YEREL HABERLER - 16 Mart 2012 Cuma 15:31

DİYARBAKIR`DA, HALEPÇE KATLİAMI PROTESTO EDİLDİ

A
A
A
DİYARBAKIR`DA, HALEPÇE KATLİAMI PROTESTO EDİLDİ

Diyarbakır’da bir araya gelen Sivil Toplum Kuruluşu (STK) üyeleri Halepçe katliamını protesto etti.
24 yıl önce, Kuzey Irak’ın Süleymaniye kenti Halepçe bölgesinde gerçekleştirilen katliam, düzenlenen basın açıklamasıyla protesto edildi. Sur ilçesi Dağkapı Meydanı’nda gerçekleşen eylemde, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, STK temsilcileri adına basın açıklamasını okudu. Bilici, dünyanın gözü önünde binlerce Kürt’ün katliama katledildiğini belirterek, "Katliamın failleri idam edildi ama Kürtlere yönelik gerçekleştirilen katliamlar ve buna destek veren ülkeler hiç
soruşturulmadı. Kürtlere yönelik bu vahşet de karanlıkta kaldı. Aradan geçen 24 yıla rağmen Kürtler bu katliamı unutmamıştır. Çünkü unutmak onaylamaktır. Biz unutarak bu zulümlerin ortağı olmayacağız" dedi.
Basın açıklamasına katılan Diyarbakır Baro Başkanı M. Emin Aktar, çok sayıda kurum ve kuruluşun bir araya gelerek, tarihe kara bir leke olarak geçen Halepçe katliamını kınadıklarını söyledi.
Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı bölgede protesto eylemine katılanlar, basın açıklamasının ardından sessizce dağıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: “Bölgesel ticaretin merkezinde yer almak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam etmeliyiz” Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Ülkemizin transit taşımacılıkta sürdürülebilir büyümesini sağlamak ve bölgesel ticaretin merkezinde yer almak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam etmeliyiz” dedi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğu, "Türkiye Yüzyılı’nda Ulaştırma Koridorları ve Transit Taşımacılık Toplantısı"na katıldı. TOBB ev sahipliğinde düzenlenen toplantı çerçevesinde Türkiye’nin dış ticaret faaliyetlerinde; uluslararası kara yolu eşya taşımacılığı, hava kargo taşımacılığı, demiryolu yatırımları, limancılık sektörü ve denizyolu taşımacılığı, yaşanan önemli gelişmelerin yanı sıra, ulaştırma şuralarında ortaya konulan hedefler, Dünya Bankası Lojistik Performans Endeksinde kaydedilen ilerlemeler gibi unsurlar ve gelişmeler ele alındı. Burada konuşan Hisarcıklıoğlu, pandemi döneminin geride kalmasıyla uluslararası ticaretin büyüdüğüne dikkati çekerek, bu çerçevede küresel ticaret hacminin bu sene rekor kırarak 33 trilyon dolar olmasının beklendiğini dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin 3 kıtayı birleştiren konumuyla stratejik bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak, bu coğrafi avantajı en iyi şekilde değerlendirmeleri gerektiğini ve transit taşımacılıktaki rekabet gücünü arttırmaları gerektiğini ifade etti. “Bakanlıklarla ortak çalışma yürütülüyor” Lojistikte, dijitalleşmeye ve yeşil dönüşüme öncelik veren, sınır geçişlerinde beklemeyi en aza indiren, çok modlu taşımacılık modellerine ihtiyaç duyulduğunu işaret eden Hisarcıklıoğlu, “Bu açıdan gerekli mevzuat düzenlemeleri ve altyapı çalışmaları gerçekleştirilerek, ticaretin ve taşımacılığın önündeki engelleri kaldırmalıyız. Bu noktada, taşımacılığın kolaylaştırılması ve ticaretin geliştirilmesi amacıyla birlikte çalıştığımız, ortak projeler yürüttüğümüz Bakanlıklarımızın da hakkını teslim etmek isterim” ifadelerine yer verdi. Hisarcıklıoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’yla ortak çalışmaların 1992 yılında geçiş belgelerinin dağıtımı ile başladığını hatırlatarak, 30 yılı aşan iş birliği sürecinde, Bakanlığın taşımacılığın geliştirilmesi yolundaki çabalarını sayesinde emin adımlarla ilerlemeye devam ettiklerini vurguladı. “Gümrük Turizm İşletmeleri şirketiyle bugüne kadar 15 gümrük kapısını yeniledik” Rifat Hisarcıklıoğlu, Ticaret Bakanlığı’yla sektörün hak ve hukukunu korumak, rekabet gücünü arttırmak, sınır geçişlerini kolaylaştırmak için ulusal ve uluslararası düzeyde birlikte hareket ettiklerini ifade ederek, “Ticaret Bakanlığımızın onayı ve destekleriyle, kara gümrük kapılarını modernize etmeye başladık. TOBB ve 137 oda-borsamızın ortak kuruluşu olan Gümrük Turizm İşletmeleri şirketiyle bugüne kadar 15 gümrük kapısını yeniledik. BM tarafından en başarılı kamu-özel sektör iş birliği projesi seçildik ve diğer ülkelere de örnek olarak gösterildik” şeklinde konuştu. “Tır karnelerinin dijitalleştirilmesi, nakliyecilerimizin e-TIR Sistemi’nden en yüksek verimi almasını sağlayacak” Taşımacılık sektörünün durmayan, 7 gün 24 saat esasıyla çalışan bir sektör olduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, pandemide tüm dünyanın evlere kapanırken, tedarik zincirinin devamını sağlayan nakliye sektörünün öneminin bariz bir şekilde ortaya çıktığını dile getirdi. Taşımacılık sektörüne destek veren kurumların sorunları gidermesi, çözümler üretmesi, gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, Ticaret ve Ulaştırma Altyapı Bakanlıklarının bu anlayışla hareket ediyor olmasının son derece değerli olduğunu dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, şu ifadelere yer verdi: “Ticaret Bakanlığımızla birlikte uluslararası alanda yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda, e-TIR konusunda öncü ve lider ülke konumundayız. Bu konumumuzu korumak için, şu an tamamlanma aşamasında olan sürecin hızlandırılması ve bir an önce hayata geçirilmesi, nakliye sektörü açısından büyük önem taşımaktadır. Uluslararası paydaşlarımız, Birleşmiş Milletler ve IRU, TIR Sistemi’nin en büyük kullanıcılarından biri olan ülkemizdeki e-TIR konusundaki gelişmeleri yakından takip etmektedirler. e-TIR Sistemi, halen tüm dünyada kullanılan tek gümrük transit rejimidir. Dolayısıyla, TIR karnelerinin dijitalleştirilmesi, nakliyecilerimizin bu sistemin faydalarından en yüksek verimi almasını sağlayacaktır.” “Nakliye sektörüne yeni pazarlar açılabilmesi adına gerek Irak gerekse Mısır çok önemli ülkelerdir” Hisarcıklıoğlu, yeni pazarlara açılımın ticaret ve taşımacılık sektörleri açısından elzem olduğunu belirterek, “Taşımacılığın daha yaygın hale getirilmesi ve ülkemiz nakliye sektörüne yeni pazarlar açılabilmesi adına gerek Irak gerekse Mısır çok önemli ülkelerdir. Ticaret Bakanlığımızın yoğun çalışmaları ve desteği sonrasında Irak, TIR sistemine taraf olmuştur. Irak’ın TIR sistemine hızlı entegrasyonu, güvenli ve sürdürülebilir ticaret açısından önem arz etmektedir. Ayrıca, Irak’ın bir transit ülkesi haline getirilerek, Körfez ülkelerine yönelik ticaretimizin, bu ülke üzerinden gerçekleştirilmesi yönünde temaslarda bulunulması son derece önemlidir. TOBB olarak, Ticaret Bakanlığımızla birlikte, Irak’a bu konuda gerekli tüm desteği sağladık ve buna devam etmeye hazırız. Bu sayede, son dönemlerde gündemde olan Kalkınma Yolu Projesi de desteklenmiş olacaktır. Arap Körfezi’nin, ülkemiz üzerinden Avrupa’ya bağlanmasının önü açılacaktır” değerlendirmesinde bulundu. “Türkiye ile Mısır arasında kara yolu anlaşmasının bir an önce imzalanması çok önemlidir” Hisarcıklıoğlu, yeni pazarlara açılım noktasında, Mısır ile olan mevcut ticaretin, potansiyelin çok altında kaldığını vurgulayarak, “Burayı, Kuzey Afrika ülkelerinin giriş noktası da olarak görmeli ve planlamamızı buna göre yapmalıyız. Bu kapsamda, ülkemiz ile Mısır arasında kara yolu anlaşmasının bir an önce imzalanması çok önemlidir” dedi. “Ülkemizin transit taşımacılıkta sürdürülebilir büyümesini sağlamak için çalışmalarımıza devam etmeliyiz” Hisarcıklıoğlu, toplantı kapsamında ele alınan konuların, Türkiye’nin ticari ve lojistik ağlarını sürdürülebilir bir kalkınma modeline öncülük edecek şekilde geliştirmeyi hedeflediğini paylaşarak, “Türkiye’nin lojistik yatırımları, uluslararası iş birlikleri ve yenilikçi çözümleri küresel ticarette lider ülkelerden biri olma yolunda büyük bir önem taşımaktadır. Bu anlayışla, ülkemizin transit taşımacılıkta sürdürülebilir büyümesini sağlamak ve bölgesel ticaretin merkezinde yer almak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam etmeliyiz. En önemlisi, Türkiye’nin geleceğini inşa ederken, kamu ve özel sektör olarak omuz omuza çalışmaya devam etmeliyiz” ifadelerini kullandı. Program, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın konuşmalarıyla devam etti.
Gaziantep Tahmazoğlu: “Şehrimiz gazilik unvanını sonuna kadar hak ediyor” Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayımlayan Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Kurtuluş Savaşı sırasında Gaziantep halkının destansı bir direniş sergilediğini belirtti. Kentin Kurtuluş Savaşı’nda verdiği 6 bin 317 şehit ile “Gazilik” unvanını hak ettiğini ifade eden Başkan Mehmet Tahmazoğlu, “Bu şehrin halkı, ülkemiz işgal altındayken milli mücadele ateşini yakan, namusunu, toprağını ve bayrağını savunmak için muhteşem bir direniş destanı yazan unutulmaz bir halktır. Bu halk ki millet olmanın ve geleceğe güvenle bakmanın bedelini kanıyla canıyla ödemiştir. Antep halkı, hiçbir yerden destek almadan düşman işgaline karşı yaptığı savunma ile Kurtuluş Savaşı’nın ilk kıvılcımını ve Milli Mücadelemizin meşalesini yaktı. Vatan sevgisi, bağımsızlık aşkı, inanç ve kararlılıkla mücadele eden Antep halkı, Şahinbey’lerin, Şehitkamil’lerin Karayılan’ların ve daha nice adsız kahramanların öncülüğünde, 6 bin 317 şehit verme pahasına bu şehri düşman işgalinden kurtarmışlardı. Gaziantep, Gazilik unvanını fazlasıyla hak eden, değerli şehitlerimizin, gazilerimizin, o mücadeleyi gören, yaşayan ve bilen insanlarımızın dünyaya tanıttığı kahramanlık destanının sahibidir. Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yıl dönümünü kutluyor, vatan topraklarının düşman işgalinden kurtarılması yolunda aziz canlarını feda eden şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi saygıyla anıyorum” dedi.
Gaziantep Yılmaz’dan 25 Aralık mesajı Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yılı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Yılmaz, “25 Aralık sadece bir şehrin kurtuluş günü değildir. Bu destan Şahin Bey’in inancı, Karayılan’ın dirayeti ve Şehit Kamil’in cesaretiyle yazılmıştır” dedi. Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yılını yayımladığı bir mesajla kutladı. 25 Aralık’ın sıradan bir gün kurtuluş günü olmadığını tarihte emsalsiz bir direnişin destanı olduğunu ifade eden Yılmaz, “Bugün, Gaziantep’in onur ve şeref dolu tarihine altın harflerle yazılmış bir destanın yıldönümündeyiz. Şahin Bey’in inancı, Karayılan’ın dirayeti ve Şehit Kamil’in cesaretiyle yazılmıştır ve elbette isimsiz nice kahramanın alın teri, kanı ve gözyaşı ile yoğrulmuştur. Şahin Bey, düşmana karşı ’Vatanı namus bilmişiz, geri dönemeyiz’ diyerek canını feda etmiş. Karayılan, Antepliler, vurulursa ölür ama asla teslim olmaz diye haykırmıştır. 14 yaşındaki Şehit Kamil vatan uğruna verdiği canıyla bu milletin bağımsızlık tutkusunu en saf halini temsil etmiştir. Antep halkı yokluk içindeyken bile vatan toprağını korumayı görev bilmiş, kadın erkek genç yaşlı demeden direnişe katılmıştır. Şehrin dört bir tarafında işgal devam ederken Antepliler ’ölürsem şehit, kalırsam gazi’ olurum diyerek destansı bir mücadele ortaya koymuştur. Bugün bu topraklarda özgürce yaşıyorsak bunu o kahramanlara borçluyuz. Kurtuluş Savaşı’nın bir parçası olan Antep direnişi Antepliler için Kuvay-ı Milliye’nin en güçlü örneklerinden biridir. Bu direniş sadece Antep’in değil, tüm milletimizin bağımsızlık mücadelesine ilham kaynağı olmuştur. Bu yüzden Gaziantep adını tarihe Gazi unvanıyla yazdırmıştır. Bu onurlu mirasın sorumluluğunu taşırken, şehitlerimize olan borcumuzu unutmamalıyız. Onların emaneti olan bu topraklara, bu vatana sahip çıkmak bize düşen en büyük görevdir. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Antep’in bu eşsiz direnişini ’Ben nasıl Anteplilerin gözlerinden öpmeyeyim, Antepliler yalnız Antep’i değil, Anadolu’yu da kurtardılar. Millî Müdafaa’da öncü oldular’ sözleriyle övgüyle anmış ve Gaziantep Savunması’nın milli mücadeleye yaptığı katkının altını çizmiştir. Bu duygu ve düşüncelerle Antep’i Gaziantep yapan aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden tüm gazilerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum. Ata’larımızdan aldığımız bu kutsal mirası yarınlara emin ellerle taşıyoruz” ifadelerini kullandı.