ASAYİŞ - 19 Kasım 2024 Salı 22:11

Elazığ’da iki grup arasında bıçaklı kavga: 2 yaralı

A
A
A
Elazığ’da iki grup arasında bıçaklı kavga: 2 yaralı

Elazığ’da iki grup arasında çıkan bıçaklı kavgada 2 kişi yaralandı.


Olay, merkeze bağlı Rüstempaşa Mahallesi Zeytindalı Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, henüz bilinmeyen bir nedenle iki grup arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle olay bıçaklı kavgaya dönüştü. Kavgayı gören vatandaşların haber vermesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olayda yaralanan 2 kişi, sağlık ekiplerince yapılan ilk müdahalelerin ardından ambulanslarla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.


Polis ekipleri, olayla ilgili inceleme başlattı.



Elazığ’da iki grup arasında bıçaklı kavga: 2 yaralı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul UEFA Uluslar Ligi: Karadağ: 3 - Türkiye: 1 (Maç sonucu) A Milli Futbol Takımı, UEFA Uluslar B Ligi 4. Grup 6. maçında deplasmanda Karadağ’a 3-1 mağlup oldu. Milliler A Ligi için play-off oynayacak. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 50. dakikada Kerem Aktürkoğlu’nun ceza sahasına ortasında Yunus Akgün’ün kayarak yaptığı vuruşta top az farkla dışarı gitti. 55. dakikada Vukcevic’in ceza sahası içi sağ çaprazdan yaptığı vuruşta top kaleci Mert’te kaldı. 65. dakikada savunma arkasına sarkan Yunus Akgün kaleciyle karşı karşıya yaptığı vuruşta kaleci Nikic ayaklarıyla topu çeldi. 68. dakikada Arda Güler’in ceza yayı sağından kullandığı serbest vuruşta top az farkla üstten dışarı gitti. 72. dakikada Kenan Yıldız soldan ceza sahasına girerek pasını İsmail Yüksek’e aktardı. İsmail’in sert şutunda top uzak direk dibinden dışarı gitti. 73. dakikada Gasevic’in sol kanattan ortasında Krstovic kafayı vururken top Mert’in üzerinden ağlara gitti. 3-1 84. dakikada ceza yayı önünde topla buluşan Mert Müldür, rakibinden sıyrılarak sol ayağıyla yaptığı vuruşta top kaleci Nikic’te kaldı. Hakemler: Urs Schnyder, Marco Zürcher, Benjamin Zürcher Karadağ: Igor Nikic, Marko Tuci, Igor Vujacic, Nikola Sipcic, Marko Vukcevic, Milan Vukotic (Edvin Kuc dk. 69), Marko Jankovic, Stefan Loncar, Ognjen Gasevic (Driton Camaj dk. 86), Nikola Krstovic, Stevan Jovetic (Milos Brnovic dk. 83) Yedekler: Milan Mijatovic, Balsa Popovic, Milan Vusurovic, Robert Gjelaj, Stefan Mugosa, Vladimir Jovovic, Marko Bakic, Andrija Radulovic Teknik Direktör: Robert Prosinecki Türkiye: Mert Günok, Kaan Ayhan (Semih Kılıçsoy dk. 82), Merih Demiral, Emirhan Topçu (Samet Akaydin dk. 46), Eren Elmalı (Mert Müldür dk. 46), Orkun Kökçü, Okay Yokuşlu (İsmail Yüksek dk. 63), Yunus Akgün (Barış Alper Yılmaz dk. 74), Arda Güler, Kenan Yıldız, Kerem Aktürkoğlu Yedekler: Altay Bayındır, Uğurcan Çakır, Zeki Çelik, Enes Ünal, Bertuğ Yıldırım, Yasin Özcan, Doğucan Haspolat Teknik Direktör: Vincenzo Montella Goller: Nikola Krstovic (dk. 29, 45 ve 73) (Karadağ), Kenan Yıldız (dk. 37) (Türkiye) Sarı kartlar: Marko Jankovic, Nikola Sipcic, Nikola Krstovic, Stefan Loncar, Igor Nikic, Marko Tuci (Karadağ), Okay Yokuşlu, Kerem Aktürkoğlu, Merih Demiral, Barış Alper Yılmaz (Türkiye)
İstanbul Bayraktar TB3 SİHA, TCG ANADOLU’dan uçuş testini başarıyla tamamlandı Bayraktar TB3 SİHA, kısa pistli bir gemiden iniş ve kalkış yapmayı başaran ilk insansız hava aracı olarak dünya havacılık tarihine geçti. TCG ANADOLU Gemisi’nde gerçekleştirilen gemiden uçuş testi başarıyla tamamlanırken toplam uçuş saatinin 823 saat olduğu açıklandı.Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen silahlı insansız hava aracı Bayraktar TB3, kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş testini başarıyla tamamladı ve havacılık tarihinde bir ilke imza attı. Bayraktar TB3, TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden iniş ve kalkış yapabilen dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı oldu.Uçarak intikal ettiRampa testlerini başarıyla tamamlayan Bayraktar TB3 PT1 ve PT2 geçtiğimiz günlerde Edirne’nin Keşan ilçesindeki Baykar Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nden havalanarak Dalaman Hava Meydan Komutanlığı’na intikal etti. Burada sürdürülen çalışmalarda Bayraktar TB3 PT1, TCG ANADOLU’ya gece ve gündüz yakın uçuş gerçekleştirerek “Yaklaşma Testlerini” sorunsuz geçti.Tarihi testAçık denizden gemi üzerindeki testlerini tamamlayan Bayraktar TB3 PT2 ise 19 Kasım’da TCG Anadolu’nun 12 derece eğimli rampaya sahip kısa pistinden başarıyla havalandı. Ege ve Akdeniz’in buluşma noktasında 46 dakikalık test uçuşu gerçekleştiren Bayraktar TB3, ardından aynı kısa piste hiçbir iniş destek ekipmanı kullanmadan başarıyla iniş yaptı. Gerçekleştirilen test uçuşuyla hem havacılık hem de denizcilik tarihinde yeni bir dönemin kapıları aralandı.Yerli motor ile en yükseğeBayraktar TB3 SİHA, 25 Haziran 2024’te Edirne’nin Keşan ilçesindeki Baykar Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde gerçekleştirilen uçuşta 36.310 feet irtifaya çıktığı Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, böylece kritik bir eşiği daha geçti. Milli havacılık tarihimizin irtifa rekoru ise 45 bin 118 feet ile Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA’ya ait bulunuyor.Rampa testlerini başarıyla tamamladıBayraktar TB3 SİHA, Tekirdağ Çorlu’da başlayan ve Edirne’nin Keşan ilçesinde bulunan Baykar Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde devam eden testlerde ilk kez 1 Haziran 2024’te rampadan havalandı. Keşan’da Bayraktar TB3’ün konuşlandırılacağı TCG Anadolu’nun güvertesindeki şartlar ile aynı özelliklerde inşa edilen pistte 12 derece eğime sahip bir rampa bulunuyor. Test kampanyası başarıyla ilerleyen Bayraktar TB3, başarılı rampa testleriyle birlikte gemiye çıkmaya hazır hale geldi.Toplam uçuş 823 saatBayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 823 saat havada kaldı. Milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde ise yere inmeden 32 saat havada kaldı ve gökyüzünde 5.700 km yol katetti.Milli SİHA, milli kameraBayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi.Deniz aşırı güç çarpanıBayraktar TB3 SİHA, katlanabilen kanat yapısının yanı sıra sahip olacağı kabiliyetler ile sınıfındaki lider insansız hava aracı olacak. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Böylece keşif-gözetleme, istihbarat ve taşıdığı akıllı mühimmatlar ile taarruz görevlerini deniz aşırı hedeflere karşı icra ederek Türkiye’nin caydırıcı gücünde çarpan etkisi sağlayacak.İhracat şampiyonuBaşlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83’ünü ihracattan elde etti. 2023’te 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Baykar, ülkemizdeki tüm sektörlerde en çok ihracat gerçekleştiren ilk 10 firma arasında yer aldı. İhracatın Şampiyonları Ödülü alan Baykar, 2021, 2022 ve 2023 yıllarında Savunma Sanayi Başkanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Dünyanın en büyük insansız hava aracı şirketi olan Baykar’ın halihazırda imzalanan sözleşmelerinin yüzde 97.5’i ihracat kaynaklı gerçekleşti. Bayraktar TB2 SİHA için 34 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 10 ülke ile olmak üzere toplam 35 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.
Ankara Bakan Memişoğlu: “(Yenidoğan Çetesi) Organize suç örgütü fiilen 26 Nisan tarihinde çökertildi” Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, 26 Nisan tarihinde Yenidoğan Çetesi’ne yönelik gerçekleştirilen operasyonlar sonucu gözaltına alınan şüphelilerin büyük bir bölümünün tutuklandığını belirterek, “Dolayısıyla, organize suç örgütü fiilen 26 Nisan tarihinde çökertildi” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonda bakanlık bütçesinin yanı sıra Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları da görüşüldü. Bütçe görüşmelerinin ardından Bakan Memişoğlu, komisyonda yer alan milletvekilleri tarafından kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Bakan Memişoğlu, 2016 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından yenidoğan konusunda yürütülen bir soruşturmanın İstanbul İl Sağlık Müdürü olarak kendisi tarafından kapatıldığı iddialarına değinerek, “Bahse konu soruşturma, Ocak 2016 tarihinde bir elektronik mesaj ihbarı ile başlatılıyor ve bakanlıkça başdenetçi görevlendiriliyor. Başdenetçi, elde ettiği bilgi ve belgeler ile görevlendirdiği uzman bilirkişinin raporu doğrultusunda tamamladığı soruşturma dosyasını, 17 Kasım 2016 tarihinde Sağlık Bakanlığı Denetim Hizmetleri Başkanına sunuyor. Dosya içeriğinde bulunan bilirkişi raporunda ‘mevcut kayıtlara göre yenidoğan döneminde yapılan tedavilerin bebeklere zarar verdiğine dair bir bulguya rastlanılmadığı’ ifade ediliyor. Müfettiş raporunda ise ‘bebeklerin tedavilerden zarar görmedikleri anlaşıldığından herhangi bir işleme gerek olmadığı’ şeklinde bir kanaat belirtiliyor” dedi. “Bakanlık merkez teşkilatı tarafından yürütülen operasyonun il müdürlüğü tarafından katılabileceğini düşünmek cahilliktir” Memişoğlu, 28 Kasım 2016 tarihinde de bakanlık müsteşarlığı tarafından onay alınarak soruşturmanın tamamlandığını ifade ederek, “Aynı konuda, baş denetçi tarafından; yüksek tedavi faturaları çıkarıldığı iddialarının SGK tarafından, bazı doktorların özel hastanelerde mevzuata aykırı nöbet tuttuğu iddialarının da Türk Tabipler Birliği tarafından incelenmesi gerektiğine dair suç duyurusu yapılıyor. Hal böyle iken; bu soruşturmanın, Ekim 2016’da il sağlık müdürlüğüne atanmam dolayısıyla kapatıldığını iddia etmek, en hafif tabirle vicdansızlıktır. Bakanlık merkez teşkilatı tarafından yürütülen bir soruşturmanın, İl Müdürlüğü tarafından kapatılabileceğini düşünmek de olsa olsa cahilliktir” diye konuştu. “2002 yılında bebek ölüm hızı, bin canlı doğumda 31,5 iken 2023’te bu oran, 9,8’e düşürülmüştür” Yenidoğan yoğun bakım üniteleri başta olmak üzere özel sağlık tesislerine yönelik denetim yapılmadığı iddialarını da cevaplayan Memişoğlu, “Sağlık otoriteleri, bebek ölüm hızını, ülkelerin gelişmişliğini gösteren en önemli parametrelerden biri kabul ediyor. 2002 yılında bebek ölüm hızı, bin canlı doğumda 31,5 iken 2023’te bu oran, 9,8’e düşürülmüştür” şeklinde konuştu. Bakan Memişoğlu, 2009 yılından bu yana 1 yaşına kadar hayatını kaybeden tüm bebek ölümlerinin ve nedenlerinin uzmanlar ve sağlık yöneticileri tarafından incelendiğini, yapılan incelemeler sonucunda herhangi bir usule aykırılık tespit edildiği taktirde ise bakanlık tarafından ilgili makamlara bildirildiğinin altını çizdi. “2024 yılında 54 bin 885 denetim gerçekleştirildi” Tüm özel sağlık kuruluşlarının her yıl en az 1 kez denetlendiğini söyleyen Bakan Memişoğlu, “Denetim ekiplerimiz, sadece 2024 yılında özel sağlık tesislerine yönelik yaklaşık 46 bini olağan, 6 bini olağan dışı ve 3 bini süre sonu olmak üzere toplam 54 bin 885 denetim gerçekleştirdi. Bu denetimler neticesinde aykırılık tespitlerine göre faaliyet durdurma, idari para cezası ve suç duyurusunda bulunuldu” bilgisini paylaştı. “Bu aşağılık örgütü delillendirmekte özel yöntemlere başvurduk” Yenidoğan Çetesi’nin hayatın olağan akışında akla hayale gelmesi güç ve canice bir hadise olduğunu vurgulayan Memişoğlu, “Bu aşağılık örgütün eylemlerinde olduğu gibi, delillendirmekte güçlük çekilen durumlarda, olağan denetim usullerinin yanı sıra özel yöntemlere de başvurmak gerekiyor. Biz de burada tam olarak bunu yaptık. Sağlık müdürlüğümüz, kolluk birimlerimiz ve yargı mercilerince tam bir eş güdüm içerisinde çalışarak bu çeteyi çökerttik. Her halde bundan rahatsız olanlar oldu ki; üzerimize insafsızca bir saldırı başlattılar” açıklamasında bulundu. “5 Mayıs 2023 tarihli yazımızla adli soruşturmanın başlatılması bizim tarafımızdan sağlandı” Sağlık Bakanlığı’nın yenidoğan bebek ölümlerine seyirci kaldığı iddialarının da gerçeği yansıtmadığına dikkati çeken Bakan Memişoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “220 bin meslektaşımızın hatta 1,5 milyon sağlık çalışanımızın zan altında bırakılması büyük bir haksızlıktır. Bizlere düşen yanlış yapanları, yasa dışı yollara sapanları, suç işleyenleri bulmak ve onlara gerekli cezaları verip sistem dışına çıkartmaktır. İddialar karşısında, klasik denetim usullerinin yeterli olamayacağı kanaati ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü’yle irtibata geçerek 5 Mayıs 2023 tarihli yazımızla adli soruşturmanın başlatılması bizim tarafımızdan sağlandı. İstanbul Büyükçekmece Başsavcılığınca gizlilik kararı çerçevesinde yürütülen soruşturma kapsamında, kolluk birimlerince teknik ve fiziki takip de dâhil olmak üzere etkin bir soruşturma yürütüldü. Emniyet makamları belirli zamanlarda İl müdürlüğümüzle irtibata geçerek, teknik takibin etkinliğini arttırmak amacıyla eş zamanlı ve olağanüstü denetimler yapılmasını istediler. Bu çerçevede ilk eş zamanlı olağan dışı denetim, 25 Eylül 2023 tarihinde özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım servislerine yönelik gerçekleştirildi ve ortaya çıkan bulguları değerlendirmek üzere Yenidoğan Yoğun Bakım Denetim Değerlendirme Komisyonu kuruldu.” Komisyonun kurulmasının ardından özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım servislerine yönelik eş zamanlı ’olağan dışı’ denetim yaptıklarını aktaran Memişoğlu, “31 Ekim 2023, 16 Kasım 2023, 29 Kasım 2023, 16 Ocak 2024, 26 Ocak 2024, 08 Şubat 2024 ve 09 Şubat 2024 tarihlerinde 7 ayrı eş zamanlı olağan dışı denetim daha gerçekleştirdik. Bu denetimlere ilişkin tutanakları İstanbul İl Emniyet müdürlüğüne gizlilik içinde gönderdik” şeklinde konuştu. “Organize suç örgütü fiilen 26 Nisan tarihinde çökertildi” Bakan Memişoğlu, bakanlık talebiyle başlatılan adli soruşturmanın ilgili savcılık makamınca gizlilik içerisinde yürütüldüğünü söyleyerek, “Bakanlığımız, tape kayıtları ve dijital materyal verilerine, çete operasyonu yapıldıktan çok daha sonra vakıf oldu. Tape kayıtları, 9 Mayıs tarihinde diğer belgelerle birlikte savcılık makamı tarafından bakanlığımız müfettişleriyle paylaşıldı. Şüphelilere ait telefon ve bilgisayar imajlarından alınan ve Whatsapp yazışmaları gibi en can alıcı bulguların yer aldığı dijital meteryallere ise 3 Eylül tarihinde müfettişlerimizce ulaşıldı. Tekrar hatırlayalım, bu organize suç örgütüne yönelik operasyon 26 Nisan’da yapılmıştı ve bu operasyon sonucunda 26 Nisan tarihinde şüpheliler gözaltına alındı ve büyük bir bölümü tutuklandı. Dolayısıyla organize suç örgütü, fiilen 26 Nisan tarihinde çökertildi. Zaten iddianameye de yansıyan, ihmalli davranışla kasten adam öldürme suçlarının tamamı da 26 Nisan tarihi öncesinde gerçekleşmişti” dedi. “16 Eylül tarihli raporda; bebek ölümlerinde şüphelilerin sorumlu olduğu kanaati belirtildi” Bebek ölümlerine rağmen ilgili özel hastanelere işlem yapılmadığı iddiasına da değinen Bakan Memişoğlu, şu bilgileri paylaştı: “Soruşturmanın başladığı 5 Mayıs 2023 ile operasyonun gerçekleştirildiği 26 Nisan tarihleri arasında gizlilik kararı çerçevesinde yargı mercilerince bakanlığımıza soruşturma içeriğiyle ilgili herhangi bir belge paylaşımı yapılmadı. Soruşturmayı yürüten başsavcılıkça; 9 Mayıs tarihinde 3 bin 472 sayfalık polis fezlekesi, şüphelilerin savcılık ifadeleri, MASAK raporu ve ilgili diğer bilgi ve belgeler; 3 Eylül tarihinde ise şüphelilere ait telefon ve bilgisayarların Jandarma Kriminal Başkanlığı tarafından incelenmesi sonucunda elde edilen dijital materyaller, savcılık tarafından Müfettişlerimize teslim edildi. Bu arada başsavcılık tarafından bu organize suç örgütünün eylemleri ile bebek ölümleri arasında bir illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususunun müfettişlerce tıbbi görüş alınarak araştırılması ve sonucunun bildirilmesi ilk defa 28 Haziran tarihinde resmi yazı ile talep edildi. Müfettişlerimiz olağanüstü bir gayret ile binlerce sayfadan oluşan belge ve materyalleri inceledi. Alanında uzman üç hocamızdan oluşturulan bilirkişi heyetince gerekli tıbbi inceleme yapıldı. Bilirkişi tarafından hazırlanan 16 Eylül tarihli raporda; bebek ölümlerinde şüphelilerin sorumlu olduğu kanaati belirtildi. Böylece yolsuzluk, usulsüzlük, nitelikli dolandırıcılık başlıkları ile devam eden soruşturmada organize suç örgütünün eylemleri ile bebek ölümleri arasındaki illiyet bağı ilk defa resmen kurulmuş oldu. 28 Eylül tarihinde müfettiş incelemesini tamamlayarak raporu Teftiş Kurulu Başkanlığına teslim etti. Teftiş Kurulu raportörlerince, 5 bin sayfalık soruşturma raporu ve ekleri incelendi; raporun uygulanmasına dair onay 18 Ekim tarihinde alındı. İlgili raporda usulsüzlük tespit edilen özel hastanelerin kapatılması önerildi ve aynı gün bu hastaneler kapatıldı.” “Yeni yönetmelik, aile hekimlerinin ilaç yazma özgürlüğünü de ortadan kaldırmıyor” Bakan Memişoğlu, Yeni Aile Hekimliği Yönetmeliğine ilişkin yapılan eleştiriler hakkında, amaçlarının aile hekimliği sisteminin etkinlik ve verimliliğini arttırabilmek olduğunu ifade etti. Bu çerçevede bazı kesimler tarafından ‘Aile hekimleri bundan sonra ilaç yazamayacakmış; yazarsa maaşlarından kesinti yapılacakmış’ iddialarını ortaya atıldığını belirterek, “Bakın; size şu anda Türkiye’deki durumu olduğu gibi aktarayım: Bin kişiye düşen günlük antibiyotik kullanım miktarı, OECD ortalamasından 2,5 kat daha yüksektir. Gereksiz antibiyotik ve ilaç kullanımı, küresel bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Sağlık Bakanlığı olarak biz de bu duruma müdahale ettik. Şunu net bir şekilde ifade edeyim: Yeni yönetmelik, aile hekimlerinin tanı ve tedavisine asla müdahale etmiyor; ilaç yazma özgürlüğünü de ortadan kaldırmıyor. Burada asıl amaç, akılcı ilaç uygulamalarının teşvik edilmesidir. Aile hekimlerimiz ilaçlarını istedikleri gibi yazabilir. Bu noktada yeni yönetmelikte yer alan düzenlemelerle aile hekimlerimizin akılcı ilaç kullanımı teşvik edilmektedir. Ama bunu yaparken kesinlikle bir gelir kaybı ya da mali cezalandırma planlanmadı. Mevcut nüfusu ve ilaç kullanım durumuna göre, bir önceki döneme göre aynı oranı koruyan ya da daha düşük ilaç kullanımını sağlayan aile hekimlerimize, ilave bir teşvik ödemesi yapıyoruz” ifadelerine yer verdi. “Aile hekimlerimizin maaşında kesintiye gitmiyoruz” ‘Vatandaşların aile hekimine başvurmadan hastaneye gitmesi halinde, aile hekiminin maaşında kesinti olacağı’ iddiasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bakan Memişoğlu, “Vatandaşlarımızın hastaneye gitmelerini engellemediğimiz gibi bu nedenle aile hekimlerimizin maaşında kesintiye gitmiyoruz. Burada da ilave bir teşvik getirdik. Aile hekimimize kayıtlı nüfusun, bir önceki döneme göre hastaneye başvuru oranı düşerse veya aynı kalsa dahi, aile hekimimize ilave bir teşvik ödemesi yapıyoruz. Burada amaç, aile hekimi ile kayıtlı nüfus arasındaki bağın güçlendirilmesidir. Yeni yönetmelikle, vatandaşlarımızın seçtikleri aile hekimlerine yılda en az iki kez başvurmalarını istememizin temel nedeni de budur. Bu sayede sağlık sistemi üzerindeki yükün doğru şekilde dağıtılması hedeflenmektedir” açıklamasında bulundu. “14 bin 800 lira olan toplam teşvik miktarını, 44 bin 648 liraya çıkarttık” Bir başka yanıltıcı iddianın “hasta memnuniyet oranının, aile hekiminin maaşında kesintiye neden olacağı” iddiası olduğunu söyleyen Memişoğlu, “Bugüne kadar aile hekimlerimizin aldıkları teşvik ödemelerine İlaveten yeni teşvik ödemeleri almalarına imkân sağlıyoruz. Nitekim 14 bin 800 lira olan toplam teşvik miktarını, 44 bin 648 liraya çıkarttık. Aile hekimlerimiz ve vatandaşlarımız için son derece samimi ve yapıcı bir tutumla çıkarttığımız bu yönetmeliğin sahadaki uygulamasını da aynı hassasiyetle takip ediyoruz” cevabını verdi.