GÜNDEM - 17 Ekim 2024 Perşembe 16:55

Nizamettin Kabaiş, Rojin’in telefon şifresinin uzun olmasının nedenini açıkladı

A
A
A
Nizamettin Kabaiş, Rojin’in telefon şifresinin uzun olmasının nedenini açıkladı

Rojin Kabaiş’in babası Nizamettin Kabaiş, kızının telefon şifresinin uzun olmasının nedenini açıkladı. Kabaiş, “Hesabında para vardı şifreyi uzun uzun kullanmış. Bazen 60, 70, 80 bin liraya kadar para birikiyordu” dedi.


Van’da 27 Eylül’de kaybolan ve 15 Ekim’de Van Gölü kıyısında cesedi bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in cenazesi dün memleketi Diyarbakır’da toprağa verildi. Rojin olayına ilişkin soruşturma devam ederken babası, kızının intihar etmediğini, kızının telefon şifresinin uzun olmasının nedeninin, hesabına kendisine ait gelen paradan dolayı olduğunu söyledi.


Nizamettin Kabaiş, intihar denilerek acılarının ikiye katlanmasını istemediklerini söyledi. Kesinlikle intihar olmadığını savunan Kabaiş, “Yetkililerden rica ediyorum. Bir an önce bu vahşeti yapan insanları bulsunlar. Kızımın intihar edecek her hangi bir durumu yok, hiçbir belirtti görmedik. Diyorlar ki, ’intihar’. Bana bir delil çıkartsınlar. Bir insan intihar ederse keki cebine koyar mı, suyu yanına alır mı, yemek yer öyle çıkar mı? Çocuk, terlikle gezmeye gitmiş. Göl ile üniversite bahçesi yan yanadır. Görmeyen insan diyor ki, ’orada ne işi var’. Herkes oraya gezmeye gidiyor, Rojin de oraya gezmeye gitmiş. Arkadaşlarına çakıl toplamaya gittiğini söylemiş” dedi.


Kabaiş, konuşmasına şöyle devam etti:


“Defalarca söyledim. O kör nokta tehlikelidir, oraya gitmiş. İçkiciler, madde bağımlıları ona zarar vermiş. Çünkü orada tel örgü yoktur, boş yerdir, kamera çekimi de yoktur. İkinci gün oraya giderken içki şişeleri gördüm. Benim aklıma bu geliyor. Göl derin olsa diyeceğiz ki, kenara gitti, göle düştü olabilir, o da yoktur. İntihar edilecek bir yer değildir. Rojin de intihar etmez, etmemiş. Bunu bu şekilde düşünmesinler. Bunu kesinlikle kabul etmiyorum, intihar değil.”



"İntihar için bir durum yoktu"


Rojin’i sağ salim götürüp yurda teslim ettiğini kaydeden Kabaiş, yurdun güvenlikçilerinin görevlerini yapmadığını ileri sürdü. Katil yada katillerin yakalanmasını isteyen acılı baba, "O vahşi insanları da yakalasınlar, en ağır ceza ne ise onu versinler. Hatta idam etsinler. Başka Rojin’ler ölmesin. Üç gün önce oraya bıraktım. O üç gün içinde Rojin ile iki sefer konuştum. Onu bırakırken aynı gün otogara giderken hal hatırını sordum. Dedi, ‘baba burası güzeldir, yeşillik var, alışacağım.’ Birde ikinci gün aradım. Tekrar sordum. ‘İyiyim’ dedi. ’Alışırım, arkadaşlar var. İyi geçineceğiz, iyi olur.’ Her hangi bir şekilde morali bozuk değildi. İntihar için bir durum yoktu” diye konuştu.


Otopsinin tamamının çıkmadığını aktaran Kabaiş, “80 numuneden bahsettiler. İstanbul’a göndermişler. Şüphelendiğimiz şahıs yok. Kimseyle herhangi bir düşmanlığımız da yok. Hem Diyarbakır, hem de Van’da. Emniyet ile oradaki güçler Rojin’in şifresi niye o kadar uzundur, 10 rakamlıdır? Bunu da söylemek istiyorum. Kim para gönderiyorsa onun hesabına gönderiyordu. 10 rakam, şifre o yüzdendi. Onlarda diyor ki; ‘o şifre uzundur, intihar belirtisi olabilir.’ Ufak tefek şeyleri söylüyorlar çok rahatsız oluyorum. Bu intihar edilecek bir belirtti değil. Hesabında para vardı şifreyi uzun uzun kullanmış. Bazen 60,70,80 bin liraya kadar para birikiyordu. Çalıştığımda karttan anlamıyorum. Onun hesabına atıyorlardı. O da çekip bize getiriyordu” şeklinde konuştu.



Nizamettin Kabaiş, Rojin’in telefon şifresinin uzun olmasının nedenini açıkladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Otluk alan yangını işçilerin kaldığı yatakhaneyi kül etti: İşçiler canını zor kurtardı Antalya’da otluk alanda başlayan yangın 100’e yakın inşaat işçisinin kaldığı barakaya sıçradı. Rüzgarın da etkisiyle kısa sürede büyüyen yangında işçiler kendilerini dışarı atarak kurtuldu. Yangın, saat 16.00 sıralarında Antalya’nın Aksu ilçesi Altıntaş Mahallesi’nde meydana geldi. Şiddetli rüzgar nedeniyle elektrik tellerinden çıkan kıvılcımlar boş arazideki otları tutuşturdu. İhbarla olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangın alanına giriş yapamadığı için müdahalede bulunamadı. Şiddetli rüzgarın da etkisiyle alevler kısa sürede yayıldı. Yangın kısa sürede yaklaşık 40 metrelik kayalıkları aşarak üst kısımda bulunan inşaat alanına sıçradı. Araziye başlayan yangın yatakhaneye sıçradı Yangın, hava şartları nedeniyle çalışma olmayan inşaat alanındaki yaklaşık 100’e yakın işçinin dinlendiği ve yatakhane olarak kullanılan barakaya sıçradı. Barakayı kısa sürede alevler sararken, içerde bulunan işçiler panikle kaçışmaya başladı. Çalışanların birçoğunun alevlerin kapladığı yatakhaneden son anda eşyalarını dahi alamadan çıktığı öğrenildi. Olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin müdahalesine rağmen baraka küle döndü. “Oğlum yanmaktan son anda kurtuldu” Yangın sırasında yatakhanede dinlenen işçilerden Bilal Erkaymaz, oğlunun yanmaktan son anda kurtulduğunu belirterek, ”Aşağıdan buraya sıçradı. Burada çamaşır makinelerinin olduğu yerden yerden başladı ilk olarak. Burada 100 kişiye yakın işçi vardı. Şu anda kimsenin bir şeyi eşyası falan kalmadı. Hepsi yandı, ayakkabısız, çıplak kaçan çalışanlar oldu. Motosiklet yandı. İtfaiyeyi aradılar zamanında gelmedi. Oğlum içerdeydi, neredeyse yanacaktı. Kendini son anda iç çamaşırıyla dışarı attı. Kendini zor kurtardı. İşçilerin hiçbir şeyi kalmadı” dedi. “Kayalıkları aşarak barakayı tutuşturdu” Bir başka çalışan Miran Doğan ise yangının ilk olarak şantiyenin aşağısında bulunan arazide başladığını kısa sürede büyüyerek kayalıkları aşarak yatakhaneye ulaştığını söyledi. Doğan, “Elektrik tellerinden başladı. Ateş ilk başta uzaktı. İtfaiye araziye giremedikleri için müdahale edemediler. Alevler bu tarafa sıçrayarak barakaya geldi. Herkes kaçtı, içeride eşyalar kaldı. Çamaşır makineleri, motosiklet, telefonlar, cüzdanlar yandı. Bütün işçiler burada kalıyordu, değerli eşyaları hepsi içerde kaldı” ifadelerini kullandı. Ekipler yangınla ilgili soruşturma başlatırken herhangi bir can kaybı veya yaralanma olmadığı öğrenildi.