygun hale getireceğiz” diyerek TEMA Park ile ilgili de güzel bir projeleri olduğunu dile getirdi. Çocuklar ayrıca sanatsal ve sportif faaliyetler için de daha fazla kursların açılmasını talep etti. Akın, bu konuda çalışmalar yaptıklarını dile getirdi. Kütüphanelerdeki çalışma alanlarını da artıracaklarını söyleyen Akın, ayrıca Çocuk Meclisi üyelerinden “Çocuk Köyü” ile ilgili çalışma yapmalarını istedi. Çocukların isteği ve talepleri doğrultusunda Çocuk Köyü’nde de yenileme yapacaklarının müjdesini verdi. “En büyük hayallerimden birisiydi” Çocuk Meclisi üyelerini ağırlamaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Başkan Akın, “Dünya Çocuk Hakları Günü’nde evlatlarımızın bu toplantısı çok güzel oldu. İnanılmaz mutluyum. Çünkü en büyük hayallerimden birisi buydu. Çocuk Meclisi’nden çıkan talimatları biz uygulamak için hep beraber çalışacağız. Balıkesir Kent Konseyi Başkanımız Sevinç Baykan Özden ve ekibiyle tam bir uyum içinde çalışıyoruz. Bu tür çalışmalar tam bir sosyal sorumluluk projesi olarak gelişiyor. Çocuklarımızın haklarına sahip çıkması için de uğraşıyoruz. Eksikler var, onları tamamlıyoruz. Özellikle oyunla ilgili, gıda ile ilgili, okul içi ve çevresindeki eksikliklerle alakalı talepleri dinledik. Bunu hep birlikte tamamlayacağız. Çocuklarımızın çok güzel fikirleri ve inanılmaz bir bakış açıları var. Bu bakış açısını da Türkiye’nin parlayan yıldızı olan Balıkesir’i geliştirmek için kullanacağız. Kent Konseyleri çok önemlidir. Kent Konseylerinin imkanlarının gelişmesi için de çalışıyoruz. Bu vesileyle ben Sevinç Başkanımıza ve ekibine de çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. “Çocuklarımız kendi gelecekleri için isteklerini dile getiriler” Çocukların hayallerindeki şehir için mektuplar yazdıklarını ifade eden Balıkesir Kent Konseyi Başkanı Sevinç Baykan Özden, “Çocuklarımızın mektuplarını Ahmet Başkanımıza ilettiler ve şehir için neler yapılabileceğini, neler istediklerini ilettiler. Biz çok duygulandık bugün. Çocuklarımızın velileri olarak biz zaten onların geleceğini hazırlıyoruz ama çocuklarımız kendi gelecekleri için neler istediklerini kendi dilleriyle, kendi yazılarıyla ifade ettiler ki bu bizim için çok anlamlıydı” şeklinde konuştu. “Başkanımız bizi kendi çocukları gibi karşıladı” Başkan Ahmet Akın ile bir araya geldikleri için mutlu olduğunu söyleyen Balıkesir Kent Konseyi Çocuk Meclisi Başkanı Atakan Yurtyapan, “Bize bu fırsatı sunduğu için Ahmet Başkanımıza teşekkür ediyorum. Bence bugün sunulan fikirler gayet güzel fikirlerdi. Yapılması gereken şeylerdi ve bunların yapılacağına inanıyorum. Ben başkanımızın bize gayet sıcak, kendi çocukları gibi davrandığını düşünüyorum. Bu samimiyetinden dolayı da kendisine çok teşekkür ediyorum” dedi. Fevzi Aladağ, “Bugün Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanımız ile birlikte fikirlerimizi konuştuk. Kendisi sağ olsun bizim fikirlerimizi dinledi ve fikirleri yapmak için yola koyuldu. Kendisine, çocuk olmamıza rağmen bizim fikirlerimizi dinlediği için çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Öğrenci velilerinden Fatma Türkoğlu “Bugün başkanımız bizi çok güzel karşıladı. Çocuklarımızı dinledi, hepsinin tek tek mektuplarını, notlarını aldı ve Balıkesir için neler yapabileceğini anlattı. Çocuklarımız kendilerini çok değerli hissettiler. Balıkesir’deki bütün çocuklar için güzel projeler gerçekleştireceklerini söylediler. Çok iyi oldu, çünkü bazı şeyleri bizler değil çocuklar görebiliyorlar. Bazı eksiklikleri onlar daha iyi kavrayabiliyorlar” şeklinde konuştu.
Ankara Bakan Göktaş, talimat verdi, yurt genelinde sokakta kalan kimsesiz vatandaşlara yönelik çalışma başlatıldı Havaların soğumasının ardından sokakta kalan kimsesizlerin barınma ihtiyaçları, kamu misafirhaneleri ve otellerde karşılanacak. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çalışması kapsamında temizlik sağlık, temel gıda, giyim ihtiyaçları karşılanacak kimsesizlere gerekli durumlarda psikolojik destek de verilecek. Bakanlık, havaların soğumasıyla birlikte, sokakta yaşayan kimsesiz vatandaşların barınma ve temel ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik valiliklere, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerine ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına genelge gönderdi. Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’ın imzasıyla sokakta yaşayan kimsesizlere barınma desteğine yönelik genelgeye göre, kış aylarında sokakta tek bir vatandaşın dahi kalmaması için gerekli çalışmalar ivedilikle hayata geçirilecek. Bu kapsamda ilk olarak il ve ilçelerdeki evsiz, mekansız ve kimsesiz kişilerin tespiti yapılacak. Söz konusu kişilere gerekli hallerde psikososyal destek de sağlanacak. Bununla birlikte öncelikli olarak il ve ilçe sınırlarındaki kamu kurumu misafirhaneleri, yer bulunmaması durumunda ise belirlenen pansiyon ve oteller kimsesizlerin kışı geçirebilmeleri için tahsis edilecek. Barınma ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra söz konusu vatandaşların temizlik sağlık, temel gıda, giyim ihtiyaçları da giderilecek.
Trabzon "Karadeniz çevresindeki ülkelerin atıklarıyla kirletiliyor" Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Coşkun Erüz, Karadeniz’in çevre ülkelerin atıklarıyla kirlendiğini belirterek, “Yılda yaklaşık 8 milyon ton plastik atık denizlere ve okyanuslara dökülüyor. Şu anda tam net bir bilgi yok ama 100 bin tonu bulan bir rakam da Karadeniz’e boşalıyor. Dolayısıyla bu hızla artan kirleticiler denizi hem fiziksel olarak kirletiyor hem kimyasal hem de biyolojik yapıyı değiştiriyor” dedi. Karadeniz, çevresindeki ülkelerden her yıl gelen yaklaşık 100 bin ton atıkla giderek kirleniyor. Katı atık ve mikroplastikler ile yoğun bir kirlilik tehdidi altında bulunan Karadeniz’de balık popülasyonu da etkileniyor. Konuyla ilgili Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Coşkun Erüz, Karadeniz’in bir iç deniz olduğunu belirterek, “Avrupa ve Asya’nın arasında sıkışmış bir iç deniz. Çevresindeki ülkelerin direk nehirlerinden ve karalardan direk boşaltılan atıklarla kirlenen bir deniz. Uzun yıllardır kirliliğe maruz kalan bir deniz. Çevre ülke hirlerden su girdisi olan Karadeniz bu ülkelerin atıklarıyla kirleniyor” diye konuştu. Yaklaşık 100 bir ton plastik atığın Karadeniz’e boşaldığını dile getiren Erüz, “1960’lardan 2000’lere kadar olan endüstriyel gelişmenin getirdiği büyük bir kirlilik yükü söz konusuydu ama ondan sonra işte Avrupa Birliği’nin uygulamaları, bizim ve diğer ülkelerin de uyumuyla birlikte endüstriyel kirleticiler azalmakla birlikte, yani fabrikasyon ve diğer etkilerle kirlilik azaldı. Son yıllarda artan petrol taşımacılığı kaynaklı olan petrol kirliliği Karadeniz’de etkin ama şu anda en çok etkili olan ve hızla artan plastik kirliliği. Bu plastikler dediğimiz işte bizim poşetimiz işte pet şişelerimiz gibi diğer plastik malzemeler olabileceği gibi örneğin bir kremin içerisinde bulunanlardan başlayıp daha büyük boyuta kadar giden mikro plastik dediğimiz gözle görülen ya da gözle göremeyen boyuttaki plastiğin küçük parçacıkları da yoğun bir şekilde hem atmosferden hem nehirlerden hem de karalardan denize boşalıyor. Her yıl çok hızlı bir şekilde bu oran artıyor. Yılda yaklaşık 8 milyon ton plastik atık denizlere ve okyanuslara dökülüyor. Şu anda tam net bir bilgi yok ama 100 bin tonu bulan bir rakam da Karadeniz’e boşalıyor. Dolayısıyla bu hızla artan kirleticiler denizi hem fiziksel olarak kirletiyor hem kimyasal hem de biyolojik yapıyı değiştiriyor. Taşıyıcı olan görevi gördüğü için bazen işte istenmeyen organizmaların bir bölgeden bölgeye taşınmasında da taşıyıcı rolü oynuyor. Dolayısıyla bu anlamda biyolojik olarak da ortamdaki ekosistemi olumsuz yönde etkileyen bir durum var. Bu anlamda baktığımızda Karadeniz evet insan etkisiyle hızlı bir şekilde maalesef kirleniyor. Bu kirlenen denizden biz hamsi palamut gibi balıklarımızı avladığımız bir deniz. Dolayısıyla kirlettiğimiz deniz aslında nihayetinde dönüp dolaşıp bize besin olarak geri dönüyor. Kirliliğe neden olan insanoğlu kirliliği azaltması gereken de yine insanoğlu” şeklinde konuştu. “Kirliliğin balık popülasyonu ve varlığı üzerinde bir büyük etkisi var” Karadeniz’deki kirliliğinin balık popülasyonu da etkilediğini kaydeden Erüz, “Fiziksel, kimyasal, biyolojik kirlilik o bölgede yaşayan balık popülasyonunu mutlaka etkiler. Özellikle bu kıyı dolguları ile birlikte balıkların yaşadığı kırsal bölgeler çok büyük tahribat var. Sığ su balıklarının yaşam ortamının ortadan kaldırılması büyük bir sıkıntı. Plastik ve diğer kirleticilerin denizdeki varlığı denizde bulunan canlıların etkilenmesine sebep olmaktadır. Örneğin palamut sadece Karadeniz’de yaşamıyor. Akdeniz, Ege’de de yaşıyor ve oradan Karadeniz’e göçüp geri gidiyor. Yine aynı şekilde lüfer benzer bir davranış gösteriyor. Hamsi Karadeniz içerisinde tur atıyor. Kuzeyden kirli bir bölgeye denk gelirse yumurtladığı bölgede kirliliğe maruz gelirse yumurtlama oranı azalıyor. Beslendiği dönemde ortamda bir kirliliğe bağlı besin azalması söz konusuysa o da ondan etkileniyor. Dolayısıyla kirlilik mutlaka balık popülasyonu etkiliyor ama kirliliğe bağlı ne kadar popülasyon değişti, küresel ısınmaya veya sıcaklık artışı ne kadar etkiliyor anlamında söylemek çok kolay değil. Detaylı bir çalışma gerektiriyor. Kirliliğin balık popülasyonu ve varlığı üzerinde bir büyük etkisi var. Balıkların özellikle belli türlerin daha baskın hale gelip bazı türlerin ise yavaş yavaş ortadan kalkma riski olduğunu söylemek mümkün” ifadelerini kullandı. Erüz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Deniz İzleme Programı kapsamında TÜBİTAK MAM tarafından yapılan mevsimsel izleme ölçümlerinde Trabzon kıyılarında su kalitesi orta ve kötü sınıf olarak belirlendiğini belirterek, bölgenin en kirli sularının bulunduğu Trabzon’da hem akarsu hem de kanalizasyonlardan kaynaklanan kirliliğinin kontrol altına alınması gerektiğini söyledi.
Eskişehir Özel Ümit Hastanesi’nden Prematüre Günü’ne özel anlamlı etkinlik Eskişehir Özel Ümit Hastanesi’nde 17 Kasım Dünya Prematüre Günü nedeniyle özel köşe yapılırken, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzman Doktor Alper Akay Prematüre Günü’yle alakalı bilgi verdi. Eskişehir Özel Ümit Hastanesi’nde 17 Kasım Dünya Prematüre Günü nedeniyle Yeni Doğan Yoğun Bakımı önünü balonlarla süslenip, üzerinde günün önemini anlatan sözlerin yazılı olduğu kartlarla süslendi. Yaklaşık 1 hafta önce 34 haftalık hamile iken doğum yapan prematüre Çınar bebeğin annesi 33 yaşındaki Hülya Çınar yaşadıklarını anlattı. Hastanedeki yaklaşım, ilgi ve tedaviden oldukça memnun olduğunu belirten Çınar, bebeğini istediklerinde gördüklerini dile getirdi. “Doktorum da çok iyiydi, çok anlayışlı ve destek oldu” Öte yandan günün anlam ve önemi hakkında konuşan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzman Doktor Alper Akay, prematüre bebeklerin hassasiyetinden ve bakımı konusunda bilgi verdi. 34 haftalık hamile iken doğum yapan 33 yaşındaki Hülya Çınar yaşadıkları hakkında, “34 haftalık doğum yaptım. Bebeğim bin 700 gram ve 43 santimetre doğdu. Korkularım çok vardı, bebeğimin sağlık durumundan dolayı nasıl bir süreçle karşılaşacağımı bilmiyordum. Ama beklediğim gibi olmadı, her şey çok güzel bir süreçle gidiyoruz. Doktorum da çok iyiydi, çok anlayışlı ve destek olan bir doktordu. Yoğun bakımdan da çok ilgi alaka gördük. O yönden her şey çok güzel gidiyor. Bebeğimizi gelip bir rahatlıkla görebiliyoruz” dedi. “Prematüre bebekler bizim en kıymetlilerimiz” Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzman Doktoru Alper Akay ise Dünya Prematüre Günü’yle alakalı şöyle konuştu; “Dünya Prematüre Günü kutlu olsun. Prematüre bebekler bizim en kıymetlilerimiz. Erken doğan, hayata erken başlayan minik bebeklerimiz. Daha doğum süreci gerçekleştiği ilk andan itibaren çok yoğun bir bakım ve takip süreci gerektiren bir durum prematürelik. Burada ekibimizle, hekim arkadaşlarımızla birlikte prematüre bebekler için elimizden gelen her şeyi büyük bir özveriyle yapıyoruz. Onların hayata sağlıklı bir şekilde tutunmaları için her türlü hizmeti ve bakımı yapıyoruz. Prematüre bebeklerin taburculuğu için bazı kriterler var bizim dikkate aldığımız. Birincisi bebeğin yeterli beslenebilir hale geldiğini tamamen görmek, evde bakımına engel bir durum kalmadığından emin olmak. Diğeri bebeğin kilosunun ev şartlarına uyum sağlayabilecek hale geldiğini görmek. Bir diğer kriterimiz ise anneyle bebeğin birbirine yeterli uyumlu sağlayıp, bebeğin evde rahatlıkla yine annesi tarafından her türlü bakımının verilebileceğini görmek. Bu kriterleri sağlamadığı sürece bebeklerimizi biz burada yoğun bakım ünitemizde takip ediyoruz. Sonrasında ise evdeki takiplerinde de yine düzenli kontrolleri hiçbir zaman ihmal etmiyoruz”