YEREL HABERLER - 30 Nisan 2012 Pazartesi 17:13

BTSO`DAN MART AYI DIŞ TİCARET VERİLERİ DEОERLENDİRMESİ

A
A
A
BTSO`DAN MART AYI DIŞ TİCARET VERİLERİ DEОERLENDİRMESİ

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı Celal Sönmez, mart ayında dış ticaret açığının bekledikleri gibi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 25 daralarak 7.3 milyar dolara gerilediğini söyledi.
Mart ayında ihracatın geçen yıla göre yüzde 12 yükselerek 13.3 milyar dolara çıktığını, buna karşılık ithalatın gerileyerek 20.6 milyar dolara indiğini vurgulayan Celal Sönmez, ``Ekim 2009`dan bu yana ithalat ilk kez yıllık bazda düştü. Mart ayında ithalat tüm ana gruplarda gerileyerek iç talepteki belirgin yavaşlamayı teyit etti. Buna karşılık ihracat 600 milyon dolarlık altın ihracatının da katkısıyla büyümesini sürdürdü`` dedi.
Mart ayı dış ticaret verilerinin ardından, cari işlemler açığının 6.5 milyar dolar civarında gerçekleşeceğini ve 12 aylık açığın da bir önceki aya göre 3 milyar dolar düşerek 72.3 milyar dolara gerileyeceğini ifade eden Sönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
``Nominal veriler, baz etkisinin de katkısıyla ekonomide dengelemenin sürdüğünü gösteriyor. Veriler ithalatta petrol fiyatlarındaki son artışların etkisiyle yükselişe işaret ediyor. İhracatın ithalatı karşılama oranı şubattaki yüzde 63 seviyesinden martta yüzde 60`a inerken, net enerji hariç dış açık son 19 ayın en düşük seviyesine geriledi. Son dönemde petrol fiyatlarındaki yükselişin de etkisiyle yıllık enerji ithalatındaki artış şubat ayındaki yüzde 21`den martta yüzde 28`e çıkarken, enerji hariç ithalat yüzde 13 ile son iki buçuk yılın en sert düşüşünü kaydetti. Mart ayı dış ticaret verileri, ilk çeyrekte ekonominin tüketim öncülüğünde yavaşladığı yönündeki görüşü destekliyor. İlk çeyrekte iç talep muhtemelen 2009`un üçüncü çeyreğinden sonra ilk kez gerilemiş olacak. Euro bölgesinde öncü göstergeler, ekonomide yeniden bir yavaşlamaya işaret ediyor. Türkiye bu riski bugüne kadar ihracatta ülke çeşitlemesine giderek aştı. Bu eğilimin sürmesi lazım.``
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Balıkçıların zorlu mesaisi 1 Eylül itibariyle ‘Vira Bismillah’ diyerek denize açılan balıkçıların zorlu mesaisi sürüyor. 54 günlük mesaide Karadeniz sularında bol şekilde palamut avlayan balıkçılar hamsiden gelecek sevindirici haberi bekliyor. 7 gün 24 saat boyunca radarları açık bir şekilde denizlerde seyir eden fırtınada en yakın limana sığınıp fırtınanın dinmesi ile yeniden denize açılarak balığın peşinden giden denizcilerin zorlu mesaisi 54 gündür sürüyor. Avlanma sezonunda ailelerinden uzak 7.5 ay geçirecek olan balıkçılar omuz omuza çalışarak ağlara takılan balıkları teknenin güvertesine çekiyor. Artvin ile Zonguldak arasında avlanan gırgır teknelerin ağlarına takılan palamut avı balıkçıların yüzlerini güldürürken, ilk geceden itibaren ekmek parası kazanmak için teknelerden bir an olsun ayrılamayan balıkçılar karadan onlarca mil uzaklıkta balığın peşinden gidiyor. Tekne sahibi Mustafa Şen, palamut sezonunun iyi geçtiğini belirterek "Vatandaşlar bol ve ucuz balık yiyor. Ama bize göre masraflarımız ağır olduğu için pek hoş değil. Karadeniz’de çok fazla balıkçı teknesi var. Bu yüzden fiyatlar düşük oluyor. Palamut iyi gidiyor ama hamsi için aynı umudu görmüyoruz. Ama deniz işi belli olmaz" dedi. "Hamsi olur ama bol olmaz diye tahmin ediyoruz" Ordu’nun Fatsa ilçesinden Trabzon’a gelen gırgır teknesinde balıkçılık yapan Eren Yurt ise "1 Eylül itibariyle ’Vira Bismillah’ dedik denize çıktık. Sezon idare eder ama masraflar ağır. Bu teknede 33 kişi çalışıyor. Bu sene palamut var ama para etmiyor. Buradan İstanbul’a nakliye 100 bin lira. Bize pastanın en sonu geliyor. Hamsi olur ama bol olmaz diye tahmin ediyoruz. Hamsinin olması için havaların soğuması gerekiyor. Denizin suyu halen daha sıcak. Mevsimler bu işi çok etkiliyor" diye konuştu. "150 tekne içinde iğne iplik ararmış gibi balık arıyoruz" Balıkçılardan Cengiz Yüksel ise balık sezonunun bu sene hareketli geçtiğini kaydederek "Balık çok olduğu için para etmiyor. Maliyetler ağır. Bu sezon pek para kazanamadık. Çok fazla balıkçı teknesi var. Trabzon ve Giresun arasında avlanıyoruz. 150’ye yakın tekne var. 150 tekne içinde iğne iplik ararmış gibi balık arıyoruz. Sezon aslında umduğumuz gibi geçmiyor. Hamsi için beklentimiz yok. Palamut hamsiyi yediği için pek fazla hamsicilik olacağı düşünülmüyor. Olursa sürpriz olacak. Ağlarımıza bazen hamsi geliyor ama bunun devamlılığı olur mu olmaz mı bunu kimse bilemez. 7 gün 24 saat mesaideyiz. Gece farklı gündüz farklı. Buradan en fazla Zonguldak’a kadar gittik. Ereğli’den geri döndük. Şimdilik balıkçılık Trabzon ve Zonguldak arasında gidip geliyor. Aralık’tan sonra hamsicilik başlıyor. Ama ne kadar olup olmayacağını merak ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Ağrı Aras çözüm merkezinden Patnos ilçe işletmesine ziyaret 7 ilde elektrik dağıtım hizmeti veren Aras Elektrik, Çözüm Merkezi’ne gelen aramalarda müşterilere saha gerçeklerini doğrudan yansıtan bilgilerin verilmesi, iş süreçlerinin yerinde görülerek teorik bilgilerin pekiştirilmesi amacıyla Çözüm Merkezi çalışanları ile işletmeler arasında saha ziyaretlerine başladı. Aras Çözüm Merkezi, birimler arası saha ziyaretleri kapsamındaki ilk ziyaretini Ağrı’nın Patnos İşletme Müdürlüğü’ne gerçekleştirdi. Ziyarette, bölgede yapılan çalışmalar, sahada karşılaşılan güçlükler ile hem saha hem de Çözüm Merkezi tarafında yürütülen projeler detayları ile görüşüldü. Ziyaretten büyük bir memnuniyet duyduklarını belirten Patnos İlçe İşletme Müdürü Semih Necdet İnce: “Öncelikle birimler arası böyle bir organizasyonun yapılmasının müşteriler ile kurulacak iletişime büyük katkısı olacağını belirtmek istiyorum. Bizler farklı birim ve hatta farklı şehirlerde çalışan Aras personeliyiz. Yürüttüğümüz çalışmaları şirket personeli olarak her ne kadar biliyor olsak da yerinde görmek kesinlikle çok önemli. Bu nedenle birimlerde yürütülen çalışmaları anlamlandırabilmemiz açısından birimlerin kendi bölgelerinde değerlendirme fırsatı bulduğu bir ortam oluşturulmasından dolayı çok mutlu olduk.” dedi. İnce, “Bu saha ziyaretlerinin ilkinin ilçe işletmemizde gerçekleştirilmesi bizi ayrıca çok mutlu etti. Bu ziyaret sayesinde ilçedeki faaliyetlerimizi dünden daha iyi bir seviyeye taşıma konusunda, yıllardır inanarak sürdürdüğümüz çalışmaların görünür kılınmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamış olduk.” ifadelerini kullandı. Ziyarete katılarak saha çalışmalarını doğrudan yerinde görme fırsatı bulan Çözüm Merkezi Müşteri Temsilcisi Ilgın Aybala Kızılca, “Aldığımız çağrıların çözüm sürecini yerinde görmek bize ayrı bir deneyim kazandırdı. Bir gün boyunca saha personelinin yaptığı sayaç kontrol, endeks okuma, arıza müdahale ve PLC sayaç gibi çeşitli işlemleri yerinde ve birebir görerek elektrik dağıtım hizmetleri kapsamında yapılan çalışmalara yakından tanık olduk. Çözüm Merkezi’nde bizlerin müşteri ile görüşerek aldığımız kayıtlar saha personelinin tabletlerine anlık olarak düşüyor. Saha personeli, tabletlerine düşen bu iş emrini üstleniyor ve anında müdahale yerine gidiyor. Tabletlerde iş emirlerinin ayrıntılı olarak üstlenildi, yolda, çalışıyor, tamamlandı vb. başlıklar ile tüm çalışmaların anlık izlenmesine imkân veriyor. Ayrıca Patnos bölgesindeki PLC projesini de yerinde gördük.” İfadelerini kullandı.
Bitlis Bitlis’te dünyaca ünlü karakovan balının hasadına devam ediliyor Bitlis’in yüksek rakımlı dağlarında üretilen ve birkaç kez dünya çapında altın bal ödülü alan karakovan balının hasadına devam ediliyor. Bitlis’te karakovan balının hasadına başlanması, yerel üreticiler ve bal severler için önemli bir gelişme olarak değerlendirilen karakovan balı, doğal yöntemlerle üretilmesi ve benzersiz tadıyla da dikkat çekiyor. Söğüt dallarından yapılan, etrafı kil ve gübre ile sıvanan özel kovanlarda üretilen karakovan balında bu yıl beklenti yüksek. Türkiye’de en geç hasat yapılan illerin başından gelen Bitlis’te balın kalitesi bilimsel olarak biraz daha öne çıkıyor. Kilogramı bin 500 ile 2 bin liradan satışa sunulan karakovan balına hem il merkezinden hem de ülke genelinden talep oldukça fazla. Zengin florası bulunan ve yüksek rakımlı yaylalara ilkbahar aylarında bırakılan kovanlarda üretilen organik ballar hasat edilirken, elde edilen bal ise dünya çapında bir kaliteye sahip. Bitlis’in 2 bin 500 rakımlı yaylalarına bırakılan ve arıların binlerce bitki özünden ürettiği organik karakovan balı, birçok kesim tarafından da tercih ediliyor. Uzun ve yorucu uğraşlarla verilen emek, büyük sabırlarla beklenilen karakovan balında, bu yıl rekolte de kalitesi gibi yüksek. Dededen babadan kalma arıcılık mesleğine devam ettiklerini ifade eden Bitlisli balcı Güven Güngördü, “Şu ana havalar soğuduğu için karakovan balının hasadına başladık. 2 bin 300 rakımlı bu yaylada karakovanlarımızı kesiyoruz. Karakovan balları ekim ve kasım aylarında hasat edilir. Çünkü bu balların soğuk alması lazım. Bitlis balı endemik bitkilerin çokluğundan dolayı çok kaliteli bir bal. Bitlis genelinin yüzde 72’si kıraç araziden oluşur. Bu nedenle bu araziler arıcılığa çok uygundur. Balımızın kaliteli olmasının sebeplerinden bir tanesi de prolin değerlerinin çok yüksek olmasıdır. Bitlis’te hangi balcı ulusal ve uluslararası yarışmalara katıldıysa hep ödül almıştır. Bu da Bitlis balının reklamı için bizlere iyi şekilde yansıyor. Bu sene rekoltemiz güzel. Kovan başı ortalama 7-8 kilo bal alıyoruz. Önceki yıllarda 3 ile 5 kilo ile sınırlıydı. Bitlis bölgesinde bu sene karakovan balında güzel bir hasat alacağımıza inanıyorum” dedi.