KÜLTÜR SANAT - 28 Ağustos 2024 Çarşamba 10:14

Asırlık vaftiz kovası yıllarca yalak olarak kullanıldı, şimdi ise müzede ziyaretçilerin gözde eseri

A
A
A
Asırlık vaftiz kovası yıllarca yalak olarak kullanıldı, şimdi ise müzede ziyaretçilerin gözde eseri

Diyarbakır’da Zerzevan Kalesi’nde ortaya çıkarılan eserlerin sergilendiği bölümde en ilgi gören eser, bir dönem köyde yalak olarak kullanılan daha sonra İstanbul Müzesi’nden getirilen vaftiz kovası.


Diyarbakır Müzesi’nde yer alan eserler arasında özel tek vitrinde sergilenen, 1895 yılında İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne götürülen, Zerzevan Kalesi’ndeki kiliseye ait kutsal vaftiz kovası yer alıyor.


Bronzdan yapılan bin 500 yıllık eser, MS 6. yüzyıla ait ve zengin bir bezemeye ayrıca ithaf yazıtına sahip. 127 yıl sonra tekrar Diyarbakır’a getirilen vaftiz kovası ünik bir eser olurken ziyaretçilerin de dikkatini çekiyor.


Müzenin Zerzevan bölümünde vitrinlerde vaftiz kovası, kandil ve kandil kalıpları, sikkeler, ticarette kullanılan aletler, farklı dönemlerden mühürler, tıp aletleri, ok uçları, ağırşaklar, müzik aletleri, seramik kaplar, çatı kiremitleri, pithos kapakları, kemer tokaları, amuletler, özel anahtar ve geniş bir takı koleksiyonu bilgi panoları ile birlikte sergileniyor.


Diyarbakır Müzesi Müdür Yardımcısı Mehmet Çelebi, Zerzevan Kalesi’nin Diyarbakır Mardin yolu üzerinde Roma döneminden kalan bir sınır garnizonu olduğunu hatırlatarak, 2014 yılında başlayan bir kazı olduğunu söyledi.


Etrafında 1.2 kilometrelik bir sur olduğuna değinen Çelebi, “ Gözetleme kulesi, silah depoları mevcut. Onun dışında kilise ve bir takım sivil mimari mevcut. Kazısı hala devam ediyor. Zerzevan Kalesi milattan önce 8. Yüzyılda başlamış 6. Yüzyılda Arapların Diyarbakır’ı fethetmesine kadar süre gelmiş bir yer. Şu an bulunduğumuz yer de Zerzevan Kalesi kazısında çıkan eserlerden mevcut. Şu an gördüğümüz Zerzevan Kalesi’nin en önemli buluntularından bir tanesi. Vaftiz kovası. Üzerine altın işlenme bronzdan yapılmış ve bitkisel benzetmeler mevcut” dedi.


Tesadüfen köyde yaşayan bir vatandaşın evine toprak götürürken karşılaşmış olduğu bir kova olduğunu belirten Çelebi, “O zamanlar Diyarbakır’da müze olmadığı için İstanbul Müzesine götürülüyor. Aslında kilisede ayinlerde kullanılan vaftiz kovası. Ancak vatandaş bilmediği için uzun yıllar bunu yalak olarak kullanmış. Ta ki bizim çerçi dediğimi köylere gelen biri tarafından bir çanak karşılığında alınmasıyla daha sonra da bu bahsettiğimiz çerçinin eseri definecilere satarken yakalanmasıyla ortaya çıkan bir kap. Yoğun ilgi görüyor, bu kap, Zerzevan Kalesi’nin en önemli eseri. Yeni kazı olmasına rağmen buluntular açısından zengin bir kazı. Şu an bizim teşhirimizde de vaftiz kovası olmak üzere toplamda 100’e yakın eserler mevcut " dedi.


Ziyaretçilerden Yusuf Birlik, İstanbul’dan geldiğini, Güneydoğu Anadolu turu yapmak istediğini, en dikkat çeken yer ise Diyarbakır olduğunu dile getirdi. Şanlıurfa’dan sonra Diyarbakır’a geldiğini aktaran Birlik, “Kıyaslama yapmam gerekirse daha tarihi, eski. Özelikle şu çok dikkatimi çekti. Gezilmesi gereken bir yer. Özelikle bu Zerzevan’daki kova çok dikkatimi çekti” diye konuştu.


Ziyaretçilerden Halime Işık ise, Batman’dan geldiğini, Diyarbakır’da üniversite okuduğunu kaydetti. Yıllar sonra tekrar geldiğini aktaran Işık, “Müzeye ilk defa geliyorum. En çok dikkatimi çeken eser, kandil ve şu karşımdaki Roma dönemindeki eser oldu. Üzerindeki işlemeler dikkatimi çekti” ifadelerini kullandı.



Asırlık vaftiz kovası yıllarca yalak olarak kullanıldı, şimdi ise müzede ziyaretçilerin gözde eseri

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul UEFA Avrupa Ligi: Beşiktaş: 1 - Maccabi Tel Aviv: 3 (Maç sonucu) UEFA Avrupa Ligi’nin 5. haftasında Beşiktaş, Macaristan’ın Debrecen şehrindeki Nagyerdei Stadı’nda İsrail ekibi Maccabi Tel Aviv’e 3-1 mağlup oldu. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 53. dakikada ceza yayı üzerinden Weslley Patati’nin yerden şutunda kaleci Mert topu kornere çeldi. 55. dakikada ceza yayına yakın bir noktadan Salih’in sert şutunda top üstten dışarı çıktı. 70. dakikada Semih’in şutunda Lamkin topa elle müdahale edince hakem Sozza penaltı noktasını gösterdi. 71. dakikada beyaz noktanın başına geçen Immobile’nin şutunda kaleci Mishpati gole izin vermedi. 80. dakikada ceza sahası sol çaprazdan Turgeman’ın şutunda kaleci Mert’ten dönen topu Weslley Patati ağlara gönderdi. 1-3 Hakemler: Simone Sozza, Alberto Tegoni, Giovanni Baccini Beşiktaş: Mert, Svensson, Paulista (Emirhan Topçu dk. 20), Uduokhai (Tayyip Talha Sanuç dk. 46), Masuaku (Mustafa Hekimoğlu dk. 83), Gedson, Joao Mario (Salih Uçan dk. 46), Rashica (Cher Ndour dk. 46), Rafa Silva, Semih, Immobile Yedekler: Ersin Destanoğlu, Onur Bulut, Emrecan Terzi, Al-Musrati, Bakhtiyor Zaynutdinov, Jean Onana, Can Keleş Teknik Direktör: Giovanni van Bronckhorst Maccabi Tel Aviv: Mishpati, Lemkin, Stojic, Shlomo (Asante dk. 90+2), Jehezkel (Nachmias dk. 67), Peretz (Sissokho dk. 67), Overeem, Kanichowsky, Davida, Weslley Patati (Henry Addo dk. 86), Turgeman (Elad Madmon dk. 86) Yedekler: Simon Sluga, Roy Revivo, Eran Zahavi, Yonas Malede, Ido Shahar, Avishay Cohen, Hisham Layous Teknik Direktör: Zarko Lazetic Goller: Rafa Silva (dk. 38) (Beşiktaş), Kanichowsky (dk. 23), Dor Peretz (dk. 45+3), Weslley Patati (dk. 80) (Maccabi Tel Aviv) Sarı kart: Masuaku, Fernandes, Mustafa Hekimoğlu (Beşiktaş), Stojic, Overeem (Maccabi Tel Aviv)
Düzce Öğretmenlerin geleceği şekillendiren rolü Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından 24 Kasım Öğretmenler Günü anısına düzenlenen İnsan Ruhunda İz Bırakanlar: Öğretmenlerin Geleceği Şekillendiren Rolü başlıklı panel Cumhuriyet Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Panele; Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Koç, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Aslıhan Kuyumcu Vardar ve Dr. Öğretim Üyesi Hakan Sarıtiken, öğretim üyeleri ile çok sayıda öğrenci katılım sağladı. Dekan Mustafa Koç; eğitimin, toplumların gelişmesinde ve bireylerin geleceğe sağlam adımlarla ilerlemesinde en temel yapı taşı olduğunu belirterek öğretmenlik mesleğinin geleceği şekillendiren rolüne dair yapılacak olan konuşma ve tartışmaların yol gösterici olacağını ve eğitim anlayışının geliştirilmesine katkı sağlayacağını söyledi. Prof. Dr. Süleyman Göksoy, Öğretmenlik Mesleğinin Geleceği başlıklı konuşmasında öğretmenliğin, tarihi kökenlerinin oldukça derin ve mühim olduğu bir meslek olduğunu dile getirerek toplumların kalkınması, bireylerin gelişimi ve ülkemizin geleceğini şekillendirmede en büyük paya sahip öğretmenlik mesleğinin eğitim kalitesi, öğretmenlerin toplumsal rolü ve eğitim sisteminin dönüşümüyle doğrudan ilişkili olduğunu ifade etti. Teknoloji kullanımının artışıyla birlikte; yapay zeka, uzaktan eğitim ve dijital araçların kullanımının da yaygınlaştığına işaret eden Göksoy, öğretmenlerin yalnızca derse girerek bilgi vermenin yanı sıra bu bilgiyi analiz etme ve üretime dönüştürülmesi hususunda rehberlik etmesi gerektiğinin altını çizdi. Cumhuriyetten Günümüze Öğretmenlik Mesleği başlığında panelin diğer konuşmasını gerçekleştiren Doç. Dr. Taner Atmaca, Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana öğretmenlik mesleğinin nasıl bir evrim geçirdiğini, toplumsal rolünün değişimini ve geleceğe dair sorumluklarını detaylandırdı. Cumhuriyetten bu yana her dönemde öğretmenlerin toplumsal sorumluluğu ve insanlık değerlerine olan katkısının önemini vurgulayan Taner Atmaca, Ülkemizin çağdaş bir toplum olma yolundaki en önemli yapı taşının öğretmenlik mesleği olacağını dile getirdi. Panelin bir diğer konuşmacısı Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Aktan ise; “Bireysel Farklılıklarda Öğretmenin Tutumu ve Rolü” başlığı altında her öğrencinin farklı bir birey olarak görülmesi ve onun özel ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekerek konuşmasına başladı. Bireysel farkındalığın yalnızca akademik başarıda değil, duygusal ve sosyal anlamda da gelişmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Osman Aktan; öğretmenlerin, öğrencilerinin duygusal zekalarını ve özgüvenlerini geliştirirken onları sadece bilgiyi öğrenmeye değil, aynı zamanda kendilerini tanımaya ve başkalarıyla da sağlıklı ilişkiler kurmaya da teşvik etmesi gerektiğini söyledi. Panelin son konuşmasını gerçekleştiren Doç. Dr. Abdi Güngör; öğretmenlerin öğrencilerin ruh sağlığı üzerindeki etkilerini anlattığı konuşmasında, öğrencilerin ruhsal sağlıklarının korunmasında öğretmenlere çok büyük pay düştüğünü söyledi. Öğretmenlerin sadece bilginin aktarılmasında değil, öğrencilerin duygusal gelişimine de rehberlik etmesi, onları güçlü, sağlıklı ve güvenli bireyler olarak yetiştirmesi gerektiğini açıkladı.