ÇEVRE - 28 Temmuz 2024 Pazar 09:31

Küresel ısınma arıcıları vurdu, rekoltede bin tondan 500 tona düştü

A
A
A

Elazığ’da küresel ısınmaya bağlı olarak meteorolojik hafızanın değişmesi ve ekstrem olaylar, arıcıları da vurdu. Ağustosta olması gereken bal sağımı aşırı sıcaklıklar ve mevsim kaymalarından dolayı temmuzda başlarken rekoltede yüzde 50 düşerek bin tondan 500 tona geriledi. Bir yıl boyunca emeklerinin karşılığın almak için bal sağımına başlayan arıcılar umduğunu bulamadı.

Küresel ısınmanın oluşturmuş olduğu iklim değişikliği günümüzde ekstrem meteorolojik olaylar yaşanmasına sebep oluyor. Aşırı sıcaklar, toz taşınımı, ani yağışlar, gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkı gibi birçok meteorolojik olay, en çokta arı ve arıcıları etkiledi. Ağustosta olması gereken bal sağımı aşırı sıcaklardan ve mevsim kaymalarından dolayı bu yıl temmuz ortalarında başlarken buda rekolteyi büyük ölçüde vurdu. Elazığ’da bin 200 aktif arıcı 100 bin kovanda yılda bin ton bal rekoltesi elde ederken, bu yıl yüzde 50 düşüş ile 500 tona geriledi. Hasat zamanının ağustosta olması gerekirken temmuz ortalarında başladığını dile getiren Elazığ Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kimyager Fırat Canbay, hasadın bu süreçlerde yapılmasının polen ile nektar akımındaki zaman aralığının daralmasına ve böylelikle rekoltenin düşmesine neden olduğunu söyledi.

Arıcıların emeklerini almaya başladıklarını dile getiren Elazığ Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kimyager Fırat Canbay, “Geçmiş yıllara baktığımız zaman bu hasat dönemi Ağustos ayının içerisinde seyretmekteydi. Ama geldiğimiz süreçte bu yıl içerisinde temmuzun ortaların başladı. Bölgemizde bizlere kayıtlı olan bin 200 yetiştirici bulunmaktadır. Kovan varlığı ise 100 binin üzerindedir. Bölgemizdeki bal miktarımıza baktığımızda ortalama bin ton bal üretimi vardı. Geldiğimiz noktada 500 tonlara düştü. Bunun da en önemli sebeplerinden bir tanesi küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği ve meteorolojideki ekstrem olaylar oldu. Hasadın bu süreçlerde yapılması, polen ve nektar akımındaki zaman aralığının daralmasına neden oldu. Zaman aralığının daralması verim düşüklüğünün en büyük etkilerinden bir tanesidir” dedi.

"Sürdürebilirlikte kritik bir eşik noktasındayız"

Elazığ bölgesinde son 5 yıldır meteorolojik hafızanın bozulmasından dolayı verim düşüklüğü ile karşı karşıya olduklarını dile getiren Canbay, “Bu sorun gittikçe kronik hale gelmeye başladı. Sürdürebilirlikte kritik bir eşik noktasındayız. Bu kritik eşik gerçekten 5 kilonun altına düşerse buradaki arıcılık sektöründeki sürdürebilirliği olumsuz olarak etkileyecektir. Arıcılık sektörü tamamen doğa ile temaslıdır. Sektöre doğanın katkısı yüzde 75 ve yetiştiricinin katkısı ise yüzde 25’dir. Doğa ne kadar güçlü olursa ve seyrinde devam ederse verime olumlu olarak etkisi altına alır. Maalesef bu bölgede doğada olumsuzluklarla karşı karşıya kaldık. Özellikle ilk bahar ayını bölgede verimli olarak geçirmedik. İlkbahar verimli geçerse arı kolonileri güçlü olur. Ama ilkbahar kurak geçti. Mayıs ayında ise tamamen yağışlarla karşı karşıya kaldık. Dolasıyla bu bölgelerdeki nektar akımı haziran ayında başlar temmuzun sona kadar devam ederdi. Bölgenin hafızasına baktığımızda toz taşınımı, aşırı sıcaklar ve ani yağışlar söz konusu olmazdı. Geldiğimiz noktada özellikle bu yıl ani yağışlar ve aşırı sıcaklar ile karşı karşıya kalınca verimin ve rekoltenin düşüşüne, arıcılıktaki sürdürebilirliği de olumsuz olarak etkileme sebep oldu” diye konuştu.

"Arı olmazsa insan, tarım ve doğa olmaz"

Arıcı Emin Yaylaz ise “Yarı gezgin arıcıyım. 2009’da 8 kovan ile başladım. 15 yıldır arıcıyım. Şuan 200 küsur kovanım var. Bu sene gerçekten çok kötü geçti. İlk defa kovanlarıma kat atmadım. Yağmurlar, rüzgarlar, toz taşınımı, sıcakların fazla olması ve gecelerin çok soğuk olması, ani hava değişimleri nedeniyle verim düştü. Şuan doğadaki nektar kurudu. Arı bundan faydalanamadı ve buda biz kötü yansıdı. İlkbahar da kötü geçti. Arıda mevcudu koruyamadık ve bal için hazırlayamadık. Buda kötü bir yıl olarak geçti. İnşallah bundan sonra böyle bir yıl yaşamayız. Daha güzel yıllara görürüz. Böyle giderse arıcılık kötü durumlara gidecek. Arı olmazsa insan olmaz, tarım ve doğa olmaz. Her şeyin başı arıdır” şeklinde konuştu.

Kamil Can Kılıç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Türkiye Diyanet Vakfı’ndan büyük kitap seferberliği Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) “Hediyem Kitap Olsun” kampanyasıyla 469 kütüphaneye 101 bin 930 kitap desteği sağlayarak binlerce öğrenci ve dezavantajlı bireye kitap hediye etti. Türkiye Diyanet Vakfı, bilginin ve okumanın kaynağı olan kitabı daha fazla kişiye ulaştırmak ve özellikle gençlerin kişisel gelişimine katkı sunmak amacıyla başlattığı “Hediyem Kitap Olsun” kampanyasıyla, yurt genelindeki 469 kütüphaneye kitap desteği sağladı ve kitaba erişimi olmayanları kitaplarla buluşturdu. Dünya Okuma Yazma Günü vesilesiyle bir açıklama yapan Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İzani Turan, “Yüce dinimiz okumaya, ilme ve ilim öğretene büyük önem vermiştir. Okumak, insanın hayata bakış açısını zenginleştirmenin yegane yoludur. Hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’in ilk emri ‘oku’ olmuştur. Vakfımız da bu anlamda başarılı çalışmalar gerçekleştirmektedir” ifadesini kullandı. Turan, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yürütülen "Hediyem Kitap Olsun" projesiyle okullarda eğitim gören öğrencilere, üniversitelere, Kur’an kurslarına, ihtiyaç duyulan kütüphanelere, gençlik ve kültür merkezlerine, cezaevlerine, İslam ile yeni tanışan ve bilinçlenmek isteyen bireylere, araştırmacılara, STK’lara, kurum ve kuruluşlara kitap ulaştırmak ve her yaş grubuna okuma bilinci ve alışkanlığı kazandırmak için çalıştıklarını belirtti. 100 binden fazla kitap hediye edildi Eğitimi daima öncelediklerinin altını çizen Turan, 2022 yılında hayata geçirilen "Hediyem Kitap Olsun" kampanyasının her geçen gün artan ilgi ve destekle sürdüğünü ifade etti. Turan, 48 ilde müftülükler ve TDV şubeleri iş birliğinde kurulan ’Hayır Çarşıları’ndan elde edilen gelirle 35 okul öncesi, 29 ilkokul, 67 ortaokul, 87 lise, 43 yetişkin kitaplığı olmak üzere toplamda 261 kuruma 68 bin 738 kitabın ulaştırıldığını söyledi. Turan, söz konusu kampanyayla toplamda 101 bin 930 kitap desteği sağlandığını belirtti. 7’den 70’e hitap eden proje Proje kapsamında farklı yaş gruplarına hitap eden geniş bir yelpazede kitaplar sunulduğunu kaydeden Turan, ‘Hediyem Kitap Olsun’ projesinin 15 ana kategori ve 55 alt kategoriden oluşan toplam bin 682 kitaba ev sahipliği yaptığını dile getirdi. Turan; çocuklar, gençler ve aileler için kitaplar, din eğitimi ve kültür eserleri, ilahiyat temel eserler, yabancı dillerde yayınlar ve irşat yayınları gibi çeşitli kategorilerdeki eserlerin, herkesin faydalanabileceği kapsamlı setler içerdiğini belirtti. Bu önemli projenin daha fazla kişiye ulaşmasını isteyen hayırseverler “KİTAP” yazıp 5601’e SMS göndererek 25 TL ya da "bagis.tdv.org" adresinden istedikleri miktarda bağış yaparak katkıda bulunabilecekler.
İstanbul Sarıyer’de kökünden kopan ağaç araçların üzerine devrildi, sürücüler korku dolu anlar yaşadı Sarıyer’de bir ağaç, kökünden koparak yoldan geçen araçların üzerine devrildi. Olayda yaralanan olmazken, araçlarda maddi hasar meydana geldi. Olay, saat 12.00 sıralarında Sarıyer Bahçeköy Adnan Menderes Caddesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, kuruyan bir ağaç, yoldan geçen 2 aracın üzerine devrildi. Ağacın devrilmesi sonucunda 34 BS 9717 Mercedes marka aracın camının çatlaması sonucu hasar oluştu. 34 BOB 354 plakalı Skoda marka diğer araçta ise ufak çizikler meydana geldi. Diğer ağaç da riskli bulunması sebebiyle kesildi Yaşanan olay sonrası araç sürücüleri ve çevredeki vatandaşlar büyük korku yaşadı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine itfaiye ve polis ekibi geldi. Polis olay yerinde güvenlik önlemi alırken, bölgeye sevk edilen itfaiye ekiplerince devrilen ağaç yoldan kaldırıldı. Camı çatlayan diğer araç ise çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. Olayda şans eseri ölü ya da yaralı olmazken, devrilen ağaç yetkililer tarafından yoldan kaldırıldı. Ayrıca yola devrilen ağacın yanındaki diğer ağaç da riskli bulunması sebebiyle kesildi. “Ağaç araçların üzerine devrildi” Ağacın araçların üzerine devrildiğini gören Asiye İşleyen, “Benim burada sattığım fındıklarım vardı. Onları düzenledim ve arkaya doğru yürüdüm. Siyah araba ve hasar alan diğer araba karşılıklı şeritlerden gelirken ağaç birden siyah arabanın üzerine düştü. Siyah arabanın camı patladı. İçerisindeki bayanı arabadan indirdik, kendisi çok korkmuştu ve ayağına ufak bir parça gelmişti. Ağacın bu halde olduğunu biliyorlardı. Durumun böyle olduğu her yere söylendi” diye konuştu. “Kadını arabadan çıkarttıktan sonra yetkilileri aradım” Yetkilileri aradığını söyleyen Yılmaz Eğbil ise, “Ben aşağıya yürüyordum ve ağacın birden siyah arabanın üzerine devrildiğini gördüm. İçerisinde kadın vardı onu dışarı aldık, kadın çok kötüydü. Ağacın böyle olduğu biliniyordu biz haber vermiştik devrilmeden önce bunu belediyede biliyor, muhtarımıza bile söyledik. Ormancılara söylediğimizde elimizden bir şey gelmiyor dediler. Kadını arabadan çıkarttıktan sonra yetkilileri aradım. İtfaiye ekipleri olay yerine intikal ettiler” dedi. “Üzücü olan şey, daha önceden yetkililere haber verilmesine rağmen önlem alınmaması” Ağacın devrilmesiyle aracı zarar gören sürücü Muhammed Bayram, “İşim için Maslak tarafına gidiyordum. Aniden bir karartı gördüm ve ses duydum. Kaza yaptığımı, yandaki arabaya çarptığımı zannettim ve kenara çektim. Hanımefendinin aracında ciddi hasar vardı. Benim aracımın da sol tarafında hasar oluştu. Burada üzücü olan şey, daha önceden yetkililere haber verilmesine rağmen bu durum için önlem alınmaması. Bu yol boyunca birçok dönemeçte görüşü kesecek şekilde büyüyen ağaçlar var. Bu ağaçlardan kaçınmak için bazen yan şeride doğru da giriliyor. Bunların sürekli kontrol edilip görüşün açılması gerekiyor” diye konuştu.