GÜNDEM - 30 Ekim 2024 Çarşamba 07:36

Cumhuriyet’in 101. yılına coşkulu kutlama

A
A
A
Cumhuriyet’in 101. yılına coşkulu kutlama

Edirne Valiliği tarafından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve Cumhuriyet’in 101. yıl dönümü dolayısıyla kabul töreni düzenlendi.


Kentteki bir tesiste düzenlenen kabul törenine katılanları kapıda karşılayan Edirne Valisi Yunus Sezer ve eşi Canan Sezer, davetlilerin bayramlarını kutladı.


Cumhuriyet’in 101. yılı dolayısıyla Edirne Valisi Yunus Sezer ve eşi Canan Sezer’in ev sahipliğinde düzenlenen kabul töreni yoğun ilgi gördü. Yoğun bir katılımla gerçekleşen kabul töreni saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.


Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Edirne Valisi Yunus Sezer yaptı.


Türkiye’nin yeni yüzyılında Cumhuriyet’in kuruluşunun 101. yılında ilk günkü heyecanla, aynı coşku ve aynı gururu yaşadıklarını söyleyen Edirne Valisi Yunus Sezer, bu anlamlı günde birlik ve beraberlik ruhuyla millet olma bilinciyle bir arada olduklarının altını çizdi.


"Aynı cesaretle, aynı kararlılıkla yaşasın Cumhuriyet diye haykırıyoruz"


Bu vatan, bu Cumhuriyet bizim emanetimizdir diyen Vali Sezer, "O karanlık günlerin içinde, milli mücadele şairi Mehmet Akif, Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı’nı yazdırmasın, diyordu. Bu sözü söylerken verilen fedakarlığı kaybedilen canları ve bütün nice kahramanları hatırlatır bize. O marş bir milletin varoluş destanıdır. Canıyla yazılmıştır. Biz o destanı unutmadık. Bundan sonra da yüzyıllar geçse de unutmayacağız" dedi.


Cumhuriyet’in bir ruh olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Bu ruh milletimizin kanıyla, canıyla, dualarıyla ve gözyaşlarıyla büyümüştür. Bugün sınır boylarında, üst bölgelerde teröre karşı mücadele eden şanlı bayrağımızı dalgalandıran vatan evlatlarımız bu ruhu en güçlü şekilde taşımaktadırlar. Atalarımızın mirasını koruyan her Mehmetçiğimiz geçmişten bugüne uzanan bu cesaret zincirinin bir halkasıdır. Bunu sadece askerlerimizde, polisimizde değil memleket için üreten herkeste vardır. Kağan’ın, SİHA’yı, İHA’yı yapan teknisyenlerimizde, mühendislerimizde, Aybüke öğretmenimizde aynı ruh vardır. Gökbey havalandığı zaman, gözyaşıyla onu izleyen aziz milletimizde yine o gurur, o ruh vardır. Cumhuriyetimizin o güçlü mirasını herkes hissetmektedir" İfadelerine yer verdi.


"Hainlere inat daha fazla çalışacağız"


Hainlere inat daha fazla çalışacaklarını ve daha fazla üreteceklerini belirten Vali Sezer, "Bu yolda Türkiye Cumhuriyeti’ni geleceğe taşırken bu aziz milletine hizmet eden herkesi saygıyla, minnetle, şükranla anıyorum. Bütün şehitlerimize ve gazilerimizden de vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Yaşayanlara sağlıklı ömürler dileyerek şükranlarımızı arz ediyoruz" dedi.


Vali Sezer’in konuşmasının ardından Cumhuriyet’in 101.yılı anısına pasta kesildi.


Programda sahne alan sanatçıların icra ettiği eserlerden oluşan konser kulakların pasını sildi. Katılımcılar ellerinde Türk bayrakları ile eserlere eşlik etti.


Tüm konukların dalgalandırdığı Türk bayraklarıyla coşkuyla kutlanan gece konserlerin ve fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.



Cumhuriyet’in 101. yılına coşkulu kutlama

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da bir insanlık hikayesi Antalya’da yalnız yaşayan ve fazla kiloları nedeniyle yürümekte zorlanan kadına komşuları sahip çıktı. Ev işlerini dahi yapmakta zorlanan kadının evini temizleyen komşuları, hastalandığı zaman doktora götürüyor. İnsanlık ölmemiş dedirten hikâyenin adresi Antalya’nın Serik ilçesine bağlı Boğazkent Mahallesi. 49 yaşındaki Zeynep Kaya, eşinden boşandıktan sonra tek başına yaşamaya başladı. Fazla kiloları nedeniyle hareket etmekte zorlanan Zeynep Kaya’ya (49) komşuları sahip çıktı. Evinin temizliği komşularına tarafından yapılan ve çamaşırları asılan kadın hastalandığı zaman tedavi için doktora yine komşularının yardımıyla gidebiliyor. Fazla kiloları ile başının dertte olduğunu ve yalnız başına yaşamanın çok zor olduğunu belirten Zeynep Kaya, “Tek başıma yaşıyorum. Komşularım yardım ediyor. Geliyorlar sohbet ediyoruz onlarla. Kendi başıma iş yapamıyorum. Çünkü yürüyemiyorum. Temizlik yapamıyorum, çamaşır asamıyorum” dedi. “Telefona bakmak bile ağır geliyor” Oturduğu yerden yemeğini yapıp, bulaşıklarımı yıkadığını belirten Kaya, “Komşularım gelip evimin temizliğini yapıyor ve çamaşırlarımı seriyor. Yalnızlık çok kötü bir şey. Soba yakamıyorum, telefonum çaldığında bakmak bile bana ağır geliyor. Kolay bir şey yaşamıyorum, çok zorluklar yaşıyorum ve insanlara bunları anlatamıyorum. Dört duvar arasında yaşamak çok zor. Yardım çığlıklarımın duyulmasını istiyorum. Yaşadıklarımın kimsenin yaşamamasını istiyorum” diye konuştu. Kaya’nın akrabası Halil Küçükşen’de, “Her şekilde elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. İhtiyaçlarını gideriyoruz. Hastaneye götürüp getiriyoruz” ifadelerini kullandı. “En büyük problemi kiloları” Kaya’nın en büyük sorunun fazla kiloları olduğunu ve tedavi edilmesi gerektiğini söyleyen Küçükşen, “2 güne bir muhakkak yanına uğrarım. Kuzenim sayılır. Kısacası iki kardeş torunuyuz. En büyük sorunu kilo problemi olması. Önce bunun halledilmesi gerekiyor, kendi ihtiyacını kendinin görmesi için. Bu konuda tedaviye ihtiyacı var” şeklinde konuştu. Ev işlerinde Kaya’ya yardım eden komşusu Fatmana İltar ise, “Zeynep ablanın evine günlük uğrarım. Çöpünü atar, evini süpürürüm. Çocuklarımla elimden geldiği kadar, çamaşırlarını asarım. Bu şekilde yardımcı olmaya çalışıyorum. Zeynep abla yürüyemediği için tuvalete ve dışarıya çıkmakta zorlanıyor. Evinin belirli günlerde temizliğe ve tekerlekli sandalyeye ihtiyacı var” diye konuştu.
Rize İlhan Palut: "Çıkışımızı sürdürmek istiyoruz" Çaykur Rizespor Teknik Direktörü İlhan Palut, kötü bir periyodun ardından 2 galibiyetle biraz nefes aldıklarını söyleyerek, "Çıkışımızı sürdürmek istiyoruz” dedi. Trendyol Süper Lig’in 11. haftasında Çaykur Rizespor, 2 Kasım Cumartesi günü saat 13.30’da Sivasspor ile deplasmanda karşılaşacak. Karşılaşmanın hazırlıklarını sürdüren Çaykur Rizespor’da Teknik Direktör İlhan Palut, İhlas Haber Ajasnı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada Sivasspor deplasmanının zor bir deplasman olduğunu aktararak iyi bir skor ile maçı bitirmek istediklerini vurguladı. Süper Lig’de ki çıkışlarının devam etmesini istediklerini vurgulayan Palut, "Kestirmeden söylersem Süper Lig’de her maç zor. Sivasspor deplasmanı da her zaman zordur. İyi ve tehlikeli oyuncuları var. Onun için çok dikkat etmemiz gereken bir maç. Onlar iyi gidiyorlar. Biz de çok kötü bir periyodun ardından 2 galibiyetle biraz olsun nefes aldık ve bu çıkışımızı sürdürmek istiyoruz. Bence çok zor bir maç olacak. Orada gidip iyi oyun oynamak istiyoruz ve inşallah da iyi bir skor almak istiyoruz. Ligde istediğimiz yerlere gelmek için bir seriye ihtiyacımız var ve bunun için elimizden geleni yapacağız. Dediğim gibi Sivasspor’un da çok tehlikeli oyuncuları var. İç sahada bir şekilde skora gidebiliyorlar. İyi sonuçlar alabiliyorlar. Defansif anlamda çok dikkat etmemiz gerekecek. Üretken olmamız gereken bir maç oynayacağız" ifadelerini kullandı. "Taraftarımıza, sabırları, destekleri ve güvenleri için teşekkür ediyorum" Yaşadıkları kötü periyotta bile taraftarın ve camianın kendilerine güvendiği için daha büyük bir sorumluluk hissettiklerini aktaran Palut, "Türk futbolunun genel seyrine baktığınız zaman böyle periyotlar gerçekten kulüpler içerisinde çatlaklar, camialar içerisinde belki büyük tepkilere açık oluyor. Dediğiniz gibi biz bu sorunu kendimiz çözmeye çalıştık. Gerçekten çok büyük baskı görmedik ama zaten şöyle bir durum bizde yok, futbola bakış açımız ’Zaten kimse bize bağırmıyor. O zaman da sorun yok’ gibi olaylara yaklaşmıyoruz. Gerçekten büyük sorun var. Büyük sorunlar yaşadığımız bir periyot yaşadık ve bunu aşmak için elimizden gelen her şeyi yaptık. Bir de bunun yanında zaten bu sorunları çözmeye çalışırken, tekrar ayağa kalkmaya çalışırken büyük bir sosyal medya baskısı ve büyük bir tribün baskısı olmadı. Belki etkilenmememiz lazım ama sonuçta insanız. Antrenör olsak bile en azından bununla da savaşmak zorunda kalmadık. Bu büyük bir sorumluluk. Yani bu kadar kötü gitmişken bile insanların desteği sizin zaten var olan sorumluluğunuzu kaplıyor. Gerçekten var gücümüzle bunu toparlamak için çalışmaya devam ediyoruz. Buradan da sabırları, destekleri ve güvenleri için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Balıkesir Milyonluk lüks araba ile değil milyonluk güreş devesi ile sünnet konvoyu Balıkesir’in Burhaniye ilçesi ilginç bir sünnet düğününe ev sahipliği yaptı. Aile çocuklarını lüks otomobiller ile gezdirmek yerine güreş devesini tercih etti. Baba Abdullah Aydoğdu, "Lüks arabalarla sünnet cemiyetleri devamlı olan şeylerdi. Biz değişiklik olsun diye deveye bindirelim dedik" dedi. Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde lüks araçlar ile sünnet konvoyu yapmak yerine güreş devesi ile sünnet konvoyu yaptılar. 16 bayrak ve mehteran eşliğinde sünnet çocuğu Yusuf Ali Aydoğdu, bölgenin simgelerinden güreş devesi ile sünnet konvoyu yaptı. 3 bin 500 kişinin katıldığı sünnet cemiyetinde davetliler deve üzerindeki sünnet çocuğuna büyük ilgi gösterdi. Bölgesel değerlere önem verdiğini ifade eden baba Abdullah Aydoğdu, "Lüks arabalarla sünnet cemiyetleri devamlı olan şeylerdi. Biz değişiklik olsun diye deveye bindirelim dedik. Mehteran gösterisi, bayraklarla beraber çok güzel bir şölen yaşattık misafirlerimize. Gelen misafirlerimizin de hepsinden Allah razı olsun. Çok teşekkür ederim hepsine. Çok güzel bir şenlik oldu" diye konuştu. Develerin sünnet için özel olarak hazırlandığını söyleyen deve yetiştiricisi Mehmet Reşit, "Çok değerliler. Atlar gibi bunlar da çok değerli. Özel sporları var, özel yerleri var, özel bakımları var bunların da. Bayağı büyük, çok ilgi çekiyorlar. Devemizi gördüğünüz gibi komple süslüyoruz, hazırlıyoruz. Sünnet cemiyetine en uygun deveyi götürüyoruz. Sünnet çocuğunu rahat taşıyabilecek şekilde, en güzel şekilde süsleyip sünnet cemiyetine yardımcı olmaya çalışıyoruz" dedi. Reşit, güreş develeri ile sünnet konvoylarının Burhaniye’nin yanı sıra Edremit ve Ayvalık ilçelerinde de rağbet gördüğünü ifade etti.