ASAYİŞ - 31 Ocak 2014 Cuma 13:42

‘Sen, çocuklarımın hayallerinin katilisin’

A
A
A
‘Sen, çocuklarımın hayallerinin katilisin’

Zonguldak’ta, beş ay önce silahıyla kızını öldüren muhasebeci babaya, olayın yaşandığı evde tatbikat yaptırıldı.

Olay yerine gelen eşi, “Katil, sen kimi öldürdün?” diye haykırırken baygınlık geçirdi. Beycuma M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan Zonguldak Adliyesi’ne getirilen 53 yaşındaki Ayhan E., keşif heyeti ile birlikte olayın yaşandığı eve getirildi. Eşi Melahat E. de olay yerine geldi. Önce keşif heyeti olayın yaşandığı eve girdi, ardından Melahat E. ve küçük kızı T.N.E eve girdi. Anne ve kızı bir süre sonra ağlayarak evden ayrıldı.

Cezaevi aracının yakınına gelen anne Melahat E., 24 yıllık eşine şöyle haykırdı: “Sen kimi öldürdün de buraya göstermeye geliyorsun. Sen hangi düşmanı öldürdün? Çocuklarımın hayallerinin katilisin. Benim hayallerimin katilisin. Kimi öldürdün sen? Nasıl kıydın ona? Kendinle gurur mu duyuyorsun? Sen bu çocuk ağlarken orada nasıl dayanıyorsun? Sen nasıl yaşadın beş ay? Nasıl yaşadın? Ben seni 8 sene bekledim. Utanmaz. Tuttun bir de iftira atıyorsun. Hepsinin hesabını soracağım sana. Senin bu dünyada da öbür dünyada da yerin yok. Alçak. Pis katil. Nasıl kıydın sen benim çocuklarıma. Sen mi baktın onlara? Ben büyüttüm onları. Kapı kapı dilendim onları büyütmek için. Kim olursun sen, kim?”

MAHALLESİNE CEZAEVİ ARABASIYLA GELDİ
Cezaevi aracından çıkarılan Ayhan E., gazetecilerin sorusunu başını eğerek cevapladı. Ayhan E, gazetecilerin “Pişman mısın, bir şey söyleyecek misiniz?” sorusuna “Sonra” diye cevap verdi. Jandarmanın kolunda evine çıkarılan Ayhan E. için evin önünde de güvenlik önlemi alındı.

EVİNDE 20 DAKİKA KALDI
17 yaşındaki kızının hayatını kaybettiği eve getirilen Ayhan E., keşif heyetine olay anını anlattı. Evde tatbikat yaptırılan Ayhan E., yaklaşık 20 dakika sonra tekrar cezaevi aracına getirildi. Eşinin cezaevi aracına getirildiğini gören Melahat E., tekrar eşinin arkasından haykırarak tepki gösterdi.

EŞİNE HAYKIRIRKEN BAYILDI
Küçük kızı T.N.E.’nin yanında eşine kızı Funda’yı neden öldürdüğünü haykıran anne Melahat E., komşusunun evinin önüne getirildi. Buradan eşine tekrar bağıran Melahat E., olduğu yere yığıldı. Baygınlık geçiren Melahat E.’yi, olay yerinde güvenlik önlemi alan polisler kaldırdı. Koltuğa oturtulan Melahat E., bir süre sonra kendine geldi. Cezaevi aracı ve keşif heyeti bu sırada olay yerinden ayrıldı.

OLAY
Olay, Zonguldak’ın Tepebaşı Mahallesinde bir evde meydana geldi. Ayhan E., 10 Eylül 2013 günü akşam saatlerinde eve geldi. Babasının durumundan şüphelenen Funda E., evden çıkmak istedi. Funda E., evden çıkmak istediği sırada babasının silahından çıkan kurşunla olay yerinde hayatını kaybetti. Yapılan muayenesinde 140 promil alkollü olduğu anlaşılan Ayhan E., ‘Kasten adam öldürme’ suçlamasıyla çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Funda E. de olaydan bir gün sonra Tepebaşı Mahallesi’nde kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. ERDEMİR Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Bölümü 2. sınıf öğrencisi olan Funda E. için sınıf arkadaşları gözyaşlarına boğuldu.
ONUR ALTINDAĞ-HAMZA DEMİR

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri ERÜ Hastanelerinde “Dünya KOAH Günü” Etkinliği düzenlendi Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Hastanelerinde, “20 Kasım Dünya KOAH Günü” dolayısıyla hasta ve hasta yakınlarını bilinçlendirmek amacıyla ücretsiz Solunum Fonksiyon Testi (SFT) yapıldı. Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Hastaneleri Başhekimliğinin katkılarıyla, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı ile Türk Toraks Derneği Orta Anadolu Şubesi işbirliği ve gönüllü tıp fakültesi öğrencilerinin destekleriyle gerçekleştirilen etkinlik kapsamında, Gevher Nesibe Hastanesi Poliklinikler girişinde stant kuruldu. Stantta hasta ve hasta yakınlarına bilgilendirme yapılarak broşür dağıtıldı ve ücretsiz Solunum Fonksiyon Testi (SFT) yapıldı. Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İnci Gülmez, 20 Kasım Dünya KOAH Günü etkinliği dolayısıyla yaptığı açıklamada, “ Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) sürekli öksürük, balgam çıkarma ve zamanla şiddeti artan nefes darlığı ile karakterize olan önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. KOAH hem maddi hem de manevi kayba neden olmaktadır. Özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde bu kötü etkiler çok daha fazla kendini göstermektedir. Sigara maruziyeti olanlarda hava kirliliği ile birlikte yaşanan ortamlarda KOAH daha fazla görülmektedir. Onun için bu yılın teması ‘Havamızı Koruyalım, KOAH’sız Yaşayalım’ olarak belirlenmiştir. Temiz havamızı koruyalım. Bütün insanların temiz hava soluması ve temiz su içmesi bir insanlık görevidir. Lütfen yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanalım, arabalarımızın egzoz ölçümlerini yaptıralım, havaya karbon ayak izini mümkün olduğu kadar koymayalım.” ifadelerini kullandı. Dünya KOAH Günü’nün bu yılki temasının iklim değişimi ve etkilerini de kapsayacak şekilde ‘Havamızı Koruyalım, KOAH’sız Yaşayalım’ olarak belirlendiğini, temiz hava ve akciğer sağlığının öneminin vurgulanmasının amaçlandığını söyledi. Prof. Dr. İnci Gülmez, Akciğerleri sağlıklı tutmak ve sağlıklı nefes alabilmek için; Tütün ve tütün ürünlerinin kullanılmamasını, soluduğunuz ortam havasının temiz tutulmasını, düzenli ve dengeli beslenilmesini, düzenli egzersiz yapılmasını, yaş grubunuza uygun aşıların olunmasını ve iklim değişimine duyarsız kalınmaması gerektiğini ifade etti.
İzmir Isınma faturalarında tasarruf ettiren öneriler Hava sıcaklıklarının düşmesi ve kış mevsiminin yaklaşması konutlardaki en ekonomik ısınma yönteminin hangisi olduğu sorusunu da akıllara getiriyor. Yaşar Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, doğalgaz, elektrik gibi kaynakların hangisinin kullanılması gerektiğinden önce yalıtımın, bilinçli tüketim ile enerji verimliğinin ısıtma harcamalarında en büyük tasarruf etme yöntemi ve güvenilir bir kaynak olduğunu vurguladı. Enerji alanındaki çalışmalarıyla dünyanın ve ülkemizin sayılı bilim insanları arasında yer alan Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Asli Üyesi Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığı nedeniyle her yıl 10 milyarca dolar kaynak harcadığını hatırlattı. Prof. Dr. Hepbaşlı, enerjide tasarruf için alışkanlıklarımızın mutlaka değişmesi gerektiğini vurgulayarak elektrik, doğalgaz ya da kömür, kullanılan yakıt türü ne olursa olsun konutlarda ısı tasarrufunu sağlamak için öncelikle yalıtımın sağlanması gerektiğinin de vurguladı. Bilinçli kullanımda yüzde 30’a kadar tasarruf mümkün Yaşar Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, “Ülkemizde, enerjinin yaklaşık yüzde 40’ı konutlarda kullanılıyor ve bunun da yüzde 85’i ısıtma ve soğutma harcamalarına gidiyor. Yalıtımsız binalarda ısıtma ve soğutma yaparken yalıtımlı binalara göre iki kat enerji harcıyoruz. En temiz, ucuz, yerli ve milli enerji; israf edilmeyen, verimli kullanılan enerjidir. Çok küçük detaylara dikkat ederek, bazı alışkanlıklardan vazgeçerek, binalarımıza ısı yalıtımı yaparak, doğru cihazları kullanarak ciddi tasarruf elde etmemiz mümkün. Yakıt ya da elektrik tüketimleri düşük, verimliliği yüksek ve düşük emisyona sahip çevreci cihazlar tercih edilmeli. Cihazların enerji tasarruf özelliği olmalı, 1 saatteki yakıt tüketimi en az olan tercih edilmeli. Yapılan hesaplamalar; tüm bunlara gereken önemi gösterdiğimiz takdirde enerji harcamalarımızda en az yüzde 20-30 oranında tasarruf olacağını gösteriyor” dedi. Klime, elektrikli ısıtıcılara oranla üçte iki tasarruf sağlıyor Elektrikli cihazlarla ısınmanın, vatandaşlar için ekonomik olmasa da zahmetsiz olması nedeniyle bazı bölgelerde sıklıkla tercih edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, “Elektrikli soba diye bilinen ısıtıcılar, kullandığı her 1 kW elektrik gücü için ısıtılacak alana 1 saatte en fazla 1 kWh enerji verir. Bu cihazların kullanımı hem bütçemiz hem de enerji verimliliği açısından hiç iyi değildir. Klimalar veya ısı pompalarıyla ısınma tercih ediliyorsa mutlaka alacağınız cihazın, etki katsayısı olarak adlandırdığımız COP değerine bakmanız gerek. COP değeri, bize o cihazın 1 birim enerjiyle kaç birim ısı değeri ürettiğini ifade eder. A sınıfı klimalarda, COP değeri 3,60 ve üzeridir. Yani klimanız daha az elektrik harcayacak ve daha çok ısıtma sağlayacak demektir. A sınıfı klimalarla kıyaslayınca, elektrikli ısıtıcıların aynı miktardaki ısı enerjisini elde etmek için yaklaşık 3 kat daha fazla elektrik enerjisine ihtiyaç duyacakları ortada. Klima ilk başta pahalı gibi görünebilir, ancak ödeyeceğiniz faturayı düşündüğünüzde uzun sürede elektrikli ısıtıcıya göre hem kendini amorti edecektir hem de elektriğinin büyük bir kısmını ithal kaynaklarla üreten ülkemizde, enerji verimliliği için önemlidir” diye konuştu. Isı tasarrufu için bazı öneriler - Binanın mantolanması ve duvarların yalıtımı yapılmalı, çatı uygun şekilde yalıtılmalı. - Antre, koridor, merdiven holü, bodrum ve kullanılmayan odalardaki radyatörler iptal edilmeli, oda termostatı kullanılmalı ya da her radyatöre termostatik vana monte edilerek uygun sıcaklıkta ayarlanmalı. - Odalarda masa, sandalye ve yatakları dış duvarlardan uzak tutmalı. - Güney cephesi pencerelerden gündüzleri güneş girmesini sağlamalı. - Gece, gündüz ısınan evleri yüzde 50-55 oranında nemlendirmeli. Çünkü nemli hava, sıcaklığı daha iyi tuttuğundan buharlaşma azalacak; vücut daha az ısı kaybedecektir. -Pencereler çift camlı olmalı ve yalıtım yapılmalı. Pencere ve kapıların hava sızdırmazlığı kontrol edilmeli. - Radyatörlerden taşınım ve ışınım yoluyla çıkan ısı radyatörün arkasındaki duvarı ısıtır. Dışarı olan ısı kaybını önlemek için alüminyum folyo kaplı ısı yalıtım levhaları yerleştirilmeli. - Isıtılmayan bölgelerden geçen sıcak su boruları yalıtılmalı. - Kombi, klima, kalorifer, ısı merkezlerinin yıllık bakımları mutlaka yaptırılmalı. - Kat kaloriferinde ve merkezi kazanlarda cihazın yalıtımı iyi olmalı, malzemelerin seçimi, mühendislik büroları ve yetkili servis-teknik uzmanlar tarafından yapılmalı.