POLİTİKA - 19 Eylül 2024 Perşembe 14:18

Milli Eğitim Bakanı Tekin: “Türkiye, Adalet ve Kalkınma Partisi ile birlikte bambaşka bir noktaya geldi”

A
A
A
Milli Eğitim Bakanı Tekin: “Türkiye, Adalet ve Kalkınma Partisi ile birlikte bambaşka bir noktaya geldi”

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye’nin Adalet ve Kalkınma Partisi ile bambaşka bir noktaya geldiğini belirterek, “Cumhurbaşkanımıza ve Türkiye’yi dini ibadet özgürlüğü anlamında dünya standartlarında bir ülke yapmaya çalışan bütün AK Parti camiasına ve buna katkı veren herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Unutmamız gereken dönemlerdi. Biz şimdi burada din eğitimini çalışırken, din eğitimi ile ilgili konuşurken Türkiye’nin bu konuda yaşadığı tecrübeyi ihmal etmemek ve görmezden gelmemek lazım” dedi.


Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Elazığ’da Fırat Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde 3’üncüsü düzenlenen Din Öğretimi ve Hizmetleri Çalıştayı’na katıldı. Konuşmasında Milli Eğitim Bakanlığı’nın dışa açık bir bakanlık olması gerektiğini söyleyen Bakan Tekin, “Yaptığı işlerden, yürüttüğü kamusal hizmeti yerine getirirken, gerek kamu gerek özel gerekse sivil toplum olmak üzere toplumun her kesiminden gerçek ve tüzel kişilerle yapacağı işbirliklerinin Milli Eğitim Bakanlığı’nı zenginleştireceğini ifade ettim. Bunu ifade etmeye de devam ediyorum. Bu anlamda biz meslek örgütleri, iş dünyası, esnaf, ticaret odaları olmak üzere her türlü meslek birliği ile işbirliğine açığız ve yapıyoruz. Aynı zamanda birçok bakanlıkla işbirliği protokolleri yapıyoruz. Bakanlığımızın bu anlamda hizmetlerini yaparken üstündeki yükü paylaşmak isteyen herkese kapımızın açık olduğunu söylemiştik. STK’lar ile iş birlikleri yapıyoruz. Bizde destek olmak isteyen STK’lara kapımızın açık olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz” diye konuştu.


Milli Eğitim Akademisi’nden bahseden Tekin, “Önümüzdeki günlerde yeniden TBMM gündemine gelecek olan Öğretmenlik Mesleği ve Milli Eğitim Akademisi Kanunu’nun aslında özü de tam bu bahsettiğim işbirliklerinde gizlidir. İşbirliğini daha kurumsal hale getirecek, öğretmen arkadaşlarımızın, okullarımızın şehirlerindeki üniversitelerle ve akademisyenlerle daha sıkı bir ilişki içerisine girmesini kurumsallaştıracak, meşru hale getirecek bir yasa teklifidir. Yasa ile beraber Milli Eğitim Akademisi kurumsallaştığında öğretmen arkadaşlarımızla üniversiteler daha entegre bir çalışmanın içerisine girecekler. Sadece lisans mezunu yetiştirip mesleğe başlattıktan sonra üniversite ile hiçbir ilişkisi olmayan öğretmen arkadaşlarımız değil, başladıktan sonra da gerek mezunu olduğu üniversite gerekse hizmet yaptığı ildeki üniversiteyle daha yakın ilişkiye giren bir Milli Eğitim Bakanlığı profili arzuluyoruz. Bu iş birliği ise üniversiteler, bu işbirliğinde iki taraflı davranmalı diye düşünüyorum. Meslekte uzun yıllar hizmet etmiş öğretmen arkadaşlarımızın üniversitelerdeki öğretim üyelerinden sadece konferans ve ders almaları değil benim kastettiğim. Meslekte 20-30 yıl sürekli uygulamanın içerisinde olmuş öğretmen arkadaşlarımızın üniversitelerde lisans düzeylerinde derslere devam etmesini ve ders vermesinin, öğretmen adayı arkadaşlarımızın tecrübelerini aktarmalarının da uygun olacağını düşünüyorum. Bu işbirliğini karşılıklı hale getirirsek daha sağlık olur. İşbirliği halkamızı genişletmek için gece gündüz çalışacağız” şeklinde konuştu.


Bu yıl işbirliği halkasına ebeveynleri de dahil etmek istediklerini vurgulayan Tekin, “Genellikle bizde velilerimiz çocuklarımızı okullara yazdırırlar. Ondan sonra bizde yerleşik kültür ifade halini almış, ‘Eti senin kemiği benim’ tarzı var. Çocuklarımızı okula gönderdikten sonra öğretmenimizin bizim çocuklarımıza öğretmenlik yapmasını bekliyoruz. Öğretmenimizin anne ve baba rollerini yapmasını istiyoruz. Ben bir baba ve anne olarak işten eve geç ve yorgun geliyorum, çocuğuma anne ve babalık yapmakta zorlanıyorum deyip, anne ve baba rolünü de öğretmene yüklüyoruz. Öğretmenimizden ağabey ve kardeş olmasını da istiyoruz. Aklımıza gelebilecek her türlü toplumsal rolü öğretmene yükleyip, ondan sonra da kenardan seyredip, eğitim sistemimiz, okullarımız ve öğretmenlerimiz başarısız eleştirisini yapmaktan çok hoşlanıyoruz. Biz şimdi Milli Eğitim Bakanlığı olarak eğitim öğretim süreçlerinde öğretmenlerimiz kadar toplumun diğer kesimlerinin de bizim başarımızda veya başarısızlığımızda payı var. Bunu ben söylemiyorum. Çok sayıda araştırmada öğretmenin ve okulun, çocuklarımızın başarısıyla ilgili payını yüzde 50’nin üzerine çıkaran paylaşım görmedim. Geriye kalan yüzde 50, çocuğumuzun hayatının büyük çoğunluğunu geçirdiği toplumsal yaşamın diğer alanlarında gizli” dedi.


Bakan Tekin, “Üşenmedim hesapladım. 12 yıllık zorunlu eğitimi tamamlayan bir çocuğumuz, 18 yaşına geldiğini varsayarsak yaklaşık 160 bin saat civarında yaşamış oluyor. Bu 160 bin saatin ortalama 11 bin saatini okulda geçiriyor. Onun dışındaki kısmı toplumun diğer kesimi ve ailesiyle beraber geçiriyor. O zaman çocuklarımızın eğitim öğretim sürecinde öğretmenlerimiz kadar devreye sokmamız gereken diğer aktörler olduğunu da ihmal etmememiz lazım. Bu yıl aileleri de işin içerisine katacak bir dizi etkinliği hayata geçiriyoruz. Çocuklarımızın okuma alışkanlıklarımızın zayıf olduğunu düşünüyorsak, gelin hep beraber evimizde çocuklarımıza örnek olalım, öğretmenlerimizin işini kolaylaştıralım. Çocuklarımızla akşamları okuma saati yapalım. Kitap okuma saatleri yapalım. Hep beraber çaba sarf edelim. Bu ve benzeri önermelerle işbirliği sürecine velilerimizi de dahil etmek istiyoruz. İnşallah bunda başarılı oluruz” dedi.


Türkiye’nin Adalet ve Kalkınma Partisi ile birlikte bambaşka bir noktaya geldiğini dile getiren Tekin, “Özellikle din ve dini inanç, ibadet hürriyeti özelinde söylemek istiyorum. Bu salona baktığımda hemen hemen büyük çoğunluğun 2002 Türkiye’sini hatırlayabilecek yaşta olduğunu görüyorum. Fakat çok çabuk unutuyoruz. Yaşadıklarımız, gördüklerimizi sık sık hafızalarımızda canlandırmamız gerekiyor. 2013-2014 yılında 4 binin üzerinde öğretmen arkadaşımızı çıkartılan bir yasal düzenlemeyle tekrar ailemize aldık. Bunlar kimdi; 2002 öncesi sadece başörtüsü taktıkları için memuriyet hakları ellerinden alınan, disiplin suçuyla ihraç edilen kişilerdi. Bu salonda çok sayıda başörtülü arkadaşımız var. Ben yıllarca üniversitede öğretim üyeliği yaptım. Anadolu’nun muhafazakar illerinde de çalıştım. Bırakın kamu görevlisi olarak üniversitenin konferans salonunda bu kadar başörtülünün konferansı dinlemeye dahi müsaade edilmediğini yaşadık. Üniversitenin Tıp Fakültesi Hastanesinde poliklinik hizmeti almak isteyen insanlara başörtüsü ile kamusal alanlara girmek yasak cevaplarının yaşandığı bir Türkiye yaşandı. Bunlar şimdi yok tabii. O zamanlar elektrik faturalarını ödemek için TEDAŞ’ın önünde kuyruğa girerdik. Benim çalıştığım il için söylüyorum, TEDAŞ’ın önünde kuyruk beklerken yağmur sebebi ile salonun içerisine girenlerden başörtülü olanların salonun dışarısına çıkartıldığı bir Türkiye yaşandı. Elektrik faturası ödemek için beklerken ’Burası kamusal alan, dolayısıyla burada başörtüsü ile duramazsın’ denilen bir Türkiye yaşandı” ifgadelerini kullandı.


28 Şubat sürecine de değinen Bakan Tekin, “İmam Hatip Lisesinde çalışırken görevli olduğu pansiyondaki öğrencileri sabah namazına kaldırdığı için irticacı olduğu gerekçesiyle ilişki kesilen öğrencilerimiz oldu. Ben o yüzden Cumhurbaşkanımıza ve Türkiye’yi dini ibadet özgürlüğü anlamında dünya standartlarında bir ülke yapmaya çalışan bütün AK Parti camiasına ve buna katkı veren herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Unutmamız gereken dönemlerdi. Biz şimdi burada din eğitimini çalışırken, din eğitimi ile ilgili konuşurken Türkiye’nin bu konuda yaşadığı tecrübeyi ihmal etmemek ve görmezden gelmemek lazım. Bu anlamda atılan adımları ve bu adımları atanlara şükran duygularımızı beslememiz lazım. Dini inanç ve ibadet hürriyeti olarak bu ülkede yaşadığımız tek sorun başörtüsü sorunu değildi. Onun dışında çok farklı sorunlar da yaşadık. Mesela İmam Hatip Lisesi mezunu olmak bir problemdi. 2006 yılında Boğaziçi Üniversitesinde doçentlik mülakatına girdiğimde jüri üyelerinin ’Sen İmam Hatip mezunusun’ dedikleri halen kulaklarımda. Yayın dosyanıza, ürettiklerinize ve akademik çalışmalarınıza bakma zahmetinde bulunmadan ’Ama siz İmam Hatip mezunusunuz’ diyerek refüze edildiğimiz bir Türkiye yaşadık. Çocuklarını İmam Hatip’e götüren ailelerimizin yaşadıkları bir kat sayı zulmünü bu ülke gördü. Sadece lise tercihinden dolayı muadillerinden çok daha geri koşullarda rekabet etmelerine zorlandığı bir ülkede yaşadık. Bugün çok şükür Türkiye’de dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, dünyanın neresinde tartışılırsa tartışılsın rahatlıkla şunu söyleyebileceğimiz bir Türkiye var; evrensel laiklik anlayışıyla bağdaşır, dini inanç ve ibadet hürriyetlerinin bütün vatandaşlar için özgürce sağlandığı bir Türkiye var. Bunu göğsümüzü gere gere söyleyebilecek noktadayız” diye konuştu.


Bakan Tekin, “İlahiyat fakültelerinden mezun çocuklarımız şu ana Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde yaklaşık 13 farklı dersi veriyor. Bir öğretmenimiz 13 farklı dersin uzmanı gibi kabul ediliyor. Ben bunun değişmesi gerektiğini düşünüyorum. İlahiyat fakültelerinin bu anlamda bölümleşmesi ve uzmanlaşması gibi dolayısıyla bizim istihdam ettiğimiz öğretmen arkadaşlarımızın da spesifik derslerde uzman olup, o derslerde örnek olarak Kur’an-ı Kerim ve tesfir bir grup, İslam düşüncesi ve İslam felsefesi başka bir grup olabilir. Bu alanlarda uzmanlaşmış, bu alanların pedagojik formasyon açısından uzmanı olan, bu alanlarda mitolojik bilgisi olan adaylar olarak yetişmesi gerektiğine inanıyorum. Aynı şekilde yaş grupları itibarıyla da ilkokullarda bu dersi veren kişiyle İmam Hatip Liseleri son sınıfta aynı dersi veren kişinin aynı eğitimden geçmesi için de yaşadığımız uzmanlaşma çağında biraz çağa adapte edilmesi gereken bir sorunmuş gibi gözüküyor. Bu ve benzeri gibi problemlerin tartışılacağı güzel bir çalıştay olmasını temenni ediyorum” dedi.


Programa Bakan Tekin’in yanı sıra Vali Numan Hatipoğlu, AK Parti Elazığ milletvekilleri Ejder Açıkkapı ve Prof. Dr. Erol Keleş, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, siyasi parti temsilcileri, akademisyenler, kurum müdürleri ve öğrenciler katıldı.



Milli Eğitim Bakanı Tekin: “Türkiye, Adalet ve Kalkınma Partisi ile birlikte bambaşka bir noktaya geldi”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Sporla hayata tutunan gazi Karakartal, 120 kilogramlık halteri kaldırarak azmin gücünü gösterdi Kırıkkale’de 19 Eylül Gaziler Günü’nde düzenlenen "Kahramanlar Sahada, Kalbimiz Onlarla" etkinliğinde, Gazi Ahmet Karakartal’ın 120 kilogramlık halter kaldırma gösterisi büyük beğeni topladı. Karakartal, Kuzey Irak’ta yaşadığı patlamadan sonra sporun hayatına nasıl yön verdiğini anlatarak diğer gazilere de ilham olmak istediğini söyledi. Kırıkkale’de 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından "Kahramanlar Sahada, Kalbimiz Onlarla" spor etkinlikleri düzenlendi. Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlikte, Gazi Ahmet Karakartal’ın 120 kilogramlık halteri kaldırarak yaptığı gösteri büyük beğeni topladı. Bazı gaziler ise etkinlikte bilek güreşi yaparak katılımcılara keyifli anlar yaşattı. Etkinlik kapsamında, Gençlik Merkezi Müzik Topluluğu’nun seslendirdiği şarkılarla davetliler eğlenceli vakit geçirdi. Ayrıca, bazı kursiyerler yağlı boya tekniğiyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü tabloya resmetti. Gençlik liderleri öncülüğünde de merkeze gelen öğrencilere voleybol ve masa tenisi gibi çeşitli oyunlar oynatıldı. 2018 yılında Kuzey Irak’ta PKK’lı teröristlerin tuzakladığı el yapımı patlayıcının (EYP) infilak etmesi sonucu gazi olan Ahmet Karakartal, yaşadığı zorlu süreci ve sporla hayata nasıl tutunduğunu İHA’ya anlattı. Karakartal, patlama sonucu sol diz üstü ve sağ diz altı amputasyon yaşadığını belirterek, "O günden bugüne tedavi süreçlerimiz oldu. Hayata tutunmaya çalıştık ve kendimi sporda buldum. Spor salonuna gitmeye başladıkça, spor yapmaktan keyif aldığımı fark ettim ve adeta kendi benliğimi buldum" diye konuştu. Gençlik ve Spor Müdürü Hamza Güneş’in önerisiyle paralimpik halter branşına yöneldiğini söyleyen Karakartal, bu spora olan ilgisinin gün geçtikçe arttığını ifade etti. Bedensel Engelliler Türkiye Halter Şampiyonası’nda 2’nci olan Karakartal, "Ankara’da düzenlenen yarışma atmosferini gördüğümde daha fazla çalışmaya karar verdim. Çünkü engel sadece kafadadır. İnsan istedikten sonra yapamayacağı bir şey yoktur" diyerek, azminin altını çizdi. Gazi Ahmet Karakartal, spor yaparak diğer gazilere ilham vermeyi amaçladığını ifade ederek, "Burada biri görüp ilham alır ve hayatına bir yön verebilir. O niyetle buradayız ve gösterimizi yaptık" dedi. Vali Yardımcısı Ahmet Ferhat Özen, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Ali Durmuş, Gençlik ve Spor İl Müdürü Hamza Güneş, AK Parti İl Başkanı Engin Pehlivanlı, gösteri sonrası gazi Karakartal’ı ve etkinliğe katkı sunan görevlileri tebrik etti.
İstanbul PFDK’dan Edin Visça’ya 2 maç men cezası Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Trabzonspor-Beşiktaş maçında kırmızı kart gören bordo-mavili futbolcu Edin Visça’ya 2 maç men cezası verdi. Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) resmi internet sitesinden açıklanan PFDK kararları şöyle: "Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun 19.09.2024 tarih ve 10 sayılı toplantısında almış olduğu kararlar aşağıda belirtilmiştir. 1 - Gaziantep Futbol Kulübü’nün, 14.09.2024 tarihinde oynanan Sivasspor - Gaziantep FK Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde misafir kulüp olduğu müsabakada ilk kez gerçekleştirilmesinden dolayı ihtar cezası ile cezalandırılmasına, FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan misafir tribün A blokta yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki misafir kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, Aynı müsabakada Gaziantep Futbol Kulübü’nün, takım halinde sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle 40 bin 500 TL para cezası ile cezalandırılmasına, 2 - Galatasaray’ın, 14.09.2024 tarihinde oynanan Galatasaray - Çaykur Rizespor Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan kuzey tribün 106-206, güney tribün 119-120 numaralı bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, 3 - Samsunspor’un, 14.09.2024 tarihinde oynanan Samsunspor - Konyaspor Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan güney üst tribün 204 ve 205 numaralı bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, 4 - Bodrum FK’nın, 14.09.2024 tarihinde oynanan Bodrum FK - RAMS Başakşehir Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde ev sahibi kulüp olduğu müsabakada ilk kez gerçekleştirilmesinden dolayı ihtar cezası ile cezalandırılmasına, FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan maraton tribün E ve D numaralı bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, Aynı müsabakada Bodrum FK sporcusu Alfredo Kulembe Ribeiro’nun, rakip takım sporcusuna yönelik ciddi faulü nedeniyle 2 resmi müsabakadan men cezası ile cezalandırılmasına, 5 - RAMS Başakşehir sporcusu Dimitrios Pelkas’ın, 14.09.2024 tarihinde oynanan Bodrum FK - RAMS Başakşehir Trendyol Süper Lig müsabakasında, rakip takım sporcusuna yönelik ciddi faulü nedeniyle 2 resmi müsabakadan men cezası ile cezalandırılmasına, 6 - Trabzonspor’un, 15.09.2024 tarihinde oynanan Trabzonspor - Beşiktaş Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan kuzey kale arkası alt tribün J-I, güney kale arkası alt tribün J-I, doğu alt tribün J numaralı bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, Aynı müsabakada Trabzonspor sporcusu Edin Visça’nın, rakip takım sporcusuna yönelik ciddi faulü nedeniyle 2 resmi müsabakadan men cezası ile cezalandırılmasına, 7 - Kayserispor Kulübü Başkanı Ali Çamlı’nın, 15.09.2024 tarihinde oynanan Kayserispor - Eyüpspor Trendyol Süper Lig müsabakasında, müsabaka öncesinde akredite edilmediği alanlarda bulunmasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle ihtar cezası ile cezalandırılmasına, 8 - Fenerbahçe’nin, 15.09.2024 tarihinde oynanan Kasımpaşa - Fenerbahçe Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde misafir kulüp olduğu müsabakada 3. kez gerçekleştirilmesinden dolayı 210 bin TL para cezası ile cezalandırılmasına, FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan misafir tribün kale arkası kapalı G VE F bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki misafir kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, Fenerbahçe’nin, taraftarlarının neden olduğu FDT’nin 53/8. maddesi kapsamındaki çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle 780 bin TL para cezası ile cezalandırılmasına, 9 - Antalyaspor’un, 16.09.2024 tarihinde oynanan Antalyaspor - Adana Demirspor Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan kuzey kale arkası alt kat tribün kuzey alt C blokta yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, Aynı müsabakada Antalyaspor idarecisi Levent Ördel’in, müsabaka sonrasında akredite edilmediği alanlarda bulunmasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle ihtar cezası ile cezalandırılmasına, Aynı müsabakada Antalyaspor görevlisi Ahmet Karaağaç’ın, müsabaka sonrasında akredite edilmediği alanlarda bulunmasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle ihtar cezası ile cezalandırılmasına, 10 - Adana Demirspor’un, 16.09.2024 tarihinde oynanan Antalyaspor - Adana Demirspor Trendyol Süper Lig müsabakasında, teknik sorumlusunun müsabaka sonrası yapılan flaş röportaja katılmamasından dolayı Süper Lig ve TFF 1. Lig Yayın Talimatı’nın 8/5. ve 8/8. maddelerine aykırı eylemi nedeniyle aynı talimatın 8/13. maddesi uyarınca 150 bin TL para cezası ile cezalandırılmasına, Aynı müsabakada Adana Demirspor teknik sorumlusunun basın toplantısına katılmamasından dolayı Süper Lig ve TFF 1. Lig Yayın Talimatı’nın 9/2. maddesine aykırı eylemi nedeniyle aynı talimatın 9/7. maddesi uyarınca 150 bin TL para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir."