KÜLTÜR SANAT - 31 Ekim 2024 Perşembe 09:11

Çayönü Tepesi’nin "60 Yıl 60 An" fotoğraf sergisi ve söyleşisi ÇOMÜ ev sahipliğinde yapıldı

A
A
A
Çayönü Tepesi’nin "60 Yıl 60 An" fotoğraf sergisi ve söyleşisi ÇOMÜ ev sahipliğinde yapıldı

Diyarbakır’ın kültürel zenginliklerinden ve marka değerlerinden birini simgeleyen Çayönü Tepesi’nin "Çayönü Tepesi: 60 Yıl 60 An" başlıklı fotoğraf sergisi ve söyleşisi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ev sahipliğinde Nedime Hanım Konağı’nda yapıldı.


Diyarbakır Valiliğinin de desteklediği Çayönü Tepesi Sergisi, Neolitik Dönem’in izlerini taşıyan Çayönü Tepesi’nin 1964 yılından bugüne dek süregelen kazılarında elde edilen buluntuların görsel bir anlatımını sunuyor. Mezopotamya ve Anadolu’nun bereketli topraklarında, yerleşik hayata geçişin, tarımın başlangıcının ve toplumsal yapılanmanın temellerinin atıldığı bu alanda yapılan çalışmalar, insanlık tarihine dair derin ve anlamlı ipuçları sunuyor. Fotoğraf sergisi, bu eşsiz bilimsel keşiflerin ve kazı alanında geçen yılların, "anı" olarak yakalanmış kareleriyle tarihe tanıklık ediyor.


Sergi açılışının ardından düzenlenen "Çayönü Tepesi’nin Dünü Bugünü Yarını" başlıklı söyleşide, kazı alanının geçmişten günümüze devam eden bilimsel keşifleri, kazı ekibinin özverili çalışmaları ve alana dair gelecek projeksiyonları detaylarıyla ele alındı.


Çanakkale Uygulamalı Bilimler Öğretim Üyesi ve Çayönü Tepesi Kazı ve Araştırmaları Proje Başkanı Doç. Dr. Savaş Sarıaltun’un konuşmasında; Çayönü Tepesi’nin yalnızca bilimsel bir araştırma sahası değil, aynı zamanda disiplinler arası bir çalışmanın somut örneği olduğu vurgulandı. Bu sergi ve söyleşi, arkeolojik keşiflerin sadece bilime değil, insanlığın ortak mirasına da katkıda bulunduğuna dikkat çekiyor.


Her bir karede tarihin katmanları arasında saklı olan hikayeleri keşfetmeye bir davet sunan "Çayönü Tepesi: 60 Yıl 60 An" sergisi, Neolitik Dönem’in bilim dünyasındaki yerini simgeleyen önemli anlara tanıklık ediyor. Sergi, 1 Kasım 2024 tarihine kadar Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Kültür Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek.



Çayönü Tepesi’nin "60 Yıl 60 An" fotoğraf sergisi ve söyleşisi ÇOMÜ ev sahipliğinde yapıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara RTÜK Başkanı Şahin: “Şahsıma ve kurumuma yapılan haksız ithamların, hatta daha ötesi iftiraların kabul edilmesi mümkün değildir” Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, “Konuları tam idrak edemeden veyahut meselelere hakim olunmadan ya da doğru bilgi sahibi olunmadan şahsıma ve kurumuma yapılan haksız ithamların, hatta daha ötesi iftiraların kabul edilmesi mümkün değildir” dedi. RTÜK Başkanı Şahin, sosyal paylaşım sitesi X hesabından yaptığı paylaşımda, “Düzenleme ve denetleme alanımızdaki yayın kuruşlarında yer alan diziler, programlar ve spor müsabakalarıyla ilgili RTÜK ve şahsım üzerinden yapılan eleştiriler ve yapıcı yorumların tamamını dikkatle takip ediyoruz. Konuları tam idrak edemeden veyahut meselelere hakim olunmadan ya da doğru bilgi sahibi olunmadan şahsıma ve kurumuma yapılan haksız ithamların, hatta daha ötesi iftiraların kabul edilmesi mümkün değildir. RTÜK, çağın hastalığı İslamofobiyi körükleyici yayınlara asla ve asla müsaade etmez. Üst Kurulumuz Sayın Cumhurbaşkanımızın destekleriyle ülkemizde ilk defa ’Uluslararası İslamofobi ve Medya Zirvesi’ni icra eden kurumdur. Özellikle Batı’da sirayet eden İslam karşıtlığının medya zemininde tartışılmasını temin eden RTÜK, uluslararası camiada faaliyet gösteren uzmanların engin görüşleriyle konuya neşter atarak çözüm önerilerini kamuoyuna sunmaktadır” ifadelerine yer verdi. “Şiddete özendiren, teşvik eden yayınları da görmezden gelmez” RTÜK’ün şiddete özendiren, teşvik eden yayınları da görmezden gelemeyeceğini belirten Şahin, “RTÜK yapılan her türlü yayında, spor müsabakalarında yasal olmayan reklamlara yer verilmesine asla müsaade etmez. RTÜK milli güvenliğimizi tehdit eden, terör ve terör propagandası içeren yayınlara geçit vermez ve bağımsız mahkemelerimiz tarafından verilen yayın yasaklarını uygulamayan yayıncı kuruluşları görmezden gelemez. Yayınlarda özellikle dramatik yapımlar olarak adlandırdığımız dizilerde barış dini olan İslam karşıtı sahnelere, dinimize mensup kimseleri küçük düşüren, din adamlarımızı hor gören içeriklere fırsat vermez. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, milletçe bizi biz yapan değerlerimize zarar verecek, birlik ve beraberliğimize halel getirecek söylemlere müsaade etmez ve bu minvaldeki görüntülere izin vermez. Üst Kurulumuz dizilerdeki hayat ışığı, huzurlu yaşam kılavuzu dinimizden uzaklaştırıcı sahneleri görmezden gelmeyerek gerekli tedbirleri almaktadır. Son dönemde İslam karşıtı ve muhafazakâr camiaya yönelik içeriklerin yer aldığı dizi fragmanlarının yayınlanma aşamasında bile sansür iddialarına azami dikkat ederek usulüne uygun olarak gerekli uyarı önlemlerini almıştır. Yapıcı ikazları dikkate almayan yayın kuruluşları hakkında dün olduğu gibi bugün de gerekli yasal yaptırımlar uygulanmıştır ve uygulanmaya devam edecektir. Kadına ve çocuğa yönelik başta olmak üzere toplumsal şiddeti özendirici yayınların hiçbirini tasvip etmemiz ve bu yayınlara müsaade etmemiz düşünülemez. Üst Kurulumuz son dönemde millî ve manevi değerlerimizi tahrip eden yayınlara 119 kez müeyyide uygulamıştır. Şiddet içeriklerine 18, terör propagandası içeren yayınlara ise 14 kez yaptırım uygulanmıştır. 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin a, b ve c fıkraları hükümlerini ihlalden de toplam 69 farklı müeyyide kararı alınmıştır. Bilinmelidir ki RTÜK sansür kurumu değildir. Anayasamız net bir hükümle sansürü yasaklar. RTÜK, medya hizmet sağlayıcı kuruluşları yayın sonrası denetler ve gerekli durumlarda cezai müeyyide uygular. Ayrıca, RTÜK icra ettiği her düzenleme faaliyeti hakkında gerekmedikçe bilgi paylaşımı yapmak durumunda değildir. RTÜK görevinin başındadır. İcraatlarını hayata geçirdikçe kamuoyuyla paylaşmaktadır. Duyarlı kamuoyumuzun takipleri ve yapıcı eleştirileri için teşekkür eder, RTÜK olarak halkımızın beklentileri doğrultusunda çalıştığımızı tekraren belirtir, kamuoyuna saygılarımızı arz ederiz” dedi.