ASAYİŞ - 10 Eylül 2024 Salı 10:45

Elazığ’da Ağustos ayında 309 kaza meydana geldi

A
A
A
Elazığ’da Ağustos ayında 309 kaza meydana geldi

Elazığ’da ağustos ayının kaza bilançosu açıklandı. Bu süre içinde meydana gelen 309 kazada 1 kişi hayatını kaybederken 250 kişi de yaralandı.


Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığı, Elazığ’da ağustos ayı içerisindeki kaza bilançosunu paylaştı. İstatistiklere göre, kentte meydana gelen 309 kazada 250 kişi yaralanırken 1 kişi hayatını kaybetti. Kazaların 142’si yaralanmalı olurken, 167’sinin ise maddi hasarlı olduğu açıklandı.


Trafik kazalarında en sık görülen sürücü hataları ise şöyle sıralandı:


"Araç hızını yol, hava ve trafiğin gerektirdiği şartlara uydurmamak, kavşak, geçit ve kaplamanın dar olduğu yerlerde geçiş önceliğine uymamak, şerit izleme ve değiştirme kuralına uymamak, arkadan çarpma, dönüş kurallarına uymamak, kırmızı ışık veya görevlinin dur işaretinde durmamak, taşıt giremez trafik işareti bulunan yerlere girmek, yaya ve okul geçitlerinde yavaşlamamak, yayalara geçiş hakkı vermemek, alkollü olarak araç kullanmak, aşırı hızla araç kullanmak, geçme yasağı olan yerlerden geçmek ve hatalı şekilde veya yasak olan yerlere park etmek"



Elazığ’da Ağustos ayında 309 kaza meydana geldi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Sosyal medyada hastalık aramak: “Sağlığınızdan olmayın” Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Levent Yılık, sosyal medyanın sağlık üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, doğru bilgiye ulaşmanın artık zorlaştığını ve yanlış bilginin sağlık açısından ciddi sonuçlar doğurabileceğini açıkladı. Yılık, “Bazı hastalar, sosyal medyadan öğrendikleri yanlış bilgilerle polikliniklere geliyor. Kendi teşhislerini koymuş ve tedavi yöntemlerini seçmiş oluyorlar. Hatta doktor önerilerini reddederek tedavi şanslarını kaybediyorlar” dedi. Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği (TKDCD) tarafından düzenlenen 18. Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği (TKDCD) Ulusal Kongresi için Antalya’da bulunan Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Levent Yılık, sosyal medya kullanımının beden sağlığı ve doktor hasta ilişkisine etkisi hakkında değerlendirmelerde bulundu. “Kaygı bozukluğu yaygınlaşıyor” Prof. Dr. Levent Yılık, internetin bilgiye erişimde kolaylık sağladığını ancak yanlış bilgiyle dolu bir platform haline geldiğini ifade etti. “Kurumsal hastanelerin ve üniversitelerin yayınladığı bilgilere güvenilebilir. Ancak sosyal medyada yayılan kişisel verilere temkinli yaklaşılmalı” diyen Yılık, doğru bilgiye ulaşmanın hayati önem taşıdığını belirtti. Yılık, sosyal medyanın kaygı bozukluğunu artırdığını şu sözlerle açıkladı: “İnsanlar, sosyal medyada okudukları hastalık belirtilerini kendilerinde varmış gibi hissediyor. Bu durum, psikolojiyi olumsuz etkileyerek kaygı bozukluğuna yol açıyor. Tıp fakültesinde hastalıkları öğrenirken bu durumun hafif bir versiyonunu biz de yaşardık.” “Yanlış bilgi tedavi şansını kaçırıyor” Sosyal medyada yayılan yanlış bilgilerin, hasta ve doktor arasındaki ilişkiyi zorlaştırdığını belirten Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Yılık, “Bazı hastalar, sosyal medyadan öğrendikleri yanlış bilgilerle polikliniklere geliyor. Kendi teşhislerini koymuş ve tedavi yöntemlerini seçmiş oluyorlar. Hatta doktor önerilerini reddederek tedavi şanslarını kaybediyorlar” dedi. “Erken teşhis hayat kurtarır” İlaçlar ve tedaviler hakkında yapılan yorumlara da değinen Prof. Dr. Levent Yılık, prospektüslerde yazan her komplikasyonun ortaya çıkma ihtimalinin çok düşük olduğunu hatırlattı. Yılık, “Bir ilaç ya da tedavi yöntemi, defalarca denenip güvenli olduğu kanıtlandıktan sonra kullanıma girer. Doktorunuzun önerdiği tedaviye güvenin ve kendi başınıza kararlar almayın” ifadelerini kullandı. “Doğru bilgiye ulaşım hayati önem taşıyor” Sağlık konusunda sosyal medyanın doğru bir şekilde kullanılmasının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Levent Yılık, yanlış bilgilerin hastalıkların tedavisini geciktirebileceğini belirtti. Yılık, “Erken teşhis, tedavinin başarısı için kritiktir. Sağlık sorunlarınızı mutlaka bir hekimle paylaşın ve sosyal medya bilgileriyle hareket etmeyin” diyerek, toplumu bu konuda bilinçlenmeye davet etti.
Kars Arpaçay’da polis ve jandarma kuş uçurtmuyor Arpaçay’da polis ve jandarma ekipleri, güvenlik önlemlerini en üst seviyeye çıkardı. Ekipler ilçe genelinde başlattıkları uygulamalar kapsamında; giriş ve çıkış noktalarında GBT sorgulaması yapıyor, araçları durdurarak detaylı kontroller gerçekleştiriyor. Arpaçay Kaymakamlığı’nın koordinasyonunda İlçe Emniyet Müdürlüğü ve İlçe Jandarma Komutanlığı’nca yapılan uygulamalara asayiş, trafik, kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele ekipleri katılıyor. Yapılan denetimlerde hem kimlik kontrolleri yapılırken hem de araçlarda arama yapılıyor. “Vatandaşlardan tam destek” Yoğun güvenlik tedbirleri vatandaşların da takdirini topladı. İlçe halkı, polis ve jandarma ekiplerinin kararlılıkla gerçekleştirdiği uygulamalardan duyduğu memnuniyeti dile getirirken, huzurun devamı için bu tür çalışmaların önemine vurgu yaptı. “Güvenlik önceliğimiz” Arpaçay Kaymakamlığı’nca yapılan paylaşımda; “Kaymakamlığımız koordinesinde İlçe Emniyet Müdürlüğümüze ve İlçe Jandarma Komutanlığımıza bağlı ekiplerce halkımızın can ve mal güvenliği, huzur ve sükununun sağlanması amacıyla, Arpaçay’ımızın farklı noktalarında Genel Asayiş Uygulaması yapılmıştır. Köylerimizde ve mahallelerimizde uygulamalarımız devam edecek olup, halkımızın huzur ve sükununa halel getirecek faaliyetlere geçit verilmeyecektir” ifadelerine yer verildi.
Gaziantep Gaziantepli kutnu kumaşı ustası "Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülü" almanın gururunu yaşıyor Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülü”ne layık görülen Gaziantepli kutnu kumaş ustası Abdulkadir Mekki, “Bu ödülü Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’dan almak bizlere onur verdi” dedi. Saray kumaşı olarak bilinen ve Osmanlı padişahlarının kaftanlarında kullanılan kutnu kumaşının son temsilcilerinden olan 65 yaşındaki Abdulkadir Mekki, Türkiye’de yalnızca Gaziantep’te dokunan kutnu kumaşında makineleşmeye meydan okuyarak mesleğini severek sürdürüyor. Unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasında gösterilen sanatını dedesinden ve babasından gördüğü usullerle yapmaya çalışan Abdulkadir Mekki, Ticaret Bakanlığı tarafından 6585 Sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun ile "Geleneksel, kültürel veya sanatsal değeri olan kaybolmaya yüz tutmuş meslekler" arasında gösterilen kutnu kumaşı sanatını ayakta tutmaya çalışan az sayıdaki ustadan biri olarak dikkat çekiyor. Osmanlı’dan günümüze kadar devam eden mesleklerden olan kutnu dokumacılığı sanatını 60 yıldır severek sürdüren Mekki, Tarihi Yeni Han’daki iş yerinde kutnu kumaşından ürettiği yöresel kıyafetleri yeniden tasarlayarak modern hayata kazandırıyor. Kutnu kumaşına ilginin artmasıyla elbise, fistan, ayakkabı, terlik, şal, eşarp, atkı ve hediyelik torba gibi daha pek çok ürün yaparak ata yadigârı sanatını yaşatmaya çalışan Mekki, 2 gün önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen “Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülü”nü aldı. Ankara’da düzenlenen “Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni”nde ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden almanın mutluluğunu ve gururunu yaşayan Mekki, ödülü Gaziantep adına aldığını söyledi. Mekki, “Gaziantep’in yöresel kumaşı olan kutnu kumaşı üretimi yapıyorum. Unutulmaya yüz tutmuş somut olmayan değerler adı altında Kültür ve Turizm Bakanlığı her sene yapmış oldukları insan hazineleri değerleri Cumhurbaşkanımız tarafından ödül veriliyor. Ben de o ödül törenine katıldım. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanımız, Gaziantep Valimiz, Olgunlaşma Enstitüsü ve Gaziantep Üniversitesi ve tüm Gaziantep’i tanıtan derneklerin hepsinin faydaları oldu. Hepsine teşekkür ediyorum. Bu ödül bizlere ve Gaziantep’imize hayırlı olsun” dedi. 5 yaşından beri Gaziantep kültürü olan kutnu kumaş üretimi yaptığını belirten Mekki, “65 yaşındayım ve ata yadigârı mesleğimde beşinci kuşağım. Osmanlı döneminde Gaziantep Halep arasında ticaret yaparken Osmanlı Devleti’nden sonra Cumhuriyet kurulunca biz aile olarak Gaziantep’te bu mesleği yapmaya başladık. Üstadımız dedemiz, babamız, kardeşlerim ve tüm ailemdir. Ailece bu işi yapıyoruz” şeklinde konuştu. “Gençleri bu mesleklere teşvik etmek lazım” Geçmişi geleceğe taşımak ve kutnu kumaşı dokumacılığını yaşatmak adına gayret ettiğini ifade eden Mekki, “Gaziantep için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Kutnu kumaşı Türkiye Cumhuriyeti’nin milli kültürü olduğu için tanıtmaya, yeni insanları yetiştirmeye gayret ediyoruz. İnşallah ortaokul düzeyinde çocuklar bu mesleği öğrenirse ve meslek okulları da bu düzeyde olursa sadece kutnu değil bu kültürlerimiz yaşatılır. Gaziantep’in çok güzel değerleri var. Yemeni, bakır ve sedef kakma gibi hepsinin de meslek edindirme ihtiyacı var. Bu meslekleri geleceğe taşımak sadece kurslarla olmuyor. Okullarını açmak lazım. Gençlerin bu mesleklere rağbet göstermesi lazım. Gençleri bu mesleklere teşvik etmek lazım. Ama işin özünde kutnu kumaşında 7 alan var. Bunların hepsinin ayrı ayrı üstatları var. Hepsi yaşlı ve bu mesleği yaptıkları zaman mesleklerini devam ettirecek kimse yok. Sağ olsunlar kutnu kumaşını Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Turizm Bakanlığı nezdinde ön plana çıkardılar. Bu konuda halen yardımcı oluyorlar. Desteklerinin devamını da bekliyoruz” ifadelerini kullandı. “Bu ödülü Gaziantep adına aldım” Mekki, “Bu ödülü Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden almak bizlere onur verdi. Bundan sonraki zamanlarda da geçmişi geleceğe taşıyacaklar adına inşallah destek vermeye devam ederler. Bu ödülü Gaziantep adına aldım. Bu ödül de herkesin katkısı var ve hepsine de teşekkür ediyorum. Gaziantep’imize hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu.
Denizli Başkan Kepenek ilk Kent Lokantasını Honazlıların hizmetine sundu Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek, Denizli’nin ilçelerdeki ilk Kent Lokantasını Honazlıların hizmetine sundu. Denizli’deki 5’inci Kent Lokantasını Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu ile birlikte açan Başkan Kepenek, yeni tesislerin müjdesini verdi. Denizli’de halkın uygun fiyata sağlıklı yemeğe ulaşması için belediyeler tarafından hayata geçirilen Kent Lokantalarının bir yenisi Honaz ilçesinde açıldı. Denizli Büyükşehir Belediyesinin şehre kazandırdığı 3 Kent Lokantası ve önümüzdeki günlerde açılışı yapılacak olan Merkezefendi Belediyesi Kent Lokantası ile birlikte kentteki 5’inci Kent Lokantası, Honaz Belediyesi tarafından halkın hizmetine sunuldu. Honaz Kapalı Pazaryerinde hizmet veremeye başlayan Honaz Kent Lokantası Kiraz Şubesi, ilçelerde açılan ilk kent lokantası oldu. Uygun fiyata kaliteli hizmet vermeyi amaçlayan lokantada 80 TL’ye 4 çeşit yemek sunuluyor. Ürünlerde birinci sınıf ürünlerin kullanıldığını belirten Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek, Kent Lokantasının açılışında yaptığı konuşmada projenin ilçeye hayırlı olmasını diledi. Kent Lokantası projelerinin Kocabaş ve Kaklık mahalleleriyle devam edeceğini kaydeden Başkan Kepenek, “Bu ekonomik krizde ailelerin beslenmesi, özellikle çocuk ve yaşlıların beslenmesi çok önemli. Günlük ihtiyaç duydukları kaloriyi sağlıklı şekilde almaları için bu projeyi gerçekleştirdik. Honaz belediyesi olarak hem ucuz hem kaliteli ve güzel yemekleri halkımızla buluşturmak için bu hizmeti başlattık. Bugün Honaz Kapalı Pazar Yerine açtığımız Kent Lokantasını 3 Aralık Salı günü Kocabaş Mahallesinde de yeni Kent Lokantamızın açılışını yapacağız. Sonraki Cuma günüde Kaklık Mahallemizde bir Kent lokantası açılışı yapacağız. 3 Kent Lokantamızda şuanda hazır üçünü de arka arkaya açacağız ve halkımızla buluşturacağız. Dışarıda Bir yemek fiyatının 500 Türk Lirasına kadar çıktığı bu zamanda Honaz Belediyesi olarak 4 Çeşit yemeği 80 Türk Lirasına halkımıza sunuyoruz. Yemeklerimizde kullanılan bütün ürünler birinci kalite malzemeler. Aslında Bir taraftan sağlıklı toplumun yolu sağlıklı beslenmeden geçer politikasıyla vatandaşlarımıza güzel bir sofra hazırladık herkesi bu sofraya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı. “Birlikte el ele yeni ve güzel bir Denizli inşa edeceğiz" diyerek sözlerine başlayan Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu ise "Çocukların ve kadınların mutlu olduğu bir Denizli inşa edeceğiz. Tarımla uğraşan, hayvancılıkla uğraşan, turizmle uğraşan vatandaşlarımızın daha mutlu olduğu bir Denizli inşa edeceğiz. Çünkü bizim hayalimiz mutlu insanları şehri Denizli olması. Bu yolculuk sadece bizlerin yapabileceği bir yolculuk değil bu yolculuğu hep beraber dayanışma içinde olursak başara biliriz. Çevreye sahip çıkmanız gerekiyor. İklim krizinin olduğu bu dönemde suyumuza sahip çıkmanız gerekiyor. Bunların hepsini başarırsak kapımızın önleri sokakları evimiz gibi görürsek bu şehrin güzelleşmesini hep beraber başarırız. Halk ekmekle ve Kent Lokantalarıyla başlayan bu sosyal dayanışmacı belediyecilik anlayışımızın Denizli Büyükşehir Belediyesi ve Honaz Belediyesiyle daha da büyüyeceğine kimsenin şüphesi olmasın” dedi. "Yüksel Başkanımın emeği de çok büyük" Denizli’nin her noktasında hizmet anlayışını büyüten bir çaba içerisinde olduklarını kaydeden Başkan Çavuşoğlu, "Bu anlamda Yüksel Başkanımın emeği de çok büyük. İl Başkanı görevimdeyken Honaz’a açılışa gelmekten yoruluyorduk. Anlaşılan Belediye Başkanı iken de yorulmaya devam edeceğiz. Bu yorgunluklar bizim için tatlı yorgunluklar olur. 5’nci Kent Lokantası açılışı oldu. Tarımı, hayvancılığı ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Ücretsiz gübre, fide desteği veriyoruz. Ücretsiz yem desteğine başladık. Desteklerimiz her geçen gün artarak sürecek. İlkokul birinci sınıflara yemek desteği veriyoruz. Annelerin çocuklarının ne yiyeceği sıkıntısı yaşamadığı Denizli hayali ile yürüyoruz ve çalışıyoruz. Kamu kaynaklarını doğru kullanarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Çocukların, kadınların mutlu olduğu bir kenti yaşatacağız. Mutlu insanların şehir Denizli olacak. Hep beraber dayanışma örneği gösterirsek bunu yapabiliriz. Çevreye sahip çıkmalıyız, iklim krizinde iken suya sahip çıkmalıyız. Honaz Kent Lokantamız hemşehrilerimize hayırlı olsun” diye konuştu.