GÜNDEM - 12 Ekim 2024 Cumartesi 10:36

Elazığ’da bağbozumu heyecanı: Üzüm hasadı başladı

A
A
A
Elazığ’da bağbozumu heyecanı: Üzüm hasadı başladı

Elazığ’da, binlerce dönüm üzüm bağı bulunan Güzel Yalı köyünde bağbozumu heyecanı yaşanıyor. Üreticiler, mevsimlik işçilerle birlikte erken saatlerde hasat yaparak, toplanan üzümleri kasalara doldurup Türkiye’nin dört bir yanına ve yurt dışına göndermek için yoğun çaba sarf ediyor. Almanya’dan memleketi Elazığ’a gelen üreticilerden Özel Çelik, bölgenin potansiyelinin artırılması için büyük tüccar ve ihracatçıların çekilmesi gerektiğini vurgulayarak, tesis eksikliğinin ve çiftçilerin birlik olmamasının engel teşkil ettiğini belirtti.


Türkiye’de üzüm yetiştiriciliğinde sayılı illeri arasında yer alan Elazığ’da yaklaşık 120 bin dönüm üzüm bağı bulunuyor. Üzüm denince akla gelen Güzel Yalı köyünde de bağbozumuyla birlikte tatlı bit telaş başladı. Siparişleri yetiştirmeye çalışan üreticiler, bağlarda çalışan mevsimlik işçilerle erken saatlerde ürünlerin hasadına başlıyor. Toplanan üzümler kasalara konulup, kamyonlara yüklenerek, anlaşılan firmalar aracılığıyla Türkiye’nin birçok iline gönderiliyor. İlk olarak iç piyasaya giden üzümler ardından ihraç ediliyor.


Geçmişte sebze halındaki komisyon dükkanını bırakarak 2000 yılında Almanya’ya gittiğini, 2013’te Türkiye’ye dönerek üzüm üretimine başladığını dile getiren üreticilerden Özel Çelik, bölgedeki potansiyelin artması için büyük tüccar ve ihracatçıların buraya çekilmesi gerektiğini vurgulayarak, “İmkan sunmamız ve onlara hizmet vermemiz lazım. Ancak tesis yapma konusunda sıkıntı yaşıyoruz, bu da bizi üzüyor. Çiftçilerin birlik olmaması ise başka bir engel. Bir araya gelip fiyatı belirleyerek herkesin mutlu olduğu bir ticaret ortamı oluşturmak istiyoruz’’ dedi.


Almanya’dan memleketine dönüp üzüm üreticiliğine başladı


13 yıl Almanya’da kaldıktan memleketine dönüp üzüm üreticiliği yaptığını ifade eden Çelik, ’’Sebze halinde komisyon dükkanım vardı. Orayı bırakıp Almanya’ya gittim. 2000 yılında gittim, 2013 yılında döndüm. O tarihten 2024 yılına kadar bu işle iştigal ediyorum. Allah’a çok şükür kazancımız ve kalitemiz iyi. Ürün kalitesi ve verim olarak Türkiye’nin bir çok çiftçi bölgesinden iyiyiz diyebilirim. Ürünümüzü Türkiye’nin her yerine pazarlayabiliyoruz. Çünkü burası bir cazibe merkezi, kendine ait bir kliması, iklimi, toprak yapısından dolayı Kasım ayı bazen de ocak ayına kadar sarkabilen dalında kesimlerimiz var. Bölgemizde Türkiye’de kök başına en çok tonaj veren ürün çıkıyor. Ayrıca soğuk hava deposuna koymadan, dalından koptuktan sonra 15 bozulmayan cins üzüm de var. Yılın birinci ayında dalından üzüm koparılan tek bölgeyiz, diyebilirim. Buranın kendine ait bir kliması var” diye konuştu.


’’Büyük tüccar ve ihracatçıların bölgemize gelmesi için imkan sunmamız lazım’’


Büyük tüccar ve ihracatçıların bölgeye gelmesi için imkan sunulması gerektiğini vurgulayan Çelik, ’’Onlara hizmet vermemiz lazım. Hizmet vermek için de tesis olması lazım. Tesis yapmak istiyoruz ama yapamıyoruz. Bu bizi üzüyor. Çiftçilerin de birlik olmaması da bir engel. Bu da bizi daha rahat ve hızlı büyüyecekken önümüzü kapatan engel oluyor. Zulmetmeden, zulme uğramadan standardı koyabildiğimiz tüccar ve çiftçilerle bir araya gelip fiyatı belirlediğimiz ve herkesin mutlu olduğu bir ortamda ticaret yapmak istiyoruz” şeklinde konuştu.


“Bütün bölgelerin manav ve marketleri özellikle bizim üzümümüzün hasat zamanını bekliyor’’


Bölgede kırmızı, siyah ve beyaz renkte üzümlerin bulunduğuna dikkat çeken Çelik, ’’Beyaz üzümümüz, Elazığ Ağın beyazı olarak bilinir. Raf ömrü ve lif oranı çok yüksek. Çok lifli bir ürün olduğu için güneşe bıraktığınız zaman bile 10 gün boyunca tanede herhangi bir bozulma olmuyor. Ondan dolayı manav ve marketlerin çok tercih ettiği bir ürün. Bozulma oranı az olduğu için bütün bölgelerin manav ve marketleri özellikle bizim üzümümüzün hasat zamanını bekliyor. Onun haricinde siyah, öküz gözü cinsleri bizim bölgemizde yavaş yavaş azaldı ama köhnü dediğimiz siyah üzüm çok daha yoğunlukta. Onun da hasadı 11’inci aya kadar sarkabiliyor. Aynı şekilde kırmızı üzüm de 9 ile 11’inci ay arasında oluyor’’ dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Galatasaray, AZ Alkmaar’a konuk olacak Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi’nin 5. haftasında yarın deplasmanda Hollanda takımı AZ Alkmaar ile karşı karşıya gelecek. UEFA Avrupa Ligi’nin 5. haftasında Galatasaray, yarın TSİ 20.45’te AZ Stadyumu’nda Hollanda ekibi AZ Alkmaar ile karşılaşacak. Sarı-kırmızılılar, oynadığı 4 maçta 3 galibiyet, 1 beraberlikle aldığı 10 puan ve averajla 3. sırada bulunuyor. AZ Alkmaar ise 2 galibiyet, 2 mağlubiyetle topladığı 6 puanla 17. sırada yer alıyor. Galatasaray, Avrupa Ligi’nde PAOK’u 3-1, Elfsborg’u 4-3 ve Tottenham’ı da 3-2 yenerken, RFS ile ise 2-2 berabere kaldı. AZ Alkmaar da Elfsborg’u 3-2 ve Fenerbahçe’yi 3-1 yenerken, Athletic Bilbao’ya 2-0 ve Tottenham’a 1-0 kaybetti. Avrupa kupalarında 323. maç Galatasaray, Avrupa kupalarında bugüne kadar 322 kez oynadı. Bu maçlarda Cimbom, 116 defa sahadan galip ayrılırken, 121 kez de rakiplerine mağlup oldu. 85 karşılaşmada ise berabere kaldı. Geride kalan müsabakalarda sarı-kırmızılılar, rakip fileleri 441 kez havalandırırken, kalesinde 484 gol gördü. Avrupa Ligi’nde 98 müsabakaya çıktı Galatasaray, UEFA Kupası ve UEFA Avrupa Ligi isimleriyle düzenlenen organizasyonda bugüne kadar 98 kez sahaya çıktı. Sarı-kırmızılılar, söz konusu mücadelelerde 40 galibiyet, 32 beraberlik ve 26 mağlubiyet aldı. Cimbom, bu müsabakalarda 158 gol sevinci yaşarken, kalesinde ise 127 gole engel olamadı. Okan Buruk’un Avrupa karnesi Okan Buruk, Galatasaray’daki teknik direktörlük kariyerinde Avrupa kupalarında 20 maç oynadı. Buruk, Şampiyonlar Ligi grup ve elemelerinde 14, Avrupa Ligi’nde de 6 olmak üzere oynadığı 20 karşılaşmanın 10’unu kazanırken, 6’sını ise kaybetti. 4 müsabaka da berabere tamamlandı. Yunus Akgün gol krallığında yarışında Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi’nde oynadığı 4 karşılaşmada 12 kez rakip fileleri havalandırırken, bu performansıyla da en çok gol atan ikinci takım konumunda bulunuyor. Sarı-kırmızılılarda Yunus Akgün de kaydettiği 4 golle Avrupa’da takımın en skoreri olarak yer alıyor. 24 yaşındaki futbolcu, Avrupa Ligi’nde oynadıkları PAOK, RFS, Elfsborg ve Tottenham karşılaşmalarında 1’er kez gol sevinci yaşarken, Olimpiakos’tan El Kaabi ve Porto’dan Samu ile birlikte gol krallığı yarışında zirvede yer alıyor. Hollanda takımlarıyla 9. randevu Galatasaray ile AZ Alkmaar, UEFA organizasyonlarında bugüne kadar hiç rakip olmadı. Sarı-kırmızılılar ayrıca bugüne kadar Hollanda takımlarıyla 8 kez mücadele ederken, 2 galibiyet ve 6 mağlubiyet aldı. Aslan, bu süreçte bütün maçlarını PSV ile oynadı. Cimbom, Hollanda temsilcilerine karşı son galibiyetini ise 30 Ekim 2001 tarihinde PSV ile İstanbul’da oynadığı müsabakada 2-0’lık skorla elde etti. AZ Alkmaar ise Türkiye’den Fenerbahçe, Başakşehir ve Kayserispor ile karşı karşıya gelirken, 4 kez kazandı, 3 defa da berabere kaldı. Hollanda ekibi son olarak bu sezon evinde Fenerbahçe ile oynadı ve 3-1’lik skorla galip geldi. Galatasaray’dan 14 maçlık seri Bu sezon en son İsviçre takımı Young Boys’a kaybeden Galatasaray, daha sonra oynadığı müsabakalarda yenilmedi. Sarı-kırmızılılar geride kalan 10’u Süper Lig, 4’ü de Avrupa Ligi olmak üzere toplam 14 mücadelede, 12 galibiyet elde ederken, 2 kez de berabere kaldı. Aslan, en son ligde Bodrum FK ile deplasmanda karşılaştı ve 1-0 kazandı. Sarı-kırmızılılarda Macar futbolcu Roland Sallai, UEFA listesinde olmadığı için, Mauro Icardi, Ismail Jakobs ve Kaan Ayhan da sakatlıklarından dolayı kadroda olmayacak. Hollanda Ligi’nde 6. sırada AZ Alkmaar, Hollanda Ligi’nde bu sezon 13 karşılaşmaya çıktı. Maarten Martens’in öğrencileri, ligde 6 galibiyet, 2 beraberlik ve 5 mağlubiyet sonucunda aldığı 20 puanla 6. sırada yer alıyor. AZ Alkmaar geçtiğimiz hafta deplasmanda mücadele ettiği Sparta Rotterdam’ı 2-1’lik skorla yendi. Horatiu Fesnic düdük çalacak AZ Alkmaar ile Galatasaray arasında oynanacak mücadeleyi Romanya Futbol Federasyonu’ndan Horatiu Fesnic yönetecek. Fesnic’in yardımcılıklarını Valentin Avram ile Alexandru Cerei yapacak. Maçın 4. hakemi de Szabolcs Kovacs olacak. Müsabakada VAR’da Catalin Popa, AVAR’da da Sebastian Coltescu görev alacak.
Adana Madde bağımlısı genç kriz geçirince anneannesine dehşeti yaşattı Adana’da 76 yaşındaki anneannesiyle yaşayan madde bağımlısı genç, sinir krizine girip önce evi dağıttı, sonra da motosikletini yakarak yaşlı kadına dehşeti yaşattı. Torunu tarafından tehdit edildiğini öne süren anneanne, “Seni gelip öldüreceğim diyerek evi terk etti. Çok korkuyorum” dedi. Edinilen bilgiye göre, 26 yaşındaki Mustafa Eren A., anne ve babası ayrıldığı için 40 günlükken anneannesi Necmiye Acarlar’ın yanına bırakıldı. Yaşlı kadın, torunu 15 yaşına gelinceye kadar ona adeta gözü gibi baktı. Mustafa Eren A., 15 yaşına geldiğinde evden kaçtı. İddiaya göre 1 ay sonra geri eve dönen Mustafa Eren A., uyuşturucu madde batağına düştü. Torununu uyuşturucudan kurtarmaya çalışan anneanne, bir türlü torununu bağmlılıktan kurtaramadı. Aradan geçen yıllar içerisinde Mustafa Eren A., her geçen gün daha da madde batağına saplandı ve anneannesiyle kavga edip, evden para çalmaya başladı. Geçen ağustos ayında Mustafa Eren A., anneannesine "Ben artık maddeyi bırakacağım. Bana motosiklet al, kuryeliğe başlayacağım" dedi. Bunun üzerine Necmiye Acarlar, bankadan kredi çekerek 90 bin TL’ye torununa motosiklet aldı. Ancak 3 gün işe giden Mustafa Eren, ardından işi bıraktı. 15 gün önce anneannesinin Mersin’in Tarsus ilçesinde kaldığı yayla evine giden Mustafa Eren A., para nedeniyle Necmiye Acarlar ile tartıştı. Önce yayla evini dağıtan Mustafa Eren A., daha sonra anneannesinin kendisine aldığı motosiklete benzin döküp yaktı. Komşuların ihbarı üzerine bölgeye jandarma ekipleri sevk edildi. Ekipler anneanne ve torunu karakola götürürken, Necmiye Acarlar torunundan şikayetçi oldu. Genç ifadesinin ardından serbest bırakıldı. “Arkadaş ortamı torunumu maddeye alıştırdı” Torunundan korkup Adana’daki evine dönen Necmiye Acarlar, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaşadıklarını anlattı. Acarlar, torununa bebekliğinden bu yana kendisinin baktığını anlatarak, “Ben ona evlatlarıma göstermediğim ilgiyi gösterdim. Ancak arkadaş ortamı torunumu maddeye alıştırdı. İşe başlayacağım deyince sevindim, motosiklet aldım. Benim bir emekli maaşım var ve halen o motosikletin taksit parasını ödüyorum. 15 gün önce geldi, tartıştık ve evi dağıtıp motosikleti yaktı. Karakola gittik, ifade verip çıktı. Beni tehdit etti” diye konuştu. “Keşke ona bakmasaydım” Torununun kendisini çok üzdüğünü belirten Acarlar, “Benim artık böyle bir torunum yok. Onu reddediyorum. Keşke ona bakmasaymışım, beni çok üzdü. Beni öldüreceğini söylüyor. Şu anda nerede, ne yapıyor bilmiyorum. Ben tek başıma yaşıyorum. Biran önce yakalanmasını istiyorum. Yaptıkları cezasız kalmasın, çok korkuyorum” dedi.
Denizli Milletvekili Ün; “Çocukların geleceğini siyasi çekişmelerinize kurban etmeyin” Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, devam eden ‘kreş’ tartışmalarına karşı uyarılarda bulunarak; “Çocukların geleceğini siyasi çekişmelerinize kurban etmeyin. Bu tartışmanın mağduru çalışmak zorunda olan annelerdir” dedi. Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, AK Parti ve CHP arasında devam eden ‘Kreş’ tartışmaları üzerine meclis kürsüsünden konuşma yaptı. İktidarın iki konuda hayata geçireceği politikaları Gelecek Partisi olarak desteklediklerini belirten Sema Silkin Ün, “Bunlardan biri nüfusun azalma tehlikesine karşı, doğal nüfus artışını teşvik eden politikalarıdır. Diğeri ise kadınların işgücüne katılma oranının artmasını teşvik eden politikalarıdır. Bu iki teşviki de kesiştiren en önemli politika kreş hizmetidir. İki gündür kreş konusunda bir kavgadır gidiyor. Kreş mi, anaokulu mu? Kreş açmaya kim yetkili? Anaokulu açmaya kim yetkili? Anayasa mahkemesinden iptal ettiren CHP değil mi? Yasağa rağmen yerel seçim öncesinde her mahalleye kreş vaat eden AK Parti değil mi? Diye uzayıp giden bir tartışma. Bu kavgadan ne siyaset ne belediyeler mağdur olur, bu kavgadan resmi kurumlar yetersiz olduğu, özel kurumlar pahalı olduğu için çaresizliğe düşen çalışan muhtaç çocuklu anneler mağdur olur. Çocukların geleceğini siyasi çekişmelerinize kurban etmeyin. Annelerin umudunu ideolojik kavgalarınızla söndürdüğünüzün, çocukların geleceğini siyasi çekişmelerinize kurban ettiğinizin farkına varın. Devlete düşen yasaklamak değil teşvik etmektir denetlemektir’’ dedi “Size kasteden bürokratlarınız var demektir” AK Parti’nin sürekli kastetmediklerinizi açıklamak zorunda kaldığını hatırlatan Milletvekili Sema Silkin Ün, “Sürekli kastetmediklerinizi açıklamak zorunda yorsanız size kasteden iş bilmez, işgüzar bürokratlarınız var demektir. Kreş tartışmaların arasında okul öncesi eğitimin hala zorunlu olmaması gerçeğimiz kaynayıp gitti. Bu tartışmalar arasında tabi 3-5 yaş grubundaki çocuklarımızın, erken çocukluk eğitimine katılım oranlarında OECD ülkelerinin çok gerisinde olma sorunumuz kaynayıp gitti. Gelin tüm kreş türlerini; diyanet, belediyeler, özel kurumlar dahil kayıt olma yaşını 60 ayla sınırlayın okul öncesi eğitimi zorunlu hale dönüştürün. 17 Mayıs 2024 tarihli Tasarruf Tedbirleri Genelgesinde hem kamunun hem belediyelerin kreş yapmasını, 3 yıllığına yasaklayan bir madde vardı. Birçok toplantıda Aile bakanımıza kreş yapımının tasarruf tedbirleri kapsamından çıkarılmasına aracılık etmesini söyledim. Daha sonra, aslında genelgedeki o ifadenin kurumların kendi kreşlerini ifade ettiği, halka açık kreşleri kastetmediği söylenerek konu yine muallakta bırakıldı. Daha o tartışma bitmeden yeni bir kreş tartışmasının içinde bulduk kendimizi. Milli Eğitim Bakanlığı ilk cümlesine ‘kreş’ sözcüğü ile başladığı genelgeye açıklık sağlayarak genelgenin konusu ‘kreş’ değil ‘anaokulu’ dur, o da bizim alanımızdır dedi. Bu belirsizliği, bu kafa karışıklığını, meseleyi daha fazla çığrından çıkarmadan, etkisi kadınların hayatını vurmadan şeffaf şekilde düzenlemek zorundasınız” diye konuştu.