ÇEVRE - 16 Ağustos 2024 Cuma 12:37

Doç. Dr. Uludağ: "Tunca Nehri kenarındaki heyelanın sebebi kuraklık değil, yamaç dengesizliği"

A
A
A
Doç. Dr. Uludağ: "Tunca Nehri kenarındaki heyelanın sebebi kuraklık değil, yamaç dengesizliği"

Trakya Üniversitesi Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa Uludağ, Edirne’deki Tunca Nehri kenarından geçen yolda meydana gelen çatlaklar ve heyelanın kuraklık nedeniyle değil, yamaç dengesinin bozulmasından kaynaklandığını söyledi.


Türkiye’nin çeltik üretiminin yarısından fazlasını karşılayan Edirne’de, aşırı sıcak ve yağışların yetersiz olması nedeniyle tarımsal sulamada kullanılan Tunca Nehri’nin debisi 2 metreküp/saniyeye kadar düştü. Ciddi boyutlara ulaşan kuraklık hem üreticileri, hem de vatandaşları endişelendiriyor.


Tunca Nehri’nin yanındaki yolda geçtiğimiz hafta meydana gelen 3 metre uzunluğunda çatlaklar ve heyelanın kuraklığa bağlı olduğu düşünülüyor. Görenleri şaşırtan bu manzaranın kuraklığa bağlı olduğu söylense de, uzmanlar bunun nedenini farklı bir olaya bağlıyor.


İklim değişikliği ve kuraklıkla ilgili yapılan yorumlara rağmen, sorunun çok daha farklı olduğunu söyleyen Doç. Dr. Musa Uludağ, Tunca Nehri çevresindeki heyelanları sadece kuraklığa yorumlamanın doğru olmadığını belirtti. Aşırı kuraklığın toprak kaymasına neden olduğu yönündeki söylemlere açıklık getiren Doç. Dr. Uludağ, yaşanan olayın nedenlerini anlattı.



"Tek başına kuraklık olarak nitelemek doğru değil"


Toprak kaymasını tek başına kuraklık olarak nitelemenin doğru olmadığını söyleyen Doç. Dr. Uludağ, kütle hareketlerinin temelini yamaç dengesinin bozulmasının oluşturduğunu belirtti.


Yamaçtan nehre doğru su akıntısı olduğunu aktaran Doç. Dr. Uludağ, bu yol yapılırken suyun drenajının düzgün olmamasının heyelan ve kütle hareketini tetikleyen en önemli parametre olarak karşımıza çıktığını ifade etti.


Nehrin su seviyesinin azalmasından ziyade, yaz kuraklığı olarak aşırı buharlaşma, toprak içerisinde çatlakların oluşması gibi parametrelerin birleşmesi ve yolun araç trafiğine açık olmasının süreci tetiklediğini dile getiren Doç. Dr. Uludağ, nehrin karşı tarafındaki yolda herhangi bir yamaç hareketi yaşanmadığına değindi.



"Küçük bir kayma değil"


Boyut itibariyle bakıldığında küçük bir kayma olmadığına dikkat çeken Doç. Dr. Uludağ, "Ağaçlar yaklaşık 3 metre kadar bir kayma yüzeyi boyunca nehre doğru hareket etmiş. Ağaçlarda herhangi bir kuruma yok. Çünkü kökleri ile birlikte hareket etmişler. Bakıldığı zaman kütlesel bir hareketin olduğu görülüyor. Yamaç boyunca bakıldığında nehrin su seviyesi çok düşük olmasına rağmen, taban suyu yüzeye çıktığında heyelanın hareket kazandığını gösteriyor" dedi.


Kuraklığın küresel bir sorun olduğunu ve akarsuların havza boyutunda etkilendiğini söyleyen Doç. Dr. Uludağ, “Tunca ve Meriç nehirlerinin havzaları, Bulgaristan’ı da kapsayan geniş bir bölgeyi etkiler. Bulgaristan’da bu kış kar yağışının az olması kayak merkezlerini de olumsuz etkiledi. Yağışın az ve yetersiz olması akarsuların beslenmesini doğrudan etkilemiştir. Akarsular, yağmur, kar ve buzul sularıyla beslenir, ancak yer altı suları da önemli bir beslenme kaynağıdır” ifadelerine yer verdi.


Nehirdeki evsel atıklar ve organik maddelerin fazla olmasının ötrofikasyonu arttırdığını belirten Doç. Dr. Uludağ, Yerel ve kamu kurumlarının insan kaynaklı bu çöpleri sağlıklı bir şekilde bertaraf etmesi ve düzenli olarak toplaması gerektiğine değindi.



Doç. Dr. Uludağ: "Tunca Nehri kenarındaki heyelanın sebebi kuraklık değil, yamaç dengesizliği"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gümrük Muhafaza ekipleri İpsala ve Esendere Gümrük Kapısı’nda zehir tacirlerine geçit vermedi Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza ekipleri İpsala ve Esendere Gümrük kapılarında uyuşturucuya yönelik operasyonlar düzenledi, 529 milyon Türk lirası değerinde 493 Kilogram uyuşturucu ele geçirildi. Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza ekipleri zehir tacirlerine darbe üstüne darbe indirmeye devam ediyor. İpsala Gümrük Kapısı’nda düzenlenen iki ayrı operasyonda, 118 kilogram esrar ve kokain, Esendere Gümrük Kapısı’nda düzenlenen operasyonda ise 375 kilogram eroin cinsi uyuşturucu madde ele geçirdi. İpsala Gümrük Kapısı’nda uyuşturucuya engel olundu İpsala Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekipleri tarafından kaçakçılıkla mücadele faaliyetleri çerçevesinde yürütülen risk analizi ve hedefleme çalışmaları kapsamında Türkiye’ye giriş yapmak üzere gelen otobüs ve otomobil cinsi iki araç mercek altına alındı. Araçlar gümrüklü sahaya giriş işlemlerinin ardından x-ray tarama sistemine yönlendirildi. Tarama sonucunda şüpheli yoğunluk tespit edilmesi üzerine, hassas burunlu narkotik dedektör köpeklerin yardımıyla detaylı arama gerçekleştirildi. Kontroller neticesinde, 137 paket içerisinde araçların çeşitli yerlerine gizlenmiş skunk esrar ve kokain olmak üzere 118 kilogram uyuşturucu madde ele geçirildi. İki ayrı operasyonda yakalanan uyuşturucunun 79 milyon Türk Lirası değerinde olduğu tespit edildi. Esendere Gümrük Kapısı’nda 375 kilogram uyuşturucu ele geçirildi Ticaret Bakanlığına Gümrükler Muhafaza Ekipleri bir diğer operasyonunu Esendere Gümrük Kapısı’nda gerçekleştirdi. Gümrük Muhafaza Ekiplerinin başarılı operasyonu sonucu 375 kilogram eroin cinsi uyuşturucu madde ele geçirildi. Esendere Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekiplerince, kaçakçılıkla mücadele faaliyetleri kapsamında yapılan analiz ve hedefleme çalışmaları sonucunda Esendere Gümrük Kapısı’na gelen tır cinsi araç ekiplerce şüpheli değerlendirildi. Yapılan değerlendirme sonucu x ray taramasına sevk edilen çimento yüklü tır aracında şüpheli yoğunluk tespit edildi. Araçta yapılan detaylı aramada 450 milyon Türk Lirası değerinde 375 kilogram uyuşturucu madde ele geçirildi. Olayla ilgili soruşturmalar ilgili Cumhuriyet Başsavcılıkları nezdinde devam ediyor. Toplamda 493 kilogram uyuşturucuya geçit verilmedi Ticaret Bakanlığı Gümrük Muhafaza Ekipleri 3 farklı operasyonla piyasa değeri yaklaşık 529 milyon Türk Lirası değerinde 493 kilogram uyuşturucunun yurda girişine engel oldu.