ASAYİŞ - 28 Aralık 2024 Cumartesi 14:48

Diyarbakır’daki Narin duruşması

A
A
A
Diyarbakır’daki Narin duruşması

Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin dava, üçüncü gününde devam ediyor. Savunma yapan tutuklu sanık Yüksel Güran, ‘’ Arif’le evlendiğim gün birbirimize söz verdik. Aç kalsak susuz kalsak yalan söylemeyeceğiz diye. Tülin’in ölümünden de beni suçluyorlar’’ dedi.


Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile cesedi taşıdığı tespit edilen komşu Nevzat Bahtiyar, davanın ikinci duruşmasının üçüncü gününde adliyeye getirildi. Duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Yüksel Güran, ‘’İlk önce ben bir şey söylemek istiyorum. Tüm annelere sesleniyorum ilk gün bana bir anne dedi ki başın sağ olsun sanki dünya bana oldu. O kadar mutlu oldum evladımı kaybettim bir insan bana bir şey demedi. Bir anne bana dedi ki başın sağ olsun hoşuma gitti. Fırsatım olmadı bir akrabam bana başın sağ olun demeye, demediler. İnsanlar burada toplandı niye ben bir anneyim evladımı kaybetmişim bizi katil gösteriyorlar. Çok sıkıldım diyenler var. Arif’le evlendiğim gün birbirimize söz verdik. Aç kalsak susuz kalsak yalan söylemeyeceğiz. Arif’in hiç devlet maaşı olmadı. Kendi alın teriyle çocukları bu yaşa getirdi. Bugüne kadar hiç kavgamız olmadı. Olsaydı şu ana kadar olacaktı. Neden o gün Narin kaybolduğu gün evimizde ne oldu. Tüm Türkiye’ye söylüyorum hiç kabahatimiz olmadı. Tülin’in ölümünden de beni suçladılar. Dağkapı Hastanesinde vefat etti. Sen öldürdün Tülin kızını dediler. Sen merdivenden attın. Ne biçim annesin dediler. Benim kızım özürlüydü. Kızım konuşamıyordu. Kızım fakültede dünyaya geldiği zaman 6-7 sene e n fazla yaşar dediler. İç organları büyür sonra vefat eder deriler. Beni suçladılar. Bu dosya için beni suçlu gösterdiler. Bana parmağını salladılar, Dağkapı Hastanesine gideceğim kızın ölmediyse hayatını karartacağım dediler. Gittiler çıkardılar. Sen niye rahimden ameliyat olmuşsun dediler. Hastaneye doktora gittim ameliyat olacaksın dediler. Gece gündüz ilişkiye girsem rahimim aşağı inmiyordu. (Enes Güran sinirlenerek küfür etti.) Sakin ol oğlum her şeyi ben anlatacağım, sen üzülme Enes başını dik tut. Bir huzurumuz, düzenimiz kalmadı başkanım. Bir polis memuru bu şekilde beni suçladı. Bu kadar hakaret olur mu? (Salim Güran ağlayarak salondan çıktı.) beni çok sorguya aldılar. Zalimce sorgu olur mu? Bana Enes gözüne vurmuş zarar vermiş kızını öldürmüş dediler. Ben kendimi öldürmüşüm Narin ortada yok dizimi gösterdim komutana hepimiz narini arıyorduk. Babasını neden aramadın dediler babası kafayı yiyecekti o yüzden aramadım dedim. Bizim hiçbir kavgamız olmadı neden beni suçluyorlar o güne kadar benim o gün evimde ne oldu neden benim çocuklarımı bu yaşa yoksullukla getirdim bir gün kavgamız olmadı da neden o gün olsun. O gün sabah erkenden kalktım. En mutlu günümdü. Baran ve Enes 1-2 ay evde değildi. Bütün çocuklarım damda yatıyordu. Çok mutluydum bütün çocuklarım aynı yataktaydılar. Çok mutluydum zehir ettiler bana. Son gün kahvaltımız o gün oldu. 8 tane çocuğumu bir tane kaybetmiştim. Yoksullukla getirdim bugüne kadar da ne oldu da o gün bir şey oldu’’ ifadelerini kullandı.


‘’Hiçbir Allah’ın kulu bu anne ne çekiyor demedi’’


Narin’in kendisinden hep gelinlik, topuz toka, bindallı istediğini kaydeden Anne Yüksel Güran, şöyle ifade verdi:


‘’Söz veriyorum, alacağım dedim. Bırakmadılar kızımın sözünü yerine getireyim. Bırakmadılar ben kızıma gelinlik giydireyim. Kefen giydirdiler. Bırakmadılar kefenle de göreyim. Tabutunu da görmedim. Mezarını da görmedim. Hayalimizi yıktılar. Hangi vicdansız hangi insan bu şeyi yapıyor bize. Narin’le o gün oynadım. O gün saçını yıkadım banyo yaptım. Son saçı son banyosu oldu. Bırakmadı saçını bağlayayım. Narin en son benden patates istedi. İyi ki kızarttım. Şuan cezaevinde geliyor patates ama ağlayarak yiyorum. En son Kur’an kursuna gitti. Size yemin ederim o Kur’an beni çarpsa da onu görmedim. Narin eve gelmedi. Yorgundum yatıyordum. Enes gece Malatya’dan gelmişti. O gün hediyeden Muzaffer’den bir Allah’ın kulu evimize gelmemiş. Neden bize inanmıyorsunuz bu kadın 22 yıllık evliyim komşularımız var bir gün kavgamız olmadı. 8 çocuğu yoksullukla büyüttüm. Hiçbir sorun olmadı da o gün neden olacak. Şu an çok şükür çocuklarım çalışıyor. Salim Yüksel Narin’i öldürdüler diyorlar, ya Enes de ortak diyorlar ya Salim yengesiyle yatmış diyorlar niye Nevzat’ı arıyor? Bütün Tavşantepe bizim istediği yere götürürdü. Demek binlerce insan çok cinayet yapmış çok hırsızlık yapmış. Bunu niye bize yapıyor. Kocaman tepede evimi gösterip oradan buraya kadar battaniyeyle sırtına alıyorsun neden salime seslenip gel beraber götürelim demiyorsun? Sonra avukatına da söylüyorum dün Rojin babası için ağladı burada. Rojin’in babası için ağlıyorsun değil mi bir adam Nevzat, 8 yaşında Nevzat çuvala koyuyor dere kenarına götürüyor 30 dakikada ip arıyorum diyor ya o çantanın içinde Kur’an vardı ipi çıkarıp ağzını kapatıyor suyun içine atıyor rahatlıkla. Peynir aklına geliyor. Peyniri alıyor geliyor namazını kılıyor çayını içiyor. Narin için gözyaşı akmıyor ama Nevzat’ı savunuyor. Sen Rojin babası için akıtıyorsun? Rojin annesi ve babası eminim benim için benim için gözyaşı akıtıyor. Onlar benim acımı biliyor. Binlerce avukat Diyarbakır’da var sen Ankara’dan geldin. Yetmedi namusumuz ortaya koyuldu. Hoş bir şey mi? O Kur’an-ı Kerim nasıl seni şey yapacak? Kendisi diyor ki devlet çocuklarını koruyor. Millet Nevzat için yardım topluyor. 4 aydır kızımı vahşi şekilde kaybetmişim. 9 ay Narin’i karnımda taşıdım. Normal doğum ettim. Narine kıyabilir miyim? Narinin annesi katildir saçı elinde kalmış denildi. Saçımı size göstereyim sayın başkan (saçını göstererek), ne olmuş bana bunu bana yapmayın. Bize hakaret etmeyin. Biz namuslu bir aileyiz. Burada konuşuyorlar ya narin anne ve abi için ve diyorlar ki çok sıkıldım diyorlar. Keyifçi gelmişler. Seyirci gelmişler. Birinci gün ayağa kalktı gözü dolu oldu başın sağ olun dedi. Benim hoşuma gitti. Cezaevine ilk girdiğimde bana kaç çocuğun var kaçı ölü dediler. O kadar zoruma gitti ki. İsyan etmiyorum ama ben nasıl diyeceğim 2 kızım ölüdür. Ne olur bana böyle söylemeyin dedim. 2 çocuğum ölü 5’te sağdır dedim. Yukarda Allah var. Nasıl burada mahkeme varsa rabbimin yanında da mahkeme vardır. Rabbimden dileğim bu kendi mahkemesine bırakmadan burada acını göstersin. Nasıl bir anneye iftira atarsın. Benim için namus çok önemlidir. Vuranların arasında büyüdüm. Arifi seçtim. Kaderimi seçtim. Avukatlarım yanımıza geliyordu DNA testi çıkmadı mı Narin’in diyorduk kıyamıyordular bana söylemeye en son yılmaz abi bana dedi ki kız o kadar suda kaldı ki bütün DNA örnekleri kaybolmuş dedi. O zaman çöktüm. Narin yok gürün ailesi hepsi namusuyla suçluyorlar. Cezaevindeyim. Çok zor. Rabbim kimseyi burada koymasın. 4 duvardayım kimse yok tek yatağım var. Abdestimi alıp başımı havaya kaldırıyorum sadece ezan sesi geliyor. Gözyaşımı akıtıyorum. Rabbim kim benim ailemin kızımın sebebi olmuşsa onları buraya koy diyorum. Özellikle Gazal’ın ismini söylüyorum. Ona da bu odayı nasip et diyorum. Bunu her gün dört duvar arasında söylüyorum. Çünkü bana iftira atıyorlar. Rabbim bizim şahidimizdir, kefilimdir. Bu adam biliyordu narine ne kadar düşkün olduğumuzu. Tülin’e 7 sene baktım hiçbir zaman anne demedi. Akıllıydı ama demedi. İlk hastaneye gittim dünya hastanesine ultrason odasına girdim. Hoca ban çocuğunun cinsiyeti belli oldu dedi. Kız olursa elini öpeceğim dedim. Kız çocuk olacak dedi. Arifin yanına gittim. Bebeğimiz kızdır değil mi dedi. Sen nereden biliyorsun dedim. Gözlerinden bellidir dedi. Ben nasıl narine zarar veririm. Ben zaten ölmüşüm. Dört duvar arasındayım. Evimi parça parça ettiler. Bu hesabı rabbim nevzata sormayacak mı?’’


’’Bizim ne kötülüğümüz var’’


Ne yapsalar suç olduğunu savunan Yüksel Güran, ifadesine şöyle devam etti:


‘’Biz ne yapsak suçtur. Ağladım suç savcının yanına çıktım sen niye ağlamıyorsun dedi. 5 gündür cezaevinde karakolda ne görüyorum biliyor musun. Bütün kadınlarımız kuranlar orda. Oğlumun sesi geliyor. Kaynımın sesi geliyor. Bana diyor ki savcı senle Salim böyle yapmışsınız. Ben nasıl yapabilirim böyle. Ağaç taş olmuşum ağlamam gelmiyor. Defalarca milletvekilleri belediye başkanı 20-30 kişi geldi. Kameralar çıktı. Zavallı anneyim ne olur kızımı bulun biri kızımı kaçırmış dedim hiç ölüm aklıma gelmedi. Ne olur bir devlet kapısına bırakın kızımı bulun o kadar acı ki gerçekten istiyordum. Kızım dağdan düşseydi trafik kazası geçirseydi. İstiyordum bunu. Bilmiyordum ki kameracılar kendi menfaati için böyle konuşuyorlardı. Jandarma komutanı çember daraldı dedi sevindik. Demek ki Narin’i görmüşler dedik. Birileri kaçırmış dedik. Kesin jandarma gördü dedik. Saf olduk. Çember daraldı daraldı dediler. Bırakmadılar bir 10 dakika çocuklarıma ağlayayım sarılayım arar topar aldılar beni. Bütün kuranlar daha orada yanıma geldiler. Ne yaptınız narine söyle dediler. Biz ne bileceğiz şu anda bildiğim gibi nefesim mideme kadar o kadar beni zalim cani gösterdiler ki Türkiye’ye herkes nevzat masumdur diyor. Siz ayda kaç defa saçınızı boyatıyorsunuz bu yaşa geldim bir kere boyattım. Bayramda bana çökmüşsün dedi saçını boyatacağız dediler arifi aradım yap kendine dedi. Keşke imkanım olsaydı o kadını getirecektim buraya. Gün parası bin lira verdim yoğurdu da sattım 400 etti. Ben saçımın parasını verdim. O kadar vicdansız insanlar var mı? Neden bizi bu kadar zalim yaptınız. Güran ailesi ne yaptı? Nevzat burada bu köye 22 sene evliyim 10 sene önce de geldim. Nevzat’a sorun kaç senedir köyde yaşıyor. Doğduğundan beri o köyde. Kapı komşuyuz. Bir metre arsası yok. Bu yaşa kadar geldiler 1 metre toprakları yok. Nevzat 2 katlı ev yapıyordu bitirecekti hala ben gitmeyeceğim diyordu? Güran ailesi ona nerede zulüm yaptı? Bizim ne kötülüğümüz var ? Biz onlara ne yaptık. Hayatımızı zindan etti bize? Kadınlarımız çocuklarımız hepsi cezaevinde. Çocuklar hep annesiz babasız büyüyorlar. 4 ay biz ne çekiyoruz kim biliyor? Keşke benim bahçemi görseydiniz sayın başkan. Oğullarım başka yerlerde çalışıyor. Onlar biliyor o bahçede ne çektiğimi. Hayır göremedim, bırakmadılar. Hangi anneler burada 05.00’da tarla içine giriyor. Gözü dışarda olan anne neden sabah 05.00’da tarlaya girsin. Hiçbir zaman Arif’in, Yüksel’in çift montu ayakkabısı olmadı. Hep çocuklarıma zorlan yedirdim bu yaşa getirdim. Senin ne hakkın var bizi bu hale getirdin. Devlet ona ömür boyu bakacak. Devlet onu kuranlardan koruyor. Oğlu İbrahim’e her gece diyordum ki kurban olayım Baran’ı yalnız bırakma. 15 sene bu adamın suyu evimizden gitti. Allah’ım sen benim hakkımı komşuma bırakma. Her sabah karısı evimize geliyordu. Karısı sanki kardeşimin evine gidiyorum diyordu. 10 dakika içinde narini arıyorum yüksel kendine gel ağlama diyordu benim için kızımı arıyordu. Kızımın mezarı olsun sözümü geldi ilk duruşmada söyledi. Sen nasıl rahat yatıyorsun? Bir anneyi katil yerine koymuş. Sen sadece narinin tek değil bütün vuranların katilisin. Bana ceza kessinler. Benim yaşım zaten ne kadar ki. Eve gitsem zaten delireceğim. Evin içi narinin anılarla dolu. En azından mezarını göreyim. Namusumla beni suçluyor. Sen ben Salim Enes senelerce cezaevinde kalacağız ama rabbimden inanıyorum ben çıkacağım o cezaevinden. Seccadeye eğildiğinde ne diyorsun sen? Hiç kimse demiyor narinin annesi ne çekiyor? İnsanlar o kadar zalim olmuş ki. Bu yaşa kadar Salim ile bir şey çıkmadı o gün neden çıksın. Niye şu anda Gazal Bahtiyer Vedat (Vecni Bahtiyar) burada değil. Sen Narin’in tek değil (Nevzat Bahtiyar’ı kastederek) bütün Güran’ların katilisin. Senelerce ben Salim Enes o cezaevinde kalacağım. Ama ben diyorum çıkacağım rabbim şahidimdir. Sen diyebiliyor musun? Her şey senin elimdedir başkanım, suçlamaları kabul etmiyorum.’’

Bunlar Da İlginizi Çekebilir