KÜLTÜR SANAT - 24 Aralık 2024 Salı 14:46

Tavasoğulları Konağı kurtarılmayı bekliyor

A
A
A
Tavasoğulları Konağı kurtarılmayı bekliyor

Denizli’nin Tavas ilçesinde bulunan tarihi konağın son hali yürekleri burkuyor. Yıkılmaya yüz tutmuş konağın kurtarılması için çağrıda bulunan araştırmacı yazar İbrahim Afatoğlu, “Bu tarihi konakta önümüzdeki günlerde en azından yıkılmasını önlemek için gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor” dedi.



Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı Hırka Mahallesi’nde bulunan ve yıkılmaya yüz tutmuş koruma altındaki Tavasoğulları Konağı gün geçtikçe yok oluyor. Asırlık konağın uzun yıllar bölgedeki idarecilerin konaklandığı alan olarak kullanılmış. 1700’lü yıllarda Muğla Valiliği, İzmir ve Denizli muhassıllığı yapan Tavasoğulları ailesine ait Hırka Mahallesi’ndeki konak bakımsızlıktan ve ilgisizlikten yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kalmış. Tarihi konağın arka bahçesine bakan bölümlerinde çökmelerinde yaşandığını anlatan araştırmacı yazar İbrahim Afatoğlu, “Bulunduğumuz bölgede daha önceden de 1200-1300’lü yıllarda Tavaslı Oğulları Beyliği vardı. O sülaleden gelen ailelerden Tavaslı oğlu Ömer ağa önce Kale bu gün Kale olarak bildiğimiz ama tarihte Tavas olarak geçen ilçenin ilçe başkanlığını yapmış yani kaymakamlığını yapmış. Daha sonra Muğla Valiliği yapmış. Denizli Muhassılığını yapmış. Yani muhassıl demek vergi toplama müdürlüğünü yapmış. Aydın Muhassılığını yapmış. Kuşadası Muhassılığını yapmış. Osmanlı sarayında kapı kulluk yapmış. Ve Osmanlı donanmasında gemiler yapmış olan bölgenin önemli ailelerinden bir tanesi. Tavaslıoğulları Batı Anadolu’da önemli. Osmanlı Devleti için önemli hizmetler görmüş” dedi.



Konak kanlı aile içi çekişmelere şahitlik etmiş


Konağın tarihinde aile içi çekişmelere de şahitlik ettiğini anlatan araştırmacı yazar Afatoğlu, “Aile içinde çıkan güç savaşında bu konakta 40 kişinin öldürdüğü söyleniyor. Bu katliamdan sadece bir genç çocuk kurtulmuş. Bu çocuk Manisa’daki Saruhanlı oğulları ile dostlukları olduklarından Saruhanoğulları bu çocuğu kendi bölgelerine götürmüşler büyütmüşler yetiştirmişler daha sonra da emrine 100 kadar asker vererek Tavas kazasını yeniden hakim olması konusunda destek vermişler. Tavaslıoğullarından Ömer Ağa daha sonra buradaki hâkimiyetini devam ettirmiş” şeklinde konuştu.



“Yıkılmasını önlemek için gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor”


Konağın 1700’lü yıllarda kısmen yanmasına rağmen tekrar ayağa kaldırıldığını ifade eden Afatoğlu, “Konak, Muğla Valiliği, Aydın Muhasslılığı ve Denizli Muhasslığının sarayı olarak biliniyor. Günümüzde harap halde. Aslınsa koruma altına alınmış ama koruma altına almak çok yeterli değil. Çökmeye başlamış. Valiliğe, kaymakamlığa ve yetkililere çağrı yapıyorum. Bu tarihi konakta önümüzdeki günlerde en azından yıkılmasını önlemek için gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor. Bu konağın kurtulması gerekiyor. Çünkü bu konak ta bu bölgenin yaşanmışlıkları var. Bu bölgenin idarecileri oturmuş. Bizden sonraki nesillere aktarılmasında fayda var” ifadelerini kullandı.



Tavasoğulları Konağı kurtarılmayı bekliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yol verme kavgasına "Ben boksörüm" diyen taksici konuştu İstanbul Avcılar’da trafikte yaşanan bir tartışmada, boks müsabakalarını aratmayan görüntüler ortaya çıkmıştı. Ben boksörüm diyerek kavgayı engellemeye çalışan taksi sürücüsü yaşanan o anları anlattı. Taksici, "Videoyu izlence zaten kendimden utandım. O anda olay öyle gerçekleşti, yoksa benim kimseyi dövmeye niyetimde yok, zaten ben boksör de değilim” dedi. E-5 Karayolu Avcılar mevkiinde dün trafikte yol vermeme nedeniyle yaşanan bir tartışmada, araçtan inen sürücüler boks müsabakalarını aratmayan görüntülere imza atmıştı. Taksi şoförünün, “Ben boksörüm” diyerek gardını kaldırdığı ve diğer sürücünün de eşlik ettiği olayda ise taraflar kavga etmeden ayrışmıştı. Yaşanan olayın ardından “Kavga etmek istemediğim için boksörüm” diyen taksi şoförü ise yaşanan olayı anlattı. “Kavga etmek istemediğim için o anda ‘boksörüm’ dedim” Olay anlarını anlatan taksici, “Keşke olmasaydı dediğimiz bir olaydı ama maalesef trafikte yaşanabiliyor. Abi ile herhangi bir sorunumuz yoktu zaten. Kavga etmek istemediğim için o anda ‘boksörüm’ dedim. Belki şuan karşılaşsak birbirimize sarılır, barışırız. Tüm halkımızdan özür diliyorum bu yaşananlardan ötürü. Kavgayla, gürültüyle işimiz yok bizim, keşke hakaretlerde olmasaydı” dedi. “Ben boksör de değilim” Kendisini sosyal medyada görünce şaşırdığını gören taksici, “ Akrabalar aradı beni, bende şaşırdım gerçekten. Videoyu izlence zaten kendimden utandım. O anda olay öyle gerçekleşti, yoksa benim kimseyi dövmeye niyetimde yok, zaten ben boksör de değilim” dedi.
Muş Muş, çay tüketiminde Türkiye’de üçüncü sırada Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) Türkiye’de en çok çay tüketen 3. şehrin Muş olduğunu açıkladı. Muş’ta yılda 70 ton kuru çay satıldı. Türkiye, çay tüketiminde dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olarak bilinirken, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) tarafından açıklanan yeni veriler dikkat çekti. ÇAYKUR’un yayımladığı listeye göre, en çok çay tüketen iller arasında Muş ön plana çıkıyor. Listeye göre Türkiye’de en çok çay tüketilen şehirlerarasında Gaziantep, Şanlıurfa, Muş, Diyarbakır ve Mardin’in yanı sıra Bitlis ve Ağrı bulunuyor. Özellikle Muş, Türkiye genelinde en çok çay tüketilen üçüncü şehir olarak dikkat çekti. Muş genelinde toptancılar tarafından yıllık yaklaşık 70 ton kuru çay satıldı. Karadeniz, çayın Türkiye’deki anavatanı olarak bilinse de, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da ki yoğun çay tüketimi dikkat çekiyor. Muş’ta çay, en çok soğuk havalarda ısınmak için kullanılırken sohbet ortamlarını ise vazgeçilmez içeceği oldu. Çay tüketimi açısından dikkat çeken Muş’ta kahvaltıdan akşam buluşmalarına kadar hemen her an çay tüketiliyor. Muş’ta çay ocağı işletmeciliği yapan Yılmaz Alak, “ÇAYKUR tarafından bir araştırma yapılmış. Türkiye’de en fazla çayın tüketildiği yerler arasında önce Gaziantep, sonra da Şanlıurfa sonra ise Muş geliyor. Ben de Muşlu bir esnaf olarak bunu gözlemleyebiliyorum. Bizim bölge çok soğuk olduğu için, insanlar ısınmak amacıyla bol bol çay içiyor. Ayrıca yazları sıcak ve kurak geçtiği için, insanlar susuzluklarını gidermek için de çayı tercih ediyor. Bir başka neden olarak, bölgedeki mutfak kültürünü söyleyebilirim. Burada yemekler genelde ağır ve et ağırlıklı oluyor. Özellikle yemeklerden sonra çay içme alışkanlığı oldukça yaygın. Çay, misafir ağırlamada da vazgeçilmez bir ikramdır. Sabah, öğle, akşam fark etmeksizin her zaman çay içiliyor. Ben de işletmemde bazen 50 demlik çay demlediğim günler yaşıyorum. Bazı müşterilerimiz, kaliteli bir çay içmek istedikleri için üst üste 40-50 bardak çay içebiliyor. İlimizde en son yaptığımız bir sayımda 200 tane çay ocağı olduğunu öğrendik” dedi
İstanbul Sosyal medyada örgüt yöneticisi ile yaptığı röportajı yayınlamıştı: Nevşin Mengü’ye 7 yıl 6 aya kadar hapis talebi Sosyal medya hesabından hakkında kırmızı bülten kararı bulunan PYD terör örgütü yöneticisi ile yaptığı röportajı paylaşarak ’örgüt propagandası oluşturacak sözleri yayınladığı’ gerekçesiyle Nevşin Mengü hakkında yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede Mengü’nün 7 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. İstanbul’da 14 Kasım 2024’de sosyal medya hesabından hakkında kırmızı bülten kararı bulunan PYD silahlı terör örgütü yöneticisi Salih Müslim ile yaptığı röportajı paylaştığı ve bu şekilde örgütün propagandasını yaptığı iddia edilen Nevşin Mengü’ye yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Nevşin Mengü’nün sosyal medyadan paylaştığı videoda PYD silahlı terör örgütü yöneticisi ve hakkında kırmızı bülten ile arama kararı bulunan Salih Müslim ile röportaj yaptığı, röportaj içeriğinde örgüt propagandası oluşturacak söz ve beyanlara yer verildiği anlatıldı. Bölücülük faaliyetlerini yaydığı belirtildi Hazırlanan iddianamede "şüpheli Mengü’nün, Salih Müslim’in örgütün amacı olan bölücülük faaliyetini bilinçli olarak hem meşru gösterme hem de yayma amacı taşıyan sözleri ile örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren veya bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan beyanlarını yaydığı" ve videonun binlerce kez görüntülendiği kaydedildi. İddianamede ayrıca, şüpheli Mengü’nün sunucu olarak yayında bulunurken işlenmiş bir suçu veya işlemiş olduğu bir suçtan dolayı bir kişiyi övme mahiyetinde beyanda bulunmadığı da belirtildi. 7 yıl 6 aya kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede şüpheli Nevşin Mengü’nün "basın ve yayın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 1 yıl 6 aydan 7 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüphelinin yargılanmasına önümüzdeki günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.
Gümüşhane Gümüşhane’de Gençlik Politika Belgesi Çalıştayı gerçekleştirildi Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 81 ilde düzenlediği "Gençlik Politika Belgesi Vizyon Çalıştayı", Gümüşhane’de geniş katılımla gerçekleşti. Gümüşhane Üniversitesi Dr. Mustafa Çalık Kongre Merkezi’nde düzenlenen çalıştayda gençler, ‘Afet Yönetimi ve Dayanıklılık’, ’Bilim ve Teknoloji’, ‘Çevre ve İklim’ konuları başta olmak üzere 11 farklı başlıkta fikirlerini beyan ederek, gençlik politika belgesinin oluşumuna katkı sağladı. Gençlerin ihtiyaçlarına yönelik politikaların geliştirilmesi ve topluma aktif katılımlarının artırılmasına yönelik yapılacak çalışmalar konuşularak, Gençlik ve Spor Bakanlığına sunulmak üzere sonuç raporu hazırlandı. “Gençlerin fikirleriyle ülkemiz geleceğe endişe etmeden bakacaktır” Gümüşhane Valisi Aydın Baruş, çalıştayda Türkiye’nin dünya ölçeğindeki önemli konumuna vurgu yaparak, “Türkiye bugün dünya ölçeğinde oluşturmuş olduğu politikalarla gerek bölgesinde gerekse de uluslararası alanda her geçen gün daha iyi duruma gelen ve sözü dinlenen bir ülke konumuna geldi. Bu nedenle geleceğe dair atacağımız adımları sağlıklı oluşturmak ve gençliğe dönük politikaları isabetli bir şekilde belirlemek zorundayız. Bunun için de gençlere ilişkin politikaları belirlerken de gençliğimizin düşüncelerini, fikrini, taleplerini öğrenmek, ülkenin geleceğine ilişkin vizyonlarını ortaya koymak çok büyük önem taşıyor. Düzenlenecek olan bu çalıştay Gümüşhane gençliğinin Türkiye’nin geleceğine ve uluslararası konumundaki yerine ilişkin düşünceleri almak ve Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından gençliğe yönelik yapılacak çalışmalarda değerlendirilmek üzere çok güzel sonuçlar ortaya çıkaracak, buna yürekten inanıyorum. İnşallah sizlerin düşünceleri, fikirleri ve hayalleri sayesinde Türkiye’miz, Gümüşhane’miz geleceğe endişe etmeden ve büyük bir umutla bakacaktır. Sizlere güveniyoruz, umudumuz sizlersiniz” dedi. “Gençlik Politika Belgemiz gençlerin sesini daha güçlü şekilde duyuracak” Türkiye için daha güçlü bir gelecek inşa etmenin gençlerin değerli fikirlerinden geçtiğinin altını çizen Gençlik ve Spor İl Müdürü Mücahit Atalay ise, “Yaşadığımız dünyanın çok hızlı bir değişim ve dönüşüm içinde olduğuna hep birlikte şahit oluyoruz. Bilgi çağında yaşıyoruz, bilgiye ulaşmak artık bir tık ötemizde. Bugün hep birlikte geleceğimize ışık tutacak önemli bir adım atıyoruz. Gençlik Politika Belgemiz gençlerin sesini daha güçlü bir şekilde duyurmayı, ihtiyaçlarını daha iyi anlamayı ve beklentilerine yanıt verecek politikalar geliştirmeyi amaçlıyor. Bu belge sadece bir yol haritası değil, aynı zamanda gençlerimizin potansiyellerini gerçekleştirmeleri için bir davet, bir destek sözüdür. Eğitimden istihdama, sosyal hayattan teknolojiye kadar her alanda gençlerimizi merkeze alarak hazırlanmış bir vizyonu ortaya koyuyor. Gelin bu belgeyi sadece bir başlangıç olarak görüp hep birlikte daha güçlü bir gelecek inşa edelim. Sizlerin enerjisi, fikirleri ve katkılarıyla bu hedefleri gerçeğe dönüştüreceğimize en kalbi duygularımızla inanıyoruz” diye konuştu.