EĞİTİM - 08 Eylül 2024 Pazar 23:05

Uzmanından okula uyum için velilere öneriler

A
A
A
Uzmanından okula uyum için velilere öneriler

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Meltem Küçükdağ, yeni eğitim öğretim dönemi öncesinde öğrencilerin okula uyum sürecini kolaylaştıracak önemli tavsiyelerde bulundu.


Okulların açılmasıyla çocukların genellikle çeşitli duygusal ve psikolojik tepkiler verdiğine dikkat çeken Dr. Meltem Küçükdağ “Bu tepkiler çocuğun yaşına, karakterine, okul deneyimlerine ve aile ortamına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genel olarak, bazı çocuklar okula dönüşü heyecanla beklerken, diğerleri kaygı, stres veya belirsizlik hissedebilir. Okula dönüş dönemi, çocukların çeşitli duygusal tepkiler geliştirdiği bir süreçtir. Ebeveynler ve öğretmenler, bu dönemde çocukların duygusal ihtiyaçlarına dikkat etmeli, onlara destekleyici bir ortam sunmalı ve gerekirse profesyonel yardım almaktan çekinmemelidir” diye konuştu.



“Ailelerinden ayrılma kaygısını tetikleyebilir”


Okulun ilk gününde ailelerin, çocuklarının yeni bir akademik yıla başlamasıyla birlikte çeşitli psikolojik sorunlarla karşılaşabildiklerini ifade eden Küçükdağ, “Bu sorunlar hem çocuklarının yaşadıkları zorluklardan kaynaklanabilir, hem de kendi endişeleri ve beklentileriyle ilgili olabilir. Okul dönemi boyunca en sık karşılaşılan psikolojik sorunlar ise hem çocuklarda hem de ailelerde çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Özellikle küçük çocuklar için okulun ilk günü, ailelerinden ayrılma kaygısını tetikleyebilir. Bu durum, ebeveynlerde de yoğun bir endişe oluşturabilir. Ebeveynler, çocuklarının okula uyum sağlayıp sağlayamayacağı, ağlayıp ağlamayacağı gibi konularda stres yaşayabilirler. Çocuklarının okuldan ve yeni deneyimlerden korkması, ebeveynlerde endişe oluşturabilir. Çocuğun sosyal uyum sağlayamaması, arkadaş edinme zorluğu ya da akademik baskılar gibi faktörler, ebeveynlerin kaygı düzeyini artırabilir. Ebeveynler, çocuklarının akademik başarılarıyla ilgili yüksek beklentiler taşıyabilir. Bu durum, özellikle okulun ilk günlerinde, çocuğun performansı hakkında belirsizlik olduğunda ebeveynlerde stres ve baskı hissi oluşturabilir” ifadelerini kullandı.



“Dikkat ve davranış sorunları olan çocuklar için zorlu bir süreç olabilir”


Okul fobisi, sosyal kaygı, akademik stres, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunu (DEHB) okul döneminde en sık karşılaşılan psikolojik sorunlar olarak sıralayan Küçükdağ, “Bazı çocuklar, okula gitme konusunda yoğun bir korku ve isteksizlik yaşayabilirler. Bu durum, fiziksel belirtilerle (karın ağrısı, baş ağrısı) kendini gösterebilir ve çocuğun okula devamını olumsuz etkileyebilir. Özellikle sosyal becerileri gelişmemiş çocuklar, arkadaş edinme ve sosyal etkileşimler konusunda zorluk yaşayabilirler. Bu durum, çocuğun okula uyum sağlamasını zorlaştırabilir ve sosyal izolasyona yol açabilir. Çocuklar, derslerde başarılı olma baskısıyla karşı karşıya kaldıklarında, akademik stres yaşayabilirler. Bu durum, özellikle sınav dönemlerinde yoğunlaşabilir ve çocuklarda özgüven eksikliğine, kaygıya ve hatta depresyona yol açabilir. Okul dönemi, DEHB gibi dikkat ve davranış sorunları olan çocuklar için zorlu bir süreç olabilir. Bu durum, çocukların derslere odaklanmasını zorlaştırabilir ve akademik başarılarını olumsuz etkileyebilir” diye konuştu.


Çocukların okula dönüşte yaşadığı kaygı ve endişenin, çeşitli belirtilerle kendini gösterebildiğine dikkat çeken öğretim üyesi Küçükdağ, bu belirtilerin çocuğun okul uyumunu olumsuz etkileyebildiğini belirtti. Çocukların genellikle üzgün, huzursuz, ağlama nöbetleri, ayrılma kaygısı ve odaklanma sorunları gibi duygusal belirtiler gösterdiğini dile getiren Küçükdağ, kaygı ve endişelerini karın ağrısı ve mide bulantısı, uyku sorunları, iştah değişiklikleri, yorgunluk ve enerji eksikliği gibi de fiziksel belirtilerle de sergileyebileceklerini sözlerine ekledi.


Çocukların, okul kaygısını genellikle okula gitmek istememe, hastalık bahanesi uydurma veya okuldan kaçma girişimleriyle de gösterdiğini kaydeden Küçükdağ, “Kaygılı çocuklar, ebeveynlerine veya güvenli buldukları birine aşırı bağlanabilirler. Ebeveynlerinden ayrılmak istemez, sürekli yanlarında olmak isteyebilirler. Bazı çocuklar, kaygılarını öfke ve sinirlilikle ifade edebilirler. Okula gitme konusunda direnç gösterme, ani öfke patlamaları bu dönemde görülebilir. Bu belirtiler, çocuğun okula uyum sağlama sürecinde zorluk yaşadığını gösterebilir. Ebeveynlerin ve öğretmenlerin bu belirtilere dikkat etmeleri, gerektiğinde destekleyici adımlar atmaları önemlidir” dedi.



“Ebeveynlerin En Önemli Görevlerinden Biridir”


Ebeveynlerin de, okulun pozitif yanlarına vurgu yaparak çocuklarını teşvik edebileceğini dile getiren Küçükdağ, “Çocuğun kaygılarını anlamak ve dinlemek, ebeveynlerin en önemli görevlerinden biridir. Onları dinlemek, endişelerini ciddiye almak ve gerektiğinde onları rahatlatıcı sözlerle desteklemek önemlidir. ‘Seni anlıyorum. Seninle gurur duyuyorum’ gibi cesaretlendirici ifadeler kullanılabilir. Sabah rutini oluşturmak, çocukların okula hazırlık sürecini daha düzenli hale getirir. Kahvaltı, diş fırçalama, çanta hazırlığı gibi aktiviteleri belli bir sırayla yapmak, çocukların okul gününe daha rahat başlamasını sağlar. Çocuklara okula hazırlık sürecinde sorumluluk vermek, onların özgüvenini artırır. Kendi kıyafetlerini seçmek, çantalarını hazırlamak gibi basit görevler, çocukların bağımsızlıklarını geliştirmelerine yardımcı olabilir. Ebeveynler, çocuklarına duygusal destek sunarak onların kaygılarını hafifletebilirler. Çocuklar, okulun ilk gününde ebeveynlerinin onlara inandığını ve desteklediğini bilmek isterler. Bu, onları cesaretlendirir ve güven verir. Çocukların okula dönüş sürecinde farklı duygular yaşaması normaldir. Ebeveynlerin sabırlı ve anlayışlı olması, çocukların bu süreci daha kolay atlatmalarına yardımcı olur. Çocuklar, ailelerinden aldıkları bu destekle okulun ilk gününe daha rahat ve güvenli bir şekilde başlayabilirler. Bu süreç, sadece akademik başarıya değil, aynı zamanda çocuğun genel mutluluğuna ve gelişimine de katkıda bulunur” diyerek açıklamalarını sürdürdü.


Çocukların stres yönetiminde hem ailelere hem de öğretmenlere önemli görevlerin düştüğünü belirten Dr. Küçükdağ, “Çocuklar, yetişkinler kadar olgun olmadıkları için stresle başa çıkma becerilerini geliştirmede rehberliğe ihtiyaç duyarlar. Çocukların duygularını tanımasına ve ifade etmesine yardımcı olun. Onlara ‘Nasıl hissediyorsun?’ gibi sorular sorarak duygusal farkındalıklarını artırın. Sağlıklı yaşam tarzını teşvik edin. Okul, ev ödevleri ve serbest zaman gibi günlük aktiviteleri bir rutin haline getirin. Ebeveynler, çocuklarına sevgi ve güven dolu bir ortam sunarak onlara duygusal destek verebilirler. Sorunları birlikte çözmeye çalışın, alternatif çözümler üzerinde konuşun ve çocuklara sorumluluk vererek onların özgüvenini artırın” dedi.



“Öğretmenler, sınıf ortamında güven ve anlayışa dayalı bir atmosfer oluşturmalıdır”


Okula alıştırma sürecinde öğretmenler için de tavsiyelerde bulunan Küçükdağ, “Öğretmenler, sınıf ortamında güven ve anlayışa dayalı bir atmosfer oluşturmalıdır. Çocuklar, öğretmenlerinin onları anladığını ve desteklediğini hissettiklerinde daha az stres yaşarlar. Dikkat dağınıklığı, içe kapanma, aşırı sinirlilik gibi belirtiler, çocukların stres altında olduklarını gösterebilir. Bu tür belirtileri fark ettiğinizde, öğrencinizle bire bir konuşmalar yaparak destek sunabilirsiniz. Öğrencilerinizle açık iletişim kurun ve empati gösterin. Onların duygularını ciddiye alın ve ihtiyaç duyduklarında onlara destek olun. Çocukların kendilerini ifade etmelerine imkan tanıyan sınıf tartışmaları veya bireysel görüşmeler, stresin azaltılmasına yardımcı olabilir. Öğrencilere, sınıfta rahatlatıcı teknikler öğretin. Derin nefes alma, kısa meditasyonlar veya basit gevşeme egzersizleri, çocukların stresle başa çıkma becerilerini artırabilir. Bu tür teknikleri ders aralarında veya zorlu etkinliklerden önce uygulayabilirsiniz. Öğrencilere yapıcı ve destekleyici geribildirim verin. Başarıları kutlamak, çabaları takdir etmek ve gelişim alanlarını olumlu bir şekilde ifade etmek, çocukların stres düzeyini düşürebilir ve motivasyonlarını artırabilir. Ailelerle düzenli iletişimde olun ve onların da çocuklarına nasıl destek olabilecekleri konusunda bilgi paylaşın” şeklinde açıklamasını tamamladı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Hukuk mesleklerine giriş sınavlarında soru sayısı 120’ye çıktı Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavını yönetmeliğinde değişiklik ile birlikte sınavlardaki soru sayısı 100’den 120’ye yükseltildi. Adalet Bakanlığı tarafından Resmi Gazete’de yayımlanan Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavının Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile sınavlarda değişikliğe gidildi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç sosyal medya hesabından yapılan değişiklikler hakkında bilgi vererek, “Hukuk sistemini hem nitelik hem de nicelik olarak daha da kaliteli hale getirmek amacıyla hayata geçirdiğimiz Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavının Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlandı. Yönetmelikte yapılan değişiklik kapsamında; Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavındaki soru sayısı 100’den 120’ye çıkarılmıştır. Milletlerarası Hukuk, Milletlerarası Özel Hukuk, Genel Kamu Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku sınav konularına dahil edilmiştir. Konuların puan değerleri yerine test ağırlıkları yüzdelik olarak belirtilmiştir. Hukuk camiamızın ihtiyaçları doğrultusunda yapılan değişiklikler, genç hukukçularımızın mesleki donanımını daha da artıracak ve hukuk sistemine değer katacaktır. Nisan ayında yapılacak olan Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavına girecek tüm adaylarımıza şimdiden başarılar diliyorum” ifadelerine yer verdi.
Ankara İhtiyaç sahibi hanelere kömür yardımı yapılması hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararı Resmi Gazete’de İhtiyaç sahibi hanelere ısınma amaçlı kömür yardımı yapılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile yayımlanan Resmi Gazete’de yer alan Cumhurbaşkanlığı Kararına göre, her bir il ve ilçede dağıtılacak toplam kömür miktarı il/ilçe bazında tespit edilen yardımdan faydalanacak ihtiyaç sahibi sayısına göre bölgenin iklim koşulları, geçmiş yıllara ait dağıtım miktarları gibi koşullar göz önünde bulundurularak Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek. Yardımdan faydalanacak olan haneler il ve ilçelerde bulunan vakıflarca kanunda yer alana muhtaçlık kriterine göre belirlenecek ve Bakanlıkça değerlendirilerek kesinleştirilecek. Teslimatı yapılan kömür ilgili hanenin ısınma ihtiyacının karşılanması haricinde bir tasarrufa konu edilemeyecek. Bu karar kapsamında vakıflara ve vakıflarca belirlenen hanelere yapılacak olan kömür sevkiyatı Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) ve Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) genel müdürlüklerinin görüşleri alınarak Bakanlıkça belirlenecek olan kriterlere göre düzenlenen sevkiyat programı dahilinde yapılacak. TKİ ve TTK üzerinden temin edilecek kömürün taşınması ve bu konuda öncelik tanınması hususunda Bakanlık veya TKİ ve TTK ile TCDD Taşımacılık A.Ş. arasında protokol yapılabilecek. Vakıflarca belirlenecek ihtiyaç sahibi hanelere il ve ilçe içerisinde dağıtım organizasyonu yine vakıflar tarafından yapılacak. Kararın uygulanmasına dair usul ve esaslar Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşleri alınarak Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek.
Aksaray Kaçak göçmenlerle kaçtı, kaza yapıp sahte kimlikle yakalanınca jandarmayı suçladı Aksaray’da aracıyla kaçak göçmenleri taşıyan ve jandarmanın "dur" ihtarına uymayan yaşlı adam kaza yapınca “Kovaladığınız için ölümden döndüm” diye jandarmayı suçladı. Evlenme vaadiyle getirilen kaçak göçmen kadın ile birlikte kadının kızı ve 4 daha kişi gözaltına alındı. Olay Aksaray - Adana Karayolu Taşpınar mevkiinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, halkın huzur ve güvenliğinin sağlanması, meydana gelebilecek olayların önlenmesi amacıyla karayolunda Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde uygulama yapan İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM), İstihbarat ve Asayiş Şubesi ekipleri şüphe üzerine Adana’dan Aksaray istikametine seyreden 68 ACR 660 plakalı SUV araca "dur" ihtarında bulundu. Frene basıp durmak yerine ihtara uymayan sürücü gaza basıp uygulamada noktasından kaçtı. Sürücünün kaçması üzerine jandarma ekipleri hemen araçlara binerek sürücünün peşine düştü. Jandarma ekipleri araca binene kadar mesafeyi açan sürücü yolda zorla 2 kadını indirmeye çalışırken, arkadan jandarmanın geldiğini görünce tekrar kaçmaya başladı. Jandarma ile şüpheli arasında başlayan kovalamaca anları kameralara da yansıdı. Bir taraftan aracın peşine düşen jandarma öte yandan durumu emniyete bildirerek şehir merkezi istikametine karayolunda tedbir alınmasını istedi. Ancak araç sürücüsü yaklaşık 3 kilometre kaçtıktan sonra yeni sanayi kavşağında aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek refüjden refüje çıkıp kaza yaptı. Araçtan Suriyeli kaçak göçmen anne ile kızı çıktı Jandarmanın uygulama esnasında fiziksel olarak yaptığı "dur" ikazına, kovalamaca esnasında ise araç megafonuyla defalarca yapılan "dur" ihtarına ısrarla uymayan araç sürücüsü kaza yapınca, araç içerisindeki 2’si kadın 2’si erkek 4 kişiyle birlikte yakalandı. Kazanın ardından jandarma ekipleri şahısların sağlık kontrolünden geçirilmesi için olay yerine ambulans çağırırken, yaralanan kimsenin olmadığı kazada sağlık ekipleri 4 şahsı da ambulans içinde muayene ederek kontrolden geçirdi. Daha sonra jandarma ekipleri 4 şahsın kimliklerini ve neden kaçtıkları yönünde olay yerinde inceleme ve araştırma başlatırken, kaçan sürücünün B.G. (75), yanındaki arkadaşının Y.D. (52) ve anne kız olan Cihed Acec (47) ile Meryem Acec’in (16) de Suriye uyruklu kaçak göçmen olduğunu tespit etti. Evlilik yapmak için kaçak göçmenleri Aksaray’a getirmiş Suriye uyruklu anne ve kızın kaçak göçmen olduğunun tespiti üzerine araştırmasını derinleştiren jandarma ekipleri anne ve kızın yaklaşık 4 yıl önce kaçak yollarla Türkiye’ye giriş yaptığını, Mersin iline yerleştiğini belirledi. 4 yıldır Mersin’de kaçak olarak yaşayan anne ve kızın 75 yaşındaki araç sürücüsü B.G.’nin anne Cihed Acec’le evlenmek istemesi üzerine, kadını kızıyla birlikte Aksaray’a getirdiği, bu olaya da Y.D.’nin aracılık yaptığı ortaya çıktı. Kimlik bilgileri kontrolden geçirilen 16 yaşındaki kızın üzerinde F.C. ismine düzenlenmiş sahte kimlik kartı çıkarken, sahte kimliğin ise kıza Y.D. tarafından verildiği tespit edildi. Durmayıp kaçtı, “Ölümden döndüm” deyip jandarmayı suçladı Olayın ardından jandarma ekiplerinin sorularını yanıtlayarak yaşananları anlatan kaçan araç sürücüsü B.G., “Amcam evlilik yapmadım. Evlilik yapmak için girişimde bulundum kızın annesiyle. Bu kadın için Y.D. öncü oldu. Karşılığında şu anda hiçbir şey vermedim. Beni bu yaşta şey yapmayın. Büyük bir iş yapmışım gibi, eroin esrar kaçakçılığı yapmadım” dedi. Sorulara cevap vermek istemeyen yaşlı adam daha sonra kaza yaptığı için jandarma ekiplerini suçlayarak, “Bakın siz beni kovaladığınız için ölümden döndüm yani, lütfen” dedi. Suriyeli kız jandarma aracının camından annesine ağladı Şahısların yakalanmasının ardından anne Cihed Acec gözaltına alınarak jandarma aracına bindirilirken, güvenlik önlemleri ve delil karartma önleme çerçevesinde her şey netleşene kadar annesinden ayrı tutulan 16 yaşındaki Meryem Acec jandarma aracının camından annesine seslenerek gözyaşları döktü. Arapça dilde annesine bir şeyler söylemeye çalışan kız dakikalarca jandarma aracının etrafında annesine ağladı. Zaman zaman jandarma ekiplerince üşümemesi için bir başka araca bindirilen kız, araçta durmak istemeyip yine annesinin bulunduğu aracın başına geldi. Jandarma ekiplerince yapılan geniş çaplı araştırma ve inceleme çalışmalarının ardından anne araçtan indirilerek kızıyla buluştu. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan tahkikat gereği araç sürücüsü B.G., yanındaki arkadaşı Y.D., Suriye uyruklu Cihed Acec ile kızı Meryem Acec gözaltına alınırken, tahkikat soruşturması emniyet güçlerine devredildi. Olay yerine gelen İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şubesi ekiplerince 4 şahıs polis aracına bindirilerek emniyete götürüldü.