SAĞLIK - 24 Ekim 2024 Perşembe 12:08

Doç. Dr. Önalan: ’’Osteoporoz, toplumlarda sıklığı artan bir halk sağlığı problemidir’’

A
A
A
Doç. Dr. Önalan: ’’Osteoporoz, toplumlarda sıklığı artan bir halk sağlığı problemidir’’

Fırat Üniversitesi Hastanesi İç hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erhan Önalan, Dünya Osteoporoz Günü dolayısı yaptığı açıklamada, osteoporozun toplumlarda sıklığı artan bir halk sağlığı problemi olduğunu söyledi.


Doç. Dr. Erhan Önalan, osteoporozun kemik mineral yapısının ve kemik kütlesinin bozulması neticesinde kemikte kırılganlığın arttığı önemli bir halk sağlığı problemi olduğunu kaydetti. Sedanter yaşam tarzı ve sağlıksız beslenme sonucunda toplumlarda osteoporozun giderek görülme sıklığının arttığını aktaran Doç. Dr. Önalan, Türkiye’de 2010 yılında yapılan bir çalışmada özellikle elli yaş üstü osteoporozlu bireylerin yüzde 25’inde kemik kırılganlığında artmaların meydana geldiğini ve kırılganlığı artmış olan bireylerin yüzde ellisinin ise osteoporoz hastalığı ile sonuçlandığını vurguladı. Doç. Dr. Önalan, komplikasyon olmadığı sürece osteoporozun kolay kolay hastalarda şikayet oluşturmadığını, hastalarda komplikasyonun gelişmesinden sonra baş, sırt ağrısı, kamburlaşma, kemik kırıkları, kemik kırıklarına bağlı boyun kısalığı, yaygın kemik ağrıları, kalçadaki kırıklara bağlı yürüyememe gibi çeşitli problemler ile hastaların kendilerine başvurduklarını ifade etti. Ayrıca ortaya çıkan kırıklar neticesinde hastalarda ölümcül sonuçlara sebebiyet veren kalça kırıklarının hastanede yatışların önemli bir sebebini oluşturduğunun altını çizen Doç. Dr. Önalan osteoporoz hastalarının ve risk faktörü olan bireylerin erken dönemde teşhislerinin konulması gerektiğini söyledi.



’’İskelet erken dönemde kalsiyum ve D vitamini ile desteklenmeli’’


Doç. Dr. Erhan Önalan, özellikle otuzlu yaşlara kadar alınan kalsiyum ve sağlıklı beslenme neticesinde kemiğin mineral yapısının güçlendiğini ve kütlesinin arttığını, proteinli yapılar ve hayvansal gıdalarla beslenme neticesinde kemik yapımızın oldukça güçleneceğini bunun aksi olarak sağlıksız beslenme, yetersiz kalsiyum alımı, yetersiz hareket ve yetersiz sporun sonucunda ise kemik kitlesinin otuzlu yaşlarda istenilen ideal düzeye ulaşmadığını, bunun sonucunda da ilerleyen dönemlerde kemik yıkımının otuzlu yaşlardan sonra artması ile birlikte, özellikle kadınlarda menopoz sonrasında, erkeklerde de yetmiş yaş sonrasında ciddi anlamda yıkımın söz konusu dile getirdi.


Fırat Üniversitesi Hastanesi İç hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erhan ÖNALAN, insan iskeletinin erken dönemde yeterli oranda kalsiyum ve D vitamini ile desteklenmemesi ve temelinin sağlam oluşturulamaması halinde ilerleyen dönemlerde osteoporozla karşılaşma riskimizin yüksek olacağını vurguladı.


Doç. Dr. Erhan Önalan, belli yaşlara gelindiğinde kadınlarda menopoz sonrası erkeklerde de yetmiş yaş sonrasında osteoporoz açısından taranması gerektiğini, ayrıca romatizmal hastalık, endokrin hastalık ve osteoporoza neden olabilecek kronik ilaç kullanımı mevcut olan hastaların mutlaka erken dönemde sekonder osteoporoz açısından taranması gerektiğini de sözlerine ekledi.



Doç. Dr. Önalan: ’’Osteoporoz, toplumlarda sıklığı artan bir halk sağlığı problemidir’’

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Kent Konseyi Kadın Meclisinden meme kanseri farkındalığı etkinliği Erzurum Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri, meme kanseri ve bu hastalıkta erken tanıya dikkati çekmek amacıyla hastaneye gidemeyen köylerdeki kadınlara ulaşmak amacıyla çalışmalarına devam ediyor Erzurum’un Pasinler ilçesi Altınbaşak köyünde yaşayan kadınlara meme kanseri konusunda bilinçlendirme çalışması ve erken tanı muayenesi yapıldı. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinden Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müfide Nuran Akçay ile kırsala giden Erzurum Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri, hemcinslerine meme kanserinde erken tanının önemini anlatıyor. Altınbaşak Sağlık Evinde toplanan kadınlar, erken tanı konusunda bilinçlendirilerek, kanser taramasından geçirildi. Programda yaklaşık 100 kadın muayene edildi, Bazı kadınlar ise ileri tetkik için hastaneye yönlendirildi. Ayrıca kadınlar eğitim alırken, çocukları da palyaçolar eşliğinde eğlenceli zaman geçirdi. Prof. Dr. Akçay, gazetecilere yaptığı açıklamada kadınlara, kendilerini muayene etme yöntemlerini öğretip onları kanser hakkında bilgilendirdiklerini söyledi. Erken tanı ile kadınların tedavilerinin kolaylaştığını ifade eden Akçay, "Bu toplantılarla 40 yaşından sonra her kadın yılda 1 defa mamografi çekilmesi gerektiğini öğreniyor. Çok erken tanılarımız var, yani kanser hiç ele gelmeden, şişlik yapmadan mamografiyle çok çok erken dönemde tanı koyulan hasta oranları artıyor. Kadınlardaki kanserlerin yüzde 30’nu yani 3’te birini meme kanseri oluşturuyor. Dünyada 8 kadından biri bu hastalığa yakalanıyor. Erken teşhis ve uygun tedaviyle tamamen kadınlarımızın meme kanserinden kurtulma şansı var’’ dedi. Dünyada her yıl 1 milyon kadına meme kanseri tanısı konulduğunu, Türkiye’de ise bu sayının her yıl 17 ila 25 bin şeklinde görüldüğünü aktaran Akçay, "Ölüm oranları açısından ise akciğer kanserinden sonra meme kanseri ikinci sırada. 20 yaşından sonra her kadının adet döneminin bitimindeki günlerde memelerini muayene etmelerini, 20-40 yaş arası 3 yılda 1, 40 yaşından sonra ise her yıl meme muayenesi ve mamografi öneriyoruz." diye konuştu. Akçay, kadınların memelerinde sertlik, meme başının içeri çekilmesi, meme başı akıntısı gibi durumlarda mutlaka genel cerraha başvurmalarını istedi. Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Yadigar Nesrin Şerbetçioğlu ise hizmeti kadınların ayaklarına götürdüklerini belirterek, "Daha önce Tortum’un Pehlivanlı Beldesinde çalışma gerçekleştirdik. Meme kanseri günümüzdeki en büyük problem, o nedenle hastaneye gidemeyen hanımlara özenle muayene ve erken tanı imkanı sağlıyoruz. Bize bu imkânı sağlayan Sekmen başkanımıza ve Müfide hocamıza teşekkür ederiz." diye konuştu. Muayene ve taraması yapılan kadınlar, meme kanserine yönelik gerekli bilgiyi edindiklerini ifade ederek, hizmeti ayaklarına kadar getirenlere teşekkür etti. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinden Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Akçay ve Kadın Meclisi üyeleri Pasinler Belediye Başkan Yardımcısı Birol Çelik’i ziyaret ederek, yapılan tarama hakkında bilgi verdiler. Öte Sağlık Şube Müdürü Funda Filiz Kocamangil’in yönetimindeki sağlık ekipleri, Altınbaşak Köyünde bulunan 160 öğrenciye ağız ve diş sağlığı taraması yaptı.
İstanbul ‘Bilinçli Adımlar, Güvenli Yarınlar’ programı başlıyor Allianz Türkiye, akredite deprem ve yangın test ve eğitim merkezi Allianz Teknik danışmanlığında ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) iş birliğiyle 7-14 yaş grubu çocuklar için kurumsal sosyal sorumluluk programı başlatıyor. Deprem öncesinde, deprem sırasında ve sonrasında yapılması gerekenlere dair çocukların farkındalığını artırmayı hedefleyen “Bilinçli Adımlar, Güvenli Yarınlar” programı, tüm TEGV noktalarında zorunlu eğitim modülü olarak uygulanacak. Birebir ve çevrimiçi Allianz Teknik ziyaretleri ve kazanımları pekiştiren kutu oyunlarıyla da desteklenecek program kapsamında 3 yılda 34 ilde 135 bin çocuğa ulaşılması hedefleniyor. Allianz Türkiye, deprem ve yangın konularında toplumsal risk farkındalığını artırma hedefiyle hayata geçirdiği Allianz Teknik Deprem ve Yangın Test ve Eğitim Merkezi’nin 5’inci yılında yeni bir kurumsal sosyal sorumluluk programı başlattı. Deprem kuşağında yer alan Türkiye’de afetlere karşı bilgili bir toplumun inşasına katkıda bulunmak amacıyla Allianz Teknik danışmanlığında ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) iş birliğiyle yürütülecek “Bilinçli Adımlar, Güvenli Yarınlar” programı, Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan ve TEGV Genel Müdürü Sait Tosyalı’nın ev sahipliğinde, Allianz Teknik’te düzenlenen bir basın toplantısıyla tanıtıldı. Programla 135 bin çocuğa ulaşılacak Üç katmanlı bir eğitim programı olarak tasarlanan “Bilinçli Adımlar, Güvenli Yarınlar” programı kapsamında ilk etapta 7-14 yaş grubu çocukların, tüm TEGV noktalarında iki modülden oluşan zorunlu eğitime katılması; deprem öncesi, sırası ve sonrası yapılması gerekenlere dair doğru davranış şekilleri konusunda bilinçlenmesi hedefleniyor. Eğitimlerde çocuklara; etkinlikler, videolar, tatbikatlar ve oyunlarla, doğal afetlerin nasıl ayırt edileceği, ‘çök-kapan-tutun’ yönteminin ne olduğu ve nasıl uygulanacağı anlatılacak. Programın ikinci etabında, Allianz Teknik’i birebir veya çevrimiçi ziyaret eden çocuklarda afet ve risk farkındalığının artırılmasına odaklanılacak. Program için ayrıca, çocukların deprem konusunda aldığı eğitimleri ve kazanımlarını pekiştirmeyi amaçlayan özel bir kutu oyunu da tasarlandı. Deprem farkındalığını artırmaya yönelik hazırlanan kutu oyunu, TEGV noktalarında tüm çocukların kullanımına açık olacak. Aynı zamanda TEGV’in iş birliğindeki okullarda serbest ders saatlerinde uygulanması desteklenecek. Ayrıca kutu oyunu TEGV Dükkan’da satışa sunulacak ve satılan ürünlerin tüm geliri çocukların nitelikli eğitim desteği alabilmesi için TEGV’e aktarılacak. Bir yıldır pilot uygulama kapsamında İstanbul, Ankara ve Van’da yaklaşık 500 çocukla yürütülen ‘Bilinçli Adımlar, Güvenli Yarınlar’ programının yaygınlaştırılmasıyla, 3 yılda 34 ilden 135 bin çocuğa ulaşılması hedefleniyor. Programın açılışının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan, “En büyük motivasyonumuz çocuklar. Deprem de en büyük risk. Bazen çok çabuk unutabiliyoruz çünkü frekansı yüksek olmayan bir afet. Bunu sürekli gündemde tutmaya çalışacağız ve ilkokul çağındaki çocuklarımıza bu eğitimi verip temel bilinci sağlamak istiyoruz. İlk olarak 3 senede 135 bin çocuğumuza ulaşmaya çalışacağız ama bu ilk hedef. Duruma göre bunu yükseltmeyi de hedefliyoruz. Yaklaşık 2 bin 500 çocuğumuza da Allianz Teknik Kampüsünde birebir eğitim vermeyi de hedefliyoruz” dedi. TEGV Genel Müdürü Sait Tosyalı, “Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı olarak Allianz Türkiye ile çok uzun yıllara varan bir iş birliğimiz var. Hep birlikte yaptığımız sosyal sorumluluk projeleri ile çocuklarımızın geleceği için çalıştık, çalışmaya da devam ediyoruz. Bilinçli Adımlar, Güvenli Yarınlar programı ile yeni bir kurumsal sosyal sorumluluk projemizin düğmesine basıyor olacağız. Çocuklarımız deprem anında daha güvenli olmaları konusunda riskler nelerdir, kendilerini nasıl hazırlayabilirler şeklinde etkinliklere girecekler. Öncelikle tüm TEGV noktalarında 34 ilde 3 yıllık bir program kapsamında 135 bin çocuğumuz etkinliklerden yararlanacak. TEGV’e gelen hoş geldin saatinin ardından bir kutu oyunuyla programa katılacaklar. Ardından Allianz Teknik merkezini gezecekler. Yüz binleri aşan çocuklarımızın deprem konusunda geleceğe güvenle hazırlanacakları bir programa bugün itibariyle başlıyoruz” dedi.