ASAYİŞ - 21 Ekim 2024 Pazartesi 14:12

Hamzabeyli sınır kapısında esrar ve kokain yakalandı

A
A
A
Hamzabeyli sınır kapısında esrar ve kokain yakalandı

Edine Hamzabeyli sınır kapısında yapılan operasyonlarda 177 kilogram esrar ve 11 kilogram kokain ele geçirildi.


Edirne Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekiplerimizce, Kapıkule Gümrük Sahası ve Hamzabeyli Gümrük sahasında yürütülen çalışmalar neticesinde 177 kilo 828 gram esrar, 11 kilo 122 gram kokain yakalandı.


Operasyonlarda ilgili Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde soruşturma başlatıldı.



Hamzabeyli sınır kapısında esrar ve kokain yakalandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nin 5. etabı onaylandı Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde (MTOSB) 235 hektar alana kurulacak 5. etap yeni genişleme alanının onaylandığını ve bölgenin bin 58 hektar alana ulaşacağını söyledi. Vali Pehlivan, 823 hektar alan üzerine kurulu MTOSB’nin 4 etabında faaliyet gösteren 263 firmada yaklaşık 27 bin kişiye doğrudan istihdam sağlandığını ifade etti. Sanayi alanında yatırım yapmak üzere gelen talepleri karşılamak ve yatırımcılara yeni alanlar oluşturmak amacıyla bir süredir hazırlıklarını sürdürdükleri çalışmalar neticesinde MTOSB’de 235 hektar alana kurulacak olan 5. etap yeni genişleme alanının Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylandığını vurgulayan Pehlivan, şöyle devam etti: "MTOSB’miz 5. etap genişleme alanı ile toplam bin 58 hektar alana ulaşacak. Bu alanda hayata geçirilecek yeni yatırımlarla toplam istihdamın yaklaşık 50 bine çıkması hedeflenmektedir. İlimizdeki bütün diğer kamu hizmetleri ve yatırım alanlarında olduğu gibi OSB’lerimizin gelişmesi konusundaki himayeleri ve desteklerinden dolayı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ilimiz ve yatırımcılarımız adına şükranlarımızı sunuyorum. Genişleme alanının onaylanması ve OSB ile ilgili tüm konulara verdikleri desteklerden dolayı Sanayi ve Teknoloji Bakanımıza, Tarım ve Orman Bakanımıza, milletvekillerimize, bakanlığımızın ilgili birimlerine, MTOSB Müteşebbis Heyetimize, MTOSB Yönetim Kurulu Başkanımıza ve yönetim kurulu üyelerimize, katkı ve emeği olan kişi ve kurumlara teşekkür ediyorum. Ülkemizin ve ilimizin ekonomisine, yatırımcılarıyla OSB’mize değer katacak, istihdam sağlayacak girişimcilerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum."
Aydın Kestane, artık sadece mangalda keyif değil biberonda da şifa dağıtacak Aydın’ın üretiminde Türkiye lideri olduğu ürünlerden biri olan kestane hasat sezonu sona erdi. Bu yıl rekoltenin oldukça yüksek olduğu kestanede, üreticiye destek vermek için çalışma başlatan Karya Farma HBX Ar-Ge kestane ile ceviz ununu belli oranlarda birleştirerek hem besleyici hem de şifa deposu bir karışım elde etti. Karışımın bebek mamalarına eklenebileceği gibi çölyak hastaları için de kullanılabilecek önemli bir gıda olduğu belirtildi. Çalışmalarını Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Teknokent’te sürdüren ve şu an itibariyle 18 ayrı patente imza atan Karya Farma HBX Ar-Ge, bir yandan bilimsel çalışmalara devam ederken diğer yandan da Ege’nin tarımsal ürünlerine değer katmaya çalışıyor. Bu yıl rekoltesi oldukça yüksek olan ve Ortadoğu’daki savaşlar nedeniyle pazarı durgun giden Aydın kestanesi üzerinde çalışma yaptıklarını belirten Karya Farma HBX Ar-Ge Bilimsel Araştırmalar Projeleri kurucusu Hakan Başlık, kestane ve ceviz ununun çocuk mamalarına eklenmesiyle çocukların sağlıklı büyüme ve gelişim süreçlerine önemli katkılar sağlayabileceğini ifade etti. Bu iki ürünün belli oranlarda birleştirilmesi ile glütensiz ve besleyici bir un elde ettiklerini belirten Başlık, kestane ununun düşük yağ oranı ve glütensiz yapısıyla özellikle gluten intoleransı olan çocuklar için ideal bir alternatif olduğunu kaydetti. Kestane ununun, yüksek lif içeriği ve B vitaminleri, potasyum, magnezyum gibi mineraller açısından zengin olduğunu vurgulayan Başlık, bu besinlerin çocukların sindirim sistemine ve genel sağlığına olumlu etkiler sunduğunu ifade etti. Ceviz ununun ise omega-3 yağ asitleri, E vitamini ve yüksek kaliteli protein içeriğiyle çocukların beyin gelişimine destek sağladığına dikkat çeken Hakan Başlık, “Ceviz ununun antiinflamatuar ve antioksidan özellikleri sayesinde çocukların bağışıklık sistemini güçlendirdiği ortaya çıktı. Ceviz ununda bulunan amino asitler, çocukların kognitif gelişimini destekleyen önemli bileşenlerdir" dedi. Yapılan bilimsel çalışmalar, kestane ve ceviz ununun çocuk mamalarına eklenmesinin besleyici içerikleri artırabileceğini ve sindirim kolaylığı sağlayabileceğini ortaya koyduğunu ifade eden Hakan Başlık, Aydın’da oldukça fazla üretimi olan ceviz ve kestanenin unu yapılarak çocuk beslenmesinde daha sağlıklı ve yenilikçi seçenekler mümkün olacaktır” dedi. Karya Farma HBX Ar-Ge’nin, çocukların beslenme ihtiyaçlarına uygun inovatif çözümler geliştirmeye devam ettiğini belirten Başlık, “Kestane ve ceviz ununun çocuk mamalarında kullanılması çalışmalarımız devam ediyor. Bu çalışma ile Aydın’ın doğal zenginliklerini çocukların sağlığına katkı sunacak şekilde değerlendirmek, bilimsel çalışmalarımızın temelini oluşturuyor" diye konuştu.
Şırnak Şırnak’ta gezgin arıcılara 4 bin 600 kovan dağıtıldı Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Dr. Ahmet Bağcı ile Şırnak Valisi Birol Ekici, arıcılık yapan çiftçilere 4 bin 600 kovan ve 400 takım arıcılık ekipmanı dağıttı. Şırnak Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından “Şırnak İli ve İlçelerinde Arıcılığı Geliştirme Projesi” kapsamında kentte arıcılık yapan çiftçilerin desteklenmesi amacıyla 400 arıcıya 4 bin 600 kovan ve 400 takım arıcılık ekipmanı desteğinde bulundu. Şırnak Öğretmenevinde düzenlenen törende, Bağcı ile Ekici, Şırnak yöresine ait ürünlerin tanıtımının yapıldığı stantlar gezdi. Törende konuşan Bağcı, Şırnak’ın coğrafyasında hem yazın hem de kışın arıcılık yapmanın mümkün olduğunu söyledi. Bağcı, "Bizde burada elimizden geldiğinde bunun tanıtılması ve arıcılığın sürdürülebilmesi, üretimin arttırılması için elimizden geleni yapacağız. Tarım ve Orman Bakanlığı ve Valiliğimizin desteğiyle 400 tane üreticimize 4600 tane kovan dağıtıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımızın buradaki desteklerini artırmaya çalışacağız. Hatta bizim yeni destek modelimizde de ilk defa gezgin arıcılara yönelik destek paketimiz var. Bununda buradan faydalı olmasını bekliyoruz. Burada gezgin arıcıların yoğun ve çok olduğunu biliyoruz” dedi. Konuşmaların ardından arıcılara temsili olarak arı malzemesi dağıtıldı. (MY-RK-E)
Muğla Yenidoğan çetesi mağduru olduğunu iddia eden anneden suç duyurusu Muğla’nın Bodrum ilçesinde yaşayan bir kadın, yenidoğan çetesinin mağduru olduğunu iddia ederek Dr. Fırat Sarı ve hastane yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Türkiye’yi sarsan yenidoğan çetesi olayı ile ilgili bir şikayetçi de Bodrum’dan çıktı. 2018 yılında İstanbul’da yaşayan ve soruşturmada adı geçen Reyap Hastanesi’nde 24 Ekim 2018’te Yahya Selim A. isimli oğlunu dünyaya getiren Sümeyra A. (36), çocuğunun türlü bahanelerle hastanede bir hafta fazla tutulduğunu iddia etti. Hastane yetkililerinin bebeğini solunum sıkıntısı yaşadığını ve sarılık olduğunu ifade ederek bir hafta kuvözde beklettiklerini söyleyen Sümeyra A., Dr. Fırat Sarı tarafından türlü bahanelerle oyalandıklarını iddia ederek, Dr. Fırat Sarı ve hastane yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Sümeyra A., şunları söyledi: “Sağlıklı bir gebelik sonrasında doğum sırasında herhangi bir sorun yaşamadan bir bebek dünyaya getirdim. Doğumdan sonra rutin kontrolleri yapılacak denilerek çıkartıldı, sonrasında ben normal odaya geçtim, bebeğimi bekliyordum. Başka bir doktor tarafından yapılan muayenede oğlumun sezaryen doğum ve yüksek kiloyla doğduğundan başka bebeklerde de rastlanabilen ve çok önemli olmayan basit bir solunum sıkıntısı olduğu söylendi. Bana ’2-3 saat solunum desteği verilip öğlene kadar çocuğunuz yanınızda olunacak’ denildi. Bize verilen bu bilgiden 30 dakika sonra Doktor Fırat Sarı tarafından yoğun bakıma yatırılmak üzere imza verilmesi için çağrıldık. ’Bu basit bir sorun neden yatırıyorsunuz?’ dediğimizde ’Gözetim altında tutacağız, önemli değil. 1-2 günlük konu’ denildi. ’1-2 gün sonra taburcu edeceğiz’ dediler. Çocuğumuzu ilk gün gördük, hızlı nefes alışverişi vardı ama akşamında iyileşmiş görünüyordu. Biz her gittiğimizde farklı bahaneler söylediler ve hep bir gece daha kalsın dediler. O zaman şüphelenmedik ama bize 2 gün dediler 1 hafta olmuştu, daha taburcu olmamıştı çocuğum. ’Ben artık çocuğumu çıkartmak istiyorum’ dedim. Bu sefer adı geçen Doktor Fırat Sarı ’Solunumda sıkıntı yok ama sarılık başladı’ dedi. ’Şu an çocuğumu çıkartmak istiyorum’ dedim. Israrcı oldum ve bu sefer kendisi okuduğum yorumlarda gördüğüm şekilde her anne ve babaya yaptığı gibi beni korkutmaya çalıştı. ’Çıkartmak istiyorsan çıkart ama evde fenalaşır ya da kötüleşirse ben sorumluluk kabul etmem. Bunu göze alabiliyor musun?’ dedi. Ben şüphelendim ve çıkarmak istiyorum çocuğumu dedim ve ’İmza karşılığı çocuğu çıkartabilirsiniz’ dediler." Oğlu Yahya Selim A.’nın 8’inci gün taburcu edildiğini fakat kendilerine epikriz raporu verilmediğini ifade eden Sümeyra A., “Sonra kan tahlili yapalım dediler. Kan tahlili yaptılar, biz sonuçla birlikte çocuğu alıp gideceğiz diye düşünüyorduk. 1 saat sonra sonuç geldi, hemşireler bana ’Taburcu evraklarınızda imza eksik’ dediler. ’Doktor ya da başhekim çıkmış’ dediler. Onu tam hatırlamıyorum ama bir gece daha kalmak zorunda kaldık. İmza eksikliğini bahane edip bizi yine taburcu etmediler. O gece de eve boş döndük. 8’inci günde çocuğumu öğlen taburcu edebildik ve bize taburcu olurken epikriz raporu vermediler. Ben raporu özellikle istedim ve ’Rapor hazır değil, yarın gelin alın’ dediler. Acıyı yaşayan aileler var. Bunu söylemeye utanıyorum ama çok şükür çocuğumun herhangi bir sorunu yok. O dönemde zayıfladı ve bazen sesinde ağlamaktan kaynaklı çatallaşma vardı. 7 günlük ayrılıktan dolayı bizde psikolojik bir etki kaldı. Biz o gün hastanede doğum yapan 8 kadındık ama katta sadece bir bebek vardı. Diğerleri hep yoğun bakıma alınmıştı. Biz çocuğumuzu hastaneden çıkardıktan sonra güvenilir olduğunu bildiğimiz bir doktora gittik. Doktor ’Bırak yoğun bakımı, bu çocuğun normal bir hastanede tedavi olmasına bile gerek yok’ dedi. ’Sarılık var ama bütün yeni doğanlarda rastlanabilecek derecede hafif bir sarılık, sadece düzenli beslenmeyle sarılık geçer’ dedi. 2 saat beslenmeyle geçecek sarılık için çocuğumu yoğun bakıma yatırdılar. Haberleri gördükten sonra nasıl bir şeyin içerisinde olduğumuzu idrak ettik ve bugün adliyeye gelerek bahsi geçen doktor hakkında suç duyurusunda bulunarak şikayetçi oldum. Psikolojik olarak yaşadığımız sıkıntı dışında kalıcı hasar yaşamadık ama kimbilir 2018 yılından bu yana kaç bebek hayatını kaybetti, kaç bebek engelli kaldı” diye konuştu.