GÜNDEM - 18 Mart 2025 Salı 14:05

Düzce Üniversitesi’nde Çanakkale Zaferi’nin 110. Yıl Dönümü Kutlandı

A
A
A
Düzce Üniversitesi’nde Çanakkale Zaferi’nin 110. Yıl Dönümü Kutlandı

Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi ile Eğitim Fakültesi iş birliğinde düzenlenen "Çanakkale Zaferi" başlıklı program gerçekleştirildi.


Cumhuriyet Konferans Salonu’nda Programa; Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İlhan Genç ve Prof. Dr. Ali Öztürk ile öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi tarafından gerçekleştirilen konser ile başlayan program, Müzik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Haluk Yücel, Düzce Üniversitesi öğretim görevlileri ve öğrencilerinin icra ettiği yürek yakan türküler ilgi ve beğeniyle takip edildi. Ardından programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Çanakkale Zaferi’nin üzerinden bir asır geçtiğini belirterek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet ve saygıyla andıklarını ifade etti. 1. Dünya Savaşı süreci ve Çanakkale cephesi hakkında değerlendirmelerde bulunan Genç, Çanakkale ruhunun güçlenerek artması temennileriyle sözlerini sonlandırdı.


Açılış konuşmasının sonrasında programın panel bölümüne geçildi. Programın moderatörlüğünü üstlenen Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabit Dokuyan, Çanakkale Zaferi’ni kutlamak ve şehitlerimizi anmak amacıyla bir araya geldiklerini belirterek bu zaferin tüm ezilen ve mazlum milletlere örnek olduğunu vurguladı.


Panelin ilk konuşmacısı Düzce Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Furkan Külünk, "Çanakkale Cephesinde Hava ve İstihbarat Teknolojileri" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Osmanlı Devleti’nin 1911-1912 yıllarında havacılık çalışmalarına başladığını dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Furkan Külünk, öğrencilerin pilot eğitimi için Almanya ve Avusturya’ya gönderildiğini sözlerine ekledi. İstihbarat türlerinden de bahseden Külünk, Osmanlı Devleti ve İngiltere’nin savaş teknolojilerini görseller eşliğinde anlattı.


Programın diğer konuşmacısı Düzce Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Emine Şahin ise "Çanakkale Cephe Gerisindeki Sağlık Hizmetleri" başlıklı sunumunu katılımcılarla paylaştı. Çanakkale Savaşları’nın arka planındaki kahramanlarından söz eden Dr. Öğr. Üyesi Emine Şahin, savaşın sadece cephede değil, cephe gerisinde de kazanıldığının altını çizdi. Cephede yaralı askerlere ilk müdahale ve Hilal-i Ahmer Hastaneleri başta olmak üzere o dönemdeki sağlık hizmetleri hakkında bilgiler aktaran Şahin, tarihi görsellerle sunumunu noktaladı.


Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencisi Rabia Demirci ise "Çanakkale Şehitlerine" isimli duygu yüklü şiiri katılımcılarla paylaştı.


Program belge takdimiyle sona erdi.



Düzce Üniversitesi’nde Çanakkale Zaferi’nin 110. Yıl Dönümü Kutlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da 18 ahşap ev alev alev yandı Bursa’nın Mudanya ilçesinde ahşap evlerin bulunduğu alanda çıkan yangında yaklaşık 18 ev kül oldu. Yangının evlerin yanında bulunan ormanlık alana sıçramadan söndürülmesi muhtemel facianın önüne geçti. Eğerce Mahallesi’nde bulunan yaklaşık 50 ahşap evin bulunduğu alanda elektrik direğinden yangın çıktı. Alevler kısa sürede yayılarak çevredeki evlere sıçradı. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye, sağlık ve Mudanya Belediyesi Arama Kurtarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına anında müdahale etti. Yangının evlerin yanında bulunan ormanlık alana sıçramadan söndürülmesi muhtemel facianın önüne geçti. "En az 18 tane evin hasar aldığını tespit ettik" Havanın rüzgarsız olması sebebiyle yangının büyümediğini ifade eden Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, "Mülkiyeti Mudanya Belediyesi’ne ait olan barakalar dediğimiz alanda muhtemelen elektrik direğindeki kontaktan çıktığı tahmin edilen bir yangın yaşadık. En az 18 tane evin hasar aldığını tespit ettik. Evlerde kimsenin olmaması ve henüz bayram tatilinin gelmemesi can kaybının önüne geçti. Buranın arkası ormanlık bir alan. Bugün rüzgarlı bir gün olsaydı yangın daha şiddetli olabilirdi" dedi. Vatandaş Levent Arslan ise, "Yangının elektrik direğinden çıktığı tahmin ediliyor. Burada 12 ayın 9’unda poyraz eser. Bu akşam lodosa denk geldik. Köyümüze geçmiş olsun" şeklinde konuştu.
Bayburt Ağaçlara bahar bakımı Bayburtlu üreticilere, meyve ağaçlarının budanmasıyla ilgili bilgilendirmede bulunuldu. Yapılan bilgilendirmede şu ifadeler kullanıldı: "Budama yapılmayan ağaçlarda; fazla verim nedeniyle dallar kırılır, sık dallanma sonucu iç kısımdaki dallar ışık almaz, periyodisite (ürün bir yıl var ve bir yıl yok) görülür. Meyve ağaçlarında budama, dal kesme, dal eğme, dal seyreltme, uç alma ve dalların açılarının genişletilmesi veya daraltılması gibi işlemlere denir. Bu işlemler genel olarak şunlar için yapılır; Ağaçlara istenilen şekli vermek, ağaçlarda meyve verimi ile sürgün oluşumunu dengelemek, periyodisitenin (ürün bir yıl var ve bir yıl yok) etkisini azaltmak, dal kırılma ve sarkmalarını azaltmak. Ne zaman budama yapılmalıdır? Kışları çok soğuk geçen bölgelerde ise budama yerlerinin soğuktan zarar görmemeleri için budamayı soğuklar geçtikten sonra; fakat ağaçlar uyanmadan önce yapmalıdır. Meyve ağaçlarının budanma şekli, meyve tür ve çeşidine, ağaçların yaşına, toprak ve iklim şartlarına, budamadan beklenen amaca ve ağacın gelişme gücüne göre değişir. Bu nedenle her meyve tür ve çeşidinin değişik iklim ve toprak şartlarındaki gelişme gücünün ve bunların budamaya karşı gösterdiği tepkilerin iyi bilinmesi gerekir. Ayrıca dalların kesilmesi, bırakılacak ve kesilecek dalların iyi seçilmesi konusundaki genel kuralların da bilinmesi zorunludur. Bazı kurallar şu şekilde sıralanmıştır; Kuvvetli gelişen ağaçlarda veya dallarda az kesim yapılmalı, zayıf gelişenlerde ise fazla kesim yapmalıdır, zayıf gelişen dalların gelişmesini artırmak için açıları daraltılmalı, kuvvetli gelişen dalların gelişmesini azaltmak için ise dallar eğilerek açıları genişletilmelidir, şekil oluşturma amacıyla ana dalların açılarının düzenlenmesinde ana dalların gövde ile açıları 45-60 olmalıdır, bu işlem yaz aylarında da yapılabilir, budanan yerlerde tırnak veya budak bırakılmamalıdır, kalın dal kesimlerinde mutlaka yük alma işlemi yapılmalıdır. Bu sayede kabuk veya dal yarılmaları önlenmiş olur. Yara yerleri aşı macunu veya kara boya ile kapatılmalıdır, dal kesimleri bir yan dalın veya gözün hemen üzerinden gözün veya dalın aksi yönüne doğru hafif meyilli olarak yapılmalıdır. Budama şekilleri nelerdir? Şekil budaması; Bir meyve ağacından en yüksek verimi alabilmek için ana dalların iyi oluşturulması yanında yardımcı dalların da düzenli seçilmesi gerekir. Genellikle genç ağaçlar kuvvetli ve uzun sürgünler meydana getirirler. Ana dalı oluşturacak bu sürgünler üzerinde yardımcı (tali) dalların meydana gelmesi için dalların uçları kesilmelidir. Bilhassa yan dal vermeyen meyve tür ve çeşitlerinde bu çok önemlidir. 80-100 cm ve daha uzun sürgün veren genç ağaçlarda dalların uçları alınmadığında istenilen yönde ve sayıda tali dallar oluşmayacağı için ilerde ana dallar üzerinde boşluklar meydana gelir. Bu da ağaçtan genelde daha az meyve alınmasına neden olur. Mahsul budaması; Budama sonucunda ağaçta bırakılacak en uç dallar veya gözler daha öncede belirtildiği gibi tacın dışına doğru bakmalı, diğer dallar ise ağacın boşluklarını doldurmalı ve güneş görebilmelidir. Kalın dallar üzerinde bulunan küçük meyve dalları çok sık değillerse kesilmemelidir. Böylece ağaç tacının maksimum hacminden yararlanılarak verim artırılabilir. Mahsul budamasında meyve dallarının uzunluğu iri meyveli şeftali, elma ve armut gibi meyve türlerinde en fazla 40 cm kadar olmalıdır. Zayıf dallar daha kısa, kuvvetli dallar daha uzun bırakılmalıdır. Bir yıllık uzun bir dalın ucu kesilmeden bırakılırsa, üzerinde meydana gelen fazla sayıdaki meyve, dalın kırılmasına neden olabilir. Ayrıca böyle dallar yeterli uzunlukta yeni sürgün veremezler. Bilhassa şeftali ağaçlarında daha sonraki yıllar verimde azalma ve ağacın gelişmesinde zayıflama görülür. Mahsul budaması sonucunda ağaç hem o yıl yeterli ürün vermeli, hem de daha sonraki yıllarda verim verecek yeni sürgünler oluşturmalıdır. Bir dalın hem meyve vermesi ve hem de yeni sürgün oluşturması o dalın ortalama üçte birini (1/3’ünü) kesmekle sağlanabilir. Daha fazla kesim meyvenin az olmasına, fakat sürgünlerin kuvvetli gelişmesine, az kesim ise meyvenin çok olmasına ve sürgünlerin zayıf gelişmesine neden olur. Ortalama 30 cm’den kısa olan meyve dallarında genellikle uç alma işlemi yapılmamalıdır. Meyve ağaçları yaşlandıkça genellikle verimi fazlalaşır ve sürgün gelişmesi zayıflar. Bu tür bir gelişmenin uzun süre devam etmesi, zamanla verimin de azalmasına neden olur. İyi, kaliteli ve her yıl düzenli meyve elde etmek, ancak ağaç fizyolojik dengede olduğu zaman mümkündür. Yaşlı ağaçlarda diğer bakım tedbirleri yanında, ağaçta yapılacak kalın dal kesimleri yani gençleştirme budaması da ağacın verimini ve sürgün gelişmesini dengeler. Bazı meyve türleri çok kalın dal keserek ağacı gençleştirmeye karşı zamk çıkarma, kuruma gibi olumsuz tepki gösterirler. Bu gruba giren erik, kiraz, vişne, kayısı, şeftali ve badem gibi meyve türlerinde gençleştirme budaması, daha genç ve ince dalları keserek yapılmalıdır. Elma, armut, zeytin, ayva ve turunçgiller gibi meyve türlerinde gençleştirme budaması başarıyla uygulanır. Budayıcı budama sırasında şu konulara dikkat etmelidir; Ağacın gelişme gücünü, meyve dallarındaki çiçek tomurcuğunun miktarını budamaya etkili olabilecek diğer faktörleri, başka bir ifade ile budayıcı ağacı iyi tanımalı ve onun kesime karşı göstereceği tepkiyi, dolayısıyla kesimin verime ve meyve kalitesine etkilerini iyi tahmin edebilmelidir. Budama sonunda çıkan budama artıkları ve bahçe kenarlarındaki çalılıklar, kuru bitki parçaları hastalık ve zararlıların en iyi barınak yeridir. Meyve ağaçlarına ve ürünlerine zarar veren bu hastalık ve zararlıların çoğalmaması için bu artıklar yakılmalı veya bahçeden uzaklaştırılmalıdır. Budama sonunda meyve ağaçlarında kış ilaçlamalarının da yapılması zorunludur."