GÜNDEM - 18 Aralık 2024 Çarşamba 15:02

Fındık yetiştiriciliği kursu açıldı

A
A
A
Fındık yetiştiriciliği kursu açıldı

Düzce Belediyesi Tarım Akademisi, fındık üretiminde karşılaşılan verim kayıplarını önlemek üzere düzenlediği ‘Fındık Yetiştiriciliği’ kursunda çiftçilere fındık yetiştiriciliğinin inceliklerini öğretiyor.


Düzce Belediyesi tarımsal üretimin kalitesini artırmak hedefiyle hayata geçirdiği Tarım Akademisi’nde çiftçilere daha verimli ve kazançlı üretim için gerekli bilgi ve donanımı sağlıyor. Düzce’nin tarım sektörünü daha da güçlendirmeyi amaçlayan Tarım Akademisi, çiftçilere yönelik eğitimlerini sürdürüyor. Park ve Bahçeler Müdürlüğü bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Tarım Akademisi, Belmek üzerinden kayıt olan çiftçilere özel ‘Fındık Yetiştiriciliği’ kursu düzenledi.


Çiftçilere fındık yetiştiriciliğinin temel tekniklerinin öğretildiği eğitimde; fındık çeşitlerinin seçimi, dikim yöntemleri, bakım, gübreleme, budama teknikleri ve hastalık ile zararlılarla mücadele konuları detaylı bir şekilde ele alınıyor.


Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünlerinden biri olan ve Düzce’nin bitkisel üretiminde önemli bir yer tutan fındıkta karşılaşılan verim kayıplarını önlemeyi amaçlayan 4 haftalık eğitimlerin sonunda, başarılı olan katılımcılar sertifika almaya hak kazanacak.



Fındık yetiştiriciliği kursu açıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Darp iddiası tersine döndü: Öğretmen ve veli mahkemelik oldu Kocaeli’nde 10 yaşındaki öğrencisine şiddet uyguladığı iddiasıyla açılan davada öğretmen delil yetersizliğinden beraat ederken, öğrencinin annesi hakkında iftira, tehdit ve hakaretten dava açıldı. Gözyaşlarıyla açıklamalarda bulunan anne, "Çocuğu dövülmüş bir anne olarak sanık sandalyesine ben oturtuldum" dedi. Olay, geçen yıl 24 Kasım’da Öğretmenler Günü’nde bir ilkokulda yaşandı. Zeka seviyesi yüksek ve hiperaktif olduğu için yüzde 40 özel gereksinim raporu bulunduğu öğrenilen A.F.Ç.’nin (10), öğretmeni E.A. tarafından sınıfta arkadaşlarının gözü önünde şiddete maruz kaldığı öne sürüldü. Bu iddia üzerine okula giden anne Hülya Kartal, durumu öğrenmek istedi ancak okul yönetimi böyle bir olayın yaşanmadığını söyledi. A.F.Ç.’yi de yanına alıp polise giden anne oğluna şiddet uyguladığı iddiasıyla öğretmen E.A. hakkında şikayetçi oldu. Öğretmen beraat etti, anne yargılanmaya başladı Şikayet üzerine E.A. hakkında açılan davanın duruşması ise 9 Temmuz 2024’te görüldü. Duruşmada E.A. hakkında delil yetersizliğinden beraat kararı verildi. Bu kez öğretmen E.A. da Hülya Kartal hakkında hakaret, tehdit ve iftira davası açtı. Kartal, geçtiğimiz günlerde hakim karşısına çıktı. E.A.: "Anne hakkında şikayetçi oldum, davamız devam ediyor" Suçlamaları kabul etmeyen ve öğrenciye şiddet uygulamadığını dile getiren E.A., "Darp iddiasına ilişkin dava süreci bitti, beraat ettik. Ben anne hakkında yalan söylediği, kamu kurumunu bastığı, biz öğretmenlere hakaret ettiği, kapımızı yumrukladığı ve sınıftaki öğrencilerimizi rahatsız ettiği için şikayetçi oldum. Bu olaya veliler başta olmak üzere birçok kişi de şahit oldu. Anneye yönelik açtığım dava devam ediyor. İddialarının arkası boş. Öyle bir olay yok, zaten bizim okulumuzda böyle olaylar yok. Hanımefendi kendi kendine iddialarda bulunuyor" dedi. "Tokat attı, saçımı çekti ve yere doğru savurdu" Öğretmeni tarafından darp edildiğini ileri süren 10 yaşındaki A.F.Ç., "Kafama tokat atılarak, bir de saçım çekilerek şiddete maruz kaldım. Olaydan bir gün önce sınıflar arası kavga olmuştu. Olay günü okula gittiğimde kavga ettiğimiz kişilerin öğretmenleri tarafından hakarete uğradım. ’Benimle böyle konuşamazsınız’ dedim. Sınıf öğretmenim de öğrencileri eve kadar arkadaşımla takip ettiğimizi ve kapının zilini çalıp kaçtığımıza yönelik şikayet aldığını söyleyerek beni darp etti. Oysaki ben değil bizim sınıftaki diğer çocuklar takip etmiş, suç bana ve diğer arkadaşım üstüne kaldı. Öğretmen, diğer arkadaşımla birlikte beni tahtaya kaldırdı. ’Çocukları sapık gibi takip etmişsin’ dedi. Arkadaşım olayı anlattı ve yerine oturdu. Ben tam olayı anlatacakken öğretmen kafama tokat attı. Sonra gitti beni yerime oturtturdu. ’Bu salak çocukla bir daha konuşmayın. Siz de bunun gibi mal olursunuz’ dedi. Bu hakaretlerin üstüne eve gitmek istedim. Sınıftan çıkmaya çalıştım, kapıya doğru koşunca öğretmenim beni yakaladı. Saçımı çekti ve yere doğru savurdu" diye konuştu. "Öğretmenler Günü’nde dayak yedim" A.F.Ç., öğle arası eve gittiğini ve durumu annesine anlattığını da ifade ederek, "Öğretmenler Günü’nde dayak yedim, mağdurum ve şikayetçiyim. Darp raporu alıp karakola gittik. Daha önce de aynı öğretmen bir çocuğun kafasını tahtaya vurmuş. Çocuğu merdivenlerden düştü diye ikna edip annesine yalan söylemişler, sonrasında anne gerçeği öğrendi. Beni şikayetimden vazgeçirmek için çok çalıştılar. Bütün sınıfın ortasında dayak yemek bana kötü hissettirdi" dedi. "Müdür yardımcısı öyle bir durumun olmadığını söyledi" Anne Hülya Kartal ise oğlunun olay günü eve ağlayarak geldiğini ve öğretmeni tarafından darp edildiğini söylediğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Okul yönetimiyle görüşmek için oğlumu da yanıma alıp gittiğimde muhatap bulamadım. Alt kata indiğimde oğlumun sınıfının koridorunun önünde 20 küsur öğretmen ve müdür yardımcısını gördüm. ’Hocam ne oluyor burada, oğlum neden dayak yemiş? Bana bir açıklama yapmalısınız’ dedim. Müdür yardımcısı öyle bir durumun olmadığını söyledi. O zaman ’Kapının önündeki bu tedbir ne? Çocuk dayak yedirmediyse öğretmen bana bir cevap versin’ dedim. Çok üzgündüm, ağlayarak soruyordum. Baktım ki olayı kapatmanın derdindeler, yüksek sesle polis istediğimi söyledim." "Müdür ’şikayetini geri çek, sorun kalksın’ dedi" Olay sebebiyle öfkeli olduğunu söyleyen Kartal, "Mağdur edilmiş bir çocuğun annesiyim. ’Polis istiyorum’ diye birkaç kere bağırınca hiç polis de çağırmaya niyetleri yoktu. Merdiven üstünde fenalık geçirmeye başladım. Daha sonra polis geldi, darp raporu alarak şikayette bulunduk. Oğlum korktuğu için okula birkaç gün gidemedi. Okul müdürünü aradım, ’Hocam çocuğu okula göndermem lazım. Dersten geri kalıyor’ dedim. Müdür, ’Onu öğretmenimizi şikayet etmeden önce düşünecektin. Şikayetini geri çek, sorun kalksın’ dedi. Adalet arayışını devam edeceğim. Çocuğumun yaşadığı şeyin bedelini başka çocuklara da yaşatmayacak. Olay yaşandıktan sonra bir kadın da kapıma gelerek, yeğeninin de aynı öğretmeni tarafından darp edildiğini söyledi" şeklinde konuştu. "Ne hikmetse geçen sene dayak yiyen çocuk zamanında da kamera bozukmuş" Okul müdürü tarafından tehdit edildiğini de ileri süren Hülya Kartal, "Bana ’sen burada teksin, öğretmenimizin şikayetini çekeceksin harcattırmayız. O davayı çekmezsen biz de senin okul kapısını kırdığını ve öğretmenimizi tehdit ettiğini söyleriz’ dedi. Ben de onlara, ’sınıfın tepesinde kamera var, öyle bir iftira yapamazsınız. Çocuğun dayak yediğinde o kamera çekmiştir. Benim o kapılara gelip bağırıp çağırıp tehdit etmediğimi, sadece yerlerde ağlayıp bayıldığımı, düştüğüm görülecektir’ dedim. Ancak kameranın bozuk olduğunu söyledi. Ne hikmetse geçen sene dayak yiyen çocuk zamanında da kamera bozukmuş" diye konuştu. "Çocuğu dövülmüş bir anne olarak sanık sandalyesine ben oturtuldum" Kendisine karşı iftira, hakaret ve tehdit suçlamalarıyla dava açıldığını savunan Kartal, "Çok yıpratıcı süreç, psikolojimiz bozuldu. Oğlum okula ağlayarak zorla gidiyordu. Bu zor süreçte okulun anneye destek olması gerekirken, çocuğumun ve benim hayatımı çıkmaza soktular. Bana karşı hakaret, iftira ve tehdit davası açtılar. Okulda kapı kırmışım, öğretmeni ’görevinden attıracağım’ diye tehdit etmişim. Çocuğu dövülmüş bir anne olarak sanık sandalyesine ben oturtuldum. Bir anne olarak çocuğumun hakkını arıyorum diye çok mağdur edildim. Çok yıprandım, adalet istiyorum. Tek istediğim benim oğlum gibi başka çocuklar bu olayı yaşamasın. Beni şikayet ettikleri için sanık kürsüsüne oturtuldum. Çocuğunun hakkını isteyen bir anne olarak sanık kürsüsünde olmayı hak etmedim. Bunca olay yaşayan çocuğumun adaleti alamamasına üzülüyorum. Oğlum hiperaktif olduğu için olay tarihinde yüzde 40 raporluydu. Çocuğumun kalp ritim bozukluğu var. Okulda birkaç defa bayılmış. Çocuğumun hasta olduğunu, raporlu olduğunu biliyorlar" dedi.
Kastamonu Uyuşturucu etkisinde 1 kişinin ölümüne sebep olan sürücüye 9 yıl hapis cezası Kastamonu’da uyuşturucu madde etkisi altındayken kullandığı araçla kaza yapma neticesinde bir kişinin ölümüne, bir kişinin de yaralanmasına sebebiyet veren sürücü, 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Duruşma salonunda tutuklanan sürücü, gazetecilere saldırmaya çalıştı. Kaza, Nisan ayında Kastamonu-Taşköprü kara yolu Bük köyü mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Koray K. idaresindeki 37 ACB 354 plakalı kamyonet, yoldan çıkarak köprüden dereye uçtu. Kazada araçta bulunan 26 yaşındaki Necibe Çalan hayatını kaybetti, sürücü Koray K. ile yolculardan Onur K. de yaralandı. Kazanın ardından uyuşturucu madde etkisinde olduğu belirlenen kamyonet sürücüsü Koray K. hakkında “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlarından Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Sanığın tutuksuz yargılandığı davada karar duruşması görüldü. Duruşmada kendisini savunan Koray K., “Suçlamaları kabul etmiyorum. Aynı kazada kendim de yaralandım, sakat kaldım. Bilinçli olarak kimseyi öldürmedim. Benim uyuşturucu kullandığımı biliyorlardı. O zaman binmeselerdi. Bile bile sürücüsü olduğum araca binmeleri nedeniyle asıl kendileri kusurludur. Mütalaayı kabul etmiyorum, beraatımı talep ediyorum” dedi. Kazada yaralanan Onur K. ise sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, “Duruşmaya katılma talebim vardır. Ben, uyuşturucu kullanmadım ama kanımda nasıl çıktı bilemiyorum. Sanık Koray’ın da kazanın yaşandığı gün uyuşturucu kullandığını biliyorum” diye konştu. Duruşmaya katılan Necibe Çalan’ın ablası B.B. de cumhuriyet savcısının mütalaası doğrultusunda sanığın cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, tutuksuz yargılanan Koray K.’yi 9 yıl hapis cezasına çarptırdı. Hükümle birlikte, sanık Koray K., duruşma salonunda tutuklanarak cezaevine gönderildi. Adliye çıkışında emniyet aracına götürülen Koray K., kendisini görüntülemek isteyen basın mensuplarına saldırmaya çalıştı.
Denizli Denizli Büyükşehir Gençlik Meclisinde seçim heyecanı yaşandı Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Gençlik Meclisi’nde seçim heyecanı yaşandı. İki adayın yarıştığı Gençlik Meclisi Başkanlığını Demir Batur kazandı. Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Gençlik Meclisi 19. Seçimli Olağan Genel Kurulu yapıldı. Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen genel kurula, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Başkanvekili Ali Marım, Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Ayşe Sarıkaya, davetliler ve gençler katıldı. Geçmiş dönem Gençlik Meclisi Başkanı Şeniz Yılmaz açılış konuşmasında, Gençlik Meclisi’nin kuruluşundan bugüne yaptığı çalışma ve faaliyetler hakkında bilgi verdi. Gençlere seslenen Yılmaz, “Hayalleriniz, fikirleriniz ve gençlerin sesi olmak için aday oluyorsunuz. Burada bulunduğunuz her an sadece meclis için değil, sizin kişisel gelişiminiz için de çok önemli olacak. Genç dostu Büyükşehir Belediye Başkanımız Bülent Nuri Çavuşoğlu’na teşekkür eder, hepinize başarılar dilerim” dedi. “Bu ülkenin umudunu geleceğe taşıyacak olan sizlersiniz” Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, gençlerle bir arada bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirtti. “Geleceğin güzelliğini, bu ülkenin umudunu geleceğe taşıyacak olan sizlersiniz. Sizlerle aynı yolculuğa çıkmak, bu şehrin ve ülkenin geleceği için elbirliği yapıyor olmak bizim için büyük bir keyiftir” diyen Başkan Bülent Nuri Çavuşoğlu, seçimlerin hayırlı ve uğurlu olmasını diledi. “Gençler, Atatürk’ün çizdiği o çizgiden asla ayrılmayacak” Başkan Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam etti; “Bu ülkenin, şehrin gençleri geleceğe giden bu yolculukta Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği o çizgiden asla ayrılmayacak. Çünkü biz biliyoruz ki size ilham veren ve hayata bağlayan Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Üç kırmızı çizgimizin dışında bütün değerlerin bir arada yaşayabileceği Türkiye hayalimiz var. Üç kırmızı çizgimiz vatan, bayrak ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bunların dışında herkesin düşüncesine, yaşam anlayışına saygılı olacağımızı ve gençlerin bu şehirdeki sorunlarını da hep birlikte çözeceğimize inanıyorum ” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından oylamaya geçildi. Fatma Aybüke Afatoğlu ile Demir Batur’un listelerinin yarıştığı genel kurulda 151 delege oy kullandı. 94 oy alarak seçimi kazanan Demir Batur Gençlik Meclisi’nin yeni dönem başkanı oldu.
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan Başbakanı Mikati’yi resmi törenle karşıladı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lübnan Başbakanı Necip Mikati’yi resmi törenle karşıladı. Konuk Başbakan Mikati’nin içinde bulunduğu makam aracını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin önündeki caddede karşılayan süvariler, Mikati’ye protokol kapısına kadar eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mikati’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin ana giriş kapısında karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mikati’nin tören alanındaki yerlerini almalarının ardından, 21 pare top atışı eşliğinde iki ülkenin milli marşları çalındı. Mikati, Muhafız Alayı Tören Kıtası’nı ’Merhaba Asker’ diyerek selamladı. Törende, tarihte kurulan 16 Türk devletini temsil eden bayraklar ve askerler de yer aldı. Heyetlerini birbirine takdim eden Erdoğan ve Mikati , merdivenlerde Türkiye ve Lübnan bayrakları önünde gazetecilere poz verdi. Baş başa görüşmeye geçen Erdoğan ve Mikati, ikili ve heyetler arası gerçekleştirecekleri görüşmelerin ardından ortak basın toplantısına katılacak. Törende, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Hakkı Susmaz, Cumhurbaşkanı Güvenlik ve Dış Politika Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç ve Ankara Valisi Vasip Şahin de yer aldı.