YEREL HABERLER - 29 Nisan 2012 Pazar 18:46

BAKAN YILDIRIM VE BAKAN ŞAHİN BİRLİK-BERABERLİK MESAJI VERDİLER

A
A
A
BAKAN YILDIRIM VE BAKAN ŞAHİN BİRLİK-BERABERLİK MESAJI VERDİLER

Bir dizi temas ve ziyaretlerde bulunmak üzere Erzincan`a gelen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, AK Parti İl Başkanlığı 4. Olağan Kongresi`nde yaptıkları konuşmalarda birlik ve beraberlik mesajları verdiler. Bakan Yıldırım, terörle mücadeleye aman vermeden devam edileceğinin altını çizerek, terör örgütüne silah bırakma çağrısında bulundu.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nükhet Hotar Göksel, AK Parti İl Başkanlığı 4. olağan kongresine katılmak üzere Erzincan`a geldiler.
Erzincan Havalimanı`nda coşkulu bir şekilde karşılanan Bakan Yıldırım ve Bakan Şahin, Vali Selman Yenigün`ü makamında ziyaret ettikten sonra kongrenin yapıldığı 13 Şubat Kapalı Spor Salonu`na geçtiler. Burada vatandaşların sevgi seli ile karşılanan iki bakan salondakilere karanfil dağıttı.
AK Parti İl Başkanı Salih Eğinlioğlu`nun konuşmasının ardından kürsüye gelen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım Türkiye`de her alanda 80 yılda başarılamayanları 9 yılda başardıklarını ifade ederek; `` Bitirilemeyen yollar, tüneller, fabrikalar, barajlar ile milletin, devletine, yöneticilerine güvenmesini sağladık`` dedi.
BAKAN YILDIRIM: SİLAHI BIRAKIN GELİN FİKRİNİZİ SÖYLEYİN``
Bakan Yıldırım konuşmasında ülkenin birlik ve beraberliğine karşı mücadele edenler olduğunu hatırlatarak, bin yıldan buyana bu topraklarda kardeş olarak, birlik ve beraberlik olarak yaşamış bir milleti bölmeye, hiç kimsenin hakkı ve haddi olmadığını söyledi.
Yıldırım; ``İşte bunun örneği Erzincan`dır, birlik ve beraberlik içerisinde yaşıyoruz. Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti`nin ay-yıldızlı bayrağı altında, hür ve bağımsız olarak yaşamaya and etmişiz. Bu andımızı da sonsuza kadar yaşamaya devam edeceğiz. İçişleri Bakanımız Sayın İdris Naim Şahin`i özellikle tebrik ediyorum. Göreve geldiği ilk günden beri, insanımızın huzuruna, barışına, güvenliğine kast edenlere göz açtırmıyor. Fesat yuvalarına fırsat vermiyor`` şeklinde ifade etti
Terör örgütüne silah bırakma çağrısında da bulunan Yıldırım; ``Diyoruz ki gelin silahı bırakın, silahla adam öldürmekle, huzursuzluk çıkarmakla, terör estirmekle hiçbir yere varamazsınız. Bu ülke için söyleyecek bir tek sözünüz varsa silahı bırakın, gelin fikrinizi söyleyin onu da yapalım, ülkeyi birlikte çağdaş uygarlık seviyesine taşıyalım. Bunun ötesi boş hayaldir, bununda böyle bilinmesini istiyorum`` dedi.
Bakan Yıldırım`ın ardından konuşan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ise, Türk Milleti var oldukça birlik ve beraberliğe karşı hareket edenlerin boş hayallerden öte gidemeyeceklerini hatırlatarak, birlik ve beraberliği bozmaya çalışanların ülke içinden değil de ülke dışından yapılan çabalar olduğunu söyledi.
BAKAN ŞAHİN TERÖRLE İLGİLİ YAZARLARA GÖNDERME YAPTI
Bakan Şahin; `` Bu çabalara maalesef benim Kürt kardeşlerimin zavallı ve genç çocukları kandırılarak alet edilmektedir. İnsanlık dışı bir yaşamın mahkumu yapılmaktadır. Terörün ağa babaları, yöneticileri, baronları hayatı çok rahat yaşamaktadırlar. Bir elleri balda, bir elleri yağdadır. Ceplerinde para dolu, altlarında konfor sonsuzdur, ama kandırılmış, korkutulmuş, kaçırılmış 15-16-17-18 yaşındaki fakir halk çocuklarının ortalama yaşı 40`ı geçmemektedir. Türkiye`de ortalama ömür 76 iken dağda kandırılmış benim fakir çocuklarımın ömrü 35`i geçmemektir. Bu oyunu her yerde anlatacağız, mecliste de anlatacağız, Erzincan`da da anlatacağız, bunların maskelerini düşüreceğiz`` dedi.
Terör örgütü yapısının içerisindeki 4 kişiden 2`sinin Türk vatandaşı olduğunu ifade eden Bakan Şahin; `` Diğer ikisi ya İsrail`den, ya Suriye`den, ya İran`dan, ya Irak`tan yada Ermenistan`dandır. Yada çok nadir diğer ülkelerdendir`` dedi.
, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin konuşmasında terörle mücadele de bazı köşe yazarları tarafından yazılan yazıları da eleştirerek; ``Kimin derdi kimin içindir. Kim ne için ne yaptığını iyi düşünmelidir ve terörle ilgili konularda herkes konuşurken 9 defa, yazarken de lütfen iki defa düşünmelidir. Neyi yazıyorum, niçin yazıyorum, kime yazıyorum, kime hizmet ediyorum diye düşünmek zorundadır. Bu ülke sadece içişleri bakanının, sadece ulaştırma bakanının, sadece başbakanın, cumhurbaşkanının sorumluluğunda değildir. Bu ülkenin ekmeğini yiyen, havasını teneffüs eden, suyunu içen herkes, bu topraklarda beslenen herkes sorumluluk taşımaktadır. Burada yaşayan, yazan, çizen, okuyan herkes bu ülkeye göre düşünmek ve bu ülkenin yüksek çıkarları için yapmak, yazmak durumundadır. Bunu Erzincan`dan hep beraber ilan ediyor ve hatırlatıyoruz`` şeklinde konuştu.
Bakan Şahin`in konuşmasının ardından ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nükhet Hotar Göksel bir konuşma yaptı. Kongre faaliyet raporlarının okunmasının ardından aday olmayan Salih Eğinlioğlu ve yönetimine plaket verildi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nükhet Hotar Göksel daha sonra Erzincan İl Jandarma Komutanlığı`na geçerek burada görev yapan erlerle öğlen yemeği yedi.
Gün içerisinde temaslarına devam edecek olan iki bakan, Erzincan Polis Meslek Yüksekokulu yeni binasının temel atma töreni ve Taksim Mahallesi`nde yapılacak olan konutların temel atma törenine de katılacak. Erzincan`a gelen Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçtar, TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel, Asayiş Daire Başkanı Mehmet Tüzel, Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ömer Altıparmak`ta törenlere katılıyor
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.
Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinde beyaz önlük heyecanı Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi 1. sınıf öğrencilerine yönelik Geleneksel Önlük Giyme Töreni, 15 Temmuz Milli İrade Salonunda yoğun katılımla gerçekleştirildi. 2025-2026 Akademik Dönemi itibarıyla üniversite hayatına adım atan 316 öğrenci, hekimlik yolculuklarının ilk ve en anlamlı sembollerinden biri olan beyaz önlüğü giymenin gururunu yaşadı. Törene; Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ve eşi Prof. Dr. Esra Hacımüftüoğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Reyhan Keleş ile Prof. Dr. Hasan Yılmaz, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Alkan Melikoğlu, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Erzurum Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgür Dağ, Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Atila Eroğlu, BAP Koordinatörü Prof. Dr. Erol Akpınar, akademisyenler, öğrenciler ve aileler katıldı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Alkan Melikoğlu, beyaz önlüğün yalnızca bir kıyafet değil; bilgi, sorumluluk, etik ve fedakârlıkla örülü uzun bir yolculuğun sembolü olduğunu vurgulayarak, öğrencilerin nitelikli hekimler olarak yetişmesi için fakülte olarak tüm imkânların seferber edildiğini ifade etti. "Beyaz Önlük, İnsanlığa Hizmet Yolculuğunun Simgesidir" Törende konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ise öğrencilerin bu özel gününe tanıklık etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Beyaz önlüğün, hekimlik mesleğinin taşıdığı kutsal sorumluluğun ve insani değerlerin bir göstergesi olduğunu belirten Rektör Hacımüftüoğlu, şu ifadelere yer verdi: "Bugün giydiğiniz beyaz önlük, sadece bir kıyafet değil; insanlığa hizmet yolculuğunuzun başlangıcıdır. Önünüzde zorlu ama bir o kadar da onurlu bir eğitim süreci bulunuyor. Öğreneceğiniz her bilgi, gelecekte kurtarılacak bir hayatın, umut verilecek bir ailenin temeli olacaktır. Atatürk Üniversitesi olarak sizlere, güçlü akademik altyapımız ve köklü eğitim geleneğimizle en iyi imkânları sunmak için kararlılıkla çalışıyoruz." Tıp Fakültesinin yalnızca akademik başarıyı değil, etik değerleri ve insani erdemleri de esas alan bir anlayışla eğitim verdiğini vurgulayan Rektör Hacımüftüoğlu, velilere de teşekkür ederek öğrencilerin bu noktaya gelmesindeki emek ve fedakârlıkların önemine dikkat çekti. Tören Hatıra Fotoğrafıyla Sona Erdi Konuşmaların ardından 1. sınıf öğrencileri, akademisyenler eşliğinde beyaz önlüklerini giyerek hekimlik mesleğine ilk adımlarını attı. Tören, günün anısına çekilen hatıra fotoğrafları ile sona erdi. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinde geleneksel hale gelen Önlük Giyme Töreni, genç hekim adayları için unutulmaz bir başlangıç olurken, üniversitenin nitelikli sağlık profesyonelleri yetiştirme vizyonunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Hatay Hatay Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan memurlara sosyal denge tazminatı verilecek Hatay Büyükşehir Belediyesi ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (BEM-BİR-SEN) arasında imzalanan protokolle birlikte 2026 ve 2027 yıllarında memur personellere Sosyal Denge Tazminatı verilecek. Hatay Büyükşehir Belediyesi (HBB) Başkanı Mehmet Öntürk, personele verdiği sözleri yerine getiriyor ve özlük haklarının korunması kapsamında önemli adımlar atmaya devam ediyor. HBB Başkanı Mehmet Öntürk memur ve sözleşmeli personele 2026 ve 2027 yıllarını kapsayan "Sosyal Denge Tazminatı" konusunda müjdeyi verdi. Başkan Öntürk, seçim dönemindeki vaatlerini hatırlatarak personele verdiği sözleri bir bir yerine getirdiklerini ve hiçbir personeli mağdur etmediklerini belirtti. HBB’nin İskenderun Hizmet Binasında gerçekleştirilen "Sosyal Denge Tazminatı" imza törenine, Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (BEM-BİR- SEN) Genel Başkanı Levent Uslu ve Hatay’da görevli sendika temsilcileri katılım sağladı. Genel Başkan Uslu ve HBB Başkanı Öntürk’ün imzaladığı sözleşme ile memur ve sözleşmeli personelin çalışma koşullarının iyileştirmesi adına önemli bir destek sağlandı. İmza töreninde konuşan HBB Başkanı Öntürk, 2024 yerel seçimleri öncesinde verdiği sözler kapsamında çalışanlara daima destek olduğunu ve bu kapsamda SDS protokolünü imzaladığını belirterek personelin her zaman yanında olacaklarını ifade etti. Başkan Öntürk konuşmasının devamında; "Bu şehri ayağa kaldırmak adına özverili çalışan personelimize sosyal denge tazminatlarını en üst seviyeden veriyoruz, hayırlı uğurlu olsun" ifadelerini kullandı. HBB bünyesinde Hatay’a hizmet veren personeli düşünerek hazırlanan sözleşmenin imzalandığını belirten BEM-BİR- SEN Genel Başkanı Uslu, HBB ve HATSU’da görev yapan memur personeli kapsayan bu sözleşmenin önemli derecede katkı sağlayacağını belirterek zor şartlarda desteğini esirgemeyen HBB Başkanı Öntürk’e teşekkür etti. İmza töreni sonrasında emekli olan personele emeklerinden dolayı plaket verildi ve HBB Başkanı Öntürk ile Genel Başkan Uslu’ya çiçek takdim edildi.