GÜNDEM - 04 Ekim 2024 Cuma 12:08

Mühendislikten çiftçiliğe: Haftada 2-3 gün çalışarak 4-5 mühendis maaşı kazanıyor

A
A
A
Mühendislikten çiftçiliğe: Haftada 2-3 gün çalışarak 4-5 mühendis maaşı kazanıyor

Konya Selçuk Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun olan Beytullah Efe, iki yıl süren mühendislik kariyerini bırakarak babasının mesleği olan üzüm üreticiliğine yöneldi. Efe, haftada 2-3 gün çalışarak 4-5 mühendisin kazandığı maaşı kazanıyor.


Konya Selçuk Üniversitesi elektrik elektronik mühendisi mezunu Beytullah Efe, iki yıl mühendislik yaptıktan sonra baba mesleği olan üzüm üreticiliğine girişti. Merkeze bağlı Güzel Yalı köyünde, başlangıçta babasının 10 dönümlük bağı ile ilgilenmeye başlayan 30 yaşındaki Efe, çevresinin de desteğiyle bu alanı zamanla 50 dönümün üzerine çıkarttı. Ürettiği, raf ömrü uzun olması dolayısıyla yüksek talep gören üzüm, yurt dışına da ihraç ediliyor. Özellikle eleştirilerle karşılaşsa da, bu işten elde ettiği gelirin 4-5 mühendis maaşı kadar olduğunu vurgulayan Efe, haftanın sadece 2-3 günü çalışarak, özgürce ve severek üretim yapmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirdi. Mühendislik ile tarımın nasıl birleşebileceğinin başarılı bir örneği olan Efe, şimdilerde ise hasat ettiği ağın beyazı cinsi üzümleri ihraç etmek üzere tırlarla Türkiye’nin birçok noktasına gönderiyor.



"Ürettiğimiz üzüm Türkiye’de bilinen bir ürün"


Mühendislikten çiftçiliğe geçiş süreci hakkında bilgi veren Beytullah Efe, "Elektrik elektronik mühendisiyim. Konya Selçuk Üniversitesinden mezunum. Okulu bitirdikten sonra yaklaşık iki sene mühendislik yaptım. Daha sonrasında burası bana daha cazip geldi. Babamı örnek almam ve evin tek erkek çocuğu olmam dolayısıyla babamın ektiği 10 dönümlük bağda üzüm üretmeye devam ettik. Benim gelmem ile birlikte çevremdekilerin de yardımıyla bir potansiyel hissettim. Şu anda 50 dönümün üzerinde bir alanda üzüm üreticiliği yapıyorum. Ürettiğimiz üzüm Türkiye’de bilinen bir ürün. Özellikle raf ömrünün uzun olmasından dolayı çok fazla talep gören bir ürün" dedi.



"Biz ürünü bu şekilde ham olarak satmayı istemiyoruz, bunu işlemeyi, katma değer katmayı istiyoruz"


Sermaye noktasında sorun yaşamadıklarını ancak ürünlerini pazarlamada kurulacak entegre tesisi ile aşabileceklerini ifade eden Efe, "Neden mühendis değil de çiftçisin diye bazıları eleştirebiliyor. Gelir noktasında bu işten 4-5 mühendis maaşı kadar bir gelirimiz oluyor. Aynı zamanda özgürüm. Kendime zaman ayırabiliyorum. Haftanın 6-7 günü yerine sadece 2-3 gün istekli bir şekilde, severek çalışarak bu ürünleri üretebiliyoruz. Yaptığımız işten dolayı mutluyuz. Biz ürünü Türkiye’nin pek çok şehrine ve ihracata kadar gönderebiliyoruz. Bu noktada hiçbir sorunumuz yok. Sadece yaşadığımız sorun, ürünümüzü işleyemiyoruz. Biz ürünü bu şekilde ham olarak satmayı istemiyoruz, bunu işlemeyi, katma değer katmayı istiyoruz. Bunun da yolu entegre tesis kurmaktan geçiyor. Sadece bu noktada bazı sorunlar yaşıyoruz" şeklinde konuştu.



Mühendislikten çiftçiliğe: Haftada 2-3 gün çalışarak 4-5 mühendis maaşı kazanıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Hüseyin Gümüşlü Aile Sağlığı Merkezinin temeli atıldı Manisa’nın Sarıgöl ilçesi Karacaali Mahallesi Hüseyin Gümüşlü Aile Sağlığı Merkezinin temeli düzenlenen törenle atıldı. Sarıgöl’ün sevilen hayırsever iş insanı merhum Hacı Hüseyin Gümüşlü tarafından başlatılan ve vefatının ardından aile üyeleri tarafından devam ettirilen Karacaali Mahallesi Hüseyin Gümüşlü Aile Sağlığı Merkezi projesinin temel atma töreni gerçekleştirildi. Temel atma töreninde bir konuşma yapan hayırsever iş insanının torunu Hüseyin Gümüşlü, "Merhum dedem hayır yapmayı çok severdi. Bizlere hep şunu öğretti. İnsanları sevin. Paylaşmayı sevin. Hayır yapmayı sevin. Bizde dedemin bizlere öğrettiklerini yapmaya devam edeceğiz." dedi. Manisa İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Erol Karaca ise yaptığı konuşmasında, "Bugün Manisa olarak çok sevinçliyiz. Yeni bir ASM açılmasını birlikte yaşıyoruz. Allah rahmet eylesin hayırsever Hüseyin Gümüşlü Amcamızı burada saygıyla anıyoruz. Yapımı başlanan Hüseyin Gümüşlü Aile Sağlık Merkezi mahallemize hayırlı uğurlu olsun." diye konuştu. Temel atma törenine Alaşehir Kaymakamı Sarıgöl Kaymakam Vekili Alper Faruk Güngör, Manisa İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Erol Karaca, Sarıgöl Belediye Başkanı Tahsin Akdeniz, Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu, İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen İsmet Altun, İlçe Sağlık Müdürü Uzm Dr. Recep Kılıç, Sarıgöl Eski Belediye Başkanı Ömer Karcı, siyasi partilerin ilçe başkanları ve yöneticileri, oda ve dernek başkanları ile Gümüşlü ailesi ve vatandaşlar katıldı.
Bayburt İkiz kardeşler ve aynı apartmanda yaşayan kuzenler karın keyfini hep beraber kayarak çıkardılar Bayburt’ta kar sonrası yaşanan buzlanma ve soğuk hava hayatı olumsuz yönde etkilerken, karın keyfini çıkaran yine çocuklar oldu. Aynı apartmanda yaşayan kuzenler, çocukluklarını yaşayarak, doya doya karın keyfini sürdüler. 6 kuzen evden kaptıkları poşetlerle, marangozda kestirdikleri tahta parçalarıyla dik yokuştan kayarak, gönüllerince eğlendiler. Çocukların poşetli, tahtalı kar keyfi renkli görüntülere sahne olurken, çocukların mutlulukları yüzlerine yansıdı. Bayburt’ta 4 gün önce etkili olan kar yağışı sonrası eğitime ara verilerek, okullar tatil edilmişti. Kar tatilini fırsat bilen çocuklar ise kendilerini sokağa attılar. Cemre-Ceyhun Yıldırım ikizlerin kar heyecanına, Yusuf Yıldırım, Furkan Yıldırım, Nafiz Yıldırım, Deniz Kayra Yıldırım ve Yavuz Selim Yıldırım isimli kuzenler eşlik etti. Kara doyan sevimli minikler, hem poşetlerle kaydılar, hem kartopu oynadılar, hem de kardan adam yaptılar. 6 kuzenin kar keyfi ise, annelerinin eve çağırmasıyla son buldu. "Sosyal medyadan uzak çocukluğumuzu yaşıyoruz" Kar tatilinde daha çok kitap okuduğunu, kardeşiyle, kuzenleriyle vakit geçirdiğini belirten ikiz kardeşlerden Cemre Yıldırım, "Kardeşim Ceyhun ile birlikte karın tadını çıkarıyoruz. Okullar kar nedeniyle tatil edildi, biz de sosyal medyadan uzak bir şekilde çocukluğumuzu yaşıyoruz" dedi. Sosyal medyanın hayatlarını kısıtladığını söyleyen bir diğer ikiz Ceyhun Yıldırım da, sosyal medyayı terk ederek oyunlar oynamaya karar verdiklerini vurguladı. "Üşüyor musunuz" sorusuna, Ceyhun Yılmaz, "Eğlencemiz sayesinde üşümüyoruz. Yani eğlendiğimiz için bir nevi soğuğu hissetmiyoruz diyebiliriz" yanıtını verdi. "Yine karın tadını biz çocuklar çıkardı" Keyifli vakit geçirdiğini, çok mutlu olduğunu dile getiren kuzenlerden Nafiz Yıldırım, karın keyfini çocukların çıkardığını, "Yine karın keyfini biz çocuklar çıkardı. Çok eğleniyoruz, çok mutluyuz. Buradan herkese selamlar" sözleriyle belirtti. "Bayburt’ta karın keyfi kayarak çıkarılır bu da en çok biz çocuklara yakışıyor" Bayburtlu çocukların karın keyfini doyarak yaşadığını belirten bir diğer kuzen Furkan Yıldırım ise, "Bayburt’ta karın keyfi kayarak" çıkarılır diyerek, "Bayburt bilindiği üzere kış memleketi. Burada karın keyfini en iyi çocuklar çıkarıyor. Bayburt’ta karın keyfi kartopu oynayarak, kayarak çıkarılır. Bu da en güzel çocuklara yakışıyor" sözlerini kullandı. Renkli görüntülere sahne olan kar keyfinin sonunda, neşeli kuzenler Bayburt’tan tüm çocuklara el sallayarak, selam göndermeyi de unutmadılar.
Bayburt Bayburt’ta fıkra gibi olay: Kayak tutkunu Bayburtlu vatandaş caddede kayak yaptı Kar kalınlığının 80 santimetreyi bulduğu Bayburt’ta, nalbur işiyle uğraşan İhsan Kocabey isimli vatandaş, caddede kayak yaptı. En büyük tutkusu kayak olan Kocabey’i görenler ise şaşkınlıklarını gizleyemedi. Yoğun kar yağışının yaşandığı Bayburt’ta kar kalınlığı yer yer 80 santimetreyi buldu. 4 gün önce yağan karda kendi kayak sezonunu açan Kocabey, dükkanda bulunan kayak takımlarını giyerek, vatandaşların meraklı bakışlarına aldırmayıp, cadde boyunca kaydı. Ekiplerce temizlenen yolların buz tutmasını fırsat bilen Kocabey, dükkanında hazırda beklettiği kayak takımlarını alarak, bugün de yeniden kayak yaptı. Çevreden geçenlerin şaşkın bakışları altında kayan Kocabey’in yüzleri güldüren keyifli ve bir o kadar da ilginç aktivitesi ise fıkraları aratmadı. "En büyük sevdam, en büyük hobim kayak yapmak" Bayburt Kop Kayak Merkezi kışa hazır olmayınca, dükkanı önünde kendi kayak pistini oluşturan Kocabey, kayağa çocuk yaşlarda başladığını söyledi. En büyük tutkusunun kayak yapmak olduğunu belirten Kocabey, "Bayburt’ta nalbur işleriyle uğraşıyorum. Kayak takımlarım dükkandaydı, karın yağdığı ilk gün dükkanda bulunan kayak takımlarımı giyerek, dükkanımın caddesinde kayak yaptım. Bugün de yine aynı şekilde kayak yaptım. Şimdilik bu şekilde yetiniyorum ama Kop Dağı’nda kayak sezonunun başlamasını dört gözle bekliyorum. Kayağa olan merakım çocukluktan geliyor, en büyük aşkım kayak yapmak. Hobi olarak en çok sevdiğim aktivite bu" dedi.