GÜNDEM - 31 Ekim 2024 Perşembe 10:10

Kiloyla satıldığı tek il Elazığ: Vatandaşlardan palamuda yoğun ilgi

A
A
A
Kiloyla satıldığı tek il Elazığ: Vatandaşlardan palamuda yoğun ilgi

Elazığ’da balık sezonunun açılmasıyla birlikte vatandaşlar, en lezzetli ve yağlı döneminde olmasından dolayı palamudu tercih ediyor. Türkiye’de sadece Elazığ’da kilo ile satılan palamut, 180 liradan alıcı buluyor.


Elazığ’da balık sezonunun açılmasıyla birlikte tezgahlardaki balık çeşitleri de artmaya başladı. Havaların sıcak olmasından dolayı tezgahlarda bol balık çeşit olmamasına rağmen vatandaşların balığa olan rağbeti sürüyor. Balıkçılara gelen vatandaşların en çok tercih ettiği ürünlerin başında ise palamut balığı yer aldı. Vatandaşlar palamut balığının yanı sıra Elazığ’ın göl balık çeşitleri olan alabalık, sazan ve somon balığını da tercih ediyor. Türkiye’de sadece Elazığ’da kilo ile satılan palamut, yoğun ilgi görüyor.


Balık sezonunun açılmasıyla birlikte çeşitliliğin arttığını belirten balıkçı Ramazan Erdoğan, “Sezonun en çok tercih edilen balık türü şu anda Karadeniz palamudu. Şu an Karadeniz palamudu en lezzetli ve yağlı zamanındadır. Onun yanında hamsi çeşidimiz de artık yavaş yavaş gelmeye başladı. Fiyat olarak yüksekten geldi ama artık yavaş yavaş düşmeye başladı. Müşterilerin isteği var fakat halen bizim istediğimiz düzeyde değil. Bunun sebebi de burada hava güneşli olduğu zaman vatandaşlar balığı çok hatırlamıyor. Yağmur başlarsa havalar da biraz daha soğursa çeşitlilik artacaktır. Hamsinin pahalı olmasının sebeplerinden birisi de palamudun bol olmasıdır. Palamut hamsi ile beslenen bir balık çeşidi olduğu için tam sezonudur. Palamudun yanında Elazığ’ın sazan, alabalık ve somon balığımız en fazla ilgi gören balık çeşitleri arasındadır. Fiyatları günümüz şartlarına göre endekslersek aşırı bir pahalılık yok. 1 kilogram balık ücreti ile 3 kişilik bir aile çok rahat doyabiliyor. Geçen seneye oranla fiyatlarda yüzde 20’lik bir artış var. Diğer besin gruplarına göre balık fiyatları gayet normal. Bir kilo et parası ile 4-5 kilogram balık alabiliyorsunuz. Hava soğudukça balık çeşitleri daha fazla olacak bundan dolayı da fiyatlarda düşüş olacaktır” dedi.



Kiloyla satıldığı tek il Elazığ: Vatandaşlardan palamuda yoğun ilgi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Kula’daki magma odalarında jeotermal enerji potansiyeli Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgür Karaoğlu, Manisa’da 5 kilometre derinlikte keşfedilen magma odasının püskürme riski taşıdığı uyarısının ardından yeni bilgilendirmede bulundu. Türkiye’nin en genç volkanlarının yer aldığı Kula ilçesinde yer kabuğunun farklı derinliklerinde 8 magma odası keşfeden bilim insanları, yüzeye yakın olan en büyük magma odasının deprem gibi etkenlerle volkanik faaliyetleri başlatma riski bulunduğunu belirlemişti. Yürütücülüğünü Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nin yaptığı TÜBİTAK destekli projenin detaylarını ESOGÜ Gündem’e anlatan Prof. Dr. Karaoğlu, Kula volkanizmasını besleyen magma odalarını daha önce hiç uygulanmamış bir yöntemle görüntülediklerini, söz konusu bölgede pek çok magma odası tespit ettiklerini hatırlatarak şöyle konuştu: “Bu magma odaları oldukça büyük magma odaları. Magmayı yalnızca bir akışkan olarak düşünmemek gerekiyor. Burada yarı kayaç, yarı ergiyik durumda olduğunu düşündüğümüz ısıtıcı kaynaklar da var. Dizilimleri ve yüzeye yakınlığı itibariyle korkutucu gibi gelebilen bu magma odalarının oldukça faydalı çıktıları da var. Bunların en önemlisi Alaşehir grabeni ki Kula bölgesine yakın magma odalarından ısınan sıcak sularla termal tesisler işletiliyor. Yaptığımız çalışmalara göre Alaşehir, Kula, Salihli, Simav, Demirci gibi geniş alanlarda pek çok yerde irili ufaklı magma odaları var. Jeotermal sistem bu bölgede oldukça önemli ve biz magma odalarının bulunmasıyla bölgedeki jeotermal potansiyelin daha da artacağını düşünüyoruz.” “Ülkemizin enerji ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayacak potansiyele sahip olduğunu düşünüyoruz” İzlanda, Japonya ve Avrupa’nın pek çok ülkesini örnek gösteren Prof. Dr. Karaoğlu kızgın kuru kaya yönteminin Türkiye’de henüz uygulanmadığını kaydederek, “Bu yöntemin temeli yerin altındaki magma odalarının iyi tespit edilmesine ve onun üzerindeki rezervuarın çevrim davranışının iyi tespit edildiğine dayanıyor. İhtiyaç olduğu durumda bu yöntemin ülkemizin enerji ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayacak potansiyele sahip olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Ankara ATO Başkanı Baran: “2023 yılında Gayri Safi Milli Hasılamızın yüzde 1’ini madencilik sektörü oluşturuyor” Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, “2023 yılında 270 milyar liralık hacimle Gayri Safi Milli Hasılamızın yüzde 1’ini madencilik sektörü oluşturuyor. İhracatta da 5 milyar doları aşan bir düzey yakalamış durumda. Hammadde ve ürün olarak imalat sanayiine girdi sağlayan madencilik sektörü, birçok sektöre doğrudan yaptığı katkılarla ekonomiyi geliştiren özel bir sektör” dedi. ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde düzenlenen “MIS Madencilik Kongresi, İş Makineleri ve Ekipmanları Fuarı”nın açılışına katıldı. Kuzey Makedonya Ekonomi ve Çalışma Bakanı Besar Durmishi, Kuzey Makedonya’nın Ankara Büyükelçisi Jovan Manasijevski, ATO Meclis Başkanı Mustafa Deryal, Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, OSTİM OSB Başkanı Orhan Aydın, ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ali İhsan Güçlü, Meclis Başkan Yardımcısı Ali İhsan Özdemir, Global Enerji Derneği Başkanı Murat Dilek, OSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Ekinci, ATO üyeleri, sektör temsilcileri ve çok sayıda davetlinin yer aldığı programda konuşan Baran, madenlerin tarihten bu yana insanlık için önemine dikkat çekti. “Gayri Safi Milli Hasılamızın yüzde 1’ini madencilik sektörü oluşturuyor” Türkiye’nin madencilik açısından kısmen kendi kendine yeten ülkeler arasında yer aldığını kaydeden Baran, dünyada ticareti yapılan 90 madenin 70’inin Türkiye’de kaynak olarak bulunduğunu, bunlardan 22’sinin de ihraç edilebilir halde olduğunu söyledi. Baran, “2023 yılında 270 milyar liralık hacimle Gayri Safi Milli Hasılamızın yüzde 1’ini madencilik sektörü oluşturuyor. İhracatta da 5 milyar doları aşan bir düzey yakalamış durumda. Hammadde ve ürün olarak imalat sanayiine girdi sağlayan madencilik sektörü, birçok sektöre doğrudan yaptığı katkılarla ekonomiyi geliştiren özel bir sektör” diye konuştu. Türkiye’nin en zengin maden rezervinin bor olduğunu hatırlatan Baran, “Dünyadaki bor rezervinin yüzde 72’si ülkemizde bulunuyor. Dünyanın en çok mermer ve traverten ihraç eden ülkelerinden biriyiz. Çinko, bakır ve krom cevherlerimiz Çin’den Amerika’ya, İspanya’dan Hindistan’a kadar ihraç ediliyor” açıklamasında bulundu. Ankara madencilikte de öncü Ankara’nın madenlerin yanı sıra hammadde kaynakları bakımından da zengin ve sektörün öncüsü bir şehir olduğunu belirten Baran, “Trona başta olmak üzere çimento hammaddeleri, bentonit, kaya tuzu, kireçtaşı, kum-çakıl, sodyum sülfat ve mermer Ankara’nın zenginlikleri arasında yer alıyor” dedi. Baran, emek yoğun bir alan olan madencilik sektörünün doğrudan 150 bin, dolaylı olarak da 2 milyon kişiyi aşan istihdam sağladığını dile getirdi. Madencilik sektörünün çevre konularıyla da ilgili olduğuna dikkat çeken Baran, “İklim değişikliği konusunda kaygılar küresel düzeyde artıyor. Yeşil Mutabakat ve yeşil dönüşüm süreçlerinden en fazla etkilenecek sektörler arasında yer alan madencilik sektörünün, ihracat pazarlarımızda yaşanan değişim ve dönüşüme kayıtsız kalması mümkün görünmüyor. Sektörün öncüsü olan kuruluşlar, süreci yakından takip ediyor. Ülkemiz bir yandan yüksek katma değerli ürünlerin üretilmesi ve ihraç edilmesi hedefleri doğrultusunda emin adımlarla ilerlerken, diğer yandan çevreci ve çevreyi koruyarak üretim gerçekleştirmek için de önemli adımlar atıyor. Madenlerimizde yeni çevre normlarına uygun önlemler alınarak, üretim gerçekleştirilmesi bugünün sorunu gibi gözükse de bizim gelecek nesillere karşı en birinci sorumluluğumuz durumunda” ifadelerine yer verdi.
Aydın Karacasu’da üreticilere yeni destekleme modelleri anlatıldı Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hayata geçirilen yeni destekleme modelleri için sahaya inen Karacasu İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, düzenledikleri toplantılarla üreticileri bilgilendirdi. Tarımsal üretimin ve gıda arz güvencesinin sürdürülebilirliğinin sağlanması, üretim planlamasına katkı sağlaması, verim ve kalitenin artırılması, tarımsal üretimde çevreci yaklaşımların benimsenmesi ve uygulanan politikaların etkinliğinin artırılması hedefi ile bitkisel üretimde yeni destekleme modelleri hayata geçirildi. Bu çerçevede harekete geçen Karacasu İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri de yeni destekleme modellerinin daha iyi anlaşılması ve anlatılması için çalışmalarına başladı. İlçe genelinde gerçekleştirilen çalışmalar hız kesmezken bilgilendirme toplantıları düzenleniyor. Bu kapsamda ekipler, Karacasu ilçesinde üreticiler ile bir araya gelerek, yeni destekleme modeli hakkında çiftçileri bilgilendirdi, merak edilen soruları yanıtladı. Ayrıca toplantılarda tarımsal üretim planlaması konuları da görüşüldü. Konu ile ilgili Karacasu İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yapılan paylaşımda “İlçe Müdürlüğümüz personellerince Cuma Buluşmaları kapsamında köylerimizi ziyaret ediyor ve Tarımsal Üretim Planlaması ve Yeni Destekleme Modeli’ni çiftçilerimize anlatıyoruz. Esençay, Çamarası ve Alemler Mahallelerimizi ziyarette bulunduk. Programımız tüm mahallelerimizde devam edecektir" ifadeleri yer aldı.