YEREL HABERLER - 28 Şubat 2012 Salı 10:57

SAKARYA İL ÖZEL İDARESİ 51 DRENAJ KANALINDA 141 KİLOMETRE TEMİZLİK YAPACAK

A
A
A
SAKARYA İL ÖZEL İDARESİ 51 DRENAJ KANALINDA 141 KİLOMETRE TEMİZLİK YAPACAK

Sakarya İl Özel İdaresi Köye Yönelik Hizmetler Daire Başkanlığı Su ve Kanal Hizmetleri Müdürlüğü 2012 yılı çalışma programına son şeklini vererek sezona hazır hale geldi. 2012 yılı programında 51 adet drenaj kanalında toplam 141 kilometre temizlik yapılacak.
İlçelere bağlı köylerde bulunan tarlalara ulaşımı sağlayan toprak ve stabilize kaplı tarla yolları ile tarlalara sulama suyunun sağlanması amacı ile tarlaların arasında bulunan drenaj kanalları ve sulama tesislerinin toprak, çöp ve çeşitli atıklar ile dolması sonucunda meydana gelen tıkanıkların açılması çalışmalarına hazırlık sürüyor.
Sakarya İl Özel İdaresi, her yıl bahar mevsimine girişte ve tarlaların bakımı sırasında tarla sahipleri ile çiftçilerin kış şartları sonucunda bozulan tarla yolları ile tıkanan drenaj kanallarının temizliğini yapmak üzere yılı bütçesinde ödenek ayırmakta ve bu ödenek çalışmaların gerçekleştirilmesi yönünde kullanılmak üzere İlçe Kaymakamlıklarına gönderiyor.
Geçen yıl bütçeden ayrılan 531 bin lira ödeneğin ilçe kaymakamlıklarına gönderilerek ödeneğin kullanılmasını sağlayan İl Özel İdaresi bu çalışmalardan olumlu sonuçlar alınması sağlamıştı. Bu yıl bütçede ayrılan ödenek ile Adapazarı, Arifiye, Erenler, Akyazı, Kaynarca, Ferizli, Söğütlü, Karasu, Serdivan, Kocaali ve Hendek ilçesinde bulunan drenaj, kurutma ve yüzey tahliye hendeğinin temizlemesinin yapılacağı belirtildi.
YAPILACAK ÇALIŞMALAR
Yapılacak çalışmalar kapsamında Hendek’te 18 km. uzunluğa sahip 7 kurutma kanalının, Kocaali’de 9 km. uzunluğa sahip bir kurutma kanalı ve dere yatağının, Serdivan’da 18 km. uzunlukta Kuruçeşme-Kazımpaşa Gökçeören Tarım Arazileri’nin, Karasu’da toplam 22 bin 500 metre uzunlukta 12 kurutma kanalının temizliğinin yapılacağı belirtildi.
İl Özel İdaresi ödeneği ile yapılacak temizleme çalışmasında Söğütlü ilçesinde 19 bin 500 metre uzunluğa sahip 10 kurutma kanalı ve yüzey tahliye kanalı temizliği, Kaynarca’da 18 bin metre uzunluğa sahip beş kurutma kanalının, Akyazı ilçesinde 9 bin metrelik uzunluğa sahip 2 adet kurutma kanalının temizlenmesi planlanıyor.
Çalışmalar dâhilinde yapılacak temizlik kapsamında Ferizli’de 27 km uzunluğa sahip toplam 14 kurutma kanalı ile birlikte 2012 yılında toplam 51 adet kurutma kanalının temizliği ile birlikte il genelinde toplam 141 km. rusubat temizliği yapılacağı belirtildi.
Öte yandan proje kapsamında 2011 yılında toplam 810 km. uzunluğa sahip 71 adet sulama ve kurutma kanalları ile yüzey hendeğinin 300,65 km’sinin temizliğinin yapılması temin edildiği belirtildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TZOB Başkanı Bayraktar: "2024 yılı itibarıyla çiftçilerimizin yaş ortalaması 59’a yükseldi" Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "2024 yılı itibarıyla çiftçilerimizin yaş ortalaması 59’a yükseldi. Ülkemizdeki erkek çiftçilerin yaş ortalaması 58, kadın çiftçilerin yaş ortalaması ise 61’dir" dedi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaş ortalaması 59’a yükselen çiftçilerin, tarımdan kopmaması ve gıda arz güvenliğinde sorunlar yaşamamak için yapılması gerekenleri görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi. Üreticilerin yüzde 82’sininin erkek, yüzde 18’inin ise kadınlardan oluştuğunu ifade eden Bayraktar, tarım sektöründe çalışan nüfusun yaş ortalamasının ise her geçen yıl arttığına dikkati çekti. Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü: "2024 yılı itibarıyla çiftçilerimizin yaş ortalaması 59’a yükseldi. Ülkemizdeki erkek çiftçilerin yaş ortalaması 58, kadın çiftçilerin yaş ortalaması ise 61’dir. Üreticilerimizin yüzde 35’i 65 yaşın üzerindeyken, yüzde 35’i ise 50-64 yaş aralığındadır. 18-32 yaş arası genç çiftçilerimizin oranı ise sadece yüzde 5’tir. Bu durum, gençlerimizin tarımdan ve kırsal yaşamdan hızla uzaklaştığını gösteriyor." "Kadın çiftçilerimiz, tarımın geleceği için büyük bir potansiyel taşıyor" Kadın çiftçilerin yaş ortalamasının 61 olmasının oldukça yüksek olduğunu kaydeden Bayraktar, "Kadınlarımızın tarımda daha aktif rol alması için destekler artırılmalıdır. Kadın çiftçilerimiz, tarımın geleceği için büyük bir potansiyel taşıyor" diye konuştu. "2024 yılında 18-24 yaş arası çiftçi sayısı yüzde 6 oranında" Kırsal nüfusun, ekonomik, sosyal ve eğitim imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle her geçen yıl azaldığına vurgu yapan Bayraktar, "Yaklaşık 30 yıldır çocuk doğmayan, kışın tamamen boşalan ve bekçilerle korunan köylerimiz var. 2024 yılında 18-24 yaş arası çiftçi sayısı yüzde 6 oranında, 33-49 yaş arası çiftçi sayısı ise yüzde 4 oranında azaldı. Evlenme çağına gelen gençlerimiz, kentlerde asgari ücretle çalışmayı köyünde çiftçilik yapmaya tercih eder hale geldi" açıklamasında bulundu. Acilen harekete geçme çağrısı Acilen harekete geçilmesi gerektiğini açıklayan Bayraktar, "Genç nüfusun tarıma dönüşünü sağlayacak politikalar geliştirilmeli, üreticilerimizin gelirleri artırılmalı ve sosyal güvenceleri güçlendirilmelidir. Prim borçları üreticilerimizin sırtında kambura dönüşmüş durumdadır. Özellikle genç ve kadın çiftçilerin sosyal güvenlik prim yükü devlet tarafından hafifletilmelidir" ifadelerini kullandı. "Tarımsal girişimcilik için özel fonlar oluşturulmalıdır" Gençlerin tarımsal arazi edinmesinin kolaylaştırılması gerektiğini ve düşük faizli krediler ile hibe desteklerinin attırılmasının şart olduğunu aktaran TZOB Başkanı Bayraktar, "Tarımsal girişimcilik için özel fonlar oluşturulmalıdır. Kırsal bölgelerde altyapı, eğitim, sağlık ve sosyal imkânlar iyileştirilmeli, tarıma dayalı sanayi yatırımları desteklenmelidir. Tarım kooperatifleri güçlendirilerek gençlerin bu yapılara katılımı teşvik edilmelidir. Tarım liseleri ve üniversitelerde tarım ile teknolojiyi birleştiren yeni programlar geliştirilmelidir. Gençlere modern tarım teknikleri ve girişimcilik eğitimleri verilmelidir. Tarımın geleceğimiz için ne kadar kritik olduğu konusunda toplumsal bilinç acilen oluşturulmalıdır" şeklinde konuştu. "Gençlerimizi tarıma kazandırmak ülkemizin geleceği için de büyük önem taşıyor" Tarım sektörünün, Türkiye’nin gıda güvenliği ve ekonomisi için vazgeçilmez bir sektör olduğuna vurgu yapan Bayraktar, "Gençlerimizi tarıma kazandırmak, sadece sektörün geleceği için değil, ülkemizin geleceği için de büyük önem taşıyor. Gençlerimizin tarımsal üretime katkı sağlaması için, devletimizin, özel sektörün ve tüm paydaşların desteği şarttır. Birlikte hareket edersek, tarım sektörümüzü güçlendirir, gençlerimize umut dolu bir gelecek sunarız. Gençlerimizi bu topraklara kazandırmazsak, yarınlarımızı besleyecek ne ekmeğimiz ne de umudumuz kalır" dedi.
Antalya Alanya’da muşmula hasadı başladı Antalya’nın Alanya ilçesinde muşmula hasadı başlarken zorlu şartlarda ağaçlardan toplanan meyveler önce paketleniyor, ardından hal pazarına götürülerek satışa sunuluyor. Türkiye’nin birçok yerinde yenidünya olarak bilinen ancak Alanya’da muşmula olarak tanınan malta eriği hasadı Alanya’da başladı. Zorlu şartlar altında ağaçlardan toplanan tropikal meyveler tüketicilerin sofralarına ulaşmak için büyük emekle hazırlanıyor. Önce toplanan meyveler üreticiler tarafından paketleniyor. Ardından büyük emekle paketlenen meyveler Alanya hal pazarına, ardından ise Türkiye iç piyasasına ve Dünya’ya ihracatı yapılıyor. Alanya’da 5 dönüm arazide muşmula meyvesi üretimi yapan Muzaffer Yıldız’’ Muşmula hasadına 1 ay önce başladık. Devam ediyoruz. Kilogram fiyatını 100-150 TL’den hale gönderiyoruz’’ dedi. Ailesine ve ev ekonomisine katkı sağlamak için boyları 20 ile 25 metre olan ağaçlarda muşmula hasadına yardım eden Mehmet Yıldız, "Bu işi 7 yaşından bu yana yapıyorum. Bazı beldelerde yeni dünya bizim buralarda muşmula olarak geçer. 2-3 haftadır hasadımıza başladık. 1 ay hasat sürer. Muşmulaları hale gönderiyoruz. Bazı toplayıcılar ürünlere çatlak mal katınca piyasayı zedeliyor. Ama şimdilik para kazanıyoruz’’ ifadelerini kullandı. "Üretimi gün geçtikçe düşüyor" Alanya’da hal pazarında işletme sahibi olan aynı zamanda Alanya Avokadocular Birliği Başkanı Hilmi Sevilgen, "Alanya’da malta eriği dediğimiz coğrafi ürünümüzün hasadına başlamış bulunmaktayız. Şu an turfanda olarak başladık. Direnç yönünden insan sağlığına faydalı, üretimi gün geçtikçe düşen bir ürünümüz. Sarı renkte olan malta eriği sadece Alanya’da var. Üretimin azalmasının sebebi işçilik maliyetleri yüksek. Ondan dolayı gün geçtikçe azalıyor. "Üretime devam etsinler" Alanya’da muşmula meyvesinin azalmasından dolayı var olan üreticilerin hasada ve üretime devam etmesi gerektiğini vurgulan Sevilgen, "Malta Eriği çeşitlilik açısından iyi bir ürünümüz. Biz üreticilerimiz bunu bırakmalarını istemiyoruz. Buradan az kalmış üreticilerimize haşatına üretimine devam etmelerini istiyoruz’’ dedi.