Malatya İnönü Üniversitesi (İ.Ü) Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı öğretim görevlisi Abdullah Atlı, "Meslek danışmanlığı hizmetlerinin "bireye uygun işi ara-bul ve öner" olmadığının farkına varılması gerekmektedir" dedi.
(İ.Ü) Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı öğretim görevlisi Abdullah Atlı, konuşla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "İnsan yaşamının yüzde 70`ine yakının işyerinde geçtiği bilinmektedir. Bu gerçek meslek seçiminin bireyin yaşamında ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Meslek seçimi aşamasında olan bireyin kendisi için doğru ve isabetli bir karar verebilmesi kendi yetenek, ilgi ve değerlerinin farkında olması gerekir. Bu özelliklerini nasıl kullanacağına dair öngörü ve profesyonel yardıma gereksinim duymaktadır ancak bu hizmetler yeteri kadar verilmemektedir. Çok ciddi değişimlerin yaşandığı çağımızda meslek seçimi eskisi kadar kolay değildir. Meslek sayısının çok az olduğu dönemlerde bir çocuğun hangi mesleği yapacağı yetenek, ilgi ve mesleki değerlere pek
bakılmaksızın babasının ya da yakın çevresinde bulunan birinin mesleğine yönlendirilmekteydi. Ancak şu anda bilindiği kadarıyla yaklaşık olarak 12 bin çeşit meslek bulunmaktadır. Bu kadar fazla alternatifin olduğu meslek içinde bireyin kendine uygun bir mesleği yalnız başına seçebilmesi zor gözükmektedir" ifadelerini kullandı.
"Ne yazık ki şuanda öğrenciler için meslek seçiminin tek değişkeni sınavlardan aldıkları puanlar olmaktadır. Bireyin meslek seçiminde yeteneği, ilgisi, mesleki değerleri ve diğer birçok faktörü yok sayarak sadece puan odaklı bir seçim yapılmaktadır. Hatta öğrencinin puanına göre meslek seçilirken söz konusu yöntemi bir uzmanlık olarak gören kişiler öğrencinin cinsiyetini dahi sorma gereksinimi duymamaktadırlar. Bireyin kişiliğinden, bireysel farklılıklarından soyutlanmış, cinsiyetsiz, anne-ve babasız
olan sınav puanları öğrencinin geleceğini belirleyen tek faktör olmaktadır. Sadece sınav puanlara göre seçilen meslekler çoğu zaman bireyin isteklerinden çok uzak olmaktadır. Freud`un "Sağlıklı birey, çalışan ve sevebilendir" ifadesinde yer alan çalışmak bireyin kendini ifade edebileceği etkinlikleri referans alırken puan sistemine göre yapılan meslek seçimi sonucu elde edilen iş ise sadece sayıları ifade etmektedir.
Son yıllarda meslek seçimi aşamasında bulunan gençlerin özellikle aile ve çevre beklentileri karşısında kendi özelliklerini keşfetmeyi ciddi bir şekilde engellemektedir. Aileler daha çok çocukları için iyi seçimleri kendilerinin yapabileceğini ifade etmektedirler. Çocuklarına "bu meslek senin için en iyisi" diyerek çocuğun meslek gelişim süreci içinde karar verme becerileri engellenmektedir. Son yıllarda aileler çocuklarının seçecekleri mesleklerde ekonomi ve iş güvencesi gibi mesleki değerleri ilk sıraya
koymakta ve meslek seçimi aşamasında olan gençleri bu iki değer üzerinde yönlendirmeye çalışmaktadır" diyet Atlı, daha sonra şunları belirtti:
"İlk olarak meslek seçiminin anlık bir karar olmadığı, bir süreç olduğu kabul edilmelidir. Yani öğrenci lise son sınıfa gelene kadar göz ardı edilen süreç üniversite sınavları arifesinde "Hadi gel bir meslek seçelim" anlayışının değiştirilmesi gerekmektedir.
İkinci olarak öğrencilerin kendi ilgilerini keşfedecek daha sonrada bu ilgilerini, yetenekleri ve mesleki değerleri ile pekiştirecekleri zengin bir yaşam ortamı sağlanmalıdır. Yaşam zenginliği olmayan bir kişiye hiçbir çiçeğin olmadığı bahçede "hangi çiçeği daha çok seversin" sorusunu sormaktan farksız bir durum ortaya çıkmayacaktır. Bu örnekten yola çıkarsak öğrencinin çiçekleri görmesi, dokunması, koklaması ve büyütmesi için fırsatlar tanınmalıdır."
Meslek danışmanlığı hizmetlerinin "bireye uygun işi ara-bul ve öner" olmadığının farkına varılması gerektiğine dikkat çeken Atlı, "Meslek danışmanlığı bir açıdan bakıldığında bireyin yaşadığı bir karar verme ve kişiliğin iş yaşamına aktarılması sürecidir. Bu sürece birçok zihinsel, duygusal ve psikolojik faktör eşlik etmektedir. Meslek danışmanın bu faktörleri bilen özellikle de bireysel psikolojik danışma pratiği olan kişiler olmalıdır."önerisinde bulundu.