EKONOMİ - 02 Ocak 2025 Perşembe 10:12

TKDK’dan aldığı destekle ülkesine dönüp çiftlik kurdu, 432 ton süt üretiyor

A
A
A
00:00
00:00
HD

Almanya’da 22 yıl yaşadıktan sonra Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’ndan (TKDK) aldığı destekle Elazığ’daki köyüne dönerek çiftlik kuran Bekir Çetiner, ailesiyle birlikte çalışarak yılda 432 ton süt üretiyor. Aldığı 2.9 milyon lira hibe ile toplam 4,5 milyon liralık yatırım yapan Çetiner, Avrupa’da bu tarz desteklerin olmadığını söyledi.

Elazığ’da yaşayan Bekir Çetiner (46), 2002 yılında Almanya’ya gitti. Almanya’da evlenen ve 5 çocuğu dünyaya gelen Çetiner, ülkesine dönmeye karar verdi. Memleketi Elazığ’a geldiğinde iş fırsatları için araştırma yapan Çetiner, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun (TKDK) destekleriyle karşılaştı. Köyünde çiftlik kurmaya karar veren Çetiner, TKDK Elazığ İl Koordinatörlüğüne başvuru yaptı. Başvurusu kabul edilen Çetiner, Kovancılar ilçesi Yarımca köyüne 240 hayvan kapasiteli çiftlik kurdu. Aldığı 2.9 milyon lira hibe ile toplam 4,5 milyon liralık yatırım yapan Çetiner, çiftliğindeki yaklaşık 170 büyükbaş hayvandan yılda 432 ton süt üreterek, ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Çiftlikte eşine yardım eden ve Almanya vatandaşı olan Sema Çetiner de Türkiye vatandaşlığı için başvuru yaptı. Eşi ve çocuklarıyla birlikte çalışan Bekir Çetiner, GES ve modernizayon için IPART 3. Çağrı Dönemi’nde de 6 milyon 400 bin liralık bir proje sundu.

TKDK’dan aldığı destekle ülkesine dönüp çiftlik kurdu, 432 ton süt üretiyor

Avrupa’da bu tarz desteklerin olmadığını ve devletin vatandaşın yanında durmadığını belirten Bekir Çetiner, çiftliği Türkiye’de kurmalarının nedenleri arasında verilen desteklerin de olduğunu söyledi. Öz sermaye ile bu riskin altına girilemeyeceğini dile getiren Çetiner, Türkiye’de verilen dana ve süt desteğinin Avrupa’da olmadığını ifade etti. Türkiye’de devletin girişimciye sahip çıktığını vurgulayan Çetiner, 4.5 milyon liranın 2.9 milyon lirasının hibe olarak verildiğini belirtti.

TKDK’dan aldığı destekle ülkesine dönüp çiftlik kurdu, 432 ton süt üretiyor

"4.5 milyon liralık yatırımın 2.9’unu hibe olarak temin ettik"

2002 yılında Avrupa’ya gittiğini dile getiren Bekir Çetiner, “Almanya’da yaklaşık 20 yıl kaldım, orada çalıştım ve evlendim. Yaklaşık 22 yıldır da Alman vatandaşı olan eşimle orada yaşıyorduk. 2 yıl önce Türkiye’ye geldik. Çiftlikle alakalı birçok araştırmamız oldu. O sırada TKDK ile tanıştık. Proje hazırladık ve bu aşamada Sertaç Bey’le iletişime geçtik. Kendisinin bize bayağı bir yardımı oldu. Ondan sonra müracaat ettik ve başvurumuz 2021 yılında kabul edildi. Aynı yılın son ayında işletmemiz teslim edildi. Buranın maliyeti 4.5 milyon TL tutarındaydı. Bunun 2.9 milyon TL’sini TKDK desteğiyle temin ettik. Geri kalanını öz sermayemizle hallettik. Birkaç ay sonrasında ise yurt dışından hayvan ithal ettik” dedi.

TKDK’dan aldığı destekle ülkesine dönüp çiftlik kurdu, 432 ton süt üretiyor

"Eşim için 1 ay önce Türk vatandaşlığına müracaat ettik"

Şu anda süt işletmeciliği yaptıklarını aktaran Çetiner, “Günde 1 tonun üzerinde süt üretiyoruz. Bunun yanı sıra ithal hayvan işi de yapıyoruz. Yurt dışından getirdiğimiz hayvanları buradaki halka satışa sunuyoruz. Burası 18 dönüm araziye kurulu bir çiftlik. 80 sağmal olmak üzere tam kapasite 240 civarı hayvan barındırabiliyoruz. 3 bin 600 metrekare kapalı alanı var. Yem depolarımız, gübre ve silaj çukurları, sağımhane, bakıcı evi ve revirlerimiz var. Eşim Alman, 5 çocuğumuz var ve işletmemiz aile işletmesi. Genel anlamda eşim ve çocuklarım yardımcı oluyor, işleri biz yürütüyoruz. Eşim için 1 ay önce Türk vatandaşlığına müracaat ettik. İşlemleri tamamlayıp bir yıl içerisinde de vatandaşlığı alacaktır. Eşim Türkiye’yi çok seviyor, burada yaşamayı da ailecek çok seviyoruz. Zaten bundan dolayı dönüp burada yatırım yaptık. Almanya’da da her şey iyiydi ama sonuçta burası bizim ülkemiz. Yatırımları burada yapmak istedik. Eşimle birlikte böyle bir karar aldık ve çocuklarla beraber döndük. Şu anda her şey yolunda” diye konuştu.

TKDK’dan aldığı destekle ülkesine dönüp çiftlik kurdu, 432 ton süt üretiyor

“Avrupa’da böyle bir destek yok”

Çetiner, “Yurt dışında böyle destekler yok. Oranın çiftçisi ile konuşuyoruz. Bu işe girmeden önce 2 yıla kadar Avrupa’da araştırma yaptım. Avrupa’da böyle bir destek yok. Devlet, çiftçinin yanında durmuyor. Buraya dönmemizin, böyle bir işletme kurmamızın nedeni, burada aldığımız hibe desteği de çok önemli oldu. Öz sermaye ile bu kadar risk altına girilmez. Türkiye’de dana ve süt desteği var, Avrupa’da bunlar yok. TKDK’nın burada bize çok destekleri oldu. GES için de müracaatlarımızı tamamladık. GES’in yanı sıra bazı ekipmanımız eksik. Onlarla birlikte yeni projemizi sunduk. İnşallah onlar da kabul görür, onaydan geçerse yaklaşık 6.5 milyon TL bir yatırım olacak” şeklinde konuştu.

Kamil Can Kılıç - Rıdvan Yeşilırmak

TKDK’dan aldığı destekle ülkesine dönüp çiftlik kurdu, 432 ton süt üretiyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Dev adamların Play-Off’ta yine en büyük gücü taraftarı olacak Sakarya Büyükşehir Basketbol takımı, Erkekler Basketbol 2. Ligi Play-Off son 12 turunda Uşak Basketbol’la mücadele edecek. İlk maç 18 Mart’ta Uşak’ta, rövanşı ise 21 Mart’ta Sakarya’da oynanacak. Kulüp Başkanı Enes Zengin, "En büyük gücümüz taraftarımız. Onların güçlü desteği ile takımımız daha iştahlı ve arzulu oynuyor. Tüm basketbol severleri takımımızın yanına, güçlü destek için salona davet ediyorum" dedi. Türkiye Erkekler Basketbol 2. Ligi’nde mücadele eden Sakarya Büyükşehir Basketbol takımı, Play-Off son 12 turunda Ada Yem Uşak Basketbol ile karşılaşacak. Play-Off’un ilk karşılaşması 18 Mart Salı günü Uşak’ta, rövanş ise 21 Mart’ta Sakarya’da oynanacak. İki galibiyet elde eden takımın Play-Off final grubuna kalacağı eşleşmede, serinin beraberliğe gelmesi durumunda üçüncü ve son karşılaşma 24 Mart’ta Uşak’ta oynanacak. Play-Off öncesi açıklamalarda bulunan Büyükşehir Spor Kulübü Başkanı Enes Zengin, takımın şu ana kadar gösterdiği başarıdan büyük mutluluk duyduklarını ve zorlu Play-Off mücadelesinde takıma güvendiklerini dile getirdi. "En büyük gücümüz taraftarımız" Kulüp Başkanı Enes Zengin, "Takımızın gösterdiği performanstan memnunuz. Play-Offlara çok güzel başladık. Şimdi sırada daha zorlu bir mücadele var. Uşak kendi grubunu lider bitirmişti. İlk maçı deplasmanda oynayacağız. Oradan bir galibiyet almamız durumunda 21 Mart’ta Sakarya’da evimizde tur için parkeye çıkacağız. Bizim en büyük gücümüz taraftarımız. Onların güçlü desteği ile takımımız daha iştahlı ve arzulu oynuyor. Bu nedenle tüm basketbol severleri takımımızın yanına, güçlü destek için salona davet ediyorum" ifadelerini kullandı.
İstanbul Kalitesiz uyku, kardiyovasküler hastalıklara ve diyabete neden olabiliyor Yakın Doğu Üniversitesi’nde düzenlenen sempozyumda uykunun geçmişi, bugünü ve yarını ele alındı. Sempozyumda uzmanlar, uyku süresi ve kalitesinin, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet ve nörodejeneratif rahatsızlıklarla ilişkili olduğunu belirterek uykunun önemine değindi. Sağlıklı uykunun önemine dikkat çekmek ve uyku bozuklukları konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl Mart ayında kutlanan "Dünya Uyku Günü" kapsamında her yönüyle uyku, Yakın Doğu Üniversitesi’nde sempozyumla ele alındı. Yakın Doğu Üniversitesi’nde düzenlenen "Uyku Çalışmalarında Geçmiş, Bugün ve Yarın" sempozyumu, yoğun katılımla gerçekleşti. Sempozyumun moderatörlüğünü Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adile Öniz üstlendi. Alanında uzman akademisyenleri bir araya getiren sempozyumda; Asya Uyku Tıbbı Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Aksu, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Gonca İnanç ve Beyin ve Bilinç Durumları Araştırma Merkezi (BEBAM) Başkanı Prof. Dr. Murat Özgören konuşmacı olarak yer aldı. Uyku biliminin farklı yönleriyle ele alındığı sempozyumda; "Uyku Tıbbı Bazında Uyku Çalışmaları", "Uyku: Günümüzden Seçmeler" ve "Uyku: Geçmişten Geleceğe Yansımalar" konularıyla katılımcılara, uyku biliminin geçmişten günümüze gelişimini takip etme fırsatı sunuldu. Sempozyum sonunda yer alan soru-cevap bölümü ise interaktif bir platform sağlayarak, uyku sağlığına dair farkındalık oluşturmayı amaçladı. Prof. Dr. Murat Aksu: "Uzun saatler çalışmak yerine, iyi bir uyku ile daha verimli olabilirsiniz" Uyku bozukluklarının bireysel sağlığı doğrudan etkilediğini belirten Prof. Dr. Murat Aksu, uyku ve uyanıklık dengesinin "sirkadiyen ritim ve hormonal düzenle" sağlandığını vurguladı. Sunumunda, doğanın biyolojik saatine örnek olarak mimoza çiçeğini anlatan Prof. Dr. Murat Aksu, "Mimoza çiçeği gündüz açar, gece kapanır. Işık almayan bir ortamda bile bu döngüyü sürdürmesi, içsel bir saat mekanizmasına sahip olduğunu gösteriyor. Bu keşif, geçmişte sirkadiyen genlerin bulunmasında önemli ilerlemelere yol açmıştı" dedi. "İyi uyuduğumuzda uyanıklığa hazır oluruz" ifadelerini kullanan Prof. Dr. Murat Aksu; uyku süresi ve kalitesinin, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet ve nörodejeneratif rahatsızlıklarla ilişkili olduğunu ve uyku bozukluklarının erken teşhis edilmesinin hayati önem taşıdığının altını çizdi. Prof. Dr. Murat Aksu, kaliteli uykunun başarı için vazgeçilmez olduğunu belirterek, "Uzun saatler çalışmak yerine, iyi bir uyku ile daha verimli olabilirsiniz" mesajını verdi. Prof. Dr. Murat Özgören: "Çalışmalarımız etkili tedavi yöntemleri geliştirilmesine olanak sağlayacak" Uyku tıbbı alanındaki çalışmalarını anlatan Prof. Dr. Özgören, ulusal ve uluslararası iş birlikleri ile yenilikçi tanı ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine katkı sağladıklarını ifade etti. Bu hedefe ulaşmak için multidisipliner bir yaklaşım benimsediklerini belirten Prof. Dr. Murat Özgören, "Tıp, nöroloji, kulak burun boğaz, fizik, biyoloji, moleküler biyoloji ve genetik, biyomedikal mühendislik, psikoloji, elektrik elektronik ve makine mühendisliği, fizik tedavi, biyoistatistik ve biyoenformatik gibi farklı alanlarda yapılan çalışmalarla daha etkili sonuçlar elde etmeyi amaçlıyoruz" dedi. Ayrıca, iş ve uyku arasındaki ilişki, ışık kirliliği, şehir stresi, kronik hastalıklar gibi konularda kapsamlı araştırmalar gerçekleştirdiklerini vurgulayan Prof. Dr. Özgören, "Beyin yanıtlılığı ve termal beyin analizi gibi yeni nesil teknolojilerle de ilerliyoruz. Bu alandaki çalışmalarımızın, insan sağlığını daha iyi anlayarak, uyku bozuklukları ve beyin işlevleri ile ilgili daha hassas ve etkili tedavi yöntemleri geliştirilmesine olanak sağlayacağına inanıyoruz" dedi. Doç. Dr. Gonca İnanç: "Uyarılmalar, uyku kalitesini ve bilinç durumlarını etkileyebilir." Yürüttüğü laboratuvar çalışmalarından örnekler sunan Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Gonca İnanç işitsel, duyusal ve bilişsel uyarılmanın uyku üzerindeki etkilerini ele aldı. "Yüzeysel uyku ile derin uyku arasındaki karşılaştırmalarda bazı farklılıklar gözlemlendi" diyen Doç. Dr. Gonca İnanç, uykunun bilinç durumunu tamamen devre dışı bırakmadığını ve bilinç düzeyinin uykuda da belirli ölçüde aktif kaldığını vurguladı. Uyarılmaların uyku kalitesini ve bilinç durumlarını etkileyebileceğini belirten Doç. Dr. İnanç, özellikle stres, uyku bozuklukları veya dış ortam faktörlerinin bu süreçleri tetikleyebileceğini ifade etti. Uyku sırasında dokunma duyusunun nasıl işlendiğini ve beynin bu sürece nasıl tepki verdiğini anlamak için katılımcıların ellerine belirli dokunsal uyaranlar yaptıklarını belirten Doç. Dr. Gonca İnanç, "Baskın olan ve baskın olmayan elin işaret ve orta parmaklarına gece boyunca uyaran uygulandı. Sonuç olarak bu çalışma boyunca dokunsal duyusal işlemleme ve bununla ilişkili beyin asimetrisine ilişkin içgörü sağlandı. Günlük aktivitelerde baskın olarak kullanılmayan ele ağrısız dokunsal uyaranlar uygulanarak ise duyusal ve bilişsel bağlamdaki tepkilerini değerlendirdik. Uyku sırasında baskın elde gözlemlenen sonuçların aynısı olarak baskın olmayan el için de benzer sonuçlar ortaya koydu" dedi.
Antalya Midibüs alev alev yandı, mahalle sakinleri endişe içinde izledi Antalya’da sokak üzerinde park halindeki midibüste çıkan yangın mahalle sakinlerine panik yaşattı. Yangın itfaiye ekiplerinin müdahalesi ile söndürülürken çekme belgeli olduğu öğrenilen midibüs kullanılamaz hale geldi. Olay, Muratpaşa ilçesi Yüksekalan Mahallesi 504 sokak üzerinde meydana geldi. Sokak üzerinde park halinde bulunan plakasız ve çekme belgeli midibüs henüz belirlenemeyen bir nedenle yanmaya başladı. Aracın yandığını gören apartman sakinleri ve vatandaşlar durumu 112 Acil çağrı Merkezi’ne bildirirken, alevler kısa sürede büyüdü. Sokağa dökülen mahalle sakinleri aracın yanışını endişeli gözlerle izledi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin müdahalesi ile yangın çevredeki diğer araç ve hemen bitişiğindeki apartmana sıçramadan söndürüldü. "Ne olduğunu bizde anlamadık" Aracın uzun zamandır park halinde olduğunu ve yangından kısa süre önce midibüsün içinden 2 çocuğun çıktığını ve koşarak uzaklaştığını belirten mahalle sakinlerinden Murat Karaoğlan, "Bizde anlamadık ne olduğunu, evde oturuyordum. Dumanlar vardı, indik koştuk geldik, cayır cayır yanıyor. Bıktık yani bu çocuklardan bir gün bir yeri, başka bir gün başka bir yeri tutuşturuyorlar. Daha öncede bizim komşunun balkon perdesini yaktılar. Zor söndürdük. Mahalle sakinleri olarak bıktık. Gece evimizden çıkamıyoruz" dedi.