SAĞLIK - 17 Eylül 2024 Salı 10:44

Covıd-19 kadar geniş bir kitleye ulaşmayacağı düşünülmekte

A
A
A
Covıd-19 kadar geniş bir kitleye ulaşmayacağı düşünülmekte

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Dilek Akıncı, son günlerde gündemde olan Maymun Çiçeği Virüsü (MPOX) hakkında bilgilendirmede bulundu.


Virüsün çiçek benzeri hastalık yaptığını belirten Dr. Dilek Akıncı, eski adıyla maymun çiçeği hastalığı olan Mpox hastalığının yeni bir hastalık olmadığını ifade etti. Maymun Çiçeği Virüsünün günümüze kadar yüz binden fazla kişiyi etkilediğine dikkat çeken Dr. Akıncı, “2022 yılında Türkiye de dahil olmak üzere yaklaşık 100 ülkede tespit edildi. Ülkemizden 12 vaka bildirildi. Bu nedenle 2023 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından acil durum ilan edildi, ancak gerekli aşı ve önlemlerle kontrol altına alındı ve 2023 yılında acil durum sonlandırıldı. Fakat olgular az sayıda görülmeye devam etti. 2023 yılından sonra Afrika’da daha ağır bir hastalık yapabilen Soy 1 alt tip 1b suşu salgını başladı. Bu salgından sonra sadece Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde Ocak 2024’ten itibaren 15.000’den fazla kişi hastalandı, 400’den fazla kişi hayatını kaybetti. Bu sebeple Dünya Sağlık Örgütü 14 Ağustos 2024’te tekrar Mpox salgını için acil durum ilan etti. Ancak 2022 salgınından sonra ülkemizde vaka görülmedi” diye konuştu.


Maymun çiçeği virüsünün (Mpox), yakın temas yoluyla bulaşan bir enfeksiyon hastalığı olduğunun altını çizen Akıncı, “Enfekte bir kişinin deri döküntüleri, vücut sıvıları veya yaralarıyla doğrudan temas, virüsün başlıca bulaşma yoludur. Bulaş ciltle temas, cinsel ilişki veya diğer fiziksel temaslar yoluyla gerçekleşebilir. 2022 salgınında erkeklerle seks yapan erkeklerde cinsel ilişki ile bulaş daha sık görülmekteyken, günümüzdeki salgında normal heteroseksüel ilişki ile de bulaşabildiği görülmüştür. Bunun dışında uzun süreli yüz yüze temas sırasında, enfekte bir kişinin solunum damlacıkları da bulaşmayı sağlayabilir. Virüs, enfekte kişilerin giysileri, çarşafları veya diğer kişisel eşyalarla temas yoluyla da bulaşabilir. Özellikle Afrika’da enfekte hayvanların ısırması, tırmalaması veya vücut sıvılarıyla temas da bir diğer bulaş yoludur” ifadelerini kullandı.



“Covıd-19 kadar geniş bir kitleye ulaşmayacağı düşünülmektedir”


Maymun çiçeği virüsünün (Mpox), çiçek hastalığına benzer, özellikle cilt döküntüleri ve lenf bezlerinde şişme ile kendini gösterdiğine işaret eden Akıncı, “COVID-19 ise solunum yolunu tutan ateş, öksürük ve nefes darlığı ile seyreden bir hastalıktır. COVID-19’da solunum yoluyla bulaş daha ön plandayken Mpox virüste temas ile bulaş daha sıktır. Mpox virüs de solunum yoluyla bulaşabilir, ancak COVID-19 kadar kolay yayılmaz. Bu sebeple COVID-19 kadar geniş bir kitleye ulaşmayacağı düşünülmektedir. Çünkü COVID-19’da salgının bir sebebi de keşfi de olmayan olgulardı ve onların solunum yoluyla virüsü daha uzak bir mesafeye bulaştırabilmesiydi. Mpox virüs de ise en sık bulaş ev içi veya ortak yaşam alanı gibi yakın mesafede görülmektedir” şeklinde konuştu.



“İlk belirti genellikle ateştir”


Maymun çiçeği hastalığının belirtilerinin virüsün bulaşmasından 5-21 gün sonra ortaya çıktığı bilgisini paylaşan Öğretim Üyesi Akıncı, “Ancak çoğu hastalıkta olduğu gibi bunda da ilk başta ateş, baş ağrısı, kas-eklem ağrısı, yorgunluk gibi özellikli olmayan bulgular görülür. İlk belirti genellikle ateştir. Baş ağrıları şiddetli olabilir, kas ağrısı ise özellikle sırtta yaygındır. Çiçek hastalığı gibi diğer bazı döküntülü hastalıklardan en önemli farkı lenf bezlerinde şişmedir. Ateşten 1-3 gün sonra genellikle yüzde başlayıp vücudun diğer bölgelerine yayılan döküntüler ortaya çıkar. Bu döküntüler önce lezyonlar şeklinde başlar, daha sonra sıvı dolu kabarcıklara ardından irin dolu püstüllere dönüşür. Püstüller kabuklanır ve kabuklar düştüğünde iz kalabilir. En sık teşhis yöntemi vücutta bulunan lezyonlardan sürüntü şeklinde örnek alınıp PCR dediğimiz yöntemle test edilmesi şeklindedir” dedi.


Maymun çiçeği virüsünden korunmak için alınabilecek önlemler hakkında da bilgi veren Dr. Akıncı, virüsün bulaşma yollarına dayandığından enfekte kişilerle doğrudan teması azaltmaya odakladığına dikkat çekti. Enfekte kişilerin ve bu kişilerin kullandığı kişisel eşyalar, kıyafetler ve çarşaflar gibi eşyalardan uzak durması gerektiğinin altını çizen Akıncı, “Elleri sık sık yıkamak veya alkol bazlı el dezenfektanı kullanmak, yüzeyleri ve kişisel eşyaları sık sık temizlemek önemlidir. Enfekte kişilere bakım verenler veya sağlık çalışanları maske, gözlük, eldiven gibi kişisel koruyucu ekipmanları kullanmalıdır. Hastalığın yayılmasını önlemek için en önemli etken de enfekte kişilerin izole edilmesidir” şeklinde konuştu.



“Mpox için spesifik bir antiviral tedavi yoktur”


Maymun çiçeği virüsü için spesifik bir antiviral tedavi olmadığını belirten Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Dilek Akıncı, “Ancak semptomları hafifletmek ve komplikasyonları önlemek için bazı tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Ağrı, ateş ve kaşıntı için daha çok destekleyici tedavi uygulanır. Ağır vakalarda ve bağışıklığı zayıf bireylerde, Tecovirimat gibi antiviral ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaç, ABD ve Avrupa’da Mpox tedavisi için onay almıştır. Fakat her ülkede mevcut değildir. Çiçek hastalığına karşı geliştirilmiş olup, Mpox virüsüne karşı da koruma sağladığı düşünülen bazı aşılar mevcuttur. Ancak aşılar şuan için bağışıklığı baskılanmış hastalığı olanlar ve sağlık çalışanları ya da teması olanlar gibi risk altında olan bireylere önerilmektedir” şeklinde açıklamasını tamamladı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Gazze ve Lübnan’daki kardeşlerimize el uzatmaya çalışıyoruz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen "Gazze’nin Geleceği" konulu Uluslararası İnsani Yardım Zirvesi’ne gönderdiği video mesajında, "Gazze ve Lübnan’daki kardeşlerimize el uzatmaya çalışıyoruz. Gönderdiğimiz 86 bin tonu aşan yardım miktarıyla Filistin’e en fazla destek olan ülkelerden biriyiz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen "Gazze’nin Geleceği" konulu Uluslararası İnsani Yardım Zirvesi’ne bir video mesaj gönderdi. İslam ülkelerinin birlikte hareket etmesinin, güç birliğinde bulunmasının ne kadar önemli olduğunu 7 Ekim 2023 tarihinden bugüne Gazze’de ve işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan katliamlar vesilesiyle bir kez daha müşahede ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm dünyanın gözleri önünde çoğu çocuk ve kadın 50 bine yakın Filistinli kardeşimiz şehit edildi. İsrail’in doğrudan sivilleri hedef alan bombardımanları sonucu 100 binden fazla Filistinli masum yaralandı. Lübnan’a yönelik saldırılarda vefat eden kardeşlerimizin sayısı 3 bin 500’ü geçti. İbadethaneler, okullar, hastaneler ve sivil altyapıya dair ne varsa İsrail’in saldırılarının hedefi oldu. Bu saldırılar karşısında Türkiye olarak Filistinli kardeşlerimizle tam bir dayanışma içindeyiz. Son bir yıldır özellikle Gazze ve Lübnan’daki kardeşlerimize el uzatmaya çalışıyoruz. Gönderdiğimiz 86 bin tonu aşan yardım miktarıyla Filistin’e en fazla destek olan ülkelerden biriyiz. Lübnan’daki kardeşlerimize ulaştırdığımız yardım miktarı da bin 300 tonu aştı. İslam ülkelerinin Gazze’deki zulme ortak tepki vermesi ve ortak hareket edilmesi için diplomatik temaslarımızı sürdürüyoruz. Filistin’de işgal ve katliam sona erinceye, 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğe haiz bir Filistin devleti kuruluncaya kadar mücadelemizi devam ettireceğiz. Uluslararası insani yardım zirvesinin bizlere bu mücadelemizde destek olacağına inanıyorum. Zirveye iştirak eden bütün katılımcılara bir kez daha teşekkür ediyor, tüm misafirlerimizi muhabbetle selamlıyorum" dedi.
Diyarbakır Diyarbakır’da kadınlara sağlık taraması hizmeti Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, meme ve rahim ağzı kanserlerine dikkat çekmek amacıyla eğitim programı düzenledi. Sağlık Daire Başkanlığına bağlı Sağlık İdari İşler Şube Müdürlüğü, mahallelerde düzenlediği sağlık eğitimi programlarıyla kadınları meme ve rahim ağzı kanserleri konusunda bilinçlendiriyor. Sur ilçesine bağlı Özerkli Mahallesi’nde kadınlara meme kanseri ve rahim ağzı kanseri anlatıldı. Görseller eşliğinde sunumun yapıldığı salonda kadınlar, meme ve rahim kanseri belirtileri, risk faktörleri, tanı ve tedavi yöntemleri konusunda bilgilendirildi. Kadınların her ay kendi kendilerine muayene yapabileceği vurgulanan programda, meme kanserinde erken teşhis ile tedavinin daha başarılı olacağı belirtildi. Programda, tarama testlerinde meme ve rahim ağzı kanserlerinin daha erken evrelerde teşhis edilebileceği ifade edilirken, smear testi ve mamografinin nasıl yapıldığı kadınlara anlatıldı. Program kapsamında 100 kadına sağlık taraması yapılırken, 20 kadına meme taraması ve sağlık problemlerinden kaynaklı salona gelemeyen 4 hastaya da evde sağlık hizmeti olmak üzere toplamda 124 kadına hizmet verildi. Kadınlara psikolojik desteğin sağlandığı programda ekipler çocukları da unutmadı. Çocuklarla hem oyun oynayıp hem de onlara diş ve el temizliği hakkında bilgilendirme yapan ekipler, daha sonra eğitime katılan kadınlara ve çocuklara kek ve meyve suyu ikramı yaptı.
Denizli Nefes almakta sorunlar yaşayan iki kuzen şifayı Tekden Hastanesinde buldu Denizli’de iki kuzen nefes alma problemleri olduğu ve nefes almayı engelleyen burundaki şekil bozukluklarındaki sorununu Denizli Özel Tekden Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz (KBB) Uzmanı Op. Dr. Özlem Özer, tarafından yapılan rinoplasti ameliyatı sonucunda 24 saat geçmeden taburcu oldular. Denizli’de yaşayan Duygu Yıldız ve Yağmur Yalan kuzenler birkaç yıldır yaşadıkları nefes alma sorununun tedavisi için araştırma başladı. Yoğun araştırmaları neticesinde Özel Denizli Tekden Hastanesi doktorlarından Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Op. Dr. Özlem Özer’e ulaştı. Yapılan muayene ve görüşmelerin ardından iki kuzen aynı gün ameliyata alındı. Yaklaşık 3 saat süren ameliyatların ardından 2 kuzende sağlıklarına kavuşurken, kısa sürede de taburcu oldular. Kuzen olan iki hastanın da nefes alma problemleri olduğu ve nefes almayı engelleyen burundaki şekil bozukluklarını yapılan rinoplasti ameliyat sonucu düzeltildiğini belirten Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Özlem Özer, “Kuzen olan iki hastamızın da nefes alma problemleri vardı. Beraberinde nefes almayı engelleyen burundaki şekil bozukluklularını onardık. Hastalarımızla yaptığımız görüşmelerimizde morluk oluşması, ağrı olması, nefes alma zorluğu yaşamak gibi ihtirazları vardı. 24 saat dolmadan taburcu ediyoruz. 3-4 gün sonra tamponlarının çekilmesi, 1. haftasında alçıların alınması için hastalarımızı çağıracağız” dedi. “Gayet sorunsuz güzel bir süreç geçirdim” Yaklaşık birkaç yıldır ameliyat olmak istediğini ve ameliyat olduktan sonra sorunsuz bir süreç geçirdiğini belirten Yağmur Yalan, “Yaklaşık bir kaç yıldır ameliyat olmak istiyordum. Özlem hocayla yaptığımız görüşmelerimizin ardından kısa bir süre içerisinde ameliyatım yapıldı. 3 saat süren ameliyattan çıktıktan birkaç saat sonra yemek yemeye başladım. Ameliyattan çıktıktan sonra herhangi bir ağrım olmadı. En çok korktuğum konu ise gözlerimin şişmesiydi. Hocamın tavsiyeleri doğrultusunda yaptığım buz uygulamaları sonucunda herhangi bir ödem ve ya şişme olmadı. Gayet sorunsuz güzel bir süreç geçti” şeklinde konuştu. “Bu ameliyattan hiç korkmanıza gerek yok” Ameliyat sürecinden çok korktuğunu ve ameliyatın sürecinden sonra daha rahat nefes aldığını, gece rahat uyuyabildiğini belirten Duygu Yıldız, “Ameliyat sürecinde çok korkuyordum. Sonucundan gayet memnunum. Tamponlardan rahat enfes alabiliyorum, gece rahat uyuyabildim. Şuan kendimi gayet iyi hissediyorum. Özellikle şişliklerin olmasından korkuyordum ama korktuğum olmadı. 24 saat içerisinde iyileştim diyebilirim, yürüyerek evime gideceğim. Bu ameliyattan hiç korkmanıza gerek yok” dedi.