SAĞLIK - 05 Nisan 2024 Cuma 12:02

5 binde bir görülen hastalıkla dünyaya geldi, Elazığ’da sağlığına kavuştu

A
A
A
5 binde bir görülen hastalıkla dünyaya geldi, Elazığ’da sağlığına kavuştu

5 binde bir görülen Konjenital (doğuştan) Diyafragma Hernisi hastalığı ile dünyaya gelen bebek, Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi’nde sağlığına kavuştu.


Erzincan’da solunum sıkıntısı ve akciğerinde çekilmeler ile doğan bebeğe, yapılan tetkikler sonucunda Konjenital Diyafragma Hernisi teşhisi kondu. Karın boşluğunda olması gereken organların göğüs boşluğunda olan bebek, Elazğ Fethi Sekin Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Burada Op. Dr. Fikret Ersöz ve Dr. İbrahim Akdeniz tarafından ameliyata alınan bebek, sağlığına kavuştu.


Operasyon hakkında bilgi veren Op. Dr. Fikret Ersöz, “Yaklaşık 5 gün önce hastanemize Erzincan’dan bir telefon geldi. Bir bebek doğduğunu, bebeğin solunum sıkıntısı olduğunu, akciğerlerinde çekilmeler olduğu söylendi. Çektikleri filmlerden ve yaptıkları tetkiklerde doğuştan Konjenital Diyafragma Hernisi tanımlandığı bize bildirildi. Tabii biz hastayı kabul ettik. Hasta bize geldikten sonra 2 gün boyunca hastanede uyuttuk. Çünkü böyle hastalarda hastaların bir 48 saat uyutmak gerekiyor. Daha sonra Dr. İbrahim Akdeniz ile birlikte hastamızı iki gün önce ameliyat ettik" dedi.


Diyafragma Hernisi’nin yaklaşık 2 ile 5 bin doğumda bir görüldüğünü aktaran Dr. Ersöz, "Diyafragma zarı dediğimiz karın boşluğu ile göğüs boşluğunu birbirinden ayıran bir zar var. Bu durumlarda özellikle sol tarafta zarın bir kısmı ya da komple olmuyor. Ya da orada bir delik oluyor. Dolayısıyla karın boşluğunda olması gereken organlar; bağırsaklar, dalak, mide, karaciğer, kalın bağırsaklar, göğüs boşluğunda oluşabiliyor. Bizim hastamızda bağırsakların hemen hemen yüzde 90’ı göğüs boşluğundaydı. Bu durum akciğerin gelişmesine engel oluyor. Tabii göğüs boşluğunu, karın içinde bulunması gereken organlar doldurduğu için akciğerimiz normalden çok küçük olarak gelişiyor. Bu da ileride hastanın yaşamını tehdit ediyor. Tabii bizim hastamızda akciğer hemen hemen yarısı kadar gelişmişti. Şu anda hastamız yoğun bakımda takip ediliyor. Genel durumu iyi, gayet iyi bakılıyor. Konjenital diyafragma hernisi cerrahisi gerçekten bir ekip işi. Hastanemizde yenidoğan yoğun bakım, anestezi ve ameliyat ekibimiz gerçekten bu konuda deneyimli kişiler. Bu ameliyatı İbrahim Bey ile birlikte yaptık. Hastamızın şu an genel durumu iyi. İnşallah 4-5 gün sonra besleyeceğiz. Besledikten sonra taburculuğunu düşüneceğiz" diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Atatürk Üniversitesinde 14 Mart Tıp Bayramı coşkusu, Akademisyen ve öğrencilere önlük giydirildi Atatürk Üniversitesi, 14 Mart Tıp Bayramı kapsamında akademisyenler ve öğrenciler için anlamlı bir törene ev sahipliği yaptı. Kültür Merkezi 15 Temmuz Milli İrade Salonunda düzenlenen programa; Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Türkez ile Prof. Dr. Reyhan Keleş, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Alkan Melikoğlu, Genel Sekreter Doç. Dr. Ufuk Okkay, BAP Koordinatörü Prof. Dr. Erol Akpınar ile akademisyenler, hekimler, öğrenciler ve aileleri katıldı. Geleneksel olarak düzenlenen program kapsamında, mesleklerinde 35 ile 40 yılını dolduran hekimlere plaket takdim edilirken, akademik unvanlarında yükselen bilim insanlarına ise cüppeleri giydirildi. Ardından, tıp fakültesi 1. sınıf öğrencileri için düzenlenen önlük giyme töreni ile geleceğin hekimleri mesleğe ilk adımlarını attı. "Tıp Yalnızca Bir Meslek Değil, İnsan Ruhuna Dokunan Kutsal Bir Uğraştır" Törende konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, 14 Mart Tıp Bayramının yalnızca bir kutlama değil, aynı zamanda tıp mesleğinin sorumluluklarını ve bilimsel gelişmelere olan bağlılığını hatırlatan önemli bir gün olduğunu vurguladı. Hacımüftüoğlu, akademisyenler için düzenlenen önlük giyme töreninin, tıbbın evrensel değerlerine, etik ilkelere ve bilimsel arayışa duyulan bağlılığı temsil ettiğini belirterek şunları söyledi: "Tıp yalnızca bir meslek değil, insan ruhuna dokunan, bilimsel gelişmelerle sürekli yenilenen kutsal bir uğraştır. Akademik camiamızın her üyesi, insanlık hizmetinde yükselerek bilimin ve vicdanın izinde yürümeye devam edecektir. Bugün burada akademik onurunuzu tescilleyen önlüklerinizi giyerken, yalnızca bilgiyi değil, etik sorumluluğu da taşıdığınızı unutmayın." "Beyaz Önlük Bilime Adanmışlığın Bir Simgesidir" Programın ikinci bölümünde gerçekleşen öğrenci önlük giyme töreninde ise 280 Tıp Fakültesi 1. sınıf öğrencisi, hekimlik mesleğine ilk adımını attı. Rektör Hacımüftüoğlu, öğrencilere seslenerek, beyaz önlüğün sadece bir kıyafet olmadığını, aynı zamanda sorumluluk, etik değerler ve bilime adanmışlığın simgesi olduğunu belirtti. "Bugün üzerinize giydiğiniz beyaz önlük, yalnızca bilgiyle değil, insan sevgisi ve etik sorumlulukla yoğrulmalıdır. Tıp eğitimi boyunca sadece klinik pratiği değil, temel bilimlerde de araştırma yapmayı, sorgulamayı ve öğrenmeyi asla bırakmayın. Tıp, insan hayatıyla doğrudan ilgili olması nedeniyle hiçbir aşamasında hatayı kabul etmez. Bu bilinçle, bilime ve insanlığa hizmet yolunda başarılar diliyorum." Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Alkan Melikoğlu da törende yaptığı konuşmada, hekimliğin fedakârlık, bilgi ve insan sevgisi gerektiren kutsal bir meslek olduğunu vurguladı. Öğrencilere, tıp eğitiminin sadece derslerden ibaret olmadığını, araştırmalar ve uygulamalarla desteklenmesi gerektiğini hatırlattı. Atatürk Üniversitesi’nin bu anlamda öğrencilerine geniş bilimsel olanaklar sunduğunu belirten Melikoğlu, tüm öğrencilere başarılar diledi. Önlük giyme töreni, öğrencilerin ve akademisyenlerin heyecanını yansıtan anlarla sona erdi. Programın ardından katılımcılar, hatıra fotoğrafları çektirerek bu anlamlı günü ölümsüzleştirdi.